2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile Modelleri: Aşırı Hoşgörülü Aile, Aşırı Koruyucu ve Kollayıcı Aile
MAKALE #10042 © Yazan Dr.Obengül EJDER | Yayın Aralık 2012 | 6,579 Okuyucu
Sınırların Olmadığı Aşırı Hoşgörülü Aile Modeli

Aileler için en telaşlı ve gergin dönemlerden birini yaşıyoruz bu aralar. Üniversite tercih döneminde bazen anne ve babalar çocuklarından daha heyecanlı ve gelecek kaygısı yaşamaktalar.

Elbette bu tarz önemli kararlar aile bireylerinin tümünü ilgilendirmekte, ancak yine de gençlerin kendi hayatlarına ailelerinden daha çok sahip çıkması gerekiyor.
Gelin bir anneye birlikte kulak verelim;

Yıl boyunca tüm derslerini ben takip etim oğlumun, gittiği dershaneyi “ burası kalabalık, dersleri anlamıyorum “ diye bıraktı, bütün derslerden özel ders almak istedi, maddi manevi neyimiz varsa ortaya döktük, yine de hiç ders çalışmadı. 4 tane matematik, 5 tane fizik ,3 tane coğrafya öğretmeni değiştirdik, bizce öğretmenler oğlumu anlamıyorlar, onu motive etmekte yetersiz kalıyorlar.

Son dönemde ders çalışacağım dedi, neredeyse ikinci yarıyıl hiç okula gitmedi, ona rapor aldık sürekli, okul yönetimiyle bile sorun yaşadık bu yüzden, yine de elinden ne cep telefonu düştü, ne de IPAD…

Son zamanlarda öğretmenlerine karşı saygısızca davranışı iyice arttı, , sürekli bahaneler üreterek , verilen testleri zamanında yapmadı, en ufak bir şeyde ya öğretmenleri ya da bizi suçluyor, girdiğimiz her ortamda babasını eleştirip, aşağılıyor ve “ o bir şeyden anlamaz , kafası biraz kıttır “ diyor.

Şimdi elimizde LGS puanı onun yerine internetten sıralama yapıp, bölüm seçiyoruz, çünkü sanki kendi değil de biz okuyacakmışız gibi hiç ilgilenmiyor,. Aslında kıyamıyoruz da devlet üniversitesi olmazsa özel üniversite olsun , yeter ki rahat etsin istiyoruz.
Evet bu örnekte de gördüğümüz gibi, sınırların olmadığı aşırı hoşgörülü aile ortamında yetişen gençler , gençliğin en güzel ve verimli yıllarını, amaçsızlık, her şeye kolayca ulaşabilmenin verdiği rahatlık ve anne babanın disiplinsiz, sınırsız tutumu dolayısı ile harcarlar.

Her ne kadar zeka problemleri olmasa da, bu zekalarını akademik başarıda kullanamazlar. Muhtemelen gelecekte hem üniversite hayatında hem de özel hayatı ve iş hayatında sürekli anne babanın maddi manevi desteğine ihtiyaç duyarlar.
Genellikle iş hayatında başarılı olamazlar, ileri yaşlarda bile ailelerine bağımlı olurlar. Pasif agresif, suçlayıcı, sınırsız ve kuralsız hayatına devam edebilir ve ilerde yaşayacağı mutsuzlukları, ya sık arkadaş değiştirerek, ya da alkol ve benzeri maddeler kullanarak gidermeye çalışırlar. Ya da ailesinin maddi gücü ile bir iş bulabilirler veya ailesi ona bir iş kurar ancak maddi doyumları olsa bile duygusal doyum elde edemezler.

Her tür doğru ya da yanlış davranışında kayıtsız şartsız hoş görüyle cevap veren aile yapısı vardır. Ana banın inancı “ Bizim görevimiz; çocuklara hizmet vermek ve onları mutlu etmek. Çocuklar ne zaman işbirliği yapmaya hazırsa o zaman işbirliği talep ederiz. Hiçbir şey çocuğumu üzmemelidir, buna müsaade edemeyiz.” şeklindedir.

Çocuk merkezli yaşayan anne, baba hayatlarının tamamını çocuklarına göre düzenlerler, çocukları gittikleri ortamlarda sınır tanımadıkları için sürekli problem yaşarlar. Olası problemlerde, sürecin tümünü anne- baba kontrol eder, ikna ederek problem çözmeye çalışılır. İkna edemezse sürekli yalvarır, duygu sömürüsü yapar. Aile kurallar koymakta zorlanır, koysa bile çocuk kuralları defalarca çiğner her seferinde bir bahane göstererek çocuğu affeder.

