İzcilik Etkinliklerinin Çocuğun Gelişimine Artı ve Eksileri,sosyalleşmeye ve Çevreye Olan Duyarlılığına Etkileri
İZCİLİK ETKİNLİKLERİ:çocuğun ve gencin bedensel düşünsel ruhsal ve toplumsal yönden gelişimini amaçlar.
Çocuk ve gençleri,iyi insan-iyi vatandaş olarak yetiştirmeye çalışır;topluma yararlı,insanı seven,yardım eden,doğayı ve çevreyi koruyan vatana insanlığa yararlı bir yetişkin olmaları amacıyla;araştırmacı,yaratıcı,yeteneklerini ortaya koymak için ,yaparak-yaşayarak, gözleyerek her şeyi yerinde öğrenme fırsatıyla hem bilgi hem de beceriye sahip,demokratik anlayış ve insancıl davranışlar geliştiren ,her yönden ideal bir insan olmalarını amaçlayan etkinliklerin tümü izcilik faaliyetleri içindedir.
O halde izciliğin günümüzün şehir ortamında yaşayan, doğadan kopuk, apartman çocukları için ne kadar önemli çalışmalar olduğu ortadadır.
Günümüz çocuklarının en büyük sıkıntısı olan ; okula gidip-sonra eve kapanıp,bedensel olarak çalışmadığı –yorulmadığı için günün stres enerjisini harcayıp rahatlayamayan,zihinsel yorgunluk taşıyan ,doğadan kopuk, çok zaman bilgisayar ve televizyonun karşına gecen ve izleyeceği konu ve programların kendine uygun olanlarını seçemeyebilen ve ruhsal gelişimine Zararlı olabilecek programları izleyebilen yada aksama kadar açık olan televizyonlar sayesinde olumlu –olumsuz tüm yayınlara maruz kalabilen çocuk ve gençler,anne-babalarda çalışıyorsa ve eve geldiklerinde hızla yemek yiyip televizyonun karşısına geçiyorsa bu durumda;anne-babayı taklit ederek, modelleyerek,yaşamı öğrenen çocuklar,anne-babayla yeterince iletişim içinde olup yaşamı öğrenecek fırsatı bulamadıkları için ,anne-babayla birlikte kapanıncaya kadar televizyonun karsısında oturup,yaşamı dizilerden reklamlardan öğrenmekte ,oradaki kişileri modelleyip; gördüğü; vurdulu kırdılı, saldırgan-öfkeli,silahlı, bağıran çağıran,küfreden ,döven öldüren,kendi adaletini kendi sağlamaya çalışan kişileri ideal kişiler olarak algılayıp modelleyebilmektedir.bu durum çocuklarda uyumsuzluk,öfkeli, saldırgan davranışların artmasına neden olabilmektedir.
Böylece çocuk ve genç, idealistliği baştan kaybedebilmekte, insanı sevmek, korumak ,doğruluk-dürüstlük, sevgi-saygı,küçükleri koruma büyükleri sayma ,başkalarının haklarına saygılı olma, işbirliği yapma, diğerlerine uyum sağlama,empati geliştirme gibi özellikleri baştan yitirip;hayatta paranın ve parayla elde edilen her şeyin en önemli ve insana güç ve güven veren unsurlar olarak algılamakta ve bu düşünceyle kısa yoldan, her şekilde para kazanma düşünceleri edinebilmektedir.
Dolayısıyla yukarıdaki gibi düşüncelere sahip çocuk ve gençlerin;emek vermek ,didinmek, uğraşmak çalışmak, ter dökmek ,çalışarak bir ürün ortaya koymak ve bunun karşılığında başarmak ,kazanmak gibi insan ruhunun ihtiyacı olan ideal duygu ve düşüncelerden uzak kalabilmektedir.
İşte izcilik eğitimleri burada okul ve aile eğitimleri arasındaki çocuk ve gençlerde oluşan boşlukları doldurabilir.
