Bireyler kendini bazen sıkılmış, bunalmış ve bir şeylerden rahatsız oluyor gibi hissedebilir bu oldukça normal bir durumdur. Fakat bu durum sürekli devam ettiğinde bireyin hayat kalitesinde düşmeye yani işe devam etmesini, uyumasını ya da yemek yemesini olumsuz yönde etkiliyorsa birey psikolojik destek alabilir. Olumsuz bir olay yaşadığında (kayıp, boşanma benzer şekilde bireyler kendilerini kötü, çaresiz ve ne yapacağını bu olumsuz olayla nasıl baş edeceğini bilemiyor halde olabilirler ve destek alma ihtiyacı hissedebilirler. Terapiye gelen yaşadığı zorluk yani başvurma sebebi terapistle birlikte araştırılır, bireyin çocukluk yaşantısıyla bağlantı kurularak incelenir ve birey için terapistin rehberliğinde bir değişim süreci başlar. Psikolojik destek için gelen bireyin terapiden nasıl bir beklentisi olduğunu öğrenir ve kendine bunu nasıl yapacağıyla ilgili bir yol çizer. Terapist sadece dinlemez ve akıl ya da tavsiye vermez. İki kişinin sohbet etmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Terapist danışanı yargılamadan objektif bir biçimde dinleyerek gerekli müdahaleleri yapar. Terapist ve psikolojik destek alan birey iş birliği içerisinde konu üzerinde çalışırlar. Psikolojik destek alan bireyin düşünceleri, duyguları ve davranışları derinlemesine ele alınır. Terapist zaman zaman ev ödevleri ya da kitap okuma gibi ödevler verir. Terapi süreci duruma göre değişir. Psikolojik destek alan birey eğer ilaç tedavisine ihtiyaç duyarsa onu psikiyatriste gönderir. Terapist psikolojik destek alan bireyden hediye alamaz. Terapi dışında bir ilişki kuramaz. Terapist gizlilik ilkesi sebebiyle psikolojik destek alan bireyin anlattıklarını kimseyle paylaşamaz. Sizi zorlayan bir durumda psikolojik destek almanın sizi zayıf bir birey yapacağını düşünmek yanlıştır çünkü terapi bireyin terapistiyle birlikte kendisini keşfetmek için çıktığı bir yolculuktur.

Klinik Psikolog Müge Adalı