Sürekli çocuğun istediği olur . Bir süre sonra aile bireyleri kırılır ve kızar. Çocuğun negatif anlamdaki tüm sözel veya davranışsal hatalarına karşı duyarsızlaşmaya başlar ve sonunda genellikle anne depresyona girer.
Bu Aile modelinde Yetişmenin Çocuk Üzerindeki Etkisi

Ben - Merkezci olurlar
Kuralları ve otoriteyi zorlarlar veya redderler, aileye, okul yönetimine, öğretmenlere karşı saygısız ve hırçın davranırlar
Ev içinde ailesel kurallar olmadığı için, olsa bile bunu çiğnedikleri için ailenin HAYIR kelimesinin bir anlamı olmaz, çocuk da HAYIR kelimesini kullanamaz, genellikle yaşlarından erken ilk cinsel deneyimlerini yaşarlar.
Bağımlı kişilik yapılanması sergilerler ( daha çok arkadaşlarına veya sevgilisine )
Cep telefonu, SMS, İnternet, bilgisayar oyunları veya Facebook, twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine bağımlı olurlar
Herkesin her ortamda dikkatini çekmeye, bütün ilgiyi üzerinde toplamaya çalışırlar
Sınırları test ederler, ehliyetsiz araba kullanmak gibi, sigaraya başlamak veya erken yaşta bira içmek gibi
Sorunlarımın çözümünden annem ve babam sorumludur diye düşünürler
Şehir dışında okumak gibi veya askerlik gibi ailelerinden uzak yerlere gittiklerinde , hayatın gerçekleri ile karşı karşıya kaldıklarında bocalar, depresyona girer , ailelerinin yanına geri dönmek isterler.

Aşırı Koruyucu ve Kollayıcı Aile Modeli

Anadolu lisesinden yeni mezun olmuş 17 yaşındaki danışanım üniversite sınavına girmişti. Annesi meslek seçimi konusunda anlaşamadıklarını, danışmanlık almak istediklerini söyledi.

...Danışanım 17 yaşında olmasına rağmen 12-13 yaşlarında biz kız çocuğu gibi giyinmiş, oldukça zayıf ve omuzları öne doğru eğikti. Dikkatimi çeken en önemli şey ise; annesi tüm görüşmelerde seans odasına kızıyla birlikte girmek için ısrar ediyordu. Kızını bu güne kadar hiç yalnız bırakmamıştı, onu her yere kendisi götürüyor, asla dolmuşa, otobüse, taksiye binmesine müsaade etmiyordu.

Kendi iş yeri olan annesi kızının SBS döneminden beri çalışmayı bırakmış, ömrünü kızına adadığını söylüyordu. İlkokuldan beri her gününün okulda geçtiğini, okul aile birliğine girdiğini, neredeyse bütün tenefüslerde kızını görüyordu. Ne zaman bir arkadaşı ile sorun yaşasa; annesi okulda kızından gizli diğerleriyle görüşüp sorunu çözmeye çalışıyordu.

Genç kız “ İstanbul’da okumak istiyorum, aslında hangi mesleğin bana uygun olduğunu bilmiyorum ama matematiğim fena değil, Mühendis olmak istiyorum, annemin yanında olmasın da nerede olursa olsun “ diyordu.

Annesi ise; “ Benim kızım Tıp okumalı, illa İstanbul istiyor ama Ankara, İzmir fark etmez nasılsa ev tutacağız ve ben onunla birlikte gideceğim “ diyordu.
Babası avukattı, çok yoğun çalıştığını kızı için her şeyi yapabileceğini ama vakit bulamadığını söylüyordu. Eşinin ve kızının her türlü problemini parayla çözmeye çalışıyordu. “ Tek istediğim kızımın avukat olmasıydı, ancak annesinin baskısı ile Matematik- fen bölümünü seçti, ona çok kızgınım, oysa onun sosyal bilimlerde daha başarılı olacağına inanıyorum, bence kızım mutlaka şehir dışında annesinden uzak yaşamalı, ama asla bunu başaramazsınız “ diyordu.
3 ay sonra sınav sonuçları açıklandı, Sivas’ta Makine Müh. kazandı, annesi Sivas fikrine dayanamadı ve kızının yurt dışında okuma teklifini kabul etmek zorunda kaldı. İlk yıl maili geldi; inanılmaz sorun yaşadığını, oda arkadaşlarıyla hiç anlaşamadığını, iki defa cüzdanını çaldırdığını, parasını kaybettiğini, hiçbir Türk arkadaşıyla anlaşamadığını yazıyordu. Annesinin her ayın 10 – 15 gününü kızının yanında yaşadığını ve orada da hiç nefes aldırmadığını yazıyordu. Annesi son aylarda çok hastalanmış ve kızının yanına gidememişti, (aslında bilinçaltı kızına dön mesajı vermek istiyordu ), sonunda sınıfta kaldı, ailesinin yanına dönmek istedi, eski konforlu hayatını yaşamak istiyor ve annesinin özlemine dayanamadığını söylüyordu (aslında korunmaya ve her işini başkasının yapmasına alışmıştı, iç dünyasında annesine duyduğu öfke vardı, ama bu duyguyla baş edemediği için suçluluk duygusu yaşıyordu. )
• Not: bu öyküdeki karakterler ve meslekleri, değiştirilmiştir.
Aşırı İlgili ve Koruyucu- Kollayıcı Aile Modeli’nin Genel Özellikleri:

