2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikiyatrist,psikoterapist,psikoterapi Nedir? Psikoterapiye Gidenler Deli Midir?
YAZI #618 © Yazan Dr.Mehmet OĞUZ | Yayın Kasım 2009
PSİKİYATRİST

Üniversitelerin tıp fakültelerinden mezun olup ‘ruh sağlığı ve hastalıkları’ alanında uzmanlaşan hekimlerin ünvanıdır. Kişinin zihinsel, duygusal yetilerinde, davranışlarında, çevre uyumunda görülen bozuklukların incelenmesi, tanımlanması, sınıflandırılması, tedavi ve korunması ile uğraşır. Başka deyişle bir psikiyatrist ruhsal hastalıkların tanısının konulmasından, diğer fiziksel hastalıklardan ayrılmasından ve tedavisinin gerekli görülüyorsa ilaçlı başlatılmasından, hastanın yarar göreceğini düşünüyorsa psikoterapiye devam etmesi için yönlendirmekten sorumludur. Psikiyatristlerin hastalarına ilaç yazma yetkileri vardır. Gerekli psikoterapi eğitimini ve süpervizyonunu almış psikiyatristler psikoterapi de yapmaktadır.


PSİKOTERAPİST

Psikoterapistler bireylerle, gruplarla, çiftlerle ya da ailelerle onların ruhsal sıkıntılarına çözüm getirmeleri için işbirliği içinde çalışan kişilerdir. Bu kişiler ülkemizde klinik psikolog ya da psikiyatrist olup psikoterapi eğitimi ve süpervizyonlarını alırlar, bu eğitimlerine de meslek hayatları boyunca devam ederler. Her psikolog ya da psikiyatrist psikoterapist değildir!


PSİKOTERAPİ NEDİR?

Psikoterapi bir öğrenme ve eyleme dökme sürecidir. Psikoterapiye devam eden kişiler kendilerini anlama, sıkıntılarıyla başa çıkma, güçlü yanlarını geliştirme, kendilerinde ve durumlarında değişiklikler yapma becerilerini kazanırlar. Psikoterapi genellikle “konuşma terapisi” olarak bilinse de aslında arada gidip gelen kelimelerden ve yapılan paylaşımlardan çok daha zengin bir deneyimdir. Paylaştığınız duygular ve düşünceler de, terapistinizin kullandığı teknikler de aranızda oluşturacağınız ilişki kadar önemli değildir aslında. Bu yüzden anlaşıldığınızı hissettiğiniz, rahat bir bağ kurup güven duyabileceğiniz bir kişiyle çalışmanız çok önemlidir. Bu durumda sizin için zor ve hatta acı verici olabilecek deneyimleri paylaşarak, terapötik ilişkinin oluşturduğu güven ortamında olumlu ve kalıcı değişiklikler yapabilirsiniz.
Psikoterapi kişinin kendini keşfetmesi adına heyecan verici, yeni davranışları deneme ve içselleştirme adına macera dolu bir seyahattir. Psikoterapistin yol arkadaşlığında başlanan bu seyahatte her yolculukta olduğu gibi kişinin engellerle karşılaşması olasıdır. Psikoterapist kişinin güvenebileceği; kendisine engeli aşması için gerekli aletleri sunup kullanmayı öğretebilecek bir yol arkadaşıdır. Bu aletler artık kişinin ömür boyu yanında taşıyacağı ve benzer zorluklarda yardıma ihtiyaç duymadan çekip kullanabileceği birer parçası haline gelir.


PSİKOTERAPİ NE DEĞİLDİR?

X Psikoterapi, tarif edilemeyen ve tekrarlanamayan bir takım sihirli teknikler bütünü değildir. Seansta yapılan herşey size anlamlı gelmeli, vardığınız nokta ne kadar beklenmedik olursa olsun, geliş yolunuz çok net ve tarafınızdan anlaşılmış olmalıdır.
X Psikoterapi sürekli bir bakım ve ilgi alma ve iyi hissetme anlamına gelmez. Bakım ve ilgi ne kadar psikoterapinin önemli parçaları iseler de, yüzleşmelerin ve farkındalıkların huzursuzluk yaratması da o kadar önemlidir. Psikoterapistinizin soruları bazen rahatsızlık yaratmıyor, aklınızı karıştırmıyor ise terapi sürecinde hiç bir yere gitmiyor olabilirsiniz.
X Psikoterapi, tavsiye demek yani öğüt vermek, önerilerde bulunmak değildir. Her tarafımız tavsiye dolu zaten, her an etrafımızda tavsiye veren birileri mutlaka var. Psikoterapinin hedefi ise sizin kendi doğrularınızı keşfetmeniz, kendi sesinizi duymanız ve bunlara göre eyleme geçme cesaretini göstermenizdir. Eğer içinizde ve çevrenizde neler olup bittiği bir psikoterapist yardımıyla önünüze net olarak serilebildiyse bu tablo hakkındaki en doğru kararı siz vereceksinizdir.



PSİKOTERAPİ SEANSINDA NEYLE KARŞILAŞACAĞIM?

