Gençlerde Beden Algısı ve Yeme Bozuklukları
Gençlerde Beden Algısı ve Yeme Bozuklukları
Büyüme ve gelişmenin tamamlanması, yaşamın sürdürülebilmesi, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın korunması için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir.
Günümüz toplumunda çocuklar ve gençler, tüketime dayalı birçok sektörün hedef kitlesidir. Hem gıda hem de güzellik endüstrisi bütün pazarlama olanaklarını bu gruplar için kullanmaktadır. Bir yandan bol kalorili popüler fast food zincirleri beslenme alışkanlıklarında dengesizliğe yol açarken diğer yandan ise kitle iletişim araçlarının güzelliği santimlik ölçülere indirgeyen anlayışı, sürekli olarak gençleri baskı altında bırakmaktadır.
Bunların üzerine ergenin kendi bedeni ile uğraşma merakıeklendiğinde, neredeyse aç kalma sayılabilecek diyetlerin ergen kültürünün bir parçası haline gelmesi daha kolay anlaşılabilmektedir.
Yeme bozukluklarının en sık rastlandığı dönem, ergenlik dönemidir. Ergenin beden imgesini yanlış değerlendirdiği, buna bağlı olarak kendisini şişman algıladığı, yemek yemeyi reddettiği ve bu nedenle aşırı kilo kaybına uğradığı dönemler olabilmektedir. Aç kalma noktasına varan diyet programları,kendini kusturma, aşırı spor yapma, idrar söktürücü ve müshiller kullanılması gibi yöntemler sıkça gözlenebilmektedir.
Yeme Bozuklukları
Her geçen gün pek çok insan yeme bozukluklarından etkilenmektedir. Ciddi fiziksel ve psikolojik sonuçlar doğuran yeme bozuklukları geçen yüzyılın sonlarına doğru artış göstermiş ve özelikle anoreksiya nevroza da ölüm riski yükselmiştir.
Anoreksiya nevroza da; kilo kaybı için istemli davranışlar mevcuttur. Kilo kaybı, yemek ve kilo ile aşırı uğraş halinde olan birey, kilo almaktan yoğun bir şekilde korku duymaktadır. Adet görmeme bu sıkıntılara eşlikederken beden imajının bozulduğu gözlenmektedir.
Hastalığın ciddi tıbbi sonuçları inkar edilirken, kilo vermek büyük başarı olarak değerlendirilir ve benlik değeri tümüyle buna bağlı hale gelebilmektedir.
Yiyecek tüketimini kısıtlamak, bazı yiyecek gruplarından hiç yememek, ağır egzersiz, sürekli hareket, kusma, bağırsak hareketlerini hızlandırıcı ve idrar söktürücü ilaç kullanımı, yemek ile aşırı uğraş, yemek tarifleri toplama, aile fertleri için yemekler hazırlama, yemek biriktirmek görülebilmektedir.
Beden şekli ve kilonun anlamı bozulmuştur. Zayıf olduklarının farkındadırlar ancak yine de bazı beden bölgelerini kilolu bulabilmektedirler.
Daha çok kadınlarda görülen anoreksiya nevroza, çekici ve güzel olmanın zayıf olmakla bağlantılı bulunduğu endüstrileşmiş toplumlarda,stres verici yaşam olaylarından sonra ve birinci dereceden akrabalarında anoreksiya olan bireylerde daha sık görülmektedir.
Ya hep, ya hiç düşünce biçimi, düzelmek için düşük motivasyon, anoreksiya olan bireylerde mevcuttur.
Bulimiya Nervoza’da ise; tıkınırcasına yeme atakları,yemek ve kilo ile aşırı uğraş, kilo almaktan duyulan yoğun korku, tıkınırcasına yeme atakları sırasında alınabilecek yüksek kaloriyi dengelemek için yapılan uygunsuz davranışlar gözlenmektedir. Kilo fazla ya da normal olabilmektedir.
Bulimiya nervoza başarılı ya da başarısız diyetten sonra başlar.
Kilo kaybı anoreksiya nervozadaki düzeye ulaşmaz, kısıtlı yeme, tıka basa yeme atakları,karında şişlik ve ağrı, kusma, kendini kusturma, suçluluk hissi, depresyon, kilo kontrolu için laksatif, diüretik kullanımı mevcuttur.
Yemeyi durduramayacağından korkma, tekrarlayan katı diyet dönemi, katı diyeti takiben kontrol kaybı ve yeme atakları, kiloda aşırı oynama,beden imajı, şekli ve kilo ile aşırı uğraş ancak anoreksiya nervozadaki kadar kilo verememe, psikolojik ve davranış sorunları, dürtü kontrolünde güçlük bulunur.
Her iki bozuklukta da ortak temel nokta sonuçları ne olursa olsun, karşı konulamaz, zayıf olma isteği ve benlik değerinin tümüyle beden algısına bağlı olmasıdır.
Mükemmeliyetçilik, düşük benlik değeri, olumsuz duygularla baş edememe yeme bozukluğu olan bireylerin psikolojik yapılarında gözlenmektedir.
Üniversite öğrencileri arasında yeme tutumlarında bozukluk daha yaygın görülmektedir.
Erken müdahale ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları beden ve ruh sağlığı için oldukça önemlidir. Sorunun dışarıdan anlaşılmaması için gayret içinde olan bireyi profesyonel destek almaya ikna etmek çoğu zaman kolay olmamaktadır. Profesyonel destek sürecinde tekrarları önleyecek programların seçilmesi ve süreci destekleyecek aile ve arkadaşların varlığı oldukça önemlidir.
