2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Fobilere Genel Bir Bakış ve Belirtileri
MAKALE #10207 © Yazan Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ | Yayın Ocak 2013 | 3,881 Okuyucu
Fobilere Genel Bir Bakış ve Belirtileri

Fobiler

Psikologlar fobiyi, bir nesne ya da durumla ilgili, tehlike ile orantılı olmayan ve onu yaşayan tarafından anlamsız olarak tanınan engelleyici, korkunun aracılık ettiği kaçınma olarak tanımlarlar. Ortada gerçek bir tehlikenin olmadığı ve hayat akışını bozmaya yeterli bir rahatsızlığın eşlik ettiği, yükseklik, kapalı yer, yılan ve örümcekten kaynaklanan aşırı korkuya genellikle fobi adı verilir.

Geçmiş yıllarda, gerçek dışı kaçınma örüntülerini adlandırmak için karmaşık terimler kullanılmıştır. Her bir korku çeşidi için fobi kelimesinin önüne, o durum ve nesne ile ilgili eski Yunanca kelimeler geliştirilmiştir. Fobi kelimesi, düşmanlarını korkutan eski Yunan tanrısı Phobos’tan gelmektedir. Diğer tanıdık isimler klastrofobi, kapalı yerlerden korkma; agorafobi, açık yerlerden korkma; akrofobi, yüksek yerlerden korkmadır.
Birçok özgül korku kişinin yaşamında tedaviyi gerektirecek kadar zorluk yaratmaz. Örneğin; yılandan aşırı korkan biri kişi büyük bir şehirde yaşıyorsa korkulan nesneyle karşılaşma olasılığı çok az olacak, dolayısıyla da herhangi bir zorluk yaşamayacaktır. Fobi terimi genellikle, kişinin öznel bir sıkıntı ya da kaygıya bağlı olarak sosyal ya da mesleki işlevler de bozulmalar yaşandığını vurgular. Ancak kedi veya köpek fobisi kişinin sosyal yaşamında daha çok karşısına çıkacağı için sıkıntı yaratacaktır. Bu da bir takım zorlukları beraberinde getirecektir.

Fobinin 2 çeşidi daha ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.

a) Özgül Fobiler: Özgül fobi gücü inatçı bir şekilde bir nesne ya da durumda korkmadır. Özgül fobisi olan bireyler zarar görmekten korkarlar. Bir köpek tarafından ısırılmak, ya da denetimi yitirerek paniklemekten korkarlar; örneğin asansörde kalma korkusu kapılar kapanınca bayılmaktan korkma eşlik edebilir.

Korku odağı, söz konusu nesne ya da durumun bir yönünden zarar görme beklentisi olabilir. (örn. Kişi kaza geçirme endişesinden ötürü uçakla yolculuk etmekten korkabilir). Özgül fobiler, korkulan nesneyle karşılaşma sonucu ortaya çıkabilecek, kontrolünü kaybetme, paniğe girme ve bayılmayla ilgili kaygıları da içerebilir. (örn. Kan ve yaradan korkan kişiler bayılabileceklerinden de endişelenebilirler). Hemen her zaman fobik uyaranla karşılaştıktan hemen sonra anksiyete duyulur. Anksiyete ya da korkunun düzeyi, genellikle, hem fobik uyarana ne denli yakın olduğuna hem de fobik uyarandan ne denli kaçılabileceğine göre (örn. Asansör katlar arasında yarı yola doğru yaklaştıkça korku artar, bir sonraki katta kapılar açılınca azalır) değişir. Bununla birlikte korkunun yoğunluğu fobik uyaranla her zaman öngörülebilen bir biçimde ilişkili olmaya bilir. Bazen özellikle kişi o durumda kalmak zorunda kaldığı ya da kaçmanın olanaksız olduğuna inandığı zaman fobik uyarana tepki olarak tam Panik Atakları yaşayabilir.
Böyle bir bozukluğu olan erişkinler fobilerinin aşırı ya da anlamsız olduğunu bilirler. Sabote edildiği inancıyla asansöre binmekten kaçınan ya da korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilmeyen kişiler için tanı Özgül Fobi yerine Sanrısal Bozukluk olacaktır. Çocuklarda böyle bir tanının konması için korkunun aşırı ya da anlamsız olduğuna ilişkin içgörünün olması gerekmez ve bu içgörü ilerleyen yaşla birlikte artma eğilimi gösterir.