İZCİLİK ETKİNLİKLERİ ÇOCUK VE GENÇLERE;
kendi kendine yetme,doğada ayakta kalmayı öğretir ve bedensel ve karakter gelişimini destekler.çocuk izcilik çalışmalarıyla;grup olarak hareket etmek, uyum sağlamak,gerektiğinde inisiyatif kullanmak,paylaşmak, işbirliği yapmak, başkalarından sorumlu olmak,belli kurallara uyarak yapıcı bir disiplin etrafında;doğayı sevme, koruma, doğayla uyum içinde olma,ortama uyum sağlayarak sosyalleşme,başkalarının haklarına saygı gösterme,dolaysıyla kendine ailesine vatanına milletine insanlığa,içinde yaşadığı dünyaya evrene karsı sevgili ve korumacı davranmayı öğretir ve yaşamına geçirebilmesini sağlar
İZCİLİĞİN EN ÖNEMLİ YARARI:
çocuk ve gençlere yaparak-yaşayarak öğrenme fırsatı vermesidir.bu da şüphesiz günümüzün şehir ve apartman çocuğu için paha biçilmez bir önem taşımaktadır. Artık evdeki çiçekleri bile yaprağını döküyor, evi kirletiyor diyerek evden uzaklaştıran annelerin olabildiği,çocukların adeta doğayı sevmeyen- anlamayan uzak duran korkan kaçan çocukların olabildiği,yazlığına gidip ayaklarına kum değecek hoşnutsuzluğuyla denize girmeyen ve yazlıkta bahçede bile değil odaya kapanıp tv. Ve bilgisayarla zaman geçiren pek çok çocuk genç görmek olasıdır. bu koşullarda çocuklar doğa sevgisi ve koruma duygusunu edinemez,ve normalde insan doğanın bir parçasıyken, doğayla mutluyken böyle bir uzaklık ve kopukluk insan psikolojisi açısından doğal olmayan pek çok rahatsızlığa da zemin hazırlayabilir.
Çocuklarda üst benlik;7-12 yaş arasında gelişir.çocuklarda ahlak, vicdan ,iyi-kötü,doğru-yanlış kavramları oluşur.7-18 yaş arası çocuk ve gençlerde izcilik çalışmaları çocuklarda doğru ideallerin oluşmasına katkı sağlayabilir.
İzcilik çalışmalarında dikkate alınması gereken nokta;doğadan kopuk,korkan,çekinen çocuk ve gençlerin olduğunu bilerek,doğaya yavaş yavaş alıştırmak, birden uygulanacak katı kurallar ve hazır olmadan doğayla yüzleştirerek çocuklarda oluşacak şok etkilerin oluşmamasına ve böylece doğadan tamamen uzaklaşan nefret eden bireyler olmasının önüne geçmek olmalı, çok iyi bir stratejiyle zaten insanin çocuğun içinde var olan potansiyel doğa sevgisisin ve doğadan zevk almayı deneyimleme fırsatı izcilik etkinlikleriyle sağlanmaya çalışılmalı.
YAŞAM BAŞARISI VE MUTLULUK SİZİNLE VE ÇOCUĞUNUZLA OLSUN
Pedagog gönül bayaltun
Çocuk ve gençleri,iyi insan-iyi vatandaş olarak yetiştirmeye çalışır;topluma yararlı,insanı seven,yardım eden,doğayı ve çevreyi koruyan vatana insanlığa yararlı bir yetişkin olmaları amacıyla;araştırmacı,yaratıcı,yeteneklerini ortaya koymak için ,yaparak-yaşayarak, gözleyerek her şeyi yerinde öğrenme fırsatıyla hem bilgi hem de beceriye sahip,demokratik anlayış ve insancıl davranışlar geliştiren ,her yönden ideal bir insan olmalarını amaçlayan etkinliklerin tümü izcilik faaliyetleri içindedir.
O halde izciliğin günümüzün şehir ortamında yaşayan, doğadan kopuk, apartman çocukları için ne kadar önemli çalışmalar olduğu ortadadır.
Günümüz çocuklarının en büyük sıkıntısı olan ; okula gidip-sonra eve kapanıp,bedensel olarak çalışmadığı –yorulmadığı için günün stres enerjisini harcayıp rahatlayamayan,zihinsel yorgunluk taşıyan ,doğadan kopuk, çok zaman bilgisayar ve televizyonun karşına gecen ve izleyeceği konu ve programların kendine uygun olanlarını seçemeyebilen ve ruhsal gelişimine Zararlı olabilecek programları izleyebilen yada aksama kadar açık olan televizyonlar sayesinde olumlu –olumsuz tüm yayınlara maruz kalabilen çocuk ve gençler,anne-babalarda çalışıyorsa ve eve geldiklerinde hızla yemek yiyip televizyonun karşısına geçiyorsa bu durumda;anne-babayı taklit ederek, modelleyerek,yaşamı öğrenen çocuklar,anne-babayla yeterince iletişim içinde olup yaşamı öğrenecek fırsatı bulamadıkları için ,anne-babayla birlikte kapanıncaya kadar televizyonun karsısında oturup,yaşamı dizilerden reklamlardan öğrenmekte ,oradaki kişileri modelleyip; gördüğü; vurdulu kırdılı, saldırgan-öfkeli,silahlı, bağıran çağıran,küfreden ,döven öldüren,kendi adaletini kendi sağlamaya çalışan kişileri ideal kişiler olarak algılayıp modelleyebilmektedir.bu durum çocuklarda uyumsuzluk,öfkeli, saldırgan davranışların artmasına neden olabilmektedir.
