2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Duygu Eğitimi: Eyvah! Duygularımla Tanışmayı Unutmuşum
MAKALE #10621 © Yazan Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA | Yayın Mart 2013 | 4,312 Okuyucu
Toplum olarak duygusal insanlar olduğumuz söylenmektedir. Prim yapan filmlerimiz bu konuda bize en iyi feneri tutmaktadır. En çok izlenen dizilere ve sinemalara baktığımızda, duyguların ön planda işlendiğini görürüz.

Acaba duygularımız hep bastırıldığından mı bu kadar duygusalız, yoksa duygularımıza dokunup, onların ellerinden hiç tutmadığımızdan mı bu haldeyiz? Maalesef ki bu sorunun cevabı bilinmesine rağmen, eğitim sistemimizi incelediğimizde duygu eğitimine çok az hatta hiç yer verilmediğini görmekteyiz. Yapılan sınavlar ve ders müfredatları da gösteriyor ki eğitim sistemimiz hep bilişsel alanımızı güçlendirmeye yöneliktir.

Duygu eğitimini temelde sağlam bir şekilde alamamamız, birçok riski de yanında getirmektedir. Bu risklerin en başında ise duygu-durum bozuklukları gelmektedir. Duygu durum bozukluklarının en fazlası ise depresyon çeşitleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Günümüz dünyasının en fazla tanılanması yapılmış (maalesef) duygu-durum bozukluklarından biri olan depresyon, gittikçe hayatımızı kuşatmaktadır. Depresyonu neredeyse her insanın hayatının bir döneminde yaşadığını ve bazı durumlarda depresyonun ileri boyutlarda kendini hissettirdiğini gözlemlemekteyiz.

Son dönemlerde kullanılan antidepresan(ilaç) oranlarına ve intihar sayılarına baktığımızda bu durumun vahametini daha net görmekteyiz. Yapılan araştırma bulguları da bunu desteklemektedir.
Depresyonun ortaya çıkış nedenlerine baktığımızda ise birçok etkenle karşılaşmaktayız. Örneğin yaş, cinsiyet, yaşanan travmalar, ekonomik çıkmazlar, ölüm, ayrılık v.b.
Depresyon semptomlarına (belirtileri) baktığımızda, DSM- IV-TR verilerinde şunları görmekteyiz:
İki haftalık süre içerinde kendini gösteren:

Bireyin kendini boşlukta hissetmesi
Daima üzgün bir ruh hali
Yapılabilecek etkinliklere karşı ilgide azalma
Aşırı kilo kaybı
Aşırı kilo alma
Yoğun baş ağrıları(fizyolojik kökenli olmayan)
Uyku düzensizlikleri (Aşırı uyku, uykusuzluk)
Yorgunluk-bitkinlik hissi
Aşırı enerji kaybı hissi
Değersizlik duygusu
Gerçeği yansıtmayan suçluluk duyguları
Belirli bir konu üzerinde yoğunlaşamama
Ölüm düşüncelerinin çoğalması(sadece ölmekten korkma değil)
İntihar girişimi düşünceleri
v.b.

