3S, 1E kurtarır!

UZM. PSK. CEYDA ŞENEL

SEVGİ şart

Boşanmalar artıyor, peki neden? İlişkilerde, herkes kendi borusunu öttürmek istiyor. “İllaki benim dediğim yere gideceğiz, benim istediğimi yapacağız” diyen, bencillerin sayısında artış var. Daha doğrusu önceden beri varlardı. Bu tipler yüzünden yıkılan yuvalar, yaşanan sıkıntılar kapalı kapılar ardında yaşandığı ve saklandığı için, su yüzüne çıkmıyordu. Artık, karı-koca kavgalarına, alışveriş merkezlerinde, lokantalarda, otobüs duraklarında şahit oluyoruz, şimdi yaz da geldi, umuma açık park ve bahçelerde de bu traji- komik görüntülere rastlayacağız.


Evliliğe SAYGISI yok

Geçenlerde bir arkadaşım şöyle dedi; “ Eşim, bir süre önce ağır bir hastalık atlattı. Sonrasında, ciddi borcun altına girip bir ev aldık. Ödenecek yüklü miktarda taksitler var. Fakat kocam her sokağa çıkışımızda, lüzumlu lüzumsuz alışveriş yapmaktan kendini alı koyamıyor . Bakımlı bir erkek, bir giydiğini bir daha giymek istemiyor, anlıyorum ama bir gömleğin her renginden alması da müsriflik. Uyardığımda da önüme, geçirdiği hastalığı koyup, hayat kısa gibi şeyler söylüyor. Her geçen gün dibe doğru gidiyoruz ve sırf bu sebepten dolayı boşanmayı bile düşünüyorum. Allah sonumuzu hayır etsin”. Bu örnekte, geçirdiği hastalığın arkasına sığınıp ondan ikincil kazanç elde etmeye çalışan bir koca görüyoruz. Ölümden döndüm mazeretim var!


Üçüncü şahıslar ordusu ve SADAKAT

Neden ordusu? Bazı insanlar bin kişiye bedeldir de ondan. Çünkü o rütbeyi biz veririz onlara. Onlar da hazır bu noktaya terfi ettim, görevimi hakkıyla yerine getireyim diye, kimi bilinçli kimi bilinçsiz, ilişkilere nüfuz ederler. Aslında var olan sorun hep iki kişinindir. Burada sadakat devreye girer. Eşlerin kenetlenmeleri sorunu birlikte çözmek için hareket etmeleri gerekir. Bunun farkına erken varan çiftler sorunlarını daha kolay çözerler. Ayrıca, yaşadığımız sorunlarda hep bir suçlu arama eğilimindeyizdir. Belki de durup, önce kendimize bir bakmalıyız. Sakın, çözümsüz gibi gözüken sorunların anahtarı bizde olmasın. Altın kelime “içgörü”. Kendimizi gördüğümüz kadar karşımızdakini görürüz. Kolay olmamakla birlikte insan ilişkilerinde olmazsa olmazlar arasındadır içgörü sahibi olabilmek.


1E

Eskiler hep şöyle der, “Bizim zamanımızda hiç bu kadar tahammülsüzlük yoktu şimdiki gençleri anlayamıyoruz. Biz dizimizi kırdık oturduk. Kırk beş seneyi iyi kötü devirdik. Şimdi ise, birbirlerine yan baktıkları için gençler mahkeme kapılarını aşındırıyor”. Bu düşünce, her zaman doğru olmasa da bence eskilerin bildiği çok şey var. Evlilikleri sonlandırma kararı almadan önce son bir şans verilmeli ve aile danışmanlarından yardım alınmalı. Psikologlar insan yemiyor korkmayın lütfen. Bu noktada karşımıza iki yol çıkıyor.


Kolay yol=>Boşanma
Sancılı yol=>Mücadele. Fakat neticesi olumlu dönerse, ki mümkün, 1E kurtulur.
Evlilik ciddi iştir hafife almayın mücadeleye devam!