2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hasbihal
YAZI #770 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Nisan 2010
Yaklaşık 12 aydır yayında olan yazılarımın okunma sayısı "70.000" rakamını geçti. Düşünüyorum da bu sayı orta ölçekli bir ilçenin nüfusundan fazla, bazı vilayetlerinkine ise denk. Evvela bunun için mutluyum, bahtiyarım.

İkinci mutluluğum, ben uyurken bile yazılarımın nöbette olması nedeniyle... Adeta benim birer sessiz şubem gibi çalışarak hizmete 24 saat esası ile, yani kesintisiz olarak devam etmeleri sebebiyle...

Üçüncüsü de anılan yazılarımın okuyana direkt olarak fayda sağlayacak bir içerik taşıması, aldığım geri dönüşlerin birinde kıymetli bir okurumun çok veciz bir şekilde ifade ettiği üzere "tam destek odaklı" muhtevası yüzünden...

Bu durum beni kesinlikle şımartmıyor, bilakis üzerimdeki sorumluluğun yükünü iyice ağırlaştırıyor. Hayır! Asla, asla gevşetmiyor; kat kat gayretlendiriyor. Yazmak bir nevi vitrine çıkmaktır. Yazmak öne atılmak, bir işe talip olmak demektir. İşte bu nedenle, gelinen nokta itibariyle sanki ayaklarım titriyor. "Eyvah" diyorum. "Ya bu yükü taşıyamazsam! Ya oluşan bunca güvene, sahip olunan onca inanca ve umulan fayda arayışına cevap olamazsam!" Bütun bunlar beni korkutuyor, endişelendiriyor.

Avustralyalardan, Almanyalardan yardım talepleri geliyor. Oralarda uzman yok mu, elbette ki var. Muhtemelen de alası... Ama bu farklı bir şey. Bir frekans yakalanmış demek ki. “Ücretini hesabınıza yatıralım, keşke orada olsaydık, msn uygun mu...” diyenler oluyor. Ben de taa oralardan semaya yükselecek bir dua ve bir kişiye daha karşılıksız olarak yardım etmenin (uhrevi kumbarasında birikecek) manevi kazancı benim için paradan daha önemli diye düşünüyor, yardım talebine elimden geldiğince "evet"; ücretine ise bir çırpıda "hayır" diyorum.

Aklı ve ihtiyaçları olup da parayı sevmeyen kim olabilir! Hele de böylelerine garip bir akıl hastasıymışçasına bakılan, "enayilerin kralı" muamelesi çekilen şu zamanda. Zihinsel odaklı yoğun bir emeğin ana sütü kadar helal karşılığı ise bu hiçbir mahsuru da yok belki. Böyle bile olsa ben bu işe hep soğuk durdum nedense!

Yıllar önce tayinimin çıktığı, şuan halen bulunduğum bu şehirde bir danışmanlık merkezi kurdum. Yaklaşık bir yıl kadar işlettikten sonra kapattım. Daha doğrusu kapatmaya mecbur kaldım. Olmadı, yapamadım, beceremedim. Gönülden gelerek yaptığım, karşılığında küpümü değil belki ama gönlümü doldurduğum, böylece gönül zengini olduğum bir işten üstüne ayrıca para almak bana hiç sevimli gelmedi. Bir kişiyi 45 – 50 dakika dinledikten, danışanın herşeyini, mesela ailenin maddi imkan ya da imkansızlıklarını öğrendikten, mağduriyetin bin bir çeşidine şahit olduktan sonra ne kadar haketmiş olsam da, 3 - 4 nüfusun bir haftalık -mutfak- nafakasını kolayca alıp koyamadım cüzdanımın fermuarlı gözüne. Olmadı, yapamadım. Dedim ya, işin içine duygularımı kattım, bu konuda hiç profesyonel davranamadım. "Dostluk ayrı alışveriş ayrı" yahut "iş ayrı duygu ayrı" diyerek bir insan olan kendimi en asli, en insani unsurlar olan duygu, merhamet ve sosyal değerler bağlamından ayıramadım, koparamadım. Çoğu kişinin lafa gelince mangalda kül bırakmadığı, lakin iş gelip de kendisine dayandığında ise bir çırpıda havlu attığı şu para konusunda hep dimdik durmak istedim. Şu maddeci dünyada bu konuda hep farklı olma, dik olma, yıkılmama, birşeyleri ispat etme eğilimi içinde oldum nedense. En çok da kendime!

Yazılardan bahsediyordum aslında. Bakıyorum da sanki cebimdeki bütün taşları dökmüşüm. Yazmadığım, yazmaya değer bulduğum ne kaldı; onu da bilmiyorum. "Daha başka ne yazılabilir" diye düşünüyorum, zorlanıyorum. Diğer yandan, yazılarımda hiçbir kaynaktan yararlanmıyorum. Bu ise ortaya, herşeyiyle tamamen bana özgü bir ürün çıkmasına neden oluyor. Lakin alışmışım bir kere, çok hızlı yazıyorum. Yazdıktan sonra üzerinde durmayı hiç sevmiyorum. Böyle yaparsam özgünlük bozuluyor, sanki ben değil de birileri ekleme ya da çıkarma (yahut düzeltme) yapıyormuş gibi geliyor. Bu da ufak defek hatalara neden olabiliyor. Dönüp bakınca farkettiklerim oluyor, bu sefer üzülüyorum. Okuyucuların yazının sadece bir araç olduğunu iyi bildiklerini, dolayısı ile zarfa değil mazrufa / içindeki mektuba önem vereceklerini, öz dururken kabuğa takılıp kalmayacaklarını bilmem bir nebze de olsa içimi ferahlatıyor.

Bütün bunlara rağmen içimde hala, “İnsanlar derdin bin bir çeşidiyle kıvranırken mışıl mışıl uyuyamam. Herkese de ulaşamam. O halde, öyle yazılar yazmalıyım ki okuyan bir seferde şifa bulmalı” gibi çok iddialı bir arzuyu ve hayali taşıyabiliyorum. Bu ütopik duygu ile yaşıyor, bu duygu ile dolup dolup taşıyorum. Hem kendi haddimi hem de yazı dilinin ve bilginin sınırlı iyileştirici gücünü hatırlayınca da daha yeni havalanan ümidim birden yerine oturuveriyor, biraz olsun yükselen umudumun kolu ve kanadı kırılıveriyor.

O yüzden kimi kardeşlerimin duasını; kimilerinin de bu yöndeki pozitif enerjilerini bekliyorum. İğneden daha keskin, ilaçtan daha tesirli yazılar yazmaya muvaffak olabileyim diye.

Ruhlarda kanayan çeşit çeşit yaralara bilginin iyileştirici gücü ile, içine ruh katılan sıcak, dokunaklı yazılarla bir nebzecik de olsa merhem olabileyim diye.
     7 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Hasbihal' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:47
Top