Çıft İlışkılerınde Empatı ve Sağ Beyın Temellı Yaklaşım, Haklı mı Olmak Istersın, Yoksa Mutlu mu?
ÇIFT İLIŞKILERINDE EMPATI VE SAĞ BEYIN TEMELLI YAKLAŞIM
HAKLI MI OLMAK ISTERSIN, YOKSA MUTLU MU?
Çift ilişkilerinde yaşanan sorunların temelinde genellikle bir tarafın haklılık arayışı yatmaktadır. Ancak bu yaklaşım, duygusal bir ilişkiyi mantık ve analiz eksenine çekerek, problemleri çözmek yerine daha da derinleştirebilir. Çünkü haklılık arayışı, genellikle sol beynin işlevlerinden biri olan mantık yürütme ve analiz yapma çabasıyla ilişkilidir. Oysa, sağlıklı ve tatmin edici bir ilişki, duyguların rehberliğinde ilerler. Bu nedenle, çiftler arasındaki sorunların çözümünde duygusal bağlantının sağlandığı, sağ beynin aktif olduğu bir iletişim biçimi gereklidir.
Sağ beyin; duyguları hissetme, empati yapma, karşımızdakini anlama ve derin bir bağ kurma gibi yetilerin merkezidir. Sağ beynin devreye girdiği bir iletişimde, birey yalnızca karşısındakinin söylediklerine değil, söyleme biçimine, yüz ifadelerine, ses tonuna ve duygusal alt metnine de odaklanır. Bu yaklaşım, “Ben haklıyım” çabası yerine “Biz nasıl daha iyi bir bağ kurabiliriz?” sorusunu merkeze alır. Çünkü ilişkilerde haklılık savaşı, duygusal uzaklaşmaya ve çatışmanın büyümesine neden olurken, sağ beynin rehberliğinde bir iletişim, her iki taraf için de duygusal tatmin sağlayabilir.
Mutlu bir ilişki için bireyin önce kendini derinlemesine anlaması ve hissetmesi önemlidir. “Kendimi bu ilişkide nasıl hissediyorum?”, “İhtiyaçlarım neler?” gibi sorulara verilen içten cevaplar, kişinin hem kendi duygusal dünyasını anlamasına hem de partnerine karşı daha açık bir empati geliştirmesine olanak tanır. Kendini anlamayan bir birey, karşısındakini de anlamakta zorluk çeker. Oysa kişinin kendi duygu dünyasında derinleşmesi, eşine yönelik anlayışını ve duyarlılığını artırır.
Çiftler arasında sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi, ne söylendiğinden çok, nasıl söylendiğiyle ilgilidir. Empati kuran bir birey, karşısındakinin duygularını incitmeden, sevgi dolu ve yapıcı bir dil kullanarak sorunları çözme becerisi geliştirebilir. Bu yaklaşım, eşlerin birbirine karşı savunmacı ya da suçlayıcı bir tavır takınmasını engelleyerek, problemleri bir “ortak mücadele” haline dönüştürür. Haklılık arayışını bırakmak, aslında ilişkiyi seçmek ve duygusal bir bağa öncelik vermek anlamına gelir.
Peki, çiftler bu sağ beyin temelli yaklaşımı nasıl benimseyebilir? Öncelikle, çatışma anlarında bir adım geri çekilip, “Bu durumu konuşurken nasıl bir enerji yayıyorum? Söyleyiş tarzım partnerimde nasıl bir etki yaratıyor?” sorularını sormak önemlidir. Ayrıca, eşler birbirlerini suçlamadan dinlemeye ve anlama çabası göstermeye odaklanmalıdır.
Sonuç olarak, ilişkilerde haklı olmaktan ziyade mutlu olmayı seçmek, duygusal bağları güçlendiren bir tercih olacaktır. Sağ beynin rehberliğinde ilerleyen empatik bir iletişim, hem çiftlerin bireysel duygusal ihtiyaçlarını karşılamasına hem de ilişkilerinin daha derin ve tatmin edici bir boyut kazanmasına olanak tanır. Haklılık savaşları yerine duygusal bağlantıyı merkeze koyan bir yaklaşım, uzun vadede daha mutlu ve sağlıklı bir ilişki kurmanın anahtarıdır.
