2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Neden Vakit Bir Türlü Geçmezken Yıllar Hayatlar Geçiyor?
YAZI #6361 © Yazan Psk.Asena Merve ERGUN | Yayın Şubat 2020
Merhaba sevgili okur. Bu gün konumuz zaman kavramı ve “Varoluşçuluk” olacak. Zamanın parçalanmaz akışında süzülürken akmayan saniyeler görürsün. Sanki vakit hiç geçmiyor, inadına dakikalar yerli yerinde… Oflaya puflaya geçmesini beklediğin, zaman, aynaya baktığında sinsice geçtiğini umarsızca gösteriverir. Yüzündeki izlere bir yenisi daha eklenir, saçlarının nasıl beyazladığını aklın hafsalan almaz… İnce bir sızı duyarsın… Ben ne zaman bu kadar yaşlandım? Aklına Cahit ‘in “Yaş 35” şiiri geldi mi? Benim geldi! “Neden böyle düşman görünürsünüz yıllar yılı dost bildiğim aynalar? ” Aynalar… Geçen zamanın bu denli anlaşılmaz olması nedendir sevgili okur? Bu zaman neden bize düşman? Neden yaşlanırız mesela? Nedenini boş ver, esas hangi ara ?

Bir gün uyanırsın gözlerinde yeni çizgiler, yüzün biraz daha çökmüş… Eski fotoğraflarına bakarsın hemen, bir kanıt ararcasına ve baktığında gördüğün kişi artık sen değilsindir… Sahi, kimsin sen? Bak bunca gün geçti, bunca ay, bunca yıl… Hepsini derdest et, at çöpe. Ne kalır senden geriye? Tüm eşyalarını mesela, tüm kıyafetlerini, tüm inançlarını ve kalıp yargılarını soyun! Sadece et ve kemik kalsın… Ne annen, ne baban, ne ağabeyin, ne ablan, ne akraban, ne dostun, ne de arkadaşların… Onların yargı ve düşüncelerini de sök at. Seni sen yapan ne var bir düşün… Öyle bir şey olsun ki bu, herkesten bağımsız, sadece içinde hissettiğin bir şey… Hani gözlerine ışık vereninden bir şey… Bahsederken ışıl ışıl olan gözlerinden… Buldun mu? Bulamadın mı? Çırılçıplak soyun önce… Tüm değerlerini kapının dışında bırak, inanç ve düşüncelerini de at gitsin. Ne kalırdı geriye? Geçen zamana inat; neye “iyi ki” derdin mesela?

Sen kimsin sevgili okur? Hayatından memnun musun? Yapmakta olduğun şeyden keyif alıyor musun? Sence geçirdiğin günler istediğin gibi geçiyor mu? Kimsin ve bu dünyaya ne için geldin? Burada olma amacın ne olabilir? Var oldun, bir şekilde buradasın, dünyada… Yaşayıp gidiyorsun işte? Nereye gidiyorsun? Gitmekte olduğun yeri biliyor musun? Her gün yüzündeki çizgilere bir yenisi ekleniyor ve her gün bir saç telin daha ağarıyor…Bu gidiş senden neler götürüyor? Bu bahsettiklerim ve bunlara benzeyen düşünceler içerisinde, zamanla birlikte sende akıp gidiyor musun? Yaşadığın şey varoluşsal bir şey. Hayatın anlamını, zamanın göreceliğini, amaçlarını, bunları neden ve kim için gerçekleştirdiğini ve sonunda nereye varacağını düşünüyorsan varoluşsal düşünceler seni de yakalamış demektir sevgili okur. Bu düşünceler temelinde ölüm korkusunu barındırır. Varoluşçu Psikoterapilerin babası diyebileceğim İrvin Yalom, bu durumu böyle ifade eder.



Ölüm korkusu, kişinin öldükten sonra ne durumda olacağını bilememesinden yahut yaşamın sonlanmasına cesurca göğüs geremeyişinden kaynaklanan, kaygı yaratıcı bir halet-i ruhiyedir. Eğer kişi kendi ölümü ile yüzleşir ve şu anda kalarak, öleceğini bile bile mutlu olabileceği şekilde yaşayabilirse varoluşsal kaygısını atlatmış olur. Irvin Yalom kanserli hastalar üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda şu bilgileri elde etmiştir: Üç aylık ömrünün kaldığını tespit ettiği hastalarının yaşama iki tür bakı şaçısı geliştirdiğini görmüştür. İlki, çok az ömrü kaldığını öğrenince; hayatı boyunca yapacağı şeyler için az vakti kalan ancak onları kısa zamana sıkıştırmaya çalışan ve hayatının kalan zamanını doyasıya yaşayan kişilerdir. Diğeri ise çok az vaktinin kaldığını öğrendikten sonra hayattan elini eteğini çeken ve kaygıyla yaşam mücadelesi veren kişilerdir. Tahmin ettiğin üzere sevgili okur; hayatını dolu dolu yaşamayı tercih etmiş kişiler, kendilerine vaad edilen 3 aydan daha uzun süre yaşamıştır ve umutsuzluğa kapılan kişiler 3 aydan daha kısa sürede hayatını yitirmişlerdir. Görüyorsun ya sevgili okur… Ölümü kabullenip kalan zamanda mutlu olduğu, iyi hissettiği şeyleri yapan kişiler daha fazla yaşıyor. Ölümü kabullenmek…



Bazen bir şeylerden aşırı korkarız. Hatta bazen korkularımız o kadar büyür ki neyden korktuğumuzu unutur, korkmaktan korkmaya başlarız. Zamanın bu denli akıp gitmesinden korkarız, yaşlanmaktan korkarız, mutlu bir hayat yaşayamamaktan korkarız… Sonra bu korkular bizi ele geçirir ve yaşamak istediklerimizi yaşayamayız. Sevgili okur neden var olduğumuz, zamanın neden bu kadar yavaş ilerlerken jet hızıyla akmış olduğu, gözlerimizin kenarındaki halkaları kimin neden getirdiği gibi konular sana bir fayda sunuyor mu? Bunları düşünmek elbette çok güzel ve çok derin… Anlamlı da … Ancak bildiğin gibi zaman hızla geçiyor ve düşünürken yapmak istediklerin için kalan zamanından yiyorsun… Bak bakalım bir… Gözlerinin içine bak ve bu hayattan ne istediğini sor kendine. Neyin gözlerindeki ışığı arttırdığını tespit et ve o yolda yürü. Tüm hayatın akıp gitmeden önce sevdiğin, sana ait olan bir şeyi hayatına dök…

Yukarıda bahsettiğim düşünceler ile dolu isen İrvin Yalom oku, Varoluşçuluk akımını bir incele… Sağlıcakla sevgili okur…
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Asena Merve ERGUN Fotoğraf
Psk.Asena Merve ERGUN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Asena Merve ERGUN'un Yazıları
► Patinaj Çeken Hayatlar Psk.Hasan DURAN
► Çocukla Kaliteli Vakit Geçirmek Psk.Ayşenur KARAKÜLAH
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Neden Vakit Bir Türlü Geçmezken Yıllar Hayatlar Geçiyor?' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Stockholm Sendromu Şubat 2020
◊ Uyumlu Bir Cinsel Yaşam Şubat 2020
◊ Erken Boşalma Nedir? Şubat 2020
◊ Vajinismus Nedir? Şubat 2020
◊ Canım Oksitosinim Şubat 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:53
Top