2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsel İsteksizlik; Nedenleri ve Terapisi
MAKALE #10472 © Yazan Uzm.Psk.Ali Rıza TUNUR | Yayın Şubat 2013 | 6,097 Okuyucu
Cinsel işlev bozuklukları görünüm itibariyle çeşitlilik arz etseler de, kaynaklarına baktığımızda genelde aynı kaynaklardan beslendiğini görürüz. Erken boşalma, sertleşme sorunları, vajinismus ve akla gelebilecek bütün cinsel işlev bozuklukları, görünüm itibariyle çok alakasız gibi görünseler de özünde benzer psikolojik yaşantıların sonucudurlar.

Cinsel isteksizlik problemi, oran olarak erken boşalmayla ya da vajinismusla kıyaslanamayacak kadar az görülmesine rağmen, bize göre bir cinsel ilişkinin kronolojik seyrinde ilk sırada olması itibariyle oldukça önemlidir ve üzerinde hassasiyetle durulması gerekir. Düşünün ki; cinsel isteğin olmaması, cinselliğin bireyin hayatından çıkması anlamına gelmektedir. Partnerinize karşı cinsel istek duymuyorsanız, erken boşalma sorununuz da olmaz, ereksiyon sorununuz da olmaz. Hatta söz gelimi vajinismus sorununuz varsa bunu hiç bilemeyebilirsiniz. Çünkü hayatınızda cinsellik yoktur. Duruma bu açıdan bakınca, cinsel isteksizlik için bütün cinsel işlev bozukluklarının “elebaşı”sı benzetmesini yapmak hiç de abartılı olmayacaktır.


Cinsel isteksizlik, bireyin ne kadar cinsel uyarana maruz kalırsa kalsın, herhangi bir cinsel istek duymaması hatta hayal ve fantezi dünyasında bile cinselliğe yer verememesi durumudur. Cinsel isteksizliğin en yaygın olduğu grup, 30 35 yaş arası kadınlardır. Bununla beraber, her yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir. Cinsel isteksizlik problemlerinin ancak yüzde 1 kadarının organik olduğu, geriye kalan yüzde 99’unun psikolojik kökenli olduğu düşünülmektedir.


Cinsel isteksizlik, ortaya çıkışı itibariyle, cinselliğin insan hayatına girdiği dönem olan ergenlikte ortaya çıkabildiği gibi, hayatın herhangi bir döneminde de başlayabilmektedir. Başka bir deyişle, cinsel arzu ve istekler, bireye hiç uğramayabilmekte ya da onu hayatın herhangi bir döneminde terk edebilmektedir.


Bize göre daha önemli olan ise, ister ergenlikle beraber ortaya çıkmış olsun, ister sonradan ortaya çıkmış olsun bu sorunu ortadan kaldırıp, bireyi mutlu bir cinsel hayata kavuşturmanın bir çaresini bulmaktır. Bunun için de öncelikle bu sorunu oluşturan nedenlerin ortaya konması gerekir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, cinsel istek bozukluklarının fiziksel ve psikolojik nedenleri vardır. Her ne kadar fiziksel nedenler tüm cinsel isteksizlik problemleri arasında yüzde 1 gibi küçük bir dilime tekabül etse de bu ihtimal göz ardı edilmemeli ve cinsel isteksizlik yaşayan kişi ayrıntılı bir tıbbi muayeneden geçmelidir.


Burada iki önemli detaya dikkatleri çekmek istiyorum. Birincisi, cinsel isteksizlik yaşayan bireyde çok bariz bir fiziksel nedenin tespit edilmiş olması psikolojik nedenlerin tamamen bertaraf olduğu anlamına gelmez. Zira, kişi fiziksel bir nedenle başlayan bu bozukluğun çok doğal bir sonucu olarak, bir süre sonra psikolojik bazı nedenler geliştirmiş olabilir. Örneğin, bu sorundan dolayı depresyona girmiş olabilir. İkinci önemli detay ise şudur. Bazı durumlarda, mesleğine hakim bir cinsel terapist, sorunun tamamen psikolojik olduğunu fark edebilir. Böyle bir durumda, doğrudan bir cinsel terapiye başlanabilir.


Herhangi bir şekilde fiziksel nedenler elenip cinsel terapiye başlandığında, öncelikle cinsel isteksizliğin nedenleri tespit edilmelidir. Cinsel isteksizliğin olası psikolojik nedenleri olarak; yetersiz cinsel eğitim, yanlış cinsel inanışlar ve cinsel mitler, önceden yaşanmış olumsuz cinsel deneyimler, ailenin ve toplumun cinselliği algılama biçimi, cinsel taciz ya da tecavüze maruz kalmış olmak, depresyon ya da kaygı gibi ruhsal problemler, bireyin özsaygısının düşük olması, partnerle yaşanan iletişim problemleri, partnerle yaşanan güven problemleri, özgüven eksikliği ve partnerin yaşamakta olduğu bir cinsel işlev bozukluğu olarak sıralayabiliriz. Burada da başka bir detayın altını şu şekilde çizmek gerekir. Cinsel isteksizliğin burada saymış olduğumuz nedenleri çoğu zaman tek başına anlamlı değildir. Deneyimlerimiz bize göstermektedir ki, bu nedenlerin çeşitli kombinasyonları bir araya gelerek bu bozukluğu tetiklemektedir.


