Sosyal Onay İhtiyacı ve Eşcinsellik
Sosyal Onay ve Eşcinsellik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Araştırmacılar tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. Ulusal Tez Merkezi Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar. Sosyal Onay Ve Eşcinsellik Tüm Bilgileri Aşağıdadır.
YAZARLARIN
Adı, Soyadı : Ökkeş GÜMÜŞOLUK, Muhammed ÖZKAN, Harun İNCE, İbrahim Hakkı UZAK, Fatih ALTINDAL, Ali YONCA
Bölümü : Eğitim Bilimleri Bölümü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı
Teslim Tarihi : 8/04/2019
ANALYZİNG THE RELATİONSHİPS BETWEEN THE SOCİAL APPROVAL NEEDS AND THE ATTİTUDES TOWARDS HOMOSEXUALİTY
SOSYAL ONAY İHTİYACI İLE EŞCİNSELLİĞE YÖNELİK TUTUM
ÖZ
Bu araştırmada sosyal onay ihtiyacı ile eşcinselliğe yönelik tutum arasındaki ilişki; cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği yer, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, okunmakta olunan fakülte değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? Sorularına cevap aranmıştır. Bu araştırma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama türünde betimsel bir araştırmadır. Araştırmaya yönelik veriler, anketler yoluyla elde edilmiş ve elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada katılımcıların sosyal onay ihtiyacını öğrenmek amacıyla Sosyal Onay İhtiyacı Ölçeği, eşcinsellere yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla da Eşcinsellik Tutum Ölçeği kullanılmıştır.
Evrenine 2018-2019 eğitim öğretim dönemi bahar döneminde On Dokuz Mayıs Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan 183’ü kadın 137’si erkek olmak üzere toplamda 320 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler tesadüfi (random) örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup, gönüllülük esasına dayanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında, üniversite öğrencilerinin eşcinselliğe yönelik tutum cinsiyet, yaşamın büyük bölümünün geçirildiği yer, anne ve baba eğitim düzeyi ve fakülte değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği, ancak sosyo-ekonomik düzeye göre anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin sosyal onay ihtiyaçlarının cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği yer, anne ve baba eğitim düzeyi ve fakülte değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.
1.1.9.15 Osmanlı’da Eşcinsellik
Osmanlı’da eşcinsellik Abdulmecid dönemine kadar normal bir durum olarak kabul edilmemiştir. Osmanlı’da bulunan doktorlar arasında, bu hastalık mı değil mi? Sorusu bazı tartışmalara sebebiyet vermiştir. Başhekimlerden biri olan Emir Çelebi sürekli araştırmalar yapmıştır. Araştırmaları arasında eşcinselliğe de değinmiştir. Emir Çelebi’ye göre eşcinsellik bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisi için ilacı dahi belirlemiştir (Atay ve Kuyucu, 2018).
Eski zamanlarda bu konularla ilgili ilk çalkantılar ‘’eşcinsel aşkı’’ konusu olmuştur. Çünkü Bu dönemde aşk, Allah ile insanın manevi olarak birbirine bağlanması olarak biliniyordu. Bir diğer anlamı ise günümüzde erkek ve kadının birbirine olan duygusal bağlılığı manasında idi. Homoerotik bir konuyu aşk ile bağdaştırmanın kültürlerini bozacaklarına inanıyordu. Bu durum ilerleyen zamanlarda normal karşılanmaya başlanmıştır. Kanuni döneminde ise yeni kanun ve yasalar ile zina ve oğlancılığın cezasının cinsel organlarının kesilmesi ile sonuçlanacağı söylenmiştir. Her ne kadar yasa ve konunlar bu şekilde yazmış olsa da, bu tür suç işleyenler ceza almamak için yüklü miktarda para ödeyerek kurtulmuşlardır.
