2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Terapötik İletişim
YAZI #6580 © Yazan Psk.Melek TURAN | Yayın Haziran 2020 ÇOK OKUNUYOR
TERAPÖTİK İLETİŞİM
Terapotik iletişim , terapistle danışan arasında yaşanan terapötik , profesyonel süreç içinde kullanılması gereken iletişim becerilerini kapsar. Ancak bu iletişim becerileri hem grupla psikolojik danışmada hem de günlük hayatta kişiler arası ilişkilerin gerçekleştiği her durumda kullanılabilir.
Psikolojik danışma veya psikoterapi ilişkisine girebilmek için belirli koşulların sağlanması ve bu koşulların bir arada olması gerekmektedir. Bu prensiplere terapötik koşullar diyeceğiz. Bunun yanı sıra terapötik koşulları yerine getirebilmek için becerileri de bilmek ve kullanmak gerekmektedir.

TERAPÖTİK KOŞULLAR
Psikolojik danışana veya psikoterapi ilişkisine girebilmek için belirli koşulların sağlanması ve bu koşulların bir arada olması gerekmektedir. Terapötik koşullar , terapötik süreçteki boyutlar olarak da ele alınabilir.
Her türlü kişiler arası ilişkide empati , saygı , saydamlık ve somutluk ilkelerine uyulmalıdır. Empati , saygı ve saydamlık Rogers (1961) tarafından ortaya konulmuştur. (Voltan-Acar,1998).Berenson ve Carkhuff (1967) bu koşullara somutluğu eklemiştir (Voltan-Acar,1998).Bu dört koşulu Patterson (1974) tepkisel boyut olarak açıklamaktadır (Voltan-Acar,1998).Bu temel koşullara, eylem boyutu olarak da ilişkinin şimdi ve burdalığı, kendi açma ve yüzleştirme eklenmiştir.
Empati
Empati, karşımızdaki kişinin duygularını onun pencerisinden bakarak anlama ve tepkide bulunma becerisidir.
Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi empatide iki boyut söz konusudur.Bunlardan ilki, mesajı veren kişinin söylediklerini anlam ve duygu bakımından kavramak, ikincisi ise anladığımız duyguları uygun bir dilde mesaj sahibine iletmektir.
Empati kurulurken, danışanın duygularının şiddetine uygun tepki vermek ve bu tepkiyi verirken ses tonuna, konuşma temposuna, jest ve mimiklere ve beden postürüne dikkat etmek önemlidir.
Empati karşımızdaki kişinin gözleriyle onun dünyasına bakmak olduğu halde, bunu yaparken nesnelliği yitirmemek, danışanın korku, kaygı, incinme, neşe, öfke… vb. duygularına kapılmamak gerekir.


Empatik Tepki Düzeyleri
Bu tepki düzeylerinde danışanla olumlu empati kurabilmek için en az üçüncü düzeyde tepki vermek gereklidir.
1. Düzey: Danışmanın, danışanın duygularını ve düşüncelerini saptırıp, yanlış yansıtmasıdır.
Örnek :
Danışan: Patronumu memnun etmek için işimde elimden geleni yapıyorum.
Danışman: Ona neden hatasız insan olamayacağını söylemiyorsun
Açıklama: Danışman, danışanın duygularını anlayamadığı gibi, öğüt verme yoluna da gitmiş.
2. Düzey: Danışmanın, danışanın söylediklerinde duygu veya içerik açısından eksiltmeler yapmasıdır.
Örnek :
Danışan: İşte patronumu memnun etmek için elimden geleni yapıyorum.
Danışman: Onunla çalışmak oldukça güç.
Açıklama: Danışman, danışanın duygularına dolaylı yoldan değindiği halde tepki ve duygular oldukça belirlenmemiş.
3. Düzey: Danışmanın hem duyguyu, hem de içeriği aynen yansıtmasıdır. Bu düzeyde tepkiler daha derinlerde yatan duygulara inmez.
Örnek :
Danışan: İşte patronumu memnun etmek için elimden geleni yapıyorum.
Danışman: Patronunu memnun etmek istiyorsan ama cesaretin kırılıyor.
Açıklama: Bu tepkiye danışman, danışanın mesajındaki yüzeysel duyguları vermektedir.
4. Düzey: Danışmanın ya içeriğe, ya da duygulara eklemeler yapmasıdır. Danışanın söylediklerine daha derin anlam katılır. Bu yapılırken kişiselleştirme kullanilabilir.
