2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!


Anne-Çocuk İlişkisinin Çocuklarda Psikolojik Sağlamlığa Etkisi
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
VİDEO #6962 | © Ekleyen Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM | Yayın Nisan 2021
Çocuklarda Psikolojik Sağlamlık Çocuklar çevrelerindeki yetişkinleri rol model alarak büyürler. Anne baba psikolojik olarak dayanıklı değilse çocuk da dayanıklı olamaz. Günümüzde insanların anne babasıyla ilgili olan çatışmaları hızla artmaya başladı. 20-30 yıl öncesine kadar insanlar anne-babalarıyla ilgili daha az şikayet ediyor, anne baba ile ilgili olumsuz duyguları ya da olumsuz söylemleri daha az dile getiriyordu. Günümüzde bilgiye ulaşımın kolaylığı ve sosyal medyanın da etkisiyle insanlar çocukluk travmalarıyla tanışmaya başladı. Bu tanışma sancılı bir süreci de beraberinde getirdi; anne babayı suçlamak. Psikoterapiye ilgi gün geçtikçe artıyor. Televizyondaki diziler, özel platformlardaki yapımlar artık psikoterapi seanslarına sık sık yer veriyor. Psikoterapiye ilgi artıkça insanlar çocukluk döneminin ne kadar da önemli olduğunun farkına varmaya başladı. Çocuklukta çocuğa bakım veren kişiler çoğunlukla anne-baba olduğundan bu kişiler çocukluk döneminde yaşadıkları travmatik anılardan dolayı anne babayı suçlamaya başladı. Anne-Baba’yı Suçlamanın Zararları • Kişi yaşadığı travmatik çocukluk anılarından dolayı anne babayı suçladığında, kişinin zihni sürekli bununla meşgul olmaya başlar. Örneğin annem beni sevmedi diye düşünen kişi sürekli bununla meşgul olur. Annem beni niye sevmedi? Bunun zararı zihni hep aynı şeyle meşgul edip bugünü yaşayamamak, geçmişte takılıp kalmaktır . • Annem beni sevmedi diye düşünen kişiler huy olarak, fiziki özellik olarak, kişilik özelliği olarak anneye benzeyen kişileri hayatına çekme eğiliminde olur. Hayatına çektiği anneye benzeyen kişiden annesi gibi onu sevmesini talep eder. Ya da babaya benzeyen kişileri hayatına çeker ve onu çok sevmesini ister. Bu kişilerin, partnerlerinin ya da arkadaşalarının, bu kişileri çok sevme gibi bir görevi yoktur. Bir süre sonra çok sevgi isteyen ve alamayan kişiler öfkelenmeye başlar ve ilişkilerde çatışma çıkar. Beklenilen sevgi ile alınan sevgi arasındaki makas açıldıkça çatışma artar. • Nefret sevgi kadar bağlayıcıdır. Biz çok sevdiğimiz insanlara benzeriz. Yapılan araştırmalar nefret duygusunun da sevgi kadar beğlayıcı olduğunu ortaya koyuyor. Anne babadan nefret eden kişiler bir süre sonra anne babaya benzemeye başlar. İstemsizce anne babanın yaptıkları davranışları kendi çocuklarına uygular. • Anne babayı suçlamak kişinin kendi hayatıyla ilgili sorumluluk almasını engeller. Başkalarını suçlamak kolay olandır. Kendi hayatınla ilgili sorumluluk almak ve değişmek için çaba harcamak ise zordur. Anne babayı suçlamak özgürleşmeyi olumsuz yönde etkileyerek, onlara daha fazla bağımlı olmaya neden olur. Çözüm Yolları 1. Anneden ve babadan beklentiyi düşürmek. Anne baba az sevgi verebiliyorsa verdikleri sevgiyi almak. İnsan aldığı kadarını verebilir. Bu durum herkes için geçerlidir. Anne baba kendi çocukluğunda ne kadar sevgi almışsa o kadarını verebilir. Ya da anne-babaya çocukluğunda ne kadar değer verildiyse onlar da çocuğuna o kadar değer verebilir. 