Böylece çocuk ve genç, idealistliği baştan kaybedebilmekte, insanı sevmek, korumak ,doğruluk-dürüstlük, sevgi-saygı,küçükleri koruma büyükleri sayma ,başkalarının haklarına saygılı olma, işbirliği yapma, diğerlerine uyum sağlama,empati geliştirme gibi özellikleri baştan yitirip;hayatta paranın ve parayla elde edilen her şeyin en önemli ve insana güç ve güven veren unsurlar olarak algılamakta ve bu düşünceyle kısa yoldan, her şekilde para kazanma düşünceleri edinebilmektedir.
Dolayısıyla yukarıdaki gibi düşüncelere sahip çocuk ve gençlerin;emek vermek ,didinmek, uğraşmak çalışmak, ter dökmek ,çalışarak bir ürün ortaya koymak ve bunun karşılığında başarmak ,kazanmak gibi insan ruhunun ihtiyacı olan ideal duygu ve düşüncelerden uzak kalabilmektedir.
İşte izcilik eğitimleri burada okul ve aile eğitimleri arasındaki çocuk ve gençlerde oluşan boşlukları doldurabilir.
İZCİLİK ETKİNLİKLERİ ÇOCUK VE GENÇLERE;
kendi kendine yetme,doğada ayakta kalmayı öğretir ve bedensel ve karakter gelişimini destekler.çocuk izcilik çalışmalarıyla;grup olarak hareket etmek, uyum sağlamak,gerektiğinde inisiyatif kullanmak,paylaşmak, işbirliği yapmak, başkalarından sorumlu olmak,belli kurallara uyarak yapıcı bir disiplin etrafında;doğayı sevme, koruma, doğayla uyum içinde olma,ortama uyum sağlayarak sosyalleşme,başkalarının haklarına saygı gösterme,dolaysıyla kendine ailesine vatanına milletine insanlığa,içinde yaşadığı dünyaya evrene karsı sevgili ve korumacı davranmayı öğretir ve yaşamına geçirebilmesini sağlar
İZCİLİĞİN EN ÖNEMLİ YARARI:
çocuk ve gençlere yaparak-yaşayarak öğrenme fırsatı vermesidir.bu da şüphesiz günümüzün şehir ve apartman çocuğu için paha biçilmez bir önem taşımaktadır. Artık evdeki çiçekleri bile yaprağını döküyor, evi kirletiyor diyerek evden uzaklaştıran annelerin olabildiği,çocukların adeta doğayı sevmeyen- anlamayan uzak duran korkan kaçan çocukların olabildiği,yazlığına gidip ayaklarına kum değecek hoşnutsuzluğuyla denize girmeyen ve yazlıkta bahçede bile değil odaya kapanıp tv. Ve bilgisayarla zaman geçiren pek çok çocuk genç görmek olasıdır. bu koşullarda çocuklar doğa sevgisi ve koruma duygusunu edinemez,ve normalde insan doğanın bir parçasıyken, doğayla mutluyken böyle bir uzaklık ve kopukluk insan psikolojisi açısından doğal olmayan pek çok rahatsızlığa da zemin hazırlayabilir.
Çocuklarda üst benlik;7-12 yaş arasında gelişir.çocuklarda ahlak, vicdan ,iyi-kötü,doğru-yanlış kavramları oluşur.7-18 yaş arası çocuk ve gençlerde izcilik çalışmaları çocuklarda doğru ideallerin oluşmasına katkı sağlayabilir.
İzcilik çalışmalarında dikkate alınması gereken nokta;doğadan kopuk,korkan,çekinen çocuk ve gençlerin olduğunu bilerek,doğaya yavaş yavaş alıştırmak, birden uygulanacak katı kurallar ve hazır olmadan doğayla yüzleştirerek çocuklarda oluşacak şok etkilerin oluşmamasına ve böylece doğadan tamamen uzaklaşan nefret eden bireyler olmasının önüne geçmek olmalı, çok iyi bir stratejiyle zaten insanin çocuğun içinde var olan potansiyel doğa sevgisisin ve doğadan zevk almayı deneyimleme fırsatı izcilik etkinlikleriyle sağlanmaya çalışılmalı.
YAŞAM BAŞARISI VE MUTLULUK SİZİNLE VE ÇOCUĞUNUZLA OLSUN
Pedagog gönül bayaltun
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İzcilik Etkinliklerinin Çocuğun Gelişimine Artı ve Eksileri,sosyalleşmeye ve Çevreye Olan Duyarlılığına Etkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Gönül BAYALTUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Gönül BAYALTUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
