2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yaşamın İlk Yılları
MAKALE #11002 © Yazan Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY | Yayın Mayıs 2013 | 3,916 Okuyucu
Yaşam şartları değişmekte, modern yaşam aile yaşamlarını da etkilemektedir. Yaşamın ilk yıllarında çok önemli çocuk bakımında da birtakım değişiklikler gerçekleşmektedir. Yaşamın ilk yıllarının önemini anlatmaya değişen anne baba rolleri ile başlamak istiyorum.



Kadın üretime katkıda bulunmaya başlamış, çalışma hayatına atılmıştır. Bununla birlikte kadının görev ve sorumlulukları artmıştır. Kadın hem bir eş, hem bir anne hem de çalışan biridir. Kadının aile içindeki sorumluluklarının artması ile de babanın çocuk bakımı, eğitimi ve disiplini konularındaki görevleri değişmiştir. Baba da artık çocuk bakımı konusunda sorumluluk almakta, ev işlerine, eşine yardımcı olmaktadır. Bu durumda yaşamın ilk yıllarında çocuk hem anneden hem de babadan bakım alabilmektedir.
Anne ve babanın çalışması, çocuğa bakım veren ebeveynlerin çocuk bakımı konusunda birtakım bir takım çevresel destek almasına yol açmıştır. Çocuğun yaşamının ilk yıllarında anne ve babalar kreşlerden, bakıcılardan ya da aile üyelerinden destek alma yollarını seçerler.Kreşler, günlük bakımevleri, anaokulları çocukların biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerini destekleyen kuruluşlardır. Aile üyeleri ya da bakıcılar da çocukların bakımlarını üstlenebilirler. Bu durumda çocukların bakımı,eğitimleri gibi konularda ebeveynlerden bilgi almak, ebeveynlerin kurallarını destekleyecek biçimde hareket etmek önemlidir. Aksi halde bakım ve eğitim konularında ikilikler ortaya çıkmakta ve bu durum da çocukların davranış problemleri geliştirmelerine yol açmaktadır.



Unutulmamalıdır ki anne ve babalar, çocukların ilk ve sürekli öğretmenleridir. Çocuk bakımı ister kreş ister bakıcı ister aile üyeleri tarafından gerçekleşsin ailelerin çocuklarının eğitim ve bakımlarına etkin katılımlarının sağlanması çok önemlidir.
Yaşamın ilk yılı (0-1 yaş): Bebeğin güvenle bağlanmasının beklendiği bir dönemdir. Ünlü bilim adamlarından Bowlby, “Yaşamın ilk yıllarında çocuğun beden gelişimi için vitamin ve protein ne kadar gerekli ise, bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimi için anne sevgisi de o kadar gereklidir.” demiştir. Bowlby’nin bu sözünden de anladığımız üzere yaşamın ilk yılında bebeğin, ona bakan kişinin, annenin ilgi ve sevgisine yoğun bir ihtiyacı bulunmaktadır.



Çocuğun hayatının ilk yılında güven duygusunu geliştirmesi bizlerin davranış ve tutumlarına bağlıdır. Bir yaşına kadar çocuğun bulunmak istediği ortam güvenli bir ortamdır. Çocuk çevresindekilere, annesine, babasına güvenmek ister. Çocuk bu dönemde kendi yeteneklerine de güvenmeye başlar. Tüm bunlar için yapılacak en önemli şey bebeğe güvenli bir ortam sunabilmektir.



Bu dönemde bebeğin anne ve babasına bağlanmayı öğrenmesi kadar anne ve babanın da bebeğe bağlanmayı öğrenmesi gerekmektedir. Annenin bebeğine bağlanabilmesi için yüz hareketleri, mimikler, gülümseme, okşama,birtakım sesler çıkarma gibi davranışları yapması gerekir. Böylece hem anne bebeğe hem de bebek anneye bağlanmaya başlayacaktır. Annenin bebeğine bağlanabilmesinde önemli olan etkenlerden biri de doğumun hemen sonrasında bebeğinden gelen duyusal uyaranlar alabilmesidir. Anne bebeğin doğumundan sonra bebeğin ağlamasını işitmeli, bebeğine dokunabilmeli ve görebilmelidir.



