2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zayıf Karne Sendromu - Okul Başarısızlığının Nedenleri
MAKALE #1032 © Yazan Psk.Eylem AYRANCI | Yayın Mayıs 2008 | 9,623 Okuyucu
Eğitimde başarı herkes için ayrı anlamlar ifade eder. Kimisi için çocuklarının iyi bir kolej, lise ya da üniversitede okuması, kimisi için iyi kültürel bilgilerle donanması anlamına gelebilir. Bu anlamlarıyla yaklaşıldığında çocuğun bu kriterleri gerçekleştirememesi başarısızlık olarak ifade edilir. Oysaki okul başarısı iyi bir şekilde ifade etmek gerekirse öğrencinin bulunduğu sınıf ve derse göre hedeflenen bilgi, beceri ve davranışları kazanmasıdır. Başarısızlık ise, en az bir öğretim dönemi boyunca süren, hemen hemen her dersten, gelişim düzeyinin ve gerçek yeteneklerinin çok altında başarı göstermesi ve bu durumu bir türlü telafi edememesidir.

Birçok aileyi kara kara düşündüren soru bu; çocuğumuz neden başarısız? Aileler düşünürler ‘’Çocuğumuzu iyi bir okula gönderiyoruz, çocuğumuza özel ders aldırıyoruz, dershaneye gönderiyoruz, servisle okula gidip geliyor, özel çalışma odası var, her türlü yardımcı kaynağı mevcut ‘’ o zaman neden çocuğumuz başarısız?

Okul başarısızlığının her çocuk için farklı bir sebebi var. Önce bu sebepleri araştırıp bulmalıyız ki çocuğumuzla birlikte bu nedenleri ortadan kaldırmak için çözüm yolları bulalım.

Okul başarısızlığının nedenlerini üç ana başlık altında toplamak mümkündür.
1-Çocuğun kişisel özellikleri
2-Aileden kaynaklanan sebepler
3-Okuldan kaynaklanan sebepler


Okul başarısızlığında çocuktan kaynaklı sebepler nelerdir?

Çocuğun IQ seviyesi (zeka seviyesi) yaşıtlarına oranla düşük olabilir; böyle bir durumda aileler öncelikle sabırlı olmalı, çocuğun ilgi, yetenek, zeka becerilerini iyi gözlemleyip çocuğu ona göre yönlendirmelidir. Beklentilerini çok yüksekte tutmamalıdır. Önemli olan çocuğunun potansiyelinin ne olduğunun belirlenmesi ve bu potansiyeli kullanmasına olanak sağlanmasıdır.

Çocukta öğrenme güçlüğü, depresyon, davranım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun mevcut olabilir. Böyle bir durumun varlığı düşünüldüğünde bir uzmandan yardım alınmalı ve uzman desteği ile birlikte çocuğa uygun yönlendirme yapılmalıdır.

Çocuğun bedensel bir engelinin veya rahatsızlığının bulunması, görme-işitme kayıpları başarısızlığının bir nedeni olabilir.

Çocukta başarısızlığın bir sebebi de çocuğun model aldığı kişilerin ve arkadaş grubunun özellikleri olabilir. Ayrıca anlayamadığı konularda soru sormaktan çekinen, utangaç, kendine güveni düşük kaygılı kişilik yapısına sahip çocuklarda okul başarısızlığı görülme olasılığı çok fazladır.

Ergenlik döneminde yani bir biçimde yaşamı yeniden düzenleme döneminde, yoğunluk kazanan duygusal dalgalanmalar ilgi alanlarının çeşitlenmesi ve sosyal alanlara kayması ve önemli başarısızlık nedenlerinden biridir. Genelde bu başarısızlık geçici bir durumdur ve ergen tekrar kedini toplayabilir.

Çocuğun ders çalışma tekniğinin yanlış olması, evde verimli ders çalışma yöntemlerini bilmemesi de başarısızlıkta önemli bir etkendir.

Okul başarısızlığında aile ve ev ortamından kaynaklı sebepler nelerdir?


Ailenin çocukla kurduğu iletişim dilinin yanlış olması, çocuğun gelişim dönemlerinde zengin uyaran verilmemesi, anne ve babanın çocuğa iyi bir model olmaması, çocuğa ders çalışması için uygun bir ortam hazırlamaması, anne baba arasında yaşanan sorunlara çocuğun dahil edilmesi, gergin bir aile ortamı anne-baba arasında sağlıklı bir ilişkinin olmaması, evde huzursuz ve kaygı verici bir ortamın olması, çocuğun zihnini sürekli meşgul eder. Duygusal gerilim içindeki çocuk okulda başarı gösteremez.