Örnek :
Danışan: İşte patronumu memnun etmek için elimden geleni yapıyorum.
Danışman: Çok bunaldın, onu nasıl memnun edeciğini biliyormusun.
Açıklama: Tepki yalnızca yüzeysel duyguları yansıtmamakta, daha derinde duygulara da inmektedir.

5. Düzey: Danışmanın hem duyguya hem de içeriğe eklemeler yapmasıdır.
Örnek :
Danışan: İşte patronumu memnun etmek için elimden geleni yapıyorum.
Danışman: Patronunu memnun etmeye çalışmak seni epeyce bunaltmış ve umutsuzluğa götürmüş, işini kaybetmekten korkuyorsun.
Açıklama: Duyguya ve içeriğe eklemeler yapılmış, yüzeysel duyguların ötesine geçilerek derindeki duyguya inilmiştir.

Saygı
Danışmanın, danışanını din, dil, ırk, cinsiyet… vb. ayrımını yapmaksızın olduğu gibi kabul etmesi, onun bir birey olarak değerli olduğunu ona iletmesidir. Danışmanın davranışlarını, sözel yada sözel olmayan tepkileri yargılayıcı, eleştirisel, alaycı ya da değerlendirici olmamalıdır. Bir kez danışan, danışmanın kendisine saygı duyduğunu hissederse ve kabul edildiğini fark ederse bütün maskeler düşecek, dirençler kırılıcak, danışan kendini olduğu gibi kabul edecek, ve böylece davranışsal amaçlarını gerçekleştirebilecek ve davranış değişimine yol açacaktır.
Saygı Tepki Düzeyleri
1. Düzey: Psikolojik danışmanın sözel ve davranışsal ifadesinin saygısızlığı ya da karşısındaki kişinin duygularının dikkate alınmadığını iletmesidir. Psikolojik danışman davranışı onaylamadığını belirtir, kendi değer ve inançlarını anlatabilir.
Örnek :
Danışan: (13 yaşında) Ailede hiç bana söz düşmüyor, beni kimse dinlemiyor.
Danışman: Sana öyle geliyordur, hem sen daha küçüksün.
Açıklama: Danışana inanmama, onu küçük görme egemen olmuş.
2. Düzey: Psikolojik danışmanın, danışanın duygularını, yaşantı ve gizil güçleri konusunda çok az saygı iletmesidir. Danışman, danışanın söylediklerini dikkate almayabilir ve danışanla ilgilendiği mesajını iletmez.
Örnek :
Danışan: (13 yaşında) Ailede hiç bana söz düşmüyor, beni kimse dinlemiyor.
Danışman: Bana öyle geliyor ki bu duyguların üzerinde duracağız. Sen de pek fazla konuşuyorsun.
Açıklama: Danışanla ilgilenildiğini mesajı iletmiş ancak danışan suçlanmış.

3. Düzey: Danışanın diğer kişinin, duygu, yaşantı, ve gizil güçlerine ilişkin olumlu bir ilgi ve saygı iletmesidir. Psikolojik danışman kendi yargısını bir yana atıp ilişkiye girmek için istekli olduğunu belirtir.
Örnek :
Danışan: (13 yaşında) Ailede hiç bana söz düşmüyor, beni kimse dinlemiyor.
Danışman: Bu duygular oldukça acı veren duygular, bunların nereden geldiğini birlikte bulmaya çalışalım.
Açıklama: Psikolojik danışman, danışanı kabul ettiğini iletmiş ancak yansıtılan duygular belirgin değil.
4 . Düzey: Danışmanın danışanı kabul etmesi ve saygı iletmesidir. Danışman tepkisiyle danışanın kendini değerli hissetmesini sağlar ve derindeki duygulara iner.
Örnek :
Danışan: (13 yaşında) Ailede bana hiç söz düşmüyor, beni kimse dinlemiyor.
Danışman: Adam yerine konulmamak sana çok acı veriyor, istiyorsun ki ailede sana değer versinler.
Açıklama: Derindeki duygulara inilmiş. Danışanın isteklerine de yer verilmiş.
5. Düzey: Psikolojik danışmanın, danışana duyduğu saygı en üst düzeyde itemesidir. Beşinci düzeyde empati yapmak gerekmektedir.
Örnek :
Danışan: (13 yaşında) Ailede hiç bana söz düşmüyor, beni kimse dinlemiyor.