2. Anne babayı olumlu duygu almak için zorlamamak. Anne-babayı olumlu duygu almak için zorladığında verdiği olumlu duyguları da vermek istemeyebilir. Örneğin kişinin ihtiyacı 100 birim sevilmek, annenin vereceği 30 birim sevgi. 100 konusunda çocuk ısrarcı olduğunda anne 30 birimi vermeyi de bırakır. Verebildiği kadarını alın. 3. Anne babanın verdiği olumsuz duyguyu almamak. Bazı anne babalar bilerek ya da bilmeyerek içinde yaşadığı kötü duyguları çocuğa verir. Anne bir olaya üzülür, bunu çocuğuna anlatır, çocuk da üzülür. Burda dikkat edilecek nokta çocukların anne babanın problemlerini çözmek gibi bir görevi yoktur. İnsanlar kendi problemlerini çözebilir, başkalarının problemlerini çözemez. Kimse kimsenin kaderini değiştiremez. Çocuğun görevi anne babanın problemlerini anne babaya bırakmak, onların acılarını üstlenmemektir. 4. Anne babadan alınamayan olumlu duyguları kendi kendine verebilmek. Bugün ne yapsam kendimi sevmiş olurum? Bugün ne yapsam değerli hissederim? Bugün ne yapsam huzurlu hissederim? Bu soruları kendi kendine sorup cevabının gelmesini bekleyebilirsin. Cevap örneğin kek yemek olabilir, yürüyüş yapmak olabilir. Zihnin verdiği cevapları uygulamak. 5. Bir uzmandan, bir profesyonelden, bir terapistten destek almak. Şayet anne babaya karşı olumsuz duygular çok fazlaysa ve kişi bununla başedemiyorsa bir terapistten yardım alabilir. Çünkü bunu kendi kendine yapmak bir yere kadar olabilir, bir yerden sonra insan tıkanabilir. 6. Anne babaya hürmetli bir şekilde sınır koymak. Çoğu kitapta anne babanın kutsal olduğu, onlara hayır demenin yanlış olduğu öğretilmiştir. Fakat anne babanın her istediği yapmak ve onlara sınır koymamak kişide bir süre sonra yoğun öfke ve çaresizlik duygularına neden olur. Anne babanın her söylediği ya da her yaptığı doğru değildir. Hürmetli bir şekilde sınır koymak ilişkiyi olumlu yönde etkiler. 7. Anne baba ısrarla sizi kötü hissettirmeye çalıştıyor, sınırlarınızı ihlal ediyorsa bir süre uzaklaşmak. Uzak kalmak her iki tarafın da kendi duygularını ve ihtiyaçlarını daha yakından görmesini sağlayacaktır. Burada bahsettiğim uzaklık nefretle gelen küsme duygusu değildir. Küsmek ilişkiyi çıkmaza sokar. Bir süre yalnız kalmak istiyorum diyebilirsiniz. 8. Anne babayı affetmek istemiyorsanız, affetmeyin. Bazı kişiler anne babasını affetmek istemediğini fakat affetmezlerse iyileşemeyeceklerini düşünüryorlar. Bu bilgi doğru değildir. Affetmek iyileştirmez. Affetmemek de iyileştirmez. Burada önemli olan yüksek olumsuz duyguların olmamasıdır. Affetmek istemiyorsanız görüşmemek doğrudur. Bazı kişler için anne baba ile ilişkide olmak iyileştircidir, bazı kişiler için ilişkiye sınır koymak iyileştiricidir, bazı kişiler için ilişkiyi bitirmek iyileştiricidir. Psikoterapist Gülcem Yıldırım #psikolojiksaglamlık #anneçocuk #gulcemyildirim #bakırköypsikolog #ebeveynçocukilişkisi #çocuklardapsikolojiksaglamlık #istanbulpsikolog
Yayınlayan Uzman
Gülcem YILDIRIM Fotoğraf
Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog - Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi63 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı

Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM'ın Makaleleri
► Baba Çocuk İlişkisinin Önemi Psk.Dnş.Onur AKKOCA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Anne-Çocuk İlişkisinin Çocuklarda Psikolojik Sağlamlığa Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşırı Yeme İsteği Mart 2020

Uzm.Psk.Gülcem YILDIRIM'ın Diğer Videoları :
Video İsim/Açıklama İşlem
İlişkide İletişim Bozuklukları

İKİLİ İLİŞKİLERDE İLETİŞİM İletişim, karşılıklı olarak birbirimizi görmek, birbirimizi dinlemek ve birbirimizi duymaktır. İletişimde en önemli olan şey dinlemektir.Dinlemek ve duymak farklı şeylerdi...
Kayıptan Sonra Yaşam

Yitirdiğimiz her nesnenin yasını tutmak bir gereksinimdir. Evlenme, boşanma, iş değişimi, araba anahtarı kaybı gibi kayıplarda yas sürecine girmektedir. Ölümü ise kayıp olarak değil ölüm olarak ifade ...
Nesilden Nesile Aktarılan Travmalar

Nesiller arası travma nedir? Nesiller arası travmalar üzerine fareler üzerinde deneyler yapılmıştır. Yapılan deneyde en az 7 nesil aktarım olduğu görülmüştür. İnsanlar üzerinde bu aktarım DNAlarımız a...
Bireysel Travmaların Eş ve Partner İlişkisine Etkisi

TRAVMA VE İYİLEŞME Travma ruhsal olarak kaldıramayacağımız bir duyguya maruz kalmaktır. Dayanabileceğimizin üstünde bir acıya maruz kaldığımızda bedensel tepkimiz bayılma olurken ruhsal tepkimiz donm...
Obsesif Kompülsif Bozukluk - Takıntı Hastalığı

Obsesyon takıntı, kompilsüyon ise takıntıyı rahatlatan davranıştır. Obsesif kompülsüf bozuklukta kişi yaptığı davranışın saçma olduğunu bildiği halde yapmaya devam eder.Kişi devamlı aynı davranışı tek...
Yansıtmalı Özdeşimin Aktarım Karşı Aktarım Bağlamında İncelenmesi

Yansıtmalı Özdeşim Kavram Olarak İlk Defa Melanie Klein Tarafından 1946 Yılında Kullanılmıştır. Freud, Daha Önce Özdeşime Dair Pek Çok Tanım Yapmışmıştır.Anna Freud ise Saldırganla Özdeşim Savunma ...
Kayıp Sonrası Yas Terapisi

Yasın ne zaman travmatik olacağı kişinin bireysel öyküsüyle ilişkilidir.Her insanın yapısı parmak izi kadar farklı ve kendine özgüdür.Bu süreçte yası travmatik yasa dönüştüren bazı etmenler vardır. S...
Danışan Koltuğunda Terapist Olmak

Psikoterapi Enstitüsü Eğitiminde "Danışan Koltuğunda Terapist Olmak" Diyerek Çuvaldızı Kendimize Batırdık ve Kendimize Katkımızın Mesleğimize Katkısı Nasıl Olabilir Hepsini Konuştuk. Çoğu Terapist Te...
Mindfulness (Anda Kalmak)

Sevgili Fırat Ay Eşliğinde Mindfulness (Anda Kalmak) Üzerine Konuştuk. Başlıca Konularımız; -Mindfulness Nedir? -Mindfulness'ın Temeli Neye Dayanıyor? -Her Yaş Grubuna Ve Her Alana Uygulanabil...
İlişkilerde Güven ve Bağlanma

Psikolog Sümeyye Tokmak Demir ile ilişkilerde güven ve bağlanma üzerine konuştuk. Konu Başlıklarımız; -Sağlıklı İlişki Nedir Nasıl Kurulur? -Bağlanma Ve Bağlanamama Sorunu Neden Kaynaklanır? -Duyg...

TavsiyeEdiyorum.com içinde yayınlanan tüm video görüntüleri uzman üyelerimizce site kütüphanesine eklenmiştir ve görüntünün orjinali youtube.com sitesi içinde bulunmaktadır. Video tavsiyeediyorum.com içinde barındırılmamasına rağmen, eğer herhangi bir video görüntüsü, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında telif haklarına aykırılık taşıyor, üyenin mensubu olduğu mesleğin meslek içi etik kuralları ile çelişiyor veya herhangi başka bir suretle yasalara veya kişisel haklara aykırı nitelikte bulunuyorsa, siteden kaldırılabilmesiiçin site yönetimine haber verilmelidir. Orjinal görüntü dosyaları YouTube sitesi içinde yer aldığından youtube.com adresine Türkiye'den erişimin engellendiği durumlarda bu videoların sitemiz içinde görüntülenmesi de mümkün olmayabilir.

01:17
Top