Ben Türkiyede Engelliyim
BEN TÜRKİYEDE ENGELLİYİM
Annem ve babam aylardır beni bekliyor. Doğuma az kaldı. Heyecan artıyor. Annem düzenli kontrollere gidemedi. Evde stresi çok… Babamın geçim için koşturması sürüyor. Büyüklerimizle annem baskıda hissediyor eşinin manevi desteği de yok. Acaba doğum evde mi olacak.
Benim annem çok mutlu. Babam hep onun yanında. Büyüklerim dört gözle beni bekliyor. Annemin doktoru her şey yolunda diyor. Doğum yapacağım hastanede belli oldu.
İLK ÇIĞLIK
GELECEĞİMİ BELİRLEYEN
BEDENİMİ VE RUHUMU
Erken doğum oldu. Kilom az. Organlarım tam gelişmemiş.
Ben çekik gözlüyüm. DNA da problem var. Benim gibi arkadaşlarım varmış. Kalp sorunum var, ameliyat olacağım. Çok sevimliyim ya herkes beni sevmek için yarışır.
Benim belden aşağım tutmuyor. İdrar kontrol sorunum var. Henüz bacaklarım hissetmiyor.
Benim beynime oksijen az gitmiş. Doğum o kadar zordu ki. Annem ve ben çok yorulduk.
Kollarımda ve bacaklarımda hareket sorunu var. Kasılmalarım var.
Ben koşup oynardım. Ah o elim kaza
Ah o ateş...
Belki en zoru da buydu ailem için... Sonradan...
Ben zekiyim. Her şeyin farkındayım ama doğduğumdan beri olduğu için kabullenişim var. Ama annem –babam öyle mi?
Ben gelişimsel olarak arkadaşlarımdan gerideyim. Geç konuşacağım, geç yürüyeceğim
Kontrol edemediğim salyalarım var. Bir gün biri parkta bunun ne işi var –salyası akıyor Götürün bunu buradan demişti de ben anlamıştım oysa her şeyi...Yürüyemiyordum ama..
Bezim hep yanımda
Zor yemek yiyorum
Ben olup bitenleri anlayamıyorum. 12 yaşındayım ama beynim daha 5 yaşında. Bedenim genç kız olmuş ama her ay olanı anlamıyor beynim. Ben daha çocuğum. Hırçınlaşıyorum, kızıyorum..
Ben öyle boş gözlerle bakıyorum. Bazen bir tatlı bakış bir göz teması yakalıyorlar ben de. Bazen çok mutlu oluyorum. Gülüyorum.
Hepimizin ortak sevgisi müzikler... Bazılarımız ilahi dinliyor.
Ben ilk çocuğum.
Ben ikinci.
Ben beşinci.
Kardeşlerim varsa şanslıyım. Benimle çok ilgileniyorlar. Biraz annemin yükü azalıyor ya benden mutlusu yok.
Babam... Evimizin geçimini sağlıyor.
Benimle çok ilgileniyor. Annemi teselli ediyor. Birlikte mücadeleleri sürdürüyorlar.
Benim babam da öyle istiyor ama gösteremiyor. Hep bir mesafe var. Bana zaman ayırmasını istiyorum. Kucağında, başımı okşarken… Ah bir yüreğini açsa...
ŞOK-RED-KABULLENİŞ
SICAK YUVAM
BEN KOL, EL, BACAK DEĞİLİM ARTIK O EVDE BİR BİREYİM
İlk tanıdığım hastanedeki yüzler, testler, tahliller, ilaçlar, evde yapılmak üzere verilen egzersiz programlarım
Ailem arayışlarda , hocalar,dualar, masajlar, yağlar..
Hareketmiş bana en gerekli olan. Fizyoterapist abi ve ablalar göstermişler bizimkilere..
Büyümeye başlamışım. Ameliyatlar gerekmiş. Cihazlar takmışım. Yahut hiç haberim olmamış bunlardan evlerde kendimizle baş başa kalmışız. Komşulardan bile uzakta.
BİRGÜN
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri açılacak denmiş. Çocuklara bakım parası verilecekmiş. Benim de diğer çocuklar gibi eğitim hakkım vardı ya…
Hani ben yemek yeme-giyinip çıkarma-tuvalette zorlanıyordum ya , harfleri tanımıyordum ya…
Öğretmenlerim olacaktı.
Öğrenmek –arkadaşlarımın olması-evden dışarı çıkmak ne iyi olacaktı.
Fizyoterapistlerle ailem işbirliğinde hareketlerim yapılacaktı. Bedenimi farkadecek, onu daha iyi kullanabilecektim.