Babaların da bebeğe bağlanması önemlidir. Babanın bebeğine bağlanmasını sağlamak için, doğumda bulunma, doğumdan sonra bebekleri kucaklarına alma, sevip okşama gibi davranışları gerçekleştirmeleri tavsiye edilir.



Tüm bu anlatılanların gerçekleştirilmesi ile bebek giderek anne ve babasına/ebeveynlerine bağlanır. İlerleyen aylarda bebek annesine tepki vermeye, ona gülücükler saçmaya başlar. Bebekler giderek çevresindeki kişileri ayırt eder ancak en çok annesine tepki verirler. Anneden ayrıldıklarında ağlamaya başlarlar. Yedinci aylardan itibaren bebeklerin fiziksel yeterlilikleri artmaya başlar. Bebeğin fiziksel hareketliliğinin başlaması ile çevreyi dolaşmak istemesi, nesneleri tanımaya çalışması ve yürüme çabaları gözlenir. Bu dönemde bebeğin kendine zarar vermemesi için anne peşinden koşmakta ve yorulmaktadır. Bu durumda babanın ya da aile üyelerinin annenin dinlenmesi için zaman yaratmaları ve bebek ile ilgilenmeleri yararlıdır.
Yaşamın ilk yılında pek çok anne-baba, çocukların pek çok nesneyi ağza aldığından şikayet etmektedir. Bu dönemde bebek çevresini,dış dünyayı ağzı yolu ile anlamaya çalışır. Bu davranış yaşamın ilk yıllarındakiler için gözlenebilen davranışlardır. Dış dünya hakkında bilgi edinilmektedir. Ailelerin dikkat etmesi gereken ise çevrede bebeğin boğazına kaçabilecek küçük nesnelerin bulundurulmamasıdır.



Yaşamın ilk yılında bebekler kendi el ve ayakları ile oynamaya başlarlar. Bebekler için oyuncak seçiminde yutulmayacak kadar büyük, yumuşak, farklı renk ve biçimlerde ve farklı ses çıkaran oyuncaklar yararlı olacaktır. Böylece bebek, farklı duyu organlarından gelen bilgileri zihnine kaydetmeye başlar, bebeklerin bilişsel gelişimleri için fayda sağlar.
Oyuncak konusunda bebeğe çok fazla oyunca kalmamak gerekmektedir. Bebeğin yeterli miktarda oyuncağının olması ve belli zamanlarda anne ve baba ile oynaması yararlıdır.



Annenin duyarlılığı, ilgisi çok önemlidir. Güven dolu bağlılığın ön koşulu, dikkatli, ilgili ve duyarlı bir bakımdır. Buna karşılık tutarsız davranışlar, yeterli sevgi ve ilginin bebeğe verilmemesi bebeğin tüm gelişimini olumsuz etkilemektedir. Yapılan pek çok araştırma güvenli bağlanma gerçekleştiren bebeklerin, çocukluk döneminde de özgüvenli, sosyal ilişkileri güçlü, sorun çözme becerileri gelişmiş çocuklar olduğuna işaret etmektedir.
Yaşamın ilk yılında bebek temel ihtiyaçlarının karşılanmasını ister. Bebek acıktığında doyurulmasını, tuvaletinin temizlenmesini,gazının çıkarılmasını ve sevilmeyi ister. Bebeğin bu dönemde ihtiyaçlarını ağlayarak ifade etmesi önemlidir. Bebek bu dönemden itibaren sorun çözme konusunda bir şeyler yapmaya başlar. Ağladığında annesinin geleceğini bilen bebek başka bir ihtiyacı olduğunda da bu yöntemi kullanmaktadır. Bu nedenle bebeğin ihtiyacını karşılamadan önce ağlamasını beklemek ardından ihtiyacını karşılamak önemlidir. Bebeğin ihtiyacını gidermek için çok ağlamasını beklemek ya da bebek ihtiyacını ifade etmeden ihtiyaçlarını karşılamak bebeğin gelişimini olumsuz etkiler.