Danışman: Adam yerine konulmamanın sana ne kadar acı verdiğini hissedebiliyorum.Sana değer vermelerini, seni dinlemelerini istiyorsun.
Açıklama: Danışman empatiyle, kendini açmış ve danışan da ona değer verildiğini iletmiş.
Saydamlık
Saydamlık; dürüstlük, içtenlik, doğruluk gibi kavramları kapsar. Saydamlık da iki boyut içerir.Bunlardan birincisi kişinin yaşadığı duyguların farkında olması, ikincisi bu duyguları karşısındakine iletmesidir. Bu ilke uygulanırken, karşıdaki kişinin mesajı almaya hazır olup olmadığı dikkate alınmalıdır.
Rogers tarafından bağdaşım olarak açıklanan bu kavrama Jurard saydamlık (1964), varoluşçular ise özgünlük demektedir. (Voltan-Acar,1998).


Saydamlık Tepki Düzeyleri
1. Düzey: Danışmanın gerçek duygu, düşüncelerini ve söyledikleri arasında bir çelişki olmasıdır.Danışmanın sözel olan olmayan tepkileri arasında bir çelişki bulunmasıdır. Bu durum danışan üzerinde zedeleyici bir etki yapar.
Örnek :
Danışan: (Dindar) Başlamadan önce danışman olarak senin bu konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Danışman: Beni neden bu kadar merak ediyorsun, dindarsın bu senin konun.
Açıklama: Tepki oldukça savunmaya yönelik, danışman duygularını açıklamaktan kaçınmış.Danışman duygularını her zaman açıklamak zorunda değildir ama en azından neden yansıtmadığını saydamca dile getirebilir.
2. Düzey: Bağdaşmazlığın danışmanın duygu ve tepkilerinde görülmesidir. Danışmanın profesyonel bir role bürünüp bu rölün arkasında tepki vermesidir.
Örnek :
Danışan: (Dindar) Başlamadan önce danışman olarak senin bu konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Danışman: Güç bir soru. Bizim toplumumuzda bir çok kişi farklı düşünür. Bu konuda sen neler hissediyorsun.
Açıklama: Bu Durumda psikolojik savunmaya geçmemiş fakat kendi duygularını açıklamaktan kaçınmış ve dikkati danışanın üzerine çevirmiştir. Danışanın duygularından söz edilmesi danışan oturumunun temel odağı olmalıdır. Danışman da danışana model olmalıdır.
3. Düzey: Psikolojik danışmanın duygu, düşünce ve davranışlarında bağdaşmanın olması, ancak danışmanın bağdaşımı belli edecek tepkiler vermemesidir. (Asgari düzeyde teşvik, yakından ilgilenme, bu düzeyin belirleyicileridir.)
Danışan: (Dindar) Başlamadan önce danışman olarak senin bu konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Danışman: İstiyorsun hmm…
Açıklama: Asgari düzeyde teşvik becerisi kullanılmış, bağdaşımı belli edecek tepkiler verilmemiştir.
4.Düzey
Danışmanın tepkileriyle duyguları arasında bağdaşım olmasıdır; fakat danışman bunları ifade etmede tereddüt edebilir. Danışman olumsuz duyguları ilişkiyi yapıcı kılacak şekilde dile getirmelidir.
Örnek :
Danışan: (Dindar) Başlamadan önce danışman olarak senin bu konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Danışman: Zor bir konuya değindin ama benim bu konuda neler düşündüğümü öğrenmek istemene sevindim. Bu konuda çok düşündüm ve bir sonuca ulaşamadım. Aslında önemli olan herkes için farklı yollar olması, sen olayı nasıl görüyorsun?
Açıklama: Tepkide ikiyüzlülük yok. Bu karmaşık soruna ilişkin çatışmasını danışman ortaya koymuş.
5. Düzey
Danışmanın ilişkide kendisi olmasıdır. Spontan olarak etkileşimde bulunmasıdır. Danışmanın olumlu, olumsuz duyguları danışanın ihtiyacına uygun bir şekilde iletmesidir.
Örnek :
Danışan: (Dindar) Başlamadan önce danışman olarak senin bu konuda neler düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Danışman: Biliyor musun bu her zaman zor bir soru olarak kafamı kurcaladı. Bir yandan dinin çok rahatlatıcı ve güzel bir kurum olduğuna inanıyorum. Benim de dini inançlarım kuvvetlidir. Fakat tutuculuğa pek dayanamıyorum. Bu konuda insanların kendi duygularını gözden geçirip bir sonuca ulaşması gerektiğini düşünüyorum.