Bir seans yaklaşık 50 dk. sürmektedir. İlk bir ya da iki seans genellikle psikoterapistinizin sizi tanıması gerekli ön bilgileri alması, sizin de terapistiniz ile rahat hissedip hissetmediğinizi görmeniz için önemlidir. Psikoterapistiniz size bu seanslarda kullandığı teknikler, sürecin yapısı ve gizlilik ile ilgili ön bilgiler verecektir. Görüşmelerin sıklığı, ücret, terapiden beklentileriniz ve diğer konularda birlikte kararlar alınabilir. Üzerinde her ikinizin de hemfikir olacağı bir takvim oluşturmak seansların verimliliği açısından iyi olacaktır. Bu seanslarda siz de terapistiniz ile ilgili sorularınıza cevap arayınız (eğitimi, tecrübesi, uzmanlık alanı vs).
Bazı psikoterapistler size okumanız için materyaller, bir sonraki seansa kadar hazırlayabileceğiniz ufak alıştırmalar verecektir. Görüşme dışında kalan zamanınızda seansta öğrendiklerinizi uygulamak; onları pekiştirebilmek ve karşılaşılabilecek güçlükleri görmek açısından önem taşımaktadır.


PROBLEMLER KONUŞMAKLA NASIL ÇÖZÜLEBİLİR Kİ?

Profesyonel eğitim almış ve sizin problemlerinize benzer sıkıntılarla gelmiş bir çok başka kişiye yardımcı olmuş bir terapist sizi mutsuzluğa sürükleyen süreçleri, düşünceleri anlamanıza, bu konuda yalnız olmadığınızı görmenize yardımcı olacaktır. Farkındalık ve eylem sayesinde değişiminizi yakalayabilirsiniz. Tabi ki konuşma terapisinin yanısıra ilaç tedavisi de gerektiren durumlar olabilir. Bugün artık bazı psikoterapilerin (örn. depresyon tedavisinde Kognitif Terapi) beynin kimyasını bir antidepresan gibi değiştirdiği kanıtlanmıştır. Ancak asla unutmamak gerekir ki tedavinizin yalnızca ilaçla, yalnızca psikoterapi ile ya da her ikisinin de kullanılacağı bir paketle mi yürüyeceğine ancak bir uzman karar verebilir.


PSİKOTERAPİYE GİDENLER DELİ MİDİR??

Psikoterapiye gitmek mideniz ağrıdığında dahiliye uzmanına , kalbinizle ilgili bir sıkıntı yaşadığınızda kardiyoloğa gitmek kadar normaldir. Bu, ruhsal sıkıntılarla başa çıkmak için yol gösteren bir profesyonelle birlikte çalışmaktır. Problemleri saklayarak ya da gözardı ederek ancak onların daha da büyümelerine neden oluruz. Asıl olgunluk ve cesaret çözüm aramaktır. Böylece kendinize “Ben mutlu ve anlamlı bir hayat istiyorum. Bunun için de adım atıyorum.” mesajını vermiş olacaksınız.


SIKINTILARIMI GÜVENDİĞİM BİR ARKADAŞIMA ANLATSAM OLMAZ MI? TERAPİSTE GİTMEKTEN NE FARKI VAR Kİ?

Eğer sizi dinleyen, anlayışlı bir arkadaşınız varsa neden olmasın? Bir yakınınızla konuşmak sizi bir süre için rahatlatacaktır, ancak bu terapi değildir; yani değişim sağlamanız için çoğunlukla yeterli olmayacaktır. Psikoterapi duygusal sıkıntılar, kaygı, ilişki problemleri, acı bir kayıptan doğan yas, ya da ruhsal bir bozukluk yaşayan ya da kişisel gelişim sağlamak isteyen kişilere yardımcı olabilmek için kullanılan özel bazı teknikleri barındıran bir süreçtir ve size, sizin istediğiniz gibi değişmeniz için yardımcı olur. Sizi gerçekten rahatsız eden konuyu anlayabilmek için profesyonel eğitim almış bir kişinin yardımına ihtiyaç vardır. Psikoterapi sürecinde sadece dinlenmiş veya anlaşılmış olmazsınız, kendinize ait bir şeyler keşfeder, sizi olumsuz yönde etkileyen düşünce yapılarınızla tanışır ve bu yapılarda ne yapmak istediğinize göz atar ve nasıl yapacağınızla ilgili ipuçları yakalarsınız, oysa bir arkadaşla görüşmede bunları fark etmek zor olabilir. Ayrıca arkadaşınız her ne kadar tarafsız olmak istese de arkadaş olmanın gereği sizden taraf olacaktır. Psikoterapist ise konumu gereği tarafsızdır, sizi düşünür, sizi anlamaya çalışır ancak sizden yana değil sizin mutluluğunuzdan yana olur.

BİR PSİKOTERAPİST TARAFINDAN TEDAVİ EDİLEBİLECEK BAZI DURUMLAR NELERDİR?

Uzmanınız gerekli gördüğünde psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi yürütülebilir. Sık rastlanan bazı ruhsal rahatsızlıklar şunlardır:
Duygudurum bozuklukları (Depresyon, Bipolar bozukluk), kaygı bozuklukları (Özgül Fobiler, Sosyal Fobi, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak, Yaygın Anksiyete Bozukluğu), cinsel bozukluklar ve cinsel kimlik bozuklukları (Vajinismus, Anorgazmi, Erektil Disfonksiyon), psikozlar (Şizofreni), yeme bozuklukları (Anorexia Nervosa, Bulimia Nervosa), uyum bozuklukları, çocuklarda görülen bazı sıkıntılar (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü)
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Mehmet OĞUZ
İzmir
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mehmet OĞUZ'un Makaleleri
► Botoks Bir Tıbbi İşlem Midir? Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
► Adet Sancısı Tehlikeli Midir? Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Psikiyatrist,psikoterapist,psikoterapi Nedir? Psikoterapiye Gidenler Deli Midir?' başlığıyla benzeşen toplam 92 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:34
Top