Bir Yaş: Bebeğin kendini ve dünyayı keşfetmeye başladığı yaştır. Ayağa kalkabilir, yürüyebilir. Meraklıdır, çevresindeki pek çok şeyi ister. Kendini ifade etmeye başlar. Doğduğu andan beri pek çok şey duyan bebek bu dönemde kendini ifade etmeye çalışır, sesler çıkarır, sesleri taklit eder, anlamsız sesler çıkarır. Bu dönemde bebeğin çıkardığı seslerin düzeltilmemesi yararlıdır.Düzeltmek yerine bebek söyledikten sonra biz doğru bir biçimde aynı kelimeyi söyleyebiliriz.Ayrıca anne ve babaların nesneleri aynı adla adlandırması, faklı adlandırmalar yapmaması yararlı olacaktır. Aksi halde ilerleyen yıllarda çocuk bir nesnenin iki farklı ismi olduğunu düşünebilir.



İki Yaş: Bebeklikten çocukluk dönemine geçiş başlar. Yetenekler giderek artmıştır.Çocuk pek çok şeyi kendi başına yapmak ister. Bu dönemde “hayır”larla sık karşılaşılır. Çocuk toplumsal kuralları öğrenmeye başlar. Dil becerileri gelişir, dik yürümeye başlar. Sık sık sorular sorar.



İki yaş çocuğu sık sık öfkelenebilir. Çocuğumuz isteklerinin gerçekleşmesini ister, istekleri gerçekleşmediğinde de öfkelenebilir. Anne baba olarak bu durumda fazla sinirlenmemek yararlıdır.Öfkesi geçene dek çocuğumuzun yanından ayrılmak, onun güvende olduğunu kontrol ederek, öfke geçtikten sonra onu öfkelendiren konuyu anlamaya çalışmak yararlıdır. Çocuğa yapamayacağı şeyleri anlattıktan sonra yapabilecekleri hakkında bilgi vermek ve yapabileceklerini yapmasına izin vermek yararlıdır.



Üç Yaş: Bağımsız olarak pek çok davranışı gerçekleştirmeye başlar.Tuvalet ihtiyacını kendi başına gidermeyi öğrenebilir. Arkadaş ilişkileri geliştirir, arkadaşları ile oynar. Günlük yaşam aktivitelerinde annesine yardımcı olur.



Giderek büyüyen çocuk daha bağımsız olmaya başlar. Yaşamın ilk yıllarından itibaren çocuklarımıza olan dikkatimiz, ilgimiz onların özgüvenli, bağımsız, olumlu kişilikler geliştirmelerine yardımcı olur.



Bitirirken, çocuklarımızı anlamaya ve tanımaya çalışmayı, onlara tutarlı ve kararlı davranmayı, başarabilecekleri işler için onları desteklemeyi, sevecen ve anlayışlı olmayı, yeni bir şey öğrenmeleri için onlara zaman tanımayı öneririm. Kendine güvenen, hayattan ne beklediğini bilen ve olumlu düşünen çocuklar yetiştirmek dileğiyle...

Uzman Psikolog & Aile Danışmanı
Gözde Emik

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yaşamın İlk Yılları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gözde EMİK AKSOY Fotoğraf
Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi162 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Gözde EMİK AKSOY'un Makaleleri
► Yaşamın İlk Yılları Neden Önemlidir? Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI
► Yaşamın Bir Parçası Öfke Psk.Zeynep ÖZGÜVEN
► Yaşamın Esası İlişki Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Yaşamın İlk Yılları' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öğrenilmiş İyimserlik Temmuz 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:07
Top