2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yas
YAZI #7255 © Yazan Psk.Dnş.Sena ÖZ | Yayın Aralık 2021
ALIŞTIĞIMIZ DÜNYANIN KAYBI

Yas, kayıp yaşayan bireyin yaşamının her alanını ilgilendiren çok boyutlu zor bir süreçtir. Ancak, bir hastalık değildir. Kayba karşı gelişen doğal bir tepkidir(Bildik, 2013). Buradaki kayıp; sevdiğimiz, hayatımızda önemli yeri olan bir kişinin kaybı, planladığımız geleceği yaşayamamanın kaybı, tamamlanacağımızı düşündüğümüz bir isteğimiz bizden uzak düştüğünde veya şuan içinde bulunduğumuz şartlara göre covid-19 salgını nedeniyle eskiden rahatça hareket edebildiğimiz dünyamızın kaybı olabilir. Bu dönemde yas tepkileri vermek olağan bir süreçtir. Yası yaşarken bir nevi uyum sürecinden geçeriz. Yaşadığımız bir kayıp veya hayatımızdaki beklenmedik/sarsıcı bir değişimin ardından yeniden hayatımıza adapte olabilmemiz, gücümüzü toparlayabilmemiz için zamana ve alana ihtiyaç duyarız. Yas bize bunu sağlar.
Ölen kişinin ardından yapılan cenaze ritüelleri ölen kişiden çok geride kalanlar için yapılıp geride kalan kişileri ölen kişinin yokluğuna hazırlar ve kişilerin duygularını paylaşabilmelerine olanak tanır. Ancak Covid-19 sürecinde cenaze ritüellerinin riskli olmasından dolayı yapılamaması kişileri ölen kişinin yokluğuna uyum sağlamanın sağlıklı gerçekleştirilememesine sebep olabilir. Sağlıklı şekilde yasın yaşanması kişinin daha sonrasında hayatına devam edebilmesini kolaylaştırır.
Tetiklenen duyguların açığa çıkamaması ve dışavurulamaması yasın yaşanmadığını gösterir. Çünkü yas bu duyguların dışavurulabilmesi için bize zaman tanır. Eğer kendimize yas yaşamak için izin vermiyorsak veya çevre etkisinden dolayı yas yaşanamıyorsa yasın etkileri katlanarak artar ve birikir.
Yas sürecinde yaşanılan olumsuz duyguları izin vermeyip onları durdurmak bu süreci yaşayıp atlatmamıza engel olup aksine daha çok sürmesine neden olabilir. Başa çıkamayacağımızı düşündüğümüz duygular bizi strese sokabilir. Yaşanılan acı,öfke,suçluluk vb duyguları görmezden gelip yok saydığımızda ve o duygularla baş başa kalmadan yerine uyuşturucu etkisi veren etkinliklere yöneldiğimizde bu duyguları hissetmemizin nedenlerini, iç dünyamızda yarattığı hasarları ve bu hasarların ileride hayatımızdaki etkilerini görmemizi ve düzeltebilme şansımızı engellemiş oluruz.
Halbuki yas duygusu baş etmesi zor olsa da yaşanması sağlıklı bir süreçtir. Burada yaşanan yoğun duygular beynimizin ilkel kısmı olan amigdalayı uyarır ve bu süreç içinde kişinin hareketleri durağanlaşabilir, coşkulu hissedemeyebilir, libido düşebilir. Bu dönemde kişiler kendi içlerine kapanıp çok fazla sorgulama yapabilirler.
- Eğer yas sağlıklı yaşanırsa ; beynimizde yeni yolak oluşumları sağlanır ve artık kişi yaşadığı olumsuz duygu durumlarını daha iyi kontrol edebilir hale gelir. Acı yaşandıkça beyin acıyla nasıl baş etmesi gerektiğini öğrenir.




Worden’ın (2009) Yas Görevleri Modelinde;
1. Kaybın gerçekliğini kabul etmek: Kayıp yaşayan bireyin, kaybedilen kişinin “öldüğü ve asla geri dönmeyeceği” gerçeğiyle veya covid-19 şartlarından dolayı eskisi gibi rahat hareket edebileceğimiz bir dünyanın olmayışıyla tam anlamıyla yüzleşmesidir. Yas tutan birey, bilişsel olarak zamanın geri dönülemezliğini kavrayabilir. Ancak, duygusal anlamda tam olarak kabullenme ve içselleştirme zaman alan bir süreçtir.
2. Yas ile oluşan acı üzerinde çalışmak ve duyguları ifade etmek: Sevilen birinin kaybı, tamamlanacağını düşündüğümüz isteklerimizin kaybı, aniden sarsıcı şekilde değişen dünyamızın bilişsel kaybı sonucu oluşan acı, hem fiziksel hem de duygusal bir acıdır. Bu acıyı kabullenmek ve yaşamak önemli bir görevdir. Bireyin kayba bağlı acısını bastıran ya da engelleyen her şey yas sürecinin uzamasına neden olur. Sonuçta, bedensel belirtiler ya da anormal davranışlar kendini gösterir ve bireyin yaşam kalitesi bozulur.
3. Var olanın bulunmadığı bir çevreye uyum sağlamak: Kayıp yaşayan bireyler, kaybın üzerinden belli bir zaman geçene kadar ölenin veya kurdukları düzenin kendi yaşamlarındaki rollerini farkında değildir. Bu nedenle; yas tutan birey, ölenin veya değişen hayat düzeninin hayatındaki rollerin kaybına ve bunun kendi benlik duygusunda yarattığı değişikliğe de uyum sağlaması gerekir. Bireyin bu temel görevi nasıl başardığı yas sürecinin sonucunu belirleyecektir: ya bireyin yaşamındaki değişiklikleri anlamlandırması ve yaşamın amacını yeniden belirlemeye yönelik bir ilerleme ya da çözemediği bir ikilemin içinde mahkum olduğu ve büyümenin durduğu bir duraklamadır.
4. Duygusal anlamda ilişkileri yeniden düzenlemek ve yaşama devam etmek: Yas tutan bireyin, anı ve düşüncelerini duygusal dünyasında uygun bir yere yerleştirip geride kalan yaşamını sürdürebilmesidir. Bu aşama yasın tamamlanmasında en zorlanılan görevdir.

Bu süreçle sağlıklı bir şekilde baş edebilmek için terapiye başvurabilir, uzman kadromuzdan destek isteyebilirsiniz.

KAYNAKÇA
Bildik, TEZAN; 2013, ‘Ölüm, Kayıp, Yas ve Patolojik Yas’, Ege Tıp Dergisi, 2013;52(4):223-229, İzmir
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sena ÖZ Fotoğraf
Psk.Dnş.Sena ÖZ
İstanbul
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Sena ÖZ'ün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Yas' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
◊ Duygu Düzenleme Aralık 2021
◊ Yeme Bozukluğu Aralık 2021
◊ İlişkiler Aralık 2021
◊ Kaygı Aralık 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:07
Top