Ağlayan Çocuğa Nasıl Yaklaşmalıyız?
AĞLAYAN ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞMALIYIZ?
Geçen gün Instagram’da takipçilerime “Ağlayan çocuğa nasıl yaklaşmalıyız?” sorusunu sordum ve gelen cevaplardan yola çıkarak bu konuda bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.
Ağlayan çocuğa yaklaşım konusunda pek çok farklı tarz olduğunu gördüm.
Örneğin çocuğu susturmaya çalışmak, dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışmak, nasihatte ve telkinde bulunmak, ağlamasını görmezden gelmek ve ağladığında kızmak gibi sayamayacağımız pek çok farklı yöntem kullanılıyor. Bu yazının konusu “Ağlayan çocuğa yaklaşım” gibi görülse de “çocuğu kabul edebilmeyi” tartışıyor olacağız.
Bizler ne kadar korumaya çalışırsak çalışalım yaşamın içerisinde olumlu ve olumsuz pek çok duygu var. Üzüntü, korku, öfke gibi olumsuz duygular biz yetişkinlerin hoşuna gitmediğinden, genellikle yaptığımız, bu duyguları inkar etmektir. Özellikle çocuklarda bu duyguları algıladığımızda isimlendirmekten ve konuşmaktan korkarız. Eğer böyle yaparsak bu duyguların kalıcı olacağına inanırız.
Olumsuz duygular yaşamın bir parçasıdır. Oyuncağını evde unuttuğu için ağlayan çocuğa; “yaşamda daha büyük ve ciddi üzüntüler” var diye çocuğunkini küçümsemek, “bunda ağlayacak ne var” demek çocuğu kabul etmediğiniz anlamına gelmektedir. Üstelik ağlamayı daha da şiddetlendirecektir. Kültür olarak olumlu/olumsuz duyguları görüp kabul etmediğimiz için pek de sağlıklı iletişime sahip değiliz sanki. Ona dakikalarca nasihat vermek işe yaramaz. Onun dünyasında o an en büyük üzüntü odur. Tek yapmamız gereken “Oyuncağını evde unuttuğun için çok üzgünsün” demek. Eğer müsaade ediyorsa sarılmak.
Temel mantık bu.
Neden ağladığını bilmiyorsunuz, peki o zaman ne yapmalı?
Gayet sakin ve şefkat dolu bir tutumla;
“Seni bir şey üzmüş/sinirlendirmiş. Bunun için ağlayabilirsin, bitince konuşalım. Sana yardım etmek istiyorum.” dediğinizde büyük ihtimal çocuğun iletişim kanalına gireceksiniz.
Diyelim ki giremediniz. İlk kurduğunuz iletişim şekli bu olmadığı için sabırla yukarıdaki tutuma devam etmelisiniz.
Çözümsüz kaldığınız durumlarda beni aramaktan çekinmeyin lütfen.
Ahmet Sert
Psikolog / EMDR Uygulayıcısı / Oyun Terapisti
Geçen gün Instagram’da takipçilerime “Ağlayan çocuğa nasıl yaklaşmalıyız?” sorusunu sordum ve gelen cevaplardan yola çıkarak bu konuda bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim.
Ağlayan çocuğa yaklaşım konusunda pek çok farklı tarz olduğunu gördüm.
Örneğin çocuğu susturmaya çalışmak, dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışmak, nasihatte ve telkinde bulunmak, ağlamasını görmezden gelmek ve ağladığında kızmak gibi sayamayacağımız pek çok farklı yöntem kullanılıyor. Bu yazının konusu “Ağlayan çocuğa yaklaşım” gibi görülse de “çocuğu kabul edebilmeyi” tartışıyor olacağız.
Bizler ne kadar korumaya çalışırsak çalışalım yaşamın içerisinde olumlu ve olumsuz pek çok duygu var. Üzüntü, korku, öfke gibi olumsuz duygular biz yetişkinlerin hoşuna gitmediğinden, genellikle yaptığımız, bu duyguları inkar etmektir. Özellikle çocuklarda bu duyguları algıladığımızda isimlendirmekten ve konuşmaktan korkarız. Eğer böyle yaparsak bu duyguların kalıcı olacağına inanırız.
Olumsuz duygular yaşamın bir parçasıdır. Oyuncağını evde unuttuğu için ağlayan çocuğa; “yaşamda daha büyük ve ciddi üzüntüler” var diye çocuğunkini küçümsemek, “bunda ağlayacak ne var” demek çocuğu kabul etmediğiniz anlamına gelmektedir. Üstelik ağlamayı daha da şiddetlendirecektir. Kültür olarak olumlu/olumsuz duyguları görüp kabul etmediğimiz için pek de sağlıklı iletişime sahip değiliz sanki. Ona dakikalarca nasihat vermek işe yaramaz. Onun dünyasında o an en büyük üzüntü odur. Tek yapmamız gereken “Oyuncağını evde unuttuğun için çok üzgünsün” demek. Eğer müsaade ediyorsa sarılmak.
Temel mantık bu.
Neden ağladığını bilmiyorsunuz, peki o zaman ne yapmalı?
Gayet sakin ve şefkat dolu bir tutumla;
“Seni bir şey üzmüş/sinirlendirmiş. Bunun için ağlayabilirsin, bitince konuşalım. Sana yardım etmek istiyorum.” dediğinizde büyük ihtimal çocuğun iletişim kanalına gireceksiniz.
Diyelim ki giremediniz. İlk kurduğunuz iletişim şekli bu olmadığı için sabırla yukarıdaki tutuma devam etmelisiniz.
Çözümsüz kaldığınız durumlarda beni aramaktan çekinmeyin lütfen.
Ahmet Sert
Psikolog / EMDR Uygulayıcısı / Oyun Terapisti
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.