Büyüme ve gelişmenin tamamlanması, yaşamın sürdürülebilmesi, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın korunması için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir.
Günümüz toplumunda çocuklar ve gençler, tüketime dayalı birçok sektörün hedef kitlesidir. Hem gıda hem de güzellik endüstrisi bütün pazarlama olanaklarını bu gruplar için kullanmaktadır. Bir yandan bol kalorili popüler fast food zincirleri beslenme alışkanlıklarında dengesizliğe yol açarken diğer yandan ise kitle iletişim araçlarının güzelliği santimlik ölçülere indirgeyen anlayışı, sürekli olarak gençleri baskı altında bırakmaktadır.
Bunların üzerine ergenin kendi bedeni ile uğraşma merakıeklendiğinde, neredeyse aç kalma sayılabilecek diyetlerin ergen kültürünün bir parçası haline gelmesi daha kolay anlaşılabilmektedir.
Yeme bozukluklarının en sık rastlandığı dönem, ergenlik dönemidir. Ergenin beden imgesini yanlış değerlendirdiği, buna bağlı olarak kendisini şişman algıladığı, yemek yemeyi reddettiği ve bu nedenle aşırı kilo kaybına uğradığı dönemler olabilmektedir. Aç kalma noktasına varan diyet programları,kendini kusturma, aşırı spor yapma, idrar söktürücü ve müshiller kullanılması gibi yöntemler sıkça gözlenebilmektedir.
Yeme Bozuklukları
Her geçen gün pek çok insan yeme bozukluklarından etkilenmektedir. Ciddi fiziksel ve psikolojik sonuçlar doğuran yeme bozuklukları geçen yüzyılın sonlarına doğru artış göstermiş ve özelikle anoreksiya nevroza da ölüm riski yükselmiştir.
Anoreksiya nevroza da; kilo kaybı için istemli davranışlar mevcuttur. Kilo kaybı, yemek ve kilo ile aşırı uğraş halinde olan birey, kilo almaktan yoğun bir şekilde korku duymaktadır. Adet görmeme bu sıkıntılara eşlikederken beden imajının bozulduğu gözlenmektedir.
Hastalığın ciddi tıbbi sonuçları inkar edilirken, kilo vermek büyük başarı olarak değerlendirilir ve benlik değeri tümüyle buna bağlı hale gelebilmektedir.
Yiyecek tüketimini kısıtlamak, bazı yiyecek gruplarından hiç yememek, ağır egzersiz, sürekli hareket, kusma, bağırsak hareketlerini hızlandırıcı ve idrar söktürücü ilaç kullanımı, yemek ile aşırı uğraş, yemek tarifleri toplama, aile fertleri için yemekler hazırlama, yemek biriktirmek görülebilmektedir.
Beden şekli ve kilonun anlamı bozulmuştur. Zayıf olduklarının farkındadırlar ancak yine de bazı beden bölgelerini kilolu bulabilmektedirler.
Daha çok kadınlarda görülen anoreksiya nevroza, çekici ve güzel olmanın zayıf olmakla bağlantılı bulunduğu endüstrileşmiş toplumlarda,stres verici yaşam olaylarından sonra ve birinci dereceden akrabalarında anoreksiya olan bireylerde daha sık görülmektedir.
Ya hep, ya hiç düşünce biçimi, düzelmek için düşük motivasyon, anoreksiya olan bireylerde mevcuttur.
Bulimiya Nervoza’da ise; tıkınırcasına yeme atakları,yemek ve kilo ile aşırı uğraş, kilo almaktan duyulan yoğun korku, tıkınırcasına yeme atakları sırasında alınabilecek yüksek kaloriyi dengelemek için yapılan uygunsuz davranışlar gözlenmektedir. Kilo fazla ya da normal olabilmektedir.
Bulimiya nervoza başarılı ya da başarısız diyetten sonra başlar.
Kilo kaybı anoreksiya nervozadaki düzeye ulaşmaz, kısıtlı yeme, tıka basa yeme atakları,karında şişlik ve ağrı, kusma, kendini kusturma, suçluluk hissi, depresyon, kilo kontrolu için laksatif, diüretik kullanımı mevcuttur.
Yemeyi durduramayacağından korkma, tekrarlayan katı diyet dönemi, katı diyeti takiben kontrol kaybı ve yeme atakları, kiloda aşırı oynama,beden imajı, şekli ve kilo ile aşırı uğraş ancak anoreksiya nervozadaki kadar kilo verememe, psikolojik ve davranış sorunları, dürtü kontrolünde güçlük bulunur.
Her iki bozuklukta da ortak temel nokta sonuçları ne olursa olsun, karşı konulamaz, zayıf olma isteği ve benlik değerinin tümüyle beden algısına bağlı olmasıdır.
Mükemmeliyetçilik, düşük benlik değeri, olumsuz duygularla baş edememe yeme bozukluğu olan bireylerin psikolojik yapılarında gözlenmektedir.
Üniversite öğrencileri arasında yeme tutumlarında bozukluk daha yaygın görülmektedir.
Erken müdahale ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları beden ve ruh sağlığı için oldukça önemlidir. Sorunun dışarıdan anlaşılmaması için gayret içinde olan bireyi profesyonel destek almaya ikna etmek çoğu zaman kolay olmamaktadır. Profesyonel destek sürecinde tekrarları önleyecek programların seçilmesi ve süreci destekleyecek aile ve arkadaşların varlığı oldukça önemlidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Gençlerde Beden Algısı ve Yeme Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nurgül YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
beden algısı, yeme bozukluğu, yeme bozuklukları, gençlerde beden algısı, gençlerde yeme bozukluğu, gençlerde yeme bozuklukları
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.