2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Meme Kanseri
YAZI #766 © Yazan Op.Dr.Tolga HÜNER | Yayın Nisan 2010
Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde her 8 kadından 1 inde meme kanseri gözlenmektedir Meme ile ilgili şikayetler ve meme hastalıkları sıkça karşılaşılan durumlardandır. Meme kanserinin günümüzde görülme sıklığı nedeniyle, meme ile ilgili herhangi bir şikayet, hasta tarafından tedirginlikle karşılanır. Memesiyle ilgili yakınması olan kişiler, korkularının gerçeğe dönüşmesinden endişe ederek doktora gitmeyi geciktirebilir, hatta reddedebilir. Görülme sıklığı önceki yıllara göre artmış gibi görünmektedir. Bunun nedeni muhtemelen meme görüntüleme yöntemlerinin (USG, mamografi, digital mamografi, meme MR’ı) tanı yöntemi olarak gelişmeleridir. Görüntüleme yöntemleri ile memedeki kanserli bölge elle muayenede anlaşılabilir büyüklüğe gelmeden önceki dönemde kanseri teşhis edebilmektedirler. Meme kanseri eski yıllara göre çok daha erken safhada teşhis edilmektedir. Bunun sonucunda da tedavi ile şifa sağlanma oranları eskiye göre artmıştır. Yapılan araştırmalarda erken evredeki meme kanseri sıklığının eskiye oranla arttığı buna karşılık meme kanserine bağlı ölümlerin eskiye göre yarıya indiği görülmektedir.
Memesinde son zamanlarda bir değişiklik fark eden kişi, kendi kendine bir teşhis koymaya çalışmamalı, meme hastalıkları ve tedavileri ile ilgilenen genel cerrahi uzmanına başvurmalıdır

MEME KANSERİ
Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde her 8 kadından 1 inde meme kanseri gözlenmektedir Bir takım risk faktörlerini taşıyan kadınlarda, meme kanseri daha sık görülmektedir. Bu risk faktörlerini taşımayanlara göre, daha fazla meme kanserine yakalanma olasılıkları mevcuttur. Bu faktörleri taşımayan kişiler de meme kanserine yakalanabilirler. Meme kanserine yakalanan kadınların yarısı, bu risk faktörlerini hiç taşımamaktadır. Bu nedenle, risk faktörlerinin taşımayan kişiler de olağan kontrollerini yaptırmalıdırlar.
Risk faktörleri:
Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle, 40 yaş üzerindeki her kadın, mutlaka yılda bir defa hekime baş vurarak muayene olmalı ve mamografi dediğimiz meme filmini çektirmelidir.
Meme kanseri hikayesi: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır.
Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır.
Örneğin, kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının, meme kanserine yakalanma riski, diğer kadınlardan 2- 5 kat daha fazladır. Bu kadınlar daha sık ve dikkatli izlenmelidir.
Daha önce meme biopsisi yapılmış olması: Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu bir tümör saptanmış olabilir. Bazı kanser olmayan iyi huylu tümörlerin bulunması, kanser gelişme riskini değişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörün hücresel yapısına göre değişir. Örneğin, yapılan bir biopside, çıkartılan kitlenin patolojik incelemesi sonucu atipik hiperplazi tanısı konmuş kadınlarda ( bu tamamen iyi huylu bir tümördür), meme kanseri gelişme oranı normal kadınlara göre daha fazladır.
Adet görmeye erken başlanması, menepoza geç girilmesi, fertil cağı uzatmaktadır. Bu sırada kadın daha uzun süre östrojen hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Erken menopoza giren kadınlarda hormon tedavisi yapılmıyor ise, meme kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır. Elli yaşından sonra adet görmeye devam eden kadınlarda, meme kanserine yakalanma riski az da olsa artmaktadır.
İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir
Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Varlıklı, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır.
Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Ayrıca bu çocuklar büyüdükleri zaman eğitim ve iş nedeni ile daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar. Bu nedenlere bağlı olarak fertil çağın erken başlaması, geç doğurma gibi nedenler sebep olarak sayılabilir. Ayrıca bunların dışında başka faktörler de rol almaktadır.
Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat, hormon tedavisi almayan kadınlarda da, kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile, östrojen verilmesi önerilebilir fakat, mutlaka bir hekim kontrolu altında yapılmalıdır.
Doğum kontrol hapı kullanılması: Bu konuda farklı görüşler olmakla birlikte hafif bir risk artışı olduğu ileri sürülmektedir. On yıl önce doğum kontrol hapını bırakmış olan kadınlarda ise, bu risk tamamen ortadan kalkmaktadır.
Alkol kullanılması: Fazla alkol alan kadınlarda, almayan kadınlara göre risk nispeten artmaktadır. Günde 3 bardak yüksek dereceli alkol içen bir kadının meme kanserine yakalanma riski, hiç içmeyen kadına göre 2 kat daha fazladır. Alkol alımının günde bir kadeh ile sınırlandırılması önerilmektedir.
Sigara: Sigaranın kesin bir etkisi gösterilememiştir. Fakat, genel sağlığı etkilediğinden dolayı bırakılması önerilmektedir. Şişmanlık ve yağlı beslenme: Bazı çalışmalarda şişmanlığın, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini artırdığı gözlenmiştir. Özellikle, doymuş yağların fazla bulunduğu yağlı et gibi yemekler ve yağlı süt ürünlerinin fazla alınmasının bu riski artırdığı ileri sürülmüştür.
MEME KANSERİ RİSKİ AZALTILABİLİR Mİ ?.
Şişmanlığın azaltılması,
Alkol alınıyorsa bırakılması.
Hafif egzersiz yapılması(haftada 4 saat tempolu yürüyüş),
Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.
MEME KANSERİ ÖNLENEBİLİR Mİ ?
Henüz meme kanserini kesin önleyen bir yöntem henüz yoktur. Günümüzde bilinen tek yöntem, erken tanıdır. Erken tanı sayesinde, meme kanserinin getirdiği sorunlar büyük oranda çözülebilmektedir. Bu sayede hastalığın toplumda yaptığı hasar en aza indirilebilir, yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde arttırılabilir.
Erken teşhis için bilinen en iyi ve etkili çözüm, kadınların risk durumlarına göre belirlenmiş olan muayene ve tetkik protokollarının uygulamasıdır.
KADINLAR KENDİLERİNİ NASIL MUAYENE ETMELİDİR ?
Erken teşhis için her kadının ayın belirli bir günü kendisini muayene etmesi gerekir. Her ay düzenli olarak kendisini muayene eden bir kadın, memesinde ortaya çıkan bir kitleyi çok daha erken fark eder.

MUAYENE SIRASINDA FARK EDİLEBİLECEK DEĞİŞİKLİKLER NELERDİR?
Aşağıda değişiklikler fark edildiğinde, gecikmeden bir hekime baş vurulmalıdır:
* Memede iki haftadan uzun süre ele gelen sertlik veya kitle,
* Meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği,
* Meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması,
* Memede veya meme başında içeri doğru çekinti olması,
* Memenin şeklinde değişiklik,
* Meme başlarının pozisyonlarında değişiklik,
* Meme başında ortaya çıkan akıntı.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tolga HÜNER Fotoğraf
Op.Dr.Tolga HÜNER
Eskişehir
Doktor "Genel Cerrahi"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Tolga HÜNER'in Yazıları
► Makromasti (Büyük Meme) ve Meme Kanseri Doç.Op.Dr.Ragıp KAYAR
► Meme Kanseri Sonrası Meme Ameliyatı Op.Dr.Alper BAYRAKTAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Meme Kanseri' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Meme Küçültme Aralık 2012
◊ Anal Abse Anal Fistül Aralık 2011
◊ Hemoroid (Basur) Kasım 2010
◊ Anal Fissur (Makatta Çatlak) ÇOK OKUNUYOR Kasım 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:43
Top