Cinsel terapist bu olası nedenlerden hangilerinin bu sorunu tetiklediğini ve bunların sistemdeki ağırlıklarını ve önceliklerini iyi tespit etmelidir. Zira cinsel isteksizlik sorununun terapisinde sürecin önemli bir kısmını bu sorunu tetikleyen sebebin ortadan kaldırılması oluşturmaktadır. Söz gelimi depresyon geçirmekte olan bir kişi, aynı zamanda bir cinsel isteksizlik yaşıyor olabilir. Böyle bir kişiye yapılacak bir müdahalede öncelikle depresyonun ele alınması gerekmektedir. Bunu yukarıda saydığımız bütün nedenlere genellemek mümkündür.


Bay N, ve Bayan G çifti bize başvurduklarında bir yılı aşkın bir süredir cinselliği hayatlarından çıkarmışlardı. Bunun nedeni Bayan G’nin isteksizliği idi. Bay N zaman zaman ısrarcı oluyor fakat Bayan G bu girişimlerin çoğunda hem psikolojik olarak kendini oldukça kötü hissediyor hem de canı çok fazla yanıyordu. Bu durumda Bay N de kendini sanki eşini cinsel ilişkiye zorluyormuş gibi hissedip, sıkıntılanıyordu. Böyle bir kısır döngü içinde bize başvuran bu çifti detaylı olarak değerlendirdiğimizde Bayan G’nin psikolojik kökenli bir depresyon geçirmekte olduğunu tespit ettik. Müdahalemizin birinci basamağında öncelikle Bayan G’nin duygu durumuyla ilgili bir çalışma yapılandırdık. Ne zaman ki Bayan G depresyonundan kurtulup, stabil bir duygu durumuna geldi, kaybettiği cinsel isteği geri geldi.


Bay D ise bize sertleşme problemiyle başvurmuştu. Yaptığımız değerlendirmede Bay D’nin yaşadığı sorunun bir sertleşme sorunu değil, bir cinsel isteksizlik sorunu olduğunu fark ettik. Bu cinsel isteksizliğin kökenlerine indiğimizde ise Bay D’nin eşiyle ilgili bir güven probleminin olduğunu, kazara eşinin başka biriyle yazışmalarını okuması üzerine eşine karşı bilinçdışı bir öfkesinin olduğunu ve güven duygusunun sarsıldığını, bunun sonucunda eşine karşı bir cinsel isteksizlik geliştirdiğini, bunu da bir sertleşme sorunu olarak algıladığını fark ettik. Bu tespitlerimizi Bay D ile paylaşıp bunun bir sertleşme sorunu olmadığını, eşiyle arasında gelişen güven bunalımının sonucu oluşan bir cinsel isteksizlik olduğunu, bir cinsel terapiden çok bu güven duygusunun çalışılacağı bir eş terapisine ihtiyacı olduğunu ifade ettik. Bay D bir sonraki seansa eşi Bayan T ile beraber geldi. Her ikisiyle birlikte bir çift terapisine başlandı. Çiftin sorununun kaynağı olan güven duygusu yeniden oluşturulduğunda her şey normale döndü.


Bu iki örnekten de anlaşılacağı gibi, cinsel isteksizlik terapisinde sorunu oluşturan faktörler titizlikle ele alınmalı, her faktörün sistemin tümü içindeki ağırlığı göz önünde bulundurularak, öncelikle bu durumları ortadan kaldırmaya dönük bir çalışma yürütülmelidir.


Cinsel isteksizlik terapisinin ana iskeleti bu şekilde sürerken, mutlaka iyi bir cinsel eğitim verilmelidir. Tarafların hem kendilerinin hem de partnerlerinin anatomik yapısı hakkında bilgi sahibi olmaları ve cinselliğin doğasını kavramaları son derece önemlidir. Ayrıca cinsel isteksizlik yaşayan kişiye, kaygıyı azaltıcı bazı egzersizlerin öğretilmesi ve cinsel hazzı arttırıcı bazı ev ödevlerinin verilmesinin de sürecin önemli birer dinamiği olduğunu vurgulamak isterim.


Cinsel isteksizlik probleminin de öteki bütün cinsel işlev bozuklukları gibi her şeyden önce bir uyum bozukluğu olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durum göz önüne alınarak, partnerin de bu sürece dahil edilmesi süreci önemli ölçüde kısaltacaktır. Çiftin iletişim kalitesinin arttırılması, uyum düzeylerinin yükseltilmesi, cinsel terapiden alınacak verimi arttırmakta olmazsa olmaz unsurlardır. Tüm bu dinamikler bir arada düşünülüp, profesyonel bir yaklaşımla uygulandığında cinsel isteksizlik probleminden kurtulmak son derece kolay olmaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cinsel İsteksizlik; Nedenleri ve Terapisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ali Rıza TUNUR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ali Rıza TUNUR'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ali Rıza TUNUR Fotoğraf
Uzm.Psk.Ali Rıza TUNUR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog - Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi53 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Ali Rıza TUNUR'un Yazıları
► Cinsel İsteksizlik ve Nedenleri Psk.Gökhan GÖKSU
► Kadınlarda Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
► Cinsel İsteksizlik - Cinsel Soğukluk Psk.Bayram ŞİMŞEK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Cinsel İsteksizlik; Nedenleri ve Terapisi' başlığıyla benzeşen toplam 29 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Kıskançlık Aralık 2012
► Boşanma ve Çocuk Mart 2012
◊ Hipnoz ve Sigara Haziran 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:05
Top