Fobi, kişinin işlevselliğini önemli ölçüde bozmuyorsa ya da belirgin bir sıkıntıya neden olmuyorsa bu tanı konmaz. Sözgelimi, yılanların olduğu bir ortamda yoğun bir korku duyduğunu gösterecek derecede yılanlardan korkan bir kişi yılanların olmadığı bir bölgede yaşıyorsa, yılan korkusu yüzünden etkinliklerine bir kısıtlama getirmiyorsa ve yılan korkusu olduğu için sıkıntı duymuyorsa Özgül Fobi tanısı almayacaktır.

DSM-IV bu fobileri korkunun kaynağına göre alt bölümlere ayırmaktadır. Bunlar;
Hayvan Tipi: Korkuyu hayvanlar ya da böcekler başlatıyorsa. Bu alt tip genellikle çocuklukta başlar.
Doğal Çevre Tipi: Korkuyu, fırtına, yüksek yerler ya da su gibi doğal çevredeki nesneler başlatıyorsa. Bu alt tip genellikle çocuklukta başlar.
Kan-Enjeksiyon-Yara Tipi: Korkuyu, kan, yara görme ya da enjeksiyon, diğer bir invaiz tıbbi işlem yapılması başlatıyorsa. Bu alt tip ileri derecede aileseldir ve çoğu zaman güçlü bir vazovagal tepki ile belirlidir.
Durumsal Tip:Korkuyu toplu taşıma araçlarında bulunma, tüneller, asansörler, uçakla uçma, araba kullanma ya da kapalı yerler gibi özgül bir durum başlatıyorsa. Bu alt tipin başlangıç yaşı dağılımı iki kez doruğa ulaşır; birinci doruk çocuklukta, diğer doruk yirmili yaşların ortalarında olur. Bu alt tip, cinsiyetler arası oran, bazı ailelerde çok daha fazla görülme ve başlangıç yaşı özellikleriyle Agorafobi ile Birlikte Panik Bozukluğuna benzerlik göstermektedir.
Diğer Tip: Korkuyu diğer uyaranlar başlatıyorsa. Bu uyaranlar, korkmaya ya da soluğun kesilmesine, kusmaya ya da bir hastalığa yakalanmaya yol açabilecek durumlardan kaçınmaya neden olabilir; “boşluk” fobisi (yani kişi duvarlardan ya da diğer fiziksel destek kaynaklarından uzak durursa aşağı düşecek olmaktan korkar) ve çocukların yüksek yerlerden ya da özel giysili masal kahramanlarından korkması.
Erişkin kliniklerinde bu alt tiplerin görülme sıklıkları en çok görülenden en az görülene doğru sıralanacak olursa şu şekildedir: Durumsal Tip, Doğal Çevre Tipi, Kan-Enjeksiyon-Yara Tipi. Birçok olguda Özgül Fobinin bir alt tipinden daha fazlası bulunur. Özgül bir alt tipten bir fobinin olması aynı alt tip içinden başka bir fobinin olma olasılığını arttırır (kedilerden ve yılanlardan korkma gibi). Birden çok alt tip uygun düşüyorsa hepsi gösterilmelidir.