PEKİ, BU DEPRESYONDAN NASIL KURTULURUZ?
Günlük yaşamda bazen öyle zamanlarımız oluyor ki “acaba ben depresyonda mıyım?” diye düşünebiliyoruz. Hemen hemen hepimiz bazı süreçlerde mutsuzluk ve halsizlikle kendini gösteren bir duygu durumu içinde olabiliriz? Uzun süreli olmayan bu hale depresif bir ruh hali diyebiliriz. Böyle bir durumda ben depresyondayım demek çok doğru olmayacaktır. Onun yerine bu ruh halinin geçici olduğunu düşünmemiz gerek. Yoksa bu duygu halinde iken depresyona doğru yol almamız daha çabuk olacaktır.
Telkin:
Bu noktalarda kendimize daima olumlu duygu ve düşünceleri telkin etmemiz çok önemli. Hatta telkin depresyonun tedavisinde kullanılan önemli bir tedavi yöntemdir.
Varoluşsal destek:
Depresif bir ruh hali içinde olan insanın varoluşsal olarak kendini desteklemesi çok önemlidir. İnsanın inancı doğrultusunda kendini mutlak bir güce teslim etmesi ve O’nun desteğini alması çok önemli bir yer tutmaktadır. Allah’a inanan bir insanın O’nun yüceliğini dualarında haykırması, kendisinin ise O’nun tarafından yaratılan aciz bir kul olduğunu ilan etmesi, insanın duygularını kontrol etmede etkili olacaktır.
Sosyal faaliyet:
Depresif bir ruh hali insanı yalnızlığa iter. İnsanlardan uzaklaşarak bu duygudan kurtulmak istenir. Ama bu duyguların çözümlenmesi ruhsal dinlemeden geçer. Ruhsal dinlenme ise yalnızlıkla giderilecek bir durum değildir. Tam aksi insanın zihinsel olarak bir şeylerle uğraşması ruhsal dinlenmeyi sağlayacaktır. İnsanın bir faaliyet içerinde olması onun boş kalmaması demektir. Bu durumda ise insan, diğer insanlarla iletişime geçerek onların pozitif enerjilerini hissedecektir.
Kültürel faaliyet:
Kültürel faaliyet, bireyin duygusal, bedensel ve zihinsel olarak yine yalnızlığını giderecektir. Olumsuz düşünce ve duyguların yerini daha yeni ve güzel duygular alacaktır.
Yalnızlık değil sosyallik:
Tüm bu faaliyetler, bireysel olarak yapılmamalıdır. İnsanların içinde bulunulmalıdır. Çünkü onların olumlu ve olumsuz yanları bize katkı sağlayacaktır. Beraber bulunduğumuz insanların olumlu duyguları bize yansıyacaktır.
Ayrıca Psikolojik, sosyal ve ekonomik olarak bizden daha kötü durumda olan insanlara bakarak da kendimizin (onlara göre) daha iyi olduğunu göreceğiz.
Yardıma muhtaca yardım:
Yardımcı olmak, Yardımlaşmak ve insanlara faydalı olmak en önemli insani değerlerdendir. Bu yardımlar sonucu oluşan bir gülümseme dahi insana pozitif enerji verecektir.
Hâlbuki bizler şimdiye kadar hep karşı taraf açısından düşünmüşüzdür. Maddi durumu iyi olmayan bir insana yardım ettiğimizde o insanın müşkülünü giderdiğimizi düşünürüz. Aynı zamanda bizler de bu yardımdan çok fazla yarar görürüz. Maddi durumu iyi olmayan bir insana yardım etmek bizim de duygularımızı harekete geçirecektir. Duygusal olarak kendimizi çok güçlü hissetmemizi sağlayacaktır. Çünkü böyle bir durumda biz o insandan çok daha iyi olduğumuzu düşünürüz.
Mutlu ve Başarılı olmaya odaklanmak:
Daha önce yaşanan güzel ve mutlu şeylere odaklanmak ve onları hatırlamak her zaman insana olumlu enerji verecektir. Güzel anları yaşamak olumlu etki oluştururken olumsuzluklar da bizi içine alacaktır. Depresif ruh haline neden olan olay ve durumlardan uzak durmak önemli olacaktır. Uzaklaşamıyorsak o durum ve olayın zihinsel olarak bize olan yansımasını değiştirmemiz gerekecektir. Bunu bireyin tek başına yapması çok zor olacaktır. Böyle durumlarda bir uzmana başvurmak en güzelidir.
