Gebelik Beslenmesi
YAŞASIN HAMİLEYİM…O ZAMAN HERŞEY SERBEST:)Mİ?
O kadar çok isterdim ki ‘hamilesiniz ve her şey serbest’ diyebilmeyi ancak tam tersine sağlıklı bir gebelik dönemi ve sağlıklı bir bebek için en önemlisi beslenme durumudur. Evet sizleri duyar gibiyim eskiden kimse buna dikkat etmiyordu ve bir sürü çocuk dünyaya geldi diyorsunuz, ama o eski zamanda her şey doğaldı ve hayat bu kadar stresli ve yoğun değildi. Dolayısıyla günümüzde hamilelikte doğru beslenmek hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemli. Alacağınız gereksiz kilolar, gebelik komplikasyonlarını artırabilir, bebeğe zarar verebilir. Bundan dolayı gebelik süresince doğru kilo alımı için doğru beslenilmelidir. Peki ama gebelikte doğru beslenme nedir?
Gebelik üç trimesterden oluşur. Birinci trimester anne için biraz sıkıntılı geçebilir, genelde en büyük sıkıntı bulantıdan kaynaklıdır ve bu sebepten annelerin beslenmesi olması gerekenin altında seyredebilir. Böyle durumlarda yapılacak en güzel beslenme şekli midenizi boş bırakmadan, az az sık sık beslenerek bedensel ihtiyacı karşılamaktır. İlk trimesterda bebeğin omurilik gelişimi meydana geldiği için annelerin fazla kilo alınması istenmez. İlk üç aylık dönemde 1-2 kg’lık kilo alımı idealdir. Hamileliğin başlangıcından itibaren biz beslenme uzmanlarının özellikle annelere önerimiz anne sütüne eş değerde protein içeren günlük yumurta tüketimidir. Sağlıklı bir bebek gelişimi için günlük proteinin tüketilmesi en önemli beslenme basamaklarındandır.
Bulantınız varsa, başucunuzda galeta, ekmek, leblebi gibi alternatifler bulundurulmalıdır. Kahvaltıda yumurta, peynir, mevsim sebzeleri, pekmez, esmer ekmek tüketilmelidir. Ara öğünlerde meyve, galeta, yoğurt, kuruyemiş, leblebi yiyebilirsiniz. Akşam yemeklerinde haftada 2 gün tavuk, 2 gün balık, 2 gün et, 1 gün kurubaklagil, yanında salata ve esmer ekmek tercih edin.
İkinci üç aylık dönemde bulantılar geçtikten sonra genelde ciddi bir iştah artışıyla karşı karşıya kalınabilinir. Bu dönemde iştahı kontrol altında tutmak için ara öğün tüketimine çok daha fazla dikkat edilmeli, fazla kilo alımına bağlı bebeğin gelişimi engellenilmemelidir. Genelde iştah artışına bağlı olarak tatlı tüketimi artabilir, doğru tatlı tercihleri doğru zamanlarda tüketilirse kesinlikle problem yaşanmayacaktır. Tercihleriniz şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyve salatası veya dondurmadan yana olduğunda emin olun problem yaşanmayacaktır. İkinci üç aylık dönemde kilo artışınız 3-5 kg arasında olmalıdır.
Üçüncü üç aylık dönem bebeğinizin çok daha hızlı büyüdüğü dolayısıyla ihtiyaçların çok daha fazla arttığı dönemdir. Özellikle kalsiyum tüketimine çok dikkat edilmelidir ki annenin rezervleri gitmesin. Dolayısıyla son dönemde günlük 4 porsiyon süt-yoğurt tüketilmelidir. Enerji ihtiyacı da arttığı için günlük sebze, meyve, et ve tahıl tüketimi arttırılmalıdır. Kabızlık ve hemoroit oluşumunun engellenmesi için lif alımına özen gösterilmelidir, lif kaynakları olan sebze ve meyveler günlük beslenmede mutlaka bulundurulmalıdır. Ödem şikayetlerinin artmaması için de tuz tüketimine dikkat edilmelidir. Bunun için en iyi yöntem sofradan tuzluğu kaldırmak olacaktır. Bebeğin hızlı büyümesine bağlı olarak annede oluşabilecek reflüyü engellemek adına da yatmadan 3 saat önce yeme içme işlerinin bitmesinde fayda bulunmaktadır. Sağlıklı gebelik yaşamak adına günlük su tüketimine özen gösterilmelidir, ilk dönemlerde 1,5-2 lt, son dönemlerde ise günlük 3lt kadar su tüketilmelidir. Kafeinli, gazlı, alkollü içeceklerden ve bitki çaylarından uzak durulmalıdır.