Merkezler açılmaya başladı. Tüm Türkiye’de mantar gibi çoğaldı. Herkes hizmet almaya başladı.
Çocuk sesleri vardı binalarda. Aileler mutluydu. Annem babamı ikna etmişti. Oralar için. Öğrenmek, okumak-yazmak- yürümek…
Ne kadar çokmuşuz. Sevinsek mi üzülsek mi... Keşke engelli olmak kader olmasa... Sayımız azalsa.
Unutulan bizler buradayız. Varız...
Annem yorgun, üzgün ama yalnız değil. Bir rüya mı bu…
Başımı kaldırıp etrafa bakışımı, tutunmadan oturabildiğim ilk anı, ayakta durabildiğimde gözlerimdeki ışıltıyı bir görmelisiniz ki her şeye değermiş.
Yıllarca ağladım, mızmızlandım. Ah ne sabırlılardı bana emek verenler. O başarı işte alıp gider tüm yorgunluğumuzu…
Servisler bizi alıyor evlerimizden. Hüseyin abi, Muzaffer Amca... Beni nasıl da taşırlar kucaklarında… Sevgiyle...
Köyün yolunda, evimizin sokağının köşesinde gelirken servis nasıl da heyecanlanırım. Konuşamasam da sesler, bedenim anlatır duygularımı.
Vardığımda sekreter ablalar var. Gülümseyen. Ha bezende aşık olduğumuz…
İdealist Öğretmenler, Fizyoterapistler, Yöneticiler, 25 YIL ÖNCESİNİN İLK MERKEZ KURUCULARI
RÜYALAR ÇABUK MU BİTİYOR NE
MANTAR GİBİ YERLER BİZİ NASIL GÖRMEYE BAŞLADI
KOL, BACAK...
NE KADAR ÇOK O KADAR PARA
YARIŞLAR BAŞLADI
BİZE GELİN, BİZE GELİN
DİĞERİNİ KÖTÜLEYEREK
HİZMET KALİTESİNİ DÜŞÜNMEDEN
TECRÜBELİ ELEMANININ-ÖZVERİSİNİN DEĞERİNİ BİLMEDEN
VELİLERE PARA, ERZAK VEREN
ÇOCUKLARINI PARA OLARAK GÖREN VELİLER
EĞİTİM –TEDAVİ NEYMİŞ- GİTSİN GELSİN- HA YÜRÜMESİN BEN NASIL KOŞARIM SONRA PEŞİNDEN-ZİHİNSEL ENGELLİ YA DİYEN-PARAYI ÇOCUK İÇİN DEĞİL DE GEÇİM İÇİN KULLANAN –VEYA KULLANMAK ZORUNDA KALAN
ÇOCUKLARI PARA OLARAK GÖREN İŞVERENLER, MESLEK ELEMANLARI
SATILAN EŞYA DEĞİL ÇOCUKLAR...
BEN ENGELLİYİM
Ben yine eski benim
İdealist insanların bir arada olduğu kurumlar olsun istiyorum
Oradan oraya koşmak istemiyorum
Tam alışıyoruz birbirimize, başarıyoruz bir şeyleri, birden yine ayrılık vakti geliyor...
Ben öyle kolay alışamam herkese
Bilirim bana sevgiyle uzanan eli
Yeri gelir beni bizimkilerden daha çok düşünendir onlar
Bilirler ben hakkımı arayamam
Onlar hiç eksilmesin, ben her yerdeyim, gündüz bittimi gece vicdanlardayım
MANTARLAR YAVAŞ YAVAŞ AZALDI
BEN İYİ ŞEYLERİ HAKEDİYORUM. EVİME, KAPALI KAPILARIMA GERİ DÖNMEK İSTEMİYORUM. GELDİĞİMDE İYİ HİZMET ALMAK İSTİYORUM.
EMEKLERİNE SAYGI DUYULAN – GÖNÜL GÖZÜNÜ BU İŞE VEREN, BASAMAK OLARAK GÖRMEYEN MESLEK ELEMANLARIYLA ÇALIŞMAK İSTİYORUM.
ANNEM VE BABAMA –TOPLUMA BİLİNÇ AŞILAYAN -DANIŞMANLIK YAPAN, BENİ ANLAYAN DANIŞANIM PSİKOLOĞUM OLSUN .
DENETİM OLSUN. AMA NOLUR BİZİ HARCAMAYIN, SATMAYIN
AİLEM, YÖNETİCİLER, MESLEK ELEMANLARI...
UNUTMAYIN BEN GÖZÜM, KULAĞIM, VİCDANIM...