Uzman Psikolog
Şahin Tok
HAKLI MI OLMAK ISTERSIN, YOKSA MUTLU MU?
Çift ilişkilerinde yaşanan sorunların temelinde genellikle bir tarafın haklılık arayışı yatmaktadır. Ancak bu yaklaşım, duygusal bir ilişkiyi mantık ve analiz eksenine çekerek, problemleri çözmek yerine daha da derinleştirebilir. Çünkü haklılık arayışı, genellikle sol beynin işlevlerinden biri olan mantık yürütme ve analiz yapma çabasıyla ilişkilidir. Oysa, sağlıklı ve tatmin edici bir ilişki, duyguların rehberliğinde ilerler. Bu nedenle, çiftler arasındaki sorunların çözümünde duygusal bağlantının sağlandığı, sağ beynin aktif olduğu bir iletişim biçimi gereklidir.
Sağ beyin; duyguları hissetme, empati yapma, karşımızdakini anlama ve derin bir bağ kurma gibi yetilerin merkezidir. Sağ beynin devreye girdiği bir iletişimde, birey yalnızca karşısındakinin söylediklerine değil, söyleme biçimine, yüz ifadelerine, ses tonuna ve duygusal alt metnine de odaklanır. Bu yaklaşım, “Ben haklıyım” çabası yerine “Biz nasıl daha iyi bir bağ kurabiliriz?” sorusunu merkeze alır. Çünkü ilişkilerde haklılık savaşı, duygusal uzaklaşmaya ve çatışmanın büyümesine neden olurken, sağ beynin rehberliğinde bir iletişim, her iki taraf için de duygusal tatmin sağlayabilir.
Mutlu bir ilişki için bireyin önce kendini derinlemesine anlaması ve hissetmesi önemlidir. “Kendimi bu ilişkide nasıl hissediyorum?”, “İhtiyaçlarım neler?” gibi sorulara verilen içten cevaplar, kişinin hem kendi duygusal dünyasını anlamasına hem de partnerine karşı daha açık bir empati geliştirmesine olanak tanır. Kendini anlamayan bir birey, karşısındakini de anlamakta zorluk çeker. Oysa kişinin kendi duygu dünyasında derinleşmesi, eşine yönelik anlayışını ve duyarlılığını artırır.
Çiftler arasında sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi, ne söylendiğinden çok, nasıl söylendiğiyle ilgilidir. Empati kuran bir birey, karşısındakinin duygularını incitmeden, sevgi dolu ve yapıcı bir dil kullanarak sorunları çözme becerisi geliştirebilir. Bu yaklaşım, eşlerin birbirine karşı savunmacı ya da suçlayıcı bir tavır takınmasını engelleyerek, problemleri bir “ortak mücadele” haline dönüştürür. Haklılık arayışını bırakmak, aslında ilişkiyi seçmek ve duygusal bir bağa öncelik vermek anlamına gelir.
Peki, çiftler bu sağ beyin temelli yaklaşımı nasıl benimseyebilir? Öncelikle, çatışma anlarında bir adım geri çekilip, “Bu durumu konuşurken nasıl bir enerji yayıyorum? Söyleyiş tarzım partnerimde nasıl bir etki yaratıyor?” sorularını sormak önemlidir. Ayrıca, eşler birbirlerini suçlamadan dinlemeye ve anlama çabası göstermeye odaklanmalıdır.
Sonuç olarak, ilişkilerde haklı olmaktan ziyade mutlu olmayı seçmek, duygusal bağları güçlendiren bir tercih olacaktır. Sağ beynin rehberliğinde ilerleyen empatik bir iletişim, hem çiftlerin bireysel duygusal ihtiyaçlarını karşılamasına hem de ilişkilerinin daha derin ve tatmin edici bir boyut kazanmasına olanak tanır. Haklılık savaşları yerine duygusal bağlantıyı merkeze koyan bir yaklaşım, uzun vadede daha mutlu ve sağlıklı bir ilişki kurmanın anahtarıdır.
Uzman Psikolog
Şahin Tok






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.