Açıklama: danışmanın tepkisi açık, spontan ve saydam. Kendi duygularını açıkça dile getirdikten sonra danışman odağı danışana çevirmiş.

Somutluk
Somutluk, danışmanın danışanını genel konulardan konuşmak yerine sorunlarına odaklanması, bunlarla ilgili duygu, değer ve düşüncelerini anlatması için güdülenmesi ve cesaretlendirmesidir. Bu terapötik koşul, Truax ve Carkhuff (1964) tarafından ortaya atılmıştır ( Voltan-Acar, 1998).
Somutluk Tepki Düzeyleri
1.Düzey
Danışmanın, danışanın kullandığı genel, soyut, entelektüel konuşmaları engellememesi ve pekiştirmesidir.
Örnek :
Danışan: İnsanlar hep böyle anlayışsız olur.
Danışman: İnsanların anlayışsızlığını söylüyorsun.
Açıklama: İnsanlar genel ve belirgin olmayan bir kavram. Danışman “Açıklar mısın? Bu insanlar kim?” diyebilirdi.
2.Düzey
Danışmanın, danışana genel kavramları kullanarak tepki vermesidir. Danışman, danışana daha somut olmasını söyler. Ancak bunu kendisi yapmaz.
Örnek :
Danışan: İnsanlar hep böyle anlayışsız olur.
Danışman: İnsanların anlayışsızlığından dolayı inciniyorsun.
Açıklama: Burada duyguya inilmiş ancak genel düzeyde bir tepki verilmiş.
3.Düzey
Danışmanın somut kavramlar kullandığı halde danışandan gelen soyut kavramları kabul etmesidir.
Örnek :
Danışan: İnsanlar hep böyle anlayışsız olur.
Danışman: Benim iş çevremdekiler bana karşı anlayışsızca davranırlardı.
Açıklama: Danışman kendini açarak somutluk örneği vermiş.
4.Düzey
Danışmanın danışana hemen hemen her durumda somut kavramlar kullanması konusunda yardımcı olmasıdır.
Örnek :
Danışan: İnsanlar hep böyle anlayışsız olur.
Danışman: Kendi yaşantından bir örnek verir misin ?
Açıklama: Danışman, danışana somut olması konusunda yardımcı olmuş.
5.Düzey
Danışman, daha önceki oturumlarda danışana somut konuşmasını öğretmiştir.
Örnek :
Danışan: Şimdiye kadar karşı cinsle kurduğum ilişkilerde hep anlaşılmadığımı hissettim.
Danışman: Hmm… Anlaşıldığını…
Açıklama: Burada, danışman sadece danışanı dinlediğini iletmek için anahtar sözcükleri tekrar ederek asgari düzeyde teşvik becerisini kullanmıştır.

İlişkinin Şimdi ve Buradalığı
Terapötik ilişki içinde danışanla danışmanın o andaki etkileşimine “ ilişkinin şimdi ve buradalığı” denilmektedir. Danışan, kendi sosyal hayatındaki ilişkilerini ve etkileşimlerini terapi sürecine ve terapiste de yansıtır. Danışman bu ilişkiyi danışanın gözlerinin önüne sererek farkındalığını arttırmasını sağlar.
Danışman;
- Şu anda bana nasıl davrandın ?
- Bana öfkeli olduğunu söylüyorsun ama gülümsüyorsun.
- Şu anda ne gibi duygular içerisindesin ?
- Şimdi neler yaşıyorsun ?
- Şu anda aramızda neler geçiyor ?
Gibi sorular sorar
İlişkinin Şimdi ve Buradalığı Tepki Düzeyleri
1.Düzey
Örnek :
Danışan: (erkek, karşı cinsten danışmana) Sana yakınlık duyuyorum.
Danışman: Sana kız arkadaş bulmalıyız.
Açıklama: Danışman, danışanın ihtiyacı doğrultusunda konuşmamış ve danışanla ilişkisini irdeleyecek biçimde tepki vermiş.
2.Düzey
Danışmanın, danışman – danışan ilişkisini ortaya koyan iletişimin çoğunu yadsımasıdır.
Örnek :
Danışan: (erkek, karşı cinsten danışmana) Sana yakınlık duyuyorum.
Danışman: Herkes senin gibi düşünebilir.
Açıklama: Danışman burada engellemeye gitmiş, danışanın ihtiyacını yadsımış.