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY
Annem ve babam aylardır beni bekliyor. Doğuma az kaldı. Heyecan artıyor. Annem düzenli kontrollere gidemedi. Evde stresi çok… Babamın geçim için koşturması sürüyor. Büyüklerimizle annem baskıda hissediyor eşinin manevi desteği de yok. Acaba doğum evde mi olacak.
Benim annem çok mutlu. Babam hep onun yanında. Büyüklerim dört gözle beni bekliyor. Annemin doktoru her şey yolunda diyor. Doğum yapacağım hastanede belli oldu.
İLK ÇIĞLIK
GELECEĞİMİ BELİRLEYEN
BEDENİMİ VE RUHUMU
Erken doğum oldu. Kilom az. Organlarım tam gelişmemiş.
Ben çekik gözlüyüm. DNA da problem var. Benim gibi arkadaşlarım varmış. Kalp sorunum var, ameliyat olacağım. Çok sevimliyim ya herkes beni sevmek için yarışır.
Benim belden aşağım tutmuyor. İdrar kontrol sorunum var. Henüz bacaklarım hissetmiyor.
Benim beynime oksijen az gitmiş. Doğum o kadar zordu ki. Annem ve ben çok yorulduk.
Kollarımda ve bacaklarımda hareket sorunu var. Kasılmalarım var.
Ben koşup oynardım. Ah o elim kaza
Ah o ateş...
Belki en zoru da buydu ailem için... Sonradan...
Ben zekiyim. Her şeyin farkındayım ama doğduğumdan beri olduğu için kabullenişim var. Ama annem –babam öyle mi?
Ben gelişimsel olarak arkadaşlarımdan gerideyim. Geç konuşacağım, geç yürüyeceğim
Kontrol edemediğim salyalarım var. Bir gün biri parkta bunun ne işi var –salyası akıyor Götürün bunu buradan demişti de ben anlamıştım oysa her şeyi...Yürüyemiyordum ama..
Bezim hep yanımda
Zor yemek yiyorum
Ben olup bitenleri anlayamıyorum. 12 yaşındayım ama beynim daha 5 yaşında. Bedenim genç kız olmuş ama her ay olanı anlamıyor beynim. Ben daha çocuğum. Hırçınlaşıyorum, kızıyorum..
Ben öyle boş gözlerle bakıyorum. Bazen bir tatlı bakış bir göz teması yakalıyorlar ben de. Bazen çok mutlu oluyorum. Gülüyorum.
Hepimizin ortak sevgisi müzikler... Bazılarımız ilahi dinliyor.
Ben ilk çocuğum.
Ben ikinci.
Ben beşinci.
Kardeşlerim varsa şanslıyım. Benimle çok ilgileniyorlar. Biraz annemin yükü azalıyor ya benden mutlusu yok.
Babam... Evimizin geçimini sağlıyor.
Benimle çok ilgileniyor. Annemi teselli ediyor. Birlikte mücadeleleri sürdürüyorlar.
Benim babam da öyle istiyor ama gösteremiyor. Hep bir mesafe var. Bana zaman ayırmasını istiyorum. Kucağında, başımı okşarken… Ah bir yüreğini açsa...
ŞOK-RED-KABULLENİŞ
SICAK YUVAM
BEN KOL, EL, BACAK DEĞİLİM ARTIK O EVDE BİR BİREYİM
İlk tanıdığım hastanedeki yüzler, testler, tahliller, ilaçlar, evde yapılmak üzere verilen egzersiz programlarım
Ailem arayışlarda , hocalar,dualar, masajlar, yağlar..
Hareketmiş bana en gerekli olan. Fizyoterapist abi ve ablalar göstermişler bizimkilere..
Büyümeye başlamışım. Ameliyatlar gerekmiş. Cihazlar takmışım. Yahut hiç haberim olmamış bunlardan evlerde kendimizle baş başa kalmışız. Komşulardan bile uzakta.
BİRGÜN
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri açılacak denmiş. Çocuklara bakım parası verilecekmiş. Benim de diğer çocuklar gibi eğitim hakkım vardı ya…
Hani ben yemek yeme-giyinip çıkarma-tuvalette zorlanıyordum ya , harfleri tanımıyordum ya…
Öğretmenlerim olacaktı.
Öğrenmek –arkadaşlarımın olması-evden dışarı çıkmak ne iyi olacaktı.
Fizyoterapistlerle ailem işbirliğinde hareketlerim yapılacaktı. Bedenimi farkadecek, onu daha iyi kullanabilecektim.