Ayrıca ailelerin çocuklarını diğer kardeşleriyle, arkadaşlarıyla kıyaslamaları, başarısızlığını yargılamaları, eleştirmeleri, çocuğun zihinsel ve duygusal olgunluk düzeyine uygun olmayan beklenti içine girmeleri başarısızlığa sebep olan diğer faktörlerdir. Sürekli eleştirilen ve olduğu gibi kabul edilmeyen çocukların öz değerleri düşük olur. Öz değeri düşük bir öğrenci, kapasitesinin altında performans sergiler. Anne-babanın, çocuğun kapasitesinin üzerinde başarı beklentisi, çocukta kaygı oluşturur. Çocuk başarısız olmaktan o kadar çok korkar ki, sonunda başarısız olur. Yine, anne-babanın düşük başarı beklentisi çocuğun motivasyonunu düşürür.

Ebeveynin çocuktan sürekli ders çalışmasını beklemesi, oyun, müzik, resim gibi faaliyetleri, spora veya televizyona harcanacak vakti lüzumsuz görmesi sonucu çocukta oluşan baskı, başarısızlığa neden olur.

Ailenin çocuğu disiplin ederken bedensel cezalar kullanması, dayak atma gibi, başarısızlığa neden olmaktadır.

Ebeveynlerin küçük yaşlarda ders çalışma ile ilgili sorumluluğu yeterice vermemesi, ders çalışma alışkanlığını kazandıramaması başarısızlık etkili faktörlerden biridir.

Ev içinde çalışma ortamının olmaması yada uygun olmaması, odada dikkati dağıtacak, ilgisini dağıtacak televizyon, bilgisayar gibi araçların ders çalışma esnasında açık olması, evde bulunan küçük kardeşin çalışma esnasında rahatsız etmesi vb. durumlarda başarısızlığa neden olur.

Okul başarısızlığına okuldan kaynaklı sebepler nelerdir?

Okuldaki eğitim ve öğretim programının çocukların gelişim seviyelerine uygun zenginleştirilmiş programlar olmaması, öğretmenin bilgi aktarımının yetersiz olması, gerekli disiplini sağlayamaması çocukta başarıyı etkileyen faktörlerdir. Ayrıca çocuğun öğretmeniyle iyi bir iletişim kuramaması, öğretmenin sınıf içindeki tutumu, arkadaşlarıyla uyum probleminin olması gibi durumlar okul başarısızlığını etkiler.

Karnesi zayıf gelen öncelikle ‘Ben bu karneyi anne ve babama nasıl göstereceğim' diye kaygısını yaşar,kendini gergin, huzursuz hisseder. ‘’ kötü evlat’’ , ‘’aptal çocuk’’ ,‘’beceriksiz, işe yarmaz çocuk’’ değerlendirmelerine maruz kalacağını düşünmek kaygısını arttırır, kişilik gelişimini olumsuz etkiler, hatta aile biraz baskıcı ve otoriter ise yaşama sevincini yitirip, depresyona girebilir, evden kaçabilir. Anne babalar zayıf karne karşında çocuğa hemen tepki vermeden önce karnedeki notların notla ona olan sevginizle örtüşmediğini anlatmalı, bu isterse sonucun değişebilirliği anlatılmalı ve anne babanın güven duygusu vurgulanmalıdır.

Ebeveynlerin çocuğu başarısızlığa iten nedenleri araştırıp bulduktan sonra bu nedenlerin ortadan kaldırmak için çocukla birlikte çözüm yolları aramaları gerekirse bir uzmandan yardım almaları en sağlıklı yoldur.

Peki veliler karnesini zayıf gerektiren çocuğuna nasıl davranmalıdır?


Çocuğumuzun karne sendromu yaşamaması için velilerin bazı noktalara dikkat etmesi gerekmektedir.

*Öncelikle aileler karneyi bir yaşamsal sorun haline getirmemelidir; bu durum sorunun daha da karmaşık ve çözülemez bir boyuta taşınmasına neden olur.

*Ebeveynler olarak çocuğunuzun başarısızlığındaki nedenleri araştırırken bu konuyu çocuğunuzda düşünmesini sağlamalısınız. Böylece başarısızlığının nedenlerini keşfederek çözüm konusunda daha fazla sorumluluk alacaktır.

*Çocuğunuzun kişiliğini değil, çalışma alışkanlıklarını eleştirin. Eleştirirken gerçekçi ve yapıcı olmaya dikkat edin.

*Çocukla çatışmak yerine işbirlikçi bir yaklaşım içine girmek hem olumlu duygular uyandırması açısından hem de çocuğunuzun motivasyonunu güçlendirmesi açısından onun başarıya ulaşmasında daha yararlı olacaktır. Kızmanın, bağırmanın ya da iğneleyici sözlerin sorunu çözmeyeceğini, aksine çocuğunuzla olan iletişiminizi bozarak sorunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getireceğini bilin.