3.Düzey
Danışmanın, kendisiyle danışan arasındaki kişilerarası ilişkiler biçimini tartışmasıdır.
Örnek :
Danışan: (erkek, karşı cinsten danışmana) Sana yakınlık duyuyorum.
Danışman: Bana yakınlık duyuyorsun. Bir arkadaşın olsun istiyorsun. Zaman zaman psikolojik danışman ilişkisinde danışanlar böyle duygulara kapılır.
Açıklama: Danışanın, o andaki duygularına değinilmiş ancak genellemeye gidilmiş.
4.Düzey
Danışmanın, danışanın tepkilerinin kendisiyle ilişkisini kurma eğiliminde olmasıdır. Ancak danışman ilişkisinin sürekliliği düşünülürse bu devamlı yapılmaz. Bu nokta da beşinci düzey tepkiden ayrılır.
Örnek :
Danışan: (erkek, karşı cinsten danışmana) Sana yakınlık duyuyorum.
Danışman: Bir arkadaşın olsun istiyorsun, bana yakınlık duyuyorsun. Şimdi bunun üzerinde durabiliriz.
Açıklama: Danışman, danışanın ihtiyacını yadsımadan danışan – danışman ilişkisine anında değinmiş.
5.Düzey
Daha önce de belirtildiği gibi beşinci düzeyin dördüncü düzey tepkilerinden tek bir tepkiye bakıldığında farkı yoktur. Fark, danışman süreci ve oturumlar boyunca, danışmanın ilişkisinin şimdi ve buradalığına ilişkinin tepkileri her zaman ya da ara sıra verişinden kaynaklanmaktadır.

Kendini Açma
Psikolojik danışma ortamında danışanın kendi yalnız hissetmemesi ve iç görü kazanması amacıyla danışmanın kendi yaşantısıyla ve duygularıyla ilgili paylaşımda bulunmasına “kendini açma” denir. Danışman, kendini açmayı kullanarak kendisinin insan üstü olmadığını danışan gibi olumlu ya da olumsuz yaşantı ve duygulara sahip olduğunu iletmiş olur.
Kendini Açma Tepki Düzeyleri
1.Düzey
Danışmanın, danışana kendine ilişkin hiçbir şey söylememesidir.
Örnek :
Danışan: Sizin annenizle olan ilişkileriniz nasıldı?
Danışman: Annemle olan ilişkilerimi merak ediyorsun.
Açıklama: Danışman, Dikkati danışanın üzerine çevirmiş ve soruya cevap vermemiştir.
2.Düzey
Danışmanın, danışandan gelen danışmana ilişkin sorularına kısa, belirgin olmayan cevaplar vermesidir.
Örnek :
Danışan: Sizin annenizle olan ilişkileriniz nasıldı ?
Danışman: Annemle? Fena değil.
Açıklama: Danışman, kendine ilişkin açık olmayan kısa bir tepki vermiş.
3.Düzey
Danışmanın, danışanın ilgileriyle ilişkili olan fikirlerini iletmesidir.
Örnek :
Danışan: Sizin annenizle olan ilişkileriniz nasıldı ?
Danışman: Herkes gibi idare ediyorum. Zaman zaman iyi, zaman zaman kötü.
Açıklama: Danışman, daha genel ve soyut olarak danışana cevap vermiş.
4.Düzey
Danışmanın kendi duygu, yaşantı ve düşüncelerine ilişkin konularda danışanla ilişkili olmak koşuluyla kendini anlatmasıdır.
Örnek :
Danışan: Sizin annenizle olan ilişkileriniz nasıldı ?
Danışman: Tıpkı senin annen gibi fedakar ama buna karşılık çok otoriter.
Açıklama: Danışman, danışanın ihtiyaci doğrultusunda kendini açmış.
5.Düzey
Danışanın ihtiyaçları göz önünde tutularak danışmanın oturum dışında başka kimselere söyleyemeyeceği kendine ilişkin çok derin duygu ve yaşantıları iletmesidir.
Örnek :
Danışan: Sizin annenizle olan ilişkileriniz nasıldı ?
Danışman: Annemi hatırladıkça içime bazen sıcaklık, bazen de kızgınlık dolar. Çünkü benim annem de seninki gibi hem fedakar hem de otoriterdir.
Açıklama: Danışman en derin duygularını açmış.