Merkezler açılmaya başladı. Tüm Türkiye’de mantar gibi çoğaldı. Herkes hizmet almaya başladı.
Çocuk sesleri vardı binalarda. Aileler mutluydu. Annem babamı ikna etmişti. Oralar için. Öğrenmek, okumak-yazmak- yürümek…
Ne kadar çokmuşuz. Sevinsek mi üzülsek mi... Keşke engelli olmak kader olmasa... Sayımız azalsa.
Unutulan bizler buradayız. Varız...
Annem yorgun, üzgün ama yalnız değil. Bir rüya mı bu…
Başımı kaldırıp etrafa bakışımı, tutunmadan oturabildiğim ilk anı, ayakta durabildiğimde gözlerimdeki ışıltıyı bir görmelisiniz ki her şeye değermiş.
Yıllarca ağladım, mızmızlandım. Ah ne sabırlılardı bana emek verenler. O başarı işte alıp gider tüm yorgunluğumuzu…
Servisler bizi alıyor evlerimizden. Hüseyin abi, Muzaffer Amca... Beni nasıl da taşırlar kucaklarında… Sevgiyle...
Köyün yolunda, evimizin sokağının köşesinde gelirken servis nasıl da heyecanlanırım. Konuşamasam da sesler, bedenim anlatır duygularımı.
Vardığımda sekreter ablalar var. Gülümseyen. Ha bezende aşık olduğumuz…
İdealist Öğretmenler, Fizyoterapistler, Yöneticiler, 25 YIL ÖNCESİNİN İLK MERKEZ KURUCULARI
RÜYALAR ÇABUK MU BİTİYOR NE
MANTAR GİBİ YERLER BİZİ NASIL GÖRMEYE BAŞLADI
KOL, BACAK...
NE KADAR ÇOK O KADAR PARA
YARIŞLAR BAŞLADI
BİZE GELİN, BİZE GELİN
DİĞERİNİ KÖTÜLEYEREK
HİZMET KALİTESİNİ DÜŞÜNMEDEN
TECRÜBELİ ELEMANININ-ÖZVERİSİNİN DEĞERİNİ BİLMEDEN
VELİLERE PARA, ERZAK VEREN
ÇOCUKLARINI PARA OLARAK GÖREN VELİLER
EĞİTİM –TEDAVİ NEYMİŞ- GİTSİN GELSİN- HA YÜRÜMESİN BEN NASIL KOŞARIM SONRA PEŞİNDEN-ZİHİNSEL ENGELLİ YA DİYEN-PARAYI ÇOCUK İÇİN DEĞİL DE GEÇİM İÇİN KULLANAN –VEYA KULLANMAK ZORUNDA KALAN
ÇOCUKLARI PARA OLARAK GÖREN İŞVERENLER, MESLEK ELEMANLARI
SATILAN EŞYA DEĞİL ÇOCUKLAR...
BEN ENGELLİYİM
Ben yine eski benim
İdealist insanların bir arada olduğu kurumlar olsun istiyorum
Oradan oraya koşmak istemiyorum
Tam alışıyoruz birbirimize, başarıyoruz bir şeyleri, birden yine ayrılık vakti geliyor...
Ben öyle kolay alışamam herkese
Bilirim bana sevgiyle uzanan eli
Yeri gelir beni bizimkilerden daha çok düşünendir onlar
Bilirler ben hakkımı arayamam
Onlar hiç eksilmesin, ben her yerdeyim, gündüz bittimi gece vicdanlardayım
MANTARLAR YAVAŞ YAVAŞ AZALDI
BEN İYİ ŞEYLERİ HAKEDİYORUM. EVİME, KAPALI KAPILARIMA GERİ DÖNMEK İSTEMİYORUM. GELDİĞİMDE İYİ HİZMET ALMAK İSTİYORUM.
EMEKLERİNE SAYGI DUYULAN – GÖNÜL GÖZÜNÜ BU İŞE VEREN, BASAMAK OLARAK GÖRMEYEN MESLEK ELEMANLARIYLA ÇALIŞMAK İSTİYORUM.
ANNEM VE BABAMA –TOPLUMA BİLİNÇ AŞILAYAN -DANIŞMANLIK YAPAN, BENİ ANLAYAN DANIŞANIM PSİKOLOĞUM OLSUN .
DENETİM OLSUN. AMA NOLUR BİZİ HARCAMAYIN, SATMAYIN
AİLEM, YÖNETİCİLER, MESLEK ELEMANLARI...
UNUTMAYIN BEN GÖZÜM, KULAĞIM, VİCDANIM...
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.