*Çocuğumuzla başarısızlık üzerine suçlayıcı olmayan bir ifade ile konuşmak, iletişimi bozmayacağı gibi onu, başarısızlığının nedenleri üzerine düşünmeye itecektir.

*Çocuğunuza inandığınızı ona hissettirin. Onun başaracağına olan inancınız çocuğunuzun benlik algısına yansıyacaktır.

*Tutumlarınızı gözden geçirerek özeleştiri yapın ve çocuğunuzun sistemli çalışma alışkanlığını geliştirememesinde sizin tutumlarınızın da etkili olabileceği gerçeğini kabullenin.

Çocuğunuza erken yaşlardan itibaren düzeyine uygun sorumluluklar vermelisiniz ki o da “Çalışma Davranışı”nın yaşam boyu devam edecek bir sorumluluk olduğu gerçeğini daha erken kavrayabilsin. Böyle bir sorumluluğu kendisinde hisseden birey dışarıdan hiçbir uyarana gerek kalmaksızın çalışma davranışlarını sistemli olarak sürdürecek ve başarıya ulaşacaktır. Her istediği yapılan, hiçbir şekilde sorumluluk verilmemiş bir öğrencinin, birdenbire çalışma sorumluluğunu kendisinde hissetmesini beklemeyin.

Nasıl bir yaz tatili programı takip edilmelidir?


Yaz tatili pişmanlıklarla, eleştiri veya suçlamalarla geçiren çocuğun yeni öğretim yılına olumlu başlaması oldukça zordur. Geçmişi değiştiremeyeceğimizi ama geleceği değiştirmenin hala elimizde olduğunu kabul edin. Çocuğunuzla mümkün olduğunca çok vakit geçirmeye ve iletişiminizi arttırmaya çalışın. Kim bilir belki de o , artık sizin küçük çocuğunuz değildir. İhtiyaçları ve beklentileri değişmiş, içinde fırtınalar kopan bir genç insan olmuş olabilir. Bu gerçeği de göz önünde bulundurarak onu yeniden keşfetmeye çalışın. Bu keşif eminiz ki göstereceğiniz çabaya değecektir.

Ebeveynler olarak öncelikle çocuğun tatilde iyi bir şekilde dinlenmesini sağlamak, tatil zamanını boşa harcamak yerine birlikte kaliteli bir biçimde geçirecek aktiviteler bulmak önemlidir. Tatilde ailenin bir araya gelmesi için fırsatlar yaratılabilir. Örneğin aile paylaşım geceleri düzenlenebilir. Haftada bir gece en az üç saati birlikte geçirin. Özellikle ergenlerin aile törenlerine ihtiyaçları vardır.

Çocuğun gelişimi sosyalleşme sürecini de içermektedir. Bu nedenle kişiliğini geliştirmesi için ilgileri doğrultusunda sportif ve sanatsal etkinliklerden yararlanmalı, yaşıtlarıyla birlikte aynı ortamı paylaşabileceği kulüp, kurs gibi faaliyetlere katılmalıdır.

Bununla birlikte yaz tatili çok uzun bir süre, bu dönemde çocuğun yeterince dinlenmesi , eğlenmesi, güzel vakit geçirmesi önemli olmakla birlikte, bu süreyi verimli bir şekilde geçirmesi de bir o kadar önemlidir. Çocukla birlikte eksik olduğu konuları belirleyip, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar verin. Gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlayın. Bir sonraki dönem başarısını artırabileceği konusunda ona güvenin ve onu yüreklendirin. Çocuğunuzun düzenli, planlı ve verimli ders çalışma alışkanlığı kazanması ve geliştirmesi çok önemlidir. Bu anlamda tatilde her gün belirli bir miktarda bu eksik olduğu konular üzerinde durması, kitap okuması sağlanabilir.

Psikolog Eylem Ayrancı

Kaynak:
www.radikal.com.tr/2000/06/15/turkiye/02kar.shtml - 3k
www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=174121 - 33k
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Zayıf Karne Sendromu - Okul Başarısızlığının Nedenleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Eylem AYRANCI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Eylem AYRANCI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Eylem AYRANCI'nın Makaleleri
► Çocuklarda Okul Başarısızlığının Nedenleri Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN
► Okul Fobisi - Okul Sendromu Psk.Serap DUYGULU
► Okul Başarısızlığı ve Nedenleri Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Zayıf Karne Sendromu - Okul Başarısızlığının Nedenleri' başlığıyla benzeşen toplam 24 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuklarda İki Yaş Sendromu ÇOK OKUNUYOR Mart 2008
► Kardeş Kıskançlığı Şubat 2008
► Çocuklarda Yalan Ocak 2008
► Aldatmak Aralık 2007
► Kadınlarda Orgazm Bozukluğu ÇOK OKUNUYOR Kasım 2007
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:07
Top