Ailenin koruyuculuğu, ana babanın çocuğu aşırı koruması, aşırı denetlemesi ve üstüne titremesi anlamına gelir. Daha çok anne-çocuk ilişkisinde ortaya çıkan koruyucu tutum, önemli ölçüde annenin kendi yalnızlığının bir sonucudur. Kimi anneler bu tutumlarını, çocuk büyüyüp her tür ihtiyacım karşılayacak olgunluğa eriştiğinde bile sürdürürler. Ona çocuk gibi davranır, yemeğini yedirir, elbiselerini giydirir, ödevlerini yapar ve onu kendi yatağında yatırırlar. Şefkat ve koruma güdüsü, disiplinin önünde gelir.

Sürekli çocuğundan veya çocuğunu ilgilendiren bir problemden bahsederken “ BİZ “ diye bahseder. Okul seçimi, meslek seçimi veya bir hastalık durumunda sanki kendinden bahsediyor gibi bahseder. Hatta çocuğu iş hayatına başlasa bile onunla iş görüşmelerine gider, en ufak problemde iş yerine gelir ve olaya müdahale etmek ister
Asıl mesaj şudur: “ Sana bakmama, seni yıkamama, senin için yemek pişirmeme, odanı temizlememe, giysilerini seçmeme, senin için alışveriş yapmama, eve geldiğin zaman orada olmama, senden hiç ayrılmamama izin verirsen seni seveceğim, sen de beni seveceksin. ikimizi bağlayan şey bana olan bağımlılığın, bu olmazsa beni sevmeyeceğin için, bana ihtiyaç duymayacaksın diye korkuyorum”
Özellikle tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmuş aileler veya yıllar sonra doğal yol ile çocuk sahibi olmuş aileler veya kendi ailesinde böyle yetişmiş aileler bu şekilde davranırlar. Genellikle baba çocuğun tüm bakımından ve gerek okulla ilgili gerekse hayatla ilgili tüm sorumluluğu anneye yüklemiştir. Daha çok iş bağımlısıdırlar; çünkü eşlerinin aşırı koruyucu kollayıcı olması ve her şeye müdahale etmesi kocasına yönelik de olduğu için iş toplantılarına kaçmayı tercih ederler.

Bu Aile modelinde Yetişmenin Çocuk Üzerindeki Etkisi:
• Başkalarına bağımlı ve kendine güvensiz çocuklar yetişmektedir.
• Hep desteklenmeyi beklerler. Risk alamazlar. Gururlu olurlar.
• Aşırı duygusal olurlar ve hep duygularıyla hareket ederler.
• Her istediklerinin anında olmasını isterler.
• Hep almaya alışkın oldukları için bencil olurlar.
• Liderlik özellikleri düşük, silik bir kişilik yapılanması gelişir
• Hata yapmalarına müsaade edilmediği için, hem hata yapamazlar hem de yapsalar bile hatalarından ders çıkarmalarına imkân tanınmadığı için bir sonraki durumla ilgili tecrübe kazanmazlar
• Erkek arkadaş veya kız arkadaş edinemezler, edinseler bile aile bireyleri tarafından bu ilişkileri sabote edilir.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aile Modelleri: Aşırı Hoşgörülü Aile, Aşırı Koruyucu ve Kollayıcı Aile" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Obengül EJDER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Obengül EJDER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Obengül EJDER Fotoğraf
Dr.Obengül EJDER
Adana
Doktor "Diğer Doktorlar"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi5 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Obengül EJDER'in Makaleleri
► Aile İçi Şiddet Dr.Müberra YENİŞAR
► Aile Planlaması Op.Dr.Ayşe DARAMA
► Aile Planlaması Op.Dr.Müjde KOYUNCU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Aile Modelleri: Aşırı Hoşgörülü Aile, Aşırı Koruyucu ve Kollayıcı Aile' başlığıyla benzeşen toplam 94 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:20
Top