Düşüncelerimiz gerçekten doğru mu?
Kafamızda dolaşan düşüncelerin gerçekten doğruyu yansıtıp yansıtmadığına dikkat etmemiz çok önemli olacaktır. Çünkü depresif bir ruh halinde olan insan normal zamanlardan daha farklı ve olumsuz düşünecektir. Böyle bir zamanda doğruyu araştırmak çok zor bir durum olsa da buna şartlanmanın faydası olacaktır. Örneğin:
Aşırı genelleme yapıyorsanız
Meli-malı ile biten kelimeleriniz fazla ise
Ya hep ya hiç düşünce şekli(kutuplaşma)
“Keşke”li cümleler
Bunları daha da somutlaştıracak olursak
Ben bunu hak etmiyorum,
Hayatta hep istediğim olmalı,
Bütün belalar beni bulur,
Mutlaka ben ön planda olmalıyım,
Keşke bu işe hiç başlamasaydım v.b. birçok cümleyi buna katabiliriz.
Müzik ruhun gıdasıdır:
Müzik,(su sesi, doğa sesleri) ve insanın ruhunu okşayan her türlü tını insana olumlu gelmiştir. Bu nedenle müzik v.b. sesleri (ney sesi, su sesi kur’an-kerim) dinlemek bizi rahatlatacaktır. Tabi bu konuda seçici olmak çok önemlidir. Kastettiğimiz müzik insanı kötü ve melankolilik bir ruh haline itmeyecek ve olumsuz çağrışımlar içermeyecektir.
Boş zaman bırakmayın:
Zamanı bir plan ve program dâhilinde yaşamak, hem hayatımıza tat katacak hem de bizi boşluktan kurtaracaktır. İnsan hayatı boşluğu kabul etmiyor. Biz istediklerimizle hayatı dolduramıyorsak istemediklerimiz hayatımıza dolar. Bu nedenle hayat bize değil, biz hayata yön verirsek istediklerimizi yaşarız. Her an ne yapacağımız belli olursa bizi rahatsız eden düşünce ve duygularla boğuşmak zorunda kalmayız.
Mutlaka hobileriniz olsun:
İnsanın iş olarak görmediği ve yapmaktan hoşlandığı faaliyetlerin olması ruhumuzu dinlendirecektir.(Örn: spor, maket yapmak, Bahçe işleri v.b.) Hayatımızda böyle faaliyetlere yer vermemiz, hayatımıza renk katacaktır. Böylece zevk aldığımız işlerle uğraşmak bizi dinlendirecektir.
Son olarak bir uzmandan yardım alın:
Yukarıda belirttiğimiz semptomlar, iki hafta gibi bir süre içerisinde, ağır olarak yaşanıyorsa bir uzmana başvurun. Bu konuda uzmanlaşmış, Psikiyatri, psikolog ve Psikolojik Danışmanlardan yardım alabilirsiniz.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Duygu Eğitimi: Eyvah! Duygularımla Tanışmayı Unutmuşum" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hüseyin ÇETİNKAYA Fotoğraf
Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA
Kayseri
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'nın Yazıları
► Eyvah Boşanıyorum Psk.Nur GEZEK
► Eyvah Sınav Var... Psk.Mine AKTAŞ
► Eyvah Vajinismusum Psk.Dnş.Duygu AYHAN
► Eyvah! Çocuğum Tek Uyumuyor! ÇOK OKUNUYOR Psk.Şimal AYDIN
► Eyvah Çocuğum Ergenlikte! Psk.Günce TOROSLU
► Eyvah Çocuğum Ergen! Psk.Dnş.Sümeyra YAPICI AYDIN
► Eyvah Yine mi Sınav! Psk.Gonca RASLAYAN
► Eyvah Çocuğum İki Yaşında Psk.Elif TANIL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Duygu Eğitimi: Eyvah! Duygularımla Tanışmayı Unutmuşum' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Tecrübeden Eğitime Aralık 2009
► Olumlu Benlik Tasarımı Aralık 2009
◊ Kanuni ile Hürrem Sultan Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:56
Top