Tanı ölçütleri

Özgül Fobi Tanı Ölçütleri

A. Özgül bir nesne ya da durumun ( örn. Uçakla seyahat etme, yüksek yerler, hayvanlar) varlığı ya da böyle bir durumla karşılaşacak olma beklentisi ile başlayan, aşırı ve anlamsız, beligin ve süerkli korku.
B. Fobik uyaranla karşılaşma hemen her zaman birden başlayan bir anksiyete tepkisi doğurur, bu tepki, duruma bağlı ya da durumsal olarak yatkınlık gösterilen bir Panik Atağı biçimini alabilir. NOT: çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk gösterme, donakalma, sıkıca sarılma olarak dışavurulabilir.
C. Kişi korkusunun aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. NOT: çocuklarda bu özellik bulunmayabilir.
D. Fobik durumlardan kaçınılır ya da yoğun anksiyete ya da sıkıntıyla bunlara katlanılır.
E. kaçınma, anksiyöz beklenti ya da korkulan durumlarda sıkıntı duyma, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki ( ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini bozar ya da fobi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı vardır.
F. On sekiz yaşının altındaki kişilere Özgül Fobi tanısı konabilmesi için semptomlar en az 6 ay sürmüş olmalıdır.
G. Özgül bir nesne ya da duruma eşlik eden anksiyete, panik atakları ya da fobik kaçınma, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Postravmatik Stres Bozukluğu, Ayrılma Anksiyete Bozukluğu, Sosyal Fobi, Agorafobi ile Birlikte panik bozukluğu ya da Panik Bozukluğu Öyküsü olmadan Agorafobi gibi başka bir mebtal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.


b) Sosyal Fobiler: Bazen sosyal kaygı bozuklukları olarak anılan sosyal fobi, başkalarının varlığı ile ilgili mantıklı olmayan, ısrarlı bir korkudur. Yaşamı çok sınırlayıcı bir bozukluk olabilir. Fobik kişi genellikle değerlendirebileceği durumlardan kaçınmaya çalışır ve kaygı belirtileri göstererek utangaç bir tutum sergiler. Topluluk karşısında konuşmak ve performans göstermek, dışarıda yemek yemek, ortak tuvaletleri kullanmak ya da başkalarının olduğu yerde herhangi bir iş yapmak aşırı kaygı doğurur.

Sosyal fobiler, korkulan ya da kaçınılan durumların dağılımına bağlı olarak genellenmiş ya da özgül olabilir. Genellenmiş tipte olan kişilerde bunun başlangıcı ilk yaşlara kadar gider, ayrıca bu kişilerde depresyon ve alkol kullanımı daha çok görülür.
Sosyal Fobisi olan erişkinler korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilirler, ancak bu çocuklar için her zaman geçerli olan bir özellik değildir. Sözgelimi, polis tarafında gözleneceğine ilişkin inancından ötürü başkalarının yanında yemek yemekten kaçınan ve bu korkusunun aşırı ve anlamsız olduğunu bilmeyen bir kişide tanı Sosyal Fobi yerine Sanrısal Bozukluk olacaktır.

Sosyal Fobisi olan bir kişi genellikle korku duyduğu durumlardan kaçınacaktır. Bazen kendisini katlanmaya zorlar ancak bu sırada da yoğun bir anksiyete yaşar. Yaklaşmakta olan toplumsal ya da başkalarının da katılımının olduğu durumlarla ilgili olarak çok önceden belirgin bir beklenti anksiyetesi ortaya çıkabilir (toplumsal bir olaya katılmadan birkaç hafta önce her gün kaygılanma gibi). Beklenti anksiyetesi, korkacakmış gibi bir algıya ve anksiyete semptomlarına yol açar.

Korku ya da kaçınma, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki ya da eğitimle ilgili işlevselliğini, toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozmalıdır ya da kişi fobisi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı duymalıdır. Gelip geçici toplumsal anksiyete ya da kaçınma özellikle çocuklukta ve ergenlikte sık görülür (örneğin, bir ergen kız, erkeklerin yanında yemek yemekten kısa bir süre için kaçınabilir, daha sonra olağan davranışına döner). On sekiz yaşından küçük olan bu kişilere Sosyal Fobi tanısı konulabilmesi için semptomların en az 6 süreyle kalıcı olması gerekir.