Tarihte Osmanlı zamanlarda bazı tiyatrolarda oğlancılıkla ilgili oyunlar oynanmıştır. Lakin dönemin padişahları tarafından bu tiyatrolar yasaklanmış ve farklı oyunlar öne sürerek halkın tepkisini bastırmıştır. Eşcinselliğin normalleşmesi bir çok toprağını kaybetmesi ve ülkenin çalkantılı dönemler geçirdiği zamanlarda oluşmuştur. Osmanlı’nın son dönemlerine doğru eşcinsellik yasa ve kanunlar ile normal bir durum olarak kabul ettirilmiştir. Bazı yorumcular bu durumun ülkenin büyük baskılara maruz kalması sebebi ile olduğunu söylemişlerdir (Özdemir, 2008).
1.1.9.16 İslam Ve Eşcinsellik
İslam Hz. Adem’den beri süregelen dinin ismi olarak bilinmektedir. 610 yılında Hz. Muhammed’in peygamber oluşundan sonra İslam dinine girenlere ‘’Müslüman’’ denilmektedir. İslam kelimesi ‘’seleme’’ kökünden gelmektedir. Seleme, teslim olmak manasından gelmiş olup, Müslüman olan kişilerin kendilerini İslam’a teslim ettiği ve emirlere uygun faaliyette bulundukları varsayılmıştır. Bu teslimiyet Allah’a ve peygamberi Muhammed (sav)’e olan teslimiyeti içermektedir. Teslimiyet çerçevesinde İslam’ın kurallarına uymak Allah’ın bir emri olarak görülmektedir. Kurallara uymayanların günahkar olacağı söylenmiştir (Ege, 2006).
Kur’an eşcinselliğin bir günah olduğunu ve bireylerin bu günahtan tövbe etmezler ise önce dünyada ardından ahirette ceza görecekleri bildirilmiştir. Bu konu ile ilgili bir çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Eşcinsellikle ilgili ayetler Araf Suresi 80,81,82., Hud Suresi 78,79., Hicr Suresi 67,68,69,70,71,72., Şuara suresi 165,166,167,168., Neml Suresi 55., Ankebut Suresi 29. Ayet’inde geçmektedir. (Saraç, 2013).
Araştırmacılar tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. Ulusal Tez Merkezi Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar. Sosyal Onay Ve Eşcinsellik Tüm Bilgileri Aşağıdadır.
YAZARLARIN
Adı, Soyadı : Ökkeş GÜMÜŞOLUK, Muhammed ÖZKAN, Harun İNCE, İbrahim Hakkı UZAK, Fatih ALTINDAL, Ali YONCA
Bölümü : Eğitim Bilimleri Bölümü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı
Teslim Tarihi : 8/04/2019
ANALYZİNG THE RELATİONSHİPS BETWEEN THE SOCİAL APPROVAL NEEDS AND THE ATTİTUDES TOWARDS HOMOSEXUALİTY
SOSYAL ONAY İHTİYACI İLE EŞCİNSELLİĞE YÖNELİK TUTUM
ÖZ
Bu araştırmada sosyal onay ihtiyacı ile eşcinselliğe yönelik tutum arasındaki ilişki; cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği yer, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, okunmakta olunan fakülte değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? Sorularına cevap aranmıştır. Bu araştırma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama türünde betimsel bir araştırmadır. Araştırmaya yönelik veriler, anketler yoluyla elde edilmiş ve elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada katılımcıların sosyal onay ihtiyacını öğrenmek amacıyla Sosyal Onay İhtiyacı Ölçeği, eşcinsellere yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla da Eşcinsellik Tutum Ölçeği kullanılmıştır.
Evrenine 2018-2019 eğitim öğretim dönemi bahar döneminde On Dokuz Mayıs Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan 183’ü kadın 137’si erkek olmak üzere toplamda 320 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler tesadüfi (random) örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup, gönüllülük esasına dayanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında, üniversite öğrencilerinin eşcinselliğe yönelik tutum cinsiyet, yaşamın büyük bölümünün geçirildiği yer, anne ve baba eğitim düzeyi ve fakülte değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği, ancak sosyo-ekonomik düzeye göre anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinin sosyal onay ihtiyaçlarının cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey, yaşamının büyük bölümünü geçirdiği yer, anne ve baba eğitim düzeyi ve fakülte değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.