O kadar çok isterdim ki ‘hamilesiniz ve her şey serbest’ diyebilmeyi ancak tam tersine sağlıklı bir gebelik dönemi ve sağlıklı bir bebek için en önemlisi beslenme durumudur. Evet sizleri duyar gibiyim eskiden kimse buna dikkat etmiyordu ve bir sürü çocuk dünyaya geldi diyorsunuz, ama o eski zamanda her şey doğaldı ve hayat bu kadar stresli ve yoğun değildi. Dolayısıyla günümüzde hamilelikte doğru beslenmek hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemli. Alacağınız gereksiz kilolar, gebelik komplikasyonlarını artırabilir, bebeğe zarar verebilir. Bundan dolayı gebelik süresince doğru kilo alımı için doğru beslenilmelidir. Peki ama gebelikte doğru beslenme nedir?
Gebelik üç trimesterden oluşur. Birinci trimester anne için biraz sıkıntılı geçebilir, genelde en büyük sıkıntı bulantıdan kaynaklıdır ve bu sebepten annelerin beslenmesi olması gerekenin altında seyredebilir. Böyle durumlarda yapılacak en güzel beslenme şekli midenizi boş bırakmadan, az az sık sık beslenerek bedensel ihtiyacı karşılamaktır. İlk trimesterda bebeğin omurilik gelişimi meydana geldiği için annelerin fazla kilo alınması istenmez. İlk üç aylık dönemde 1-2 kg’lık kilo alımı idealdir. Hamileliğin başlangıcından itibaren biz beslenme uzmanlarının özellikle annelere önerimiz anne sütüne eş değerde protein içeren günlük yumurta tüketimidir. Sağlıklı bir bebek gelişimi için günlük proteinin tüketilmesi en önemli beslenme basamaklarındandır.
Bulantınız varsa, başucunuzda galeta, ekmek, leblebi gibi alternatifler bulundurulmalıdır. Kahvaltıda yumurta, peynir, mevsim sebzeleri, pekmez, esmer ekmek tüketilmelidir. Ara öğünlerde meyve, galeta, yoğurt, kuruyemiş, leblebi yiyebilirsiniz. Akşam yemeklerinde haftada 2 gün tavuk, 2 gün balık, 2 gün et, 1 gün kurubaklagil, yanında salata ve esmer ekmek tercih edin.
İkinci üç aylık dönemde bulantılar geçtikten sonra genelde ciddi bir iştah artışıyla karşı karşıya kalınabilinir. Bu dönemde iştahı kontrol altında tutmak için ara öğün tüketimine çok daha fazla dikkat edilmeli, fazla kilo alımına bağlı bebeğin gelişimi engellenilmemelidir. Genelde iştah artışına bağlı olarak tatlı tüketimi artabilir, doğru tatlı tercihleri doğru zamanlarda tüketilirse kesinlikle problem yaşanmayacaktır. Tercihleriniz şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyve salatası veya dondurmadan yana olduğunda emin olun problem yaşanmayacaktır. İkinci üç aylık dönemde kilo artışınız 3-5 kg arasında olmalıdır.
Üçüncü üç aylık dönem bebeğinizin çok daha hızlı büyüdüğü dolayısıyla ihtiyaçların çok daha fazla arttığı dönemdir. Özellikle kalsiyum tüketimine çok dikkat edilmelidir ki annenin rezervleri gitmesin. Dolayısıyla son dönemde günlük 4 porsiyon süt-yoğurt tüketilmelidir. Enerji ihtiyacı da arttığı için günlük sebze, meyve, et ve tahıl tüketimi arttırılmalıdır. Kabızlık ve hemoroit oluşumunun engellenmesi için lif alımına özen gösterilmelidir, lif kaynakları olan sebze ve meyveler günlük beslenmede mutlaka bulundurulmalıdır. Ödem şikayetlerinin artmaması için de tuz tüketimine dikkat edilmelidir. Bunun için en iyi yöntem sofradan tuzluğu kaldırmak olacaktır. Bebeğin hızlı büyümesine bağlı olarak annede oluşabilecek reflüyü engellemek adına da yatmadan 3 saat önce yeme içme işlerinin bitmesinde fayda bulunmaktadır. Sağlıklı gebelik yaşamak adına günlük su tüketimine özen gösterilmelidir, ilk dönemlerde 1,5-2 lt, son dönemlerde ise günlük 3lt kadar su tüketilmelidir. Kafeinli, gazlı, alkollü içeceklerden ve bitki çaylarından uzak durulmalıdır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Gebelik Beslenmesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Sinem PAKER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Sinem PAKER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
gebelik dönemi beslenmesi, hamilelik dönemi beslenme, gebelikte yoğurt, gebelikte beslenme, hamilelikte beslenme
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