Yaygın Sosyal Fobiler: Korkular çoğu toplumsal durumu kapsıyorsa bu belirleyici kullanılabilir. Yaygın Sosyal Fobisi olan kişiler, genellikle hem bir eylemi toplum önünde gerçekleştirecekleri durumlardan, hem de toplumsal etkileşim durumlarından korkarlar. Klinik belirtileri Yaygın tipinin tanımına uymayan kişiler, tek bir eylemi gerçekleştirme durumunda korku duyan kişilerin yanı sıra çoğundan olmasa da birçok toplumsal durumdan korkan kişilerden de oluşur. Yaygın Sosyal Fobisi olan kişiler başkalarına göre toplumsal becerilerde daha fazla hata yapma, toplumsal ve mesleki işlevsellikte daha fazla hata yapma, toplumsal ve mesleki işlevsellikte daha fazla bozulma gösterme eğilimi taşırlar.

Sosyal fobi tanı ölçütleri

A. Tanımadık insanlarla karşılaştığı ya da başklarının gözünün üzerinde olabileceği, bir ya da birden fazla toplumsal ya da bir eylemi gerçekleştirdiği durumdan belirgin ve sürekli bir korku duyma.Kişi küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağından korkar. NOT: Çocuklarda, tanıdık kişilerle yaşına uygun toplumsal ilişkilere girebilme becerisi olmalı ve anksiyete, sadece erişkinlerle olan etkileşimlerinde değil, yaşıtlarıyla karşılaştığı ortamlarda da ortaya çıkmalıdır.
B. Korkulan, toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirilmesi gereken durumla karşılaşma hemen her zaman bir anksiyete tepkisi doğurur. Bu tepki de duruma bağlı ya da durumsal olarak yatkınlık gösterilen Panik Atağı biçimini alır. NOT: Çocuklarda anksiyete, ağlama, huysuzluk gösterme, donakalma ya da tanıdık olmayan insanların olduğu toplumsal durumlardan uzak durma olarak dışavurulabir.
C. Bu bozukluğu olan ergenler ve yetişkinler korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. NOT: Çocuklarda bu özellikler bulunmayabilir.
D. Korkulan toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirildiği durumlardan kaçınılır ya da yoğun anksiyete ya da sıkıntıyla bunlara katlanılır.
E: kaçınma, anksiyöz beklenti ya da korkulan toplumsal ya da bir eylemin gerçekleştirildiği durumlarda sıkıntı duyma, kişinin olağan günlük işlerini, mesleki ( ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini bozar ya da fobi olacağına ilişkin belirgin bir sıkıntı vardır.
F. On sekiz yaşın altındaki kişilere Sosyal Fobi tanısı konulabilmesi için semptomlar en az 6 ay sürmüş olmalıdır.
G. Korku ya da kaçınma, bir maddenin ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir ve başka bir mental bozuklukla daha iyi açıklanamaz.( Örn: agorafobi ile birlikte ya da olmadan panik bozukluğu, ayrılma anksiyetsi bozuklu, vücut dismorfik bozukluğu yaygın bir gelişimsel bozukluk ya da şizoid kişilik bozukluğu)
H. Başka mental bir bozukluk ya da genel tıbbi bir durum varsa bile (kekeme,Parkinson gibi), korku ya da kaçınma bunun toplumsal etkilerine ilişkin olarak duyulan kaygı ile sınırlı değildir
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Fobilere Genel Bir Bakış ve Belirtileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'un Makaleleri
► Genel Anksiyete'ye Klinik Bir Bakış Psk.Doğancan GÖKÇE
► Ergenlik Dönemine Genel Bir Bakış Psk.Ayşegül COŞKUN
► Pozitif Psikoloji Nedir? Genel Bir Bakış Psk.Dnş.Kübra DÖRTYOL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Fobilere Genel Bir Bakış ve Belirtileri' başlığıyla benzeşen toplam 51 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Bozukluk Nedir? Ocak 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:10
Top