1.1.9.15 Osmanlı’da Eşcinsellik
Osmanlı’da eşcinsellik Abdulmecid dönemine kadar normal bir durum olarak kabul edilmemiştir. Osmanlı’da bulunan doktorlar arasında, bu hastalık mı değil mi? Sorusu bazı tartışmalara sebebiyet vermiştir. Başhekimlerden biri olan Emir Çelebi sürekli araştırmalar yapmıştır. Araştırmaları arasında eşcinselliğe de değinmiştir. Emir Çelebi’ye göre eşcinsellik bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisi için ilacı dahi belirlemiştir (Atay ve Kuyucu, 2018).
Eski zamanlarda bu konularla ilgili ilk çalkantılar ‘’eşcinsel aşkı’’ konusu olmuştur. Çünkü Bu dönemde aşk, Allah ile insanın manevi olarak birbirine bağlanması olarak biliniyordu. Bir diğer anlamı ise günümüzde erkek ve kadının birbirine olan duygusal bağlılığı manasında idi. Homoerotik bir konuyu aşk ile bağdaştırmanın kültürlerini bozacaklarına inanıyordu. Bu durum ilerleyen zamanlarda normal karşılanmaya başlanmıştır. Kanuni döneminde ise yeni kanun ve yasalar ile zina ve oğlancılığın cezasının cinsel organlarının kesilmesi ile sonuçlanacağı söylenmiştir. Her ne kadar yasa ve konunlar bu şekilde yazmış olsa da, bu tür suç işleyenler ceza almamak için yüklü miktarda para ödeyerek kurtulmuşlardır.
Tarihte Osmanlı zamanlarda bazı tiyatrolarda oğlancılıkla ilgili oyunlar oynanmıştır. Lakin dönemin padişahları tarafından bu tiyatrolar yasaklanmış ve farklı oyunlar öne sürerek halkın tepkisini bastırmıştır. Eşcinselliğin normalleşmesi bir çok toprağını kaybetmesi ve ülkenin çalkantılı dönemler geçirdiği zamanlarda oluşmuştur. Osmanlı’nın son dönemlerine doğru eşcinsellik yasa ve kanunlar ile normal bir durum olarak kabul ettirilmiştir. Bazı yorumcular bu durumun ülkenin büyük baskılara maruz kalması sebebi ile olduğunu söylemişlerdir (Özdemir, 2008).
1.1.9.16 İslam Ve Eşcinsellik
İslam Hz. Adem’den beri süregelen dinin ismi olarak bilinmektedir. 610 yılında Hz. Muhammed’in peygamber oluşundan sonra İslam dinine girenlere ‘’Müslüman’’ denilmektedir. İslam kelimesi ‘’seleme’’ kökünden gelmektedir. Seleme, teslim olmak manasından gelmiş olup, Müslüman olan kişilerin kendilerini İslam’a teslim ettiği ve emirlere uygun faaliyette bulundukları varsayılmıştır. Bu teslimiyet Allah’a ve peygamberi Muhammed (sav)’e olan teslimiyeti içermektedir. Teslimiyet çerçevesinde İslam’ın kurallarına uymak Allah’ın bir emri olarak görülmektedir. Kurallara uymayanların günahkar olacağı söylenmiştir (Ege, 2006).
Kur’an eşcinselliğin bir günah olduğunu ve bireylerin bu günahtan tövbe etmezler ise önce dünyada ardından ahirette ceza görecekleri bildirilmiştir. Bu konu ile ilgili bir çok ayet ve hadis bulunmaktadır. Eşcinsellikle ilgili ayetler Araf Suresi 80,81,82., Hud Suresi 78,79., Hicr Suresi 67,68,69,70,71,72., Şuara suresi 165,166,167,168., Neml Suresi 55., Ankebut Suresi 29. Ayet’inde geçmektedir. (Saraç, 2013).
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.