2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bir Şehir Düşlüyorum
YAZI #757 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Mart 2010
BİR MALATYA DÜŞLÜYORUM

Herşey evvela hayal etmekle başladı. Bir uçak gökyüzünde uçmadan çok önce düşünce olarak hayal dünyasında kanatlandı. Batılılar genel mantık yapıları gereği hiç bir yaratıcı düşünceyi imkansız görmezler. Önce hayal ederler, sonra da bunun nasıl gerçekleştirilebileceği aşamasına geçerek tam bir yoğunlaşma ile onu düşünürler. Biz ise daha düşünce aşamasındayken saldırıya geçer, zaten çok az sayıda olan bu kişileri düşündüğüne bin pişman eder, "olurmu canım sen de... uçuyosun..." falan diyerek binbir türlü engeller yaratmaya alışığızdır daha çok.

Burada söz konusu işin nasıl hayata geçirilebileceği üzerinde tam ve kamil bir yoğunlaşma olmadığından, ayaküstü değerlendirmelerde ise genelde gözümüze olumsuz yanlar görüneceğinden bize zihinsel üretim işleri olasılık dışı, boş, manasız çabalar gibi gelir. Dolayısı ile yaratıcılık, hayali kurgular, zihinsel tasarım işi bizde ana karnındaki iki - üç aylık bebeğin kürtaj edilmesi misali daha nefes almaya başlamadan yok edilir.

Merkez nüfusu 500 - 600 bini çoktan geçmesine karşın Malatya'nın merkezinde, ikinci ordudan başlayıp polis okulu tarafına doğru uzanan ana bir caddesi var. Bu durum modern şehirleşme anlayışı açısından bir sıkıntı oluşturmakla beraber bizim gibi az gelişmiş ülkeler / şehirler için aslında bir kolaylığı da beraberinde taşımaktadır. Her zorlukta bir kolaylık vardır çünkü!

Bu tespitten hareketle, düşlediğim şehir için birinci önerim şudur: Mesela devlet hastanesi civarından bu ana cadde boyunca uzanan ve polis okulu ya da maşti bölgesinden çıkacak bir yeraltı girişi / tüneli açılabilir. Daha çok bu ana güzergahta seyreden ve şehir merkezini kilitleyen / sıkıştıran, dolayısı ile ruhları da sıkıştırıp boğan yoğun trafik bu yeraltı caddesine alınabilir. Üstü ise trafiğe tamamen kapatılabilir. Buradan belli aralıklarla sağa ve sola, yani çevre yoluna ve fuzuli tarafına, emeksize ayrılan kollar yapılabilir. Yine buralara büyük otoparklar açılabilir.

Bunun belki maliyetli ama imkansız olmadığı ortada. Nitekim çevre yolu bölgesinde yeni yapılan tünel çalışması malum. Oraya yapılabiliyorsa pekala bir benzeri buraya da yapılabilir. Böylece sözkonusu ana cadde araç trafiğine kapatılarak tamamen yaya trafiğine açılabilir. Bütün bunların sonucunda ise şehir daha modern bir havaya bürünür, en önemlisi de insanlarımız nefes alabilir. Çarşıya pazara gitmekten keyif duyar bir hale gelebilir. Hem bu hiçbir noktaya fazla bir uzaklığı bulunmayan şehir merkezine araçlarla değil de yaya olarak gitme alışkanlığını da kazandırabilir.

İkinci önerim, merkezi çok dağınık olmayan, dört yolla kanal boyu; akpınar ile fuzuli; emeksizle öğretmenevi çemberine sıkışan şehrimizin bu dört - beş noktasına devasa boyutları olan çok katlı otoparklar yapılabilir. Bir inşaat firması kendi / ailevi imkanlarıyla kocaman siteler yapabiliyorsa şehrin belediyesi bunları kanımca altın kaplamadan bile imal edebilir. Bu şekilde hem buralara park zorunluluğu da getirilebilir. Şuanki durum öyle mi? Kışlaya park yasak, oraya yasak, buraya yasak... İyi güzel de millet nereye park edecek? "Avrupa'da cadde üstüne park yasak, eeee, bizde de yasak olsun"! Tamam çok güzel, olsun tabiki! ! Ama oralarda sadece yasaklar değil, imkanlar da var! Gelin sadece yasaklar değil, bu tür imkanlar bizde de olsun? Yasaklarda batıyı, imkanlar noktasında ise sürekli doğuyu örnek almayalım, değil mi!

Üçüncü önerim, her dükkan ya da mağaza kendi önünün kaldırımlarını yapabilir. Bu iş ilgili işyerinin sorumluluğuna bırakılabilir. Zaten çoğu işyeri sahibi dükkanının önünü başkasına araç parkettirmeyerek, tezgahlar çıkararak vs. çoktan sahiplenmiş durumda. O halde bu yönde bir düzenlemeye gidilebilir. Karşılığında ise tabela vergisinde kolaylaştırma yahut kaldırım taşları üzerine işyerinin reklam motiflerinin konulması jestleri getirilebilir. Böyle bir uygulamayı komşumuz Elazığ'da görmüştüm. Belediye bu işte sadece yönlendirici, standart belirleyici ve denetleyici olabilir.

Unutmayalım: Modern şehirler, estetik görünümler, mimari şaheserler sadece maddi konfor sunmakla kalmaz; insanlardaki kaba, hoyrat, saldırganca eğilimleri törpiler. Onları adım adım medenileştirir. Ayrıca insanlara estetik anlayışlar, ince bir ruh, kentlilik bilinci ve modern vasıflar aşılar. Velhasılı eğitim sadece sınıf ortamında, bilgisayarda karşıya dosya aktarır gibi kuru bilgi aktarma işi değildir. Bu ve benzeri uygulamalarla şehir her bir detayı ile yaşam boyu sürecek bir "eğitmen" hüviyeti de kazanacaktır. Böylesi şehirler yaşam boyu "halk eğitim merkezi" işlevi de görmüş olacaktır.

Aksi takdirde, "...Önce dış görünüşüyle ağırlayan" kültürümüzün insanları yaşadığı şehre de, o şehrin içindekilere de dış görünüşüne göre muamele edecektir. Nitekim de öyle etmektedir.

Malatya Bakış Gazetesi
www.flashabermalatya.com
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Makaleleri
► Doğa, Şehir ve İnsan Psk.Yetkin KUŞAN
► Yeni Şehir ve Mekanda Psikolojimiz Dr.Psk.Dnş.Azmi Bayram İLBAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bir Şehir Düşlüyorum' başlığıyla benzeşen toplam 7 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:17
Top