Yüzleştirme
Psikolojik danışma ortamında danışmanın, danışana saygısını kaybetmeden, empati kurarak ve iyi bir zamanlamayla danışanın ideal benliğiyle gerçek benliği ya da söyledikleriyle davranışları arasındaki tutarsızlıkları, çatışmaları veya çelişkileri ortaya koymasına “yüzleştirme” denir.
Yüzleştirme yapılabilmesi için iyi bir terapötik ilişki kurulmadılıdır. Yüzleştirme yapmadan önce ilişkinin niteliği gözden geçirilmelidir. Yüzleştirme yapabilmek için danışanın, yüzleştirmeyi kaldırıp kaldıramayacağı dikkate alınmalıdır. Eğer danışanın kaygı düzeyi yüksekse, yüzleştirme tekniği kullanılmamalıdır.
Yüzleştirme Tepki Düzeyleri
1.Düzey
Danışmanın danışanın bağdaşmazlığını görmezlikten gelmesi ya da danışanı eleştiren yapıcı olmayan yüzleştirmeler yapmasıdır.
Örnek :
Danışan: (İlk oturum) Psikolojik danışmaya çok ihtiyacım var. (Sessizlik)
Danışman: Hem psikolojik danışmaya ihtiyacın olduğunu söyledin, hem de zamanı boşa harcıyorsun.
Açıklama: Danışana saygı duyulmadan, empati kurulmadan danışanı itham edici bir yüzleştirme yapılmış.
2.Düzey
Danışmanın zamanlaması uygun olmayan yüzletirmeler yapması ya da açıkça bağdaşmazlıkları ortaya koymaması bu konuda sessiz kalmasıdır.
Örnek :
Danışan: (İlk oturum) Psikolojik danışmaya çok ihtiyacım var. (Sessizlik)
Danışman: Psikolojik danışmaya ihtiyacın olduğunu belirtiyorsun, yine de sessiz kalmayı tercih ediyorsun.
Açıklama: Zamanlama iyi değil.
3.Düzey
Danışmanın zamanlamayı iyi yaparak tutarsızlığa dikkati çekmesidir.
Örnek :
Danışan: Psikolojik danışmaya çok ihtiyacım var. (Sessizlik)
Danışman: Psikolojik danışmaya çok ihtiyacın olduğunu söylediğin halde yine de sessiz kalmayı tercih ediyorsun.
Açıklama: Zamanlama iyi, çünkü ilk oturum değil. Psikolojik danışman tutarsızlıklara dikkati çekmiş.
4.Düzey
Danışmanın tutarsız davranışa dikkat çekmesidir. Zamanlama yerindedir, danışan davranışını değiştirmek için yüreklendirilir.
Örnek :
Danışan: Psikolojik danışmaya çok ihtiyacım var. (Sessizlik)
Danışman: Psikolojik danışmaya çok ihtiyacın olduğu halde sessiz kalmayı tercih ediyorsun, çünkü kaygı duyuyorsun. Aynı zamanda konuşmak istiyorsun. Bir çatışma yaşıyorsun.
Açıklama: Empati ve saygı iletilmiş, suçlayıcı değil, çatışmanın varlığı ortaya konulmuş.
5.Düzey
Danışmanın zamanlamaya çok uygun bir şekilde davranarak sorumlu yüzleştirmenin tüm özelliklerini kullanmasıdır.
Örnek :
Danışan: Psikolojik danışmaya çok ihtiyacım var. (Sessizlik)
Danışman: Bana öyle geliyor ki psikolojik danışmaya çok ihtiyacın olduğu halde sessiz kalmayı tercih ediyorsun, çünkü kaygı duyuyorsun. Aynı zamanda konuşmak istiyorsun. Bir çatışma yaşıyorsun. Bu konuda sen ne dersin ?
Açıklama: Sorumlu yüzleştirmenin tüm özelliklerini psikolojik danışman kullandığı gibi.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melek TURAN Fotoğraf
Psk.Melek TURAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi77 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Melek TURAN'ın Makale ve Yazıları
► Terapötik Sanat Psk.Beria Bilge ŞENER
► Psikolojide Terapötik Beklentiler Psk.Dnş.Nijat SARKHANOV
► Terapötik Felsefe Nedir? Psk.Ebru ÖZER
► Terapötik Süreçte Oyunun Önemi Psk.Eyüp TUNAHAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Terapötik İletişim' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Progresif Kas Gevşemesi Haziran 2020
◊ The Festen Film Analizi Haziran 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:50
Top