Kayropraktik Tedavisi
Kayropraktik son yıllarda ülkemizde de ilgi görmeye başladı.Özellikle yaşlı nüfusun artışına da bağlı olarak omurga problemleri hizalama problemleri göürlmesinde oran artmıştır.Modern çağın getirdiği en büyük rahatsızlıklar bel boyun problemleridir.Tüm mekanik yapının bozulmasıyla hizalama problemleri başlar ve dolayısıyla bel ve boyun fıtıklarına kanal darlıklarına fonksiyonel bel ve boyun ağrılarına neden olabilir.
Kayropraktik nedir?
Kayropraktik, Dünya Sağlık Örgütü WHO tarafından kabul edilmiş ve 89 ülkede uygulanan bir sağlık VE FİZYOTERAPİ mesleğidir . “Chiropractic”, eski Yunanca kökenli bir kelime. “Chiro” el, “practic” de uygulama anlamını taşıyor. İnsan organizmasının kendi sağlığını koruyabileceği gerçeğinden ve en iyi doktor kişinin kendisidirden yola çıkan bu tedavi, insan vücudunu bölüm bölüm yerine bütünselve sebebe dayalı yani sorunlara neden olacak bozuklukları tespit etme metoduyla bir organizma olarak ele alıyor. Uygulanan tedaviyle belirtilerin giderilmesi yerine vücut sağlığının doğal yollardan korunması ve direncin geliştirilmesi ve aynı zamanda blokasyonların giderilmesi amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda, kayropraktik hekimi veya fizyoterapisti insanın omurga ve sinir sistemiyle ilgileniyor. Sinir sistemi beyinden başlayıp, vücuda dağılmadan önce omurgadan geçiyor. Bu iletişim ağı; uyku, sindirim ve bağışıklık sistemi ile fiziksel koordinasyon sağlama gibi fonksiyonları kontrol ediyor. Omurganın doğal yapısında olmayan bir eğrilik ve şekil bozukluğu, beyin ile vücut arasındaki iletişim ağında kopukluğa neden oluyor. Vücut, fonksiyonlarını gerektiği gibi sürdüremez hale geliyor. Kayropraktik uzmanı , omurgadaki doğal olmayan eğriliklere müdahale ederek,düzelterek ve hizalayarak sinir sistemi aracılığıyla fonksiyonlarını kontrol etme becerisini vücuda geri kazandırmış oluyor.
Peki kayropraktikle neyi amaçlıyoruz?
Özellikle Amerika İngiltere ve Fransada yaygın olarak kullanılan kayropraktik tedavisi Türkiye’de neredeyse hiç tanınmıyordu. Son yıllarda bu alanda kendini geliştiren hekim ve fizyoterapistler, bu uygulamayı Türkiye’de tanıtmaya başlamıştır. Omurlarda oluşan, sinir ve hareketi etkileyebilen eksen bozukluklarına “sublüksasyon” adı veriliyor. Kayropraktik hekimleri ve fizyoterapistleri omurga, kalça ve ilgili eklemlerdeki sublüksasyonları omurga manipülasyonları ve mobilizasyonları ile düzelterek tedavi ediyor. Kayropraktik tedavisinde ve terapisinde zaman içinde gelişen ve hastanın özelliğine göre farklılaşan ikiyüz den fazla yöntem kullanılıyor.Bu anlamda fizyoterapistler sadece kayropraktik yöntemleri uygulamakla kalmıyor ayrıca hastalara rehabilitasyon da uygulayarak problemin geçici rahatlatmasının yanında kalıcı hale getirilmesi hedefleniyor.Bu anlamda fizyoterapistler hem ülkemizin sağlığı hem de ekonomisi açısından çok önemli bir meslek grubudur.
Peki tamam hizaladık.Bundan sonra hasta nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Uygulamanın sonrasında bel boyun ve tüm omurga ağrılarında fizyoterapist tarafından gösterilen egzersizlerin düzenli olarak uygulanmasında fayda vardır. Burada egzersiz mekanik olarak düzeltmeye yardımcı olmaktadır.Ayrıca fiziksel aktiviteye özendirilmelidir hasta.Tedavisi uygulanan hastanın haftada en az üç defa 20 dakikalık yürüyüş, koşu veya yüzme egzersizlerinden birini yapması gerekmektedir.. Bu sayede hizalanmış düzeltilmiş ve tedavi olmuş, çözülmüş eklemlerin normal bir şekilde çalışması sağlanmak hedeflenmektedir. Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için beslenmeye ve asit baz dengesine de özen göstermek gerekiyor. Yerinden kayan omurun etrafındaki sinirde baskı oluşuur ve sinir rahat kayamaz . Kahve ve şeker bu baskıyı artıracağı için, bu tür içeceklerden uzak durarak, bunların yerine taze sebze ve meyve tercih edilmesi gerekmektedir. Ayrıca kaslar için proteinler ve yapıtaşları için aminoasiteler de önemli. Beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili beslenme ve diyet uzmanından yardım alınması tedavi sürecine olumlu bir katkı yapmış olur. Tedavi sonrası omurgadan kasa salınan laktik asidin atılması için de günde en az vücut ağırlığının %3ü kadar ya da ortalama 2-2.5 litre su içilmesi tavsiye ediyoruz.
Ayrıca, ev ve iş yerinde yapılan yanlış hareketleri ve duruş problemlerini düzeltmek gerekiyor. Bel bölgesine yönelik yapılan en yanlış hareket, masa başında öne doğru eğilerek çalışmak.Bu durumda postur bozulmaktadır. Tedaviden sonra belin daima düz tutulması, iyileşmenin hızlanması açısından önem taşıyor.Takviyeler ve destekler burada önem taşıyor. Bilgisayar başında çalışan kişilerin de boyun ağrısına maruz kalmaması için ekranlarını mümkünse göz hizasından yukarı kaldırılarak, olabildiğince düz oturmaları gerekiyor.Tüm bu uygulamalar ve tedavi edici egzersizler için en yakınınızda bulunan alanında eğitim almış hekim ve özellikle rehabilitasyonla birlikte uygulanacağı için fizyoterapistlere başvurmanız sağlığınız açısından önemlidir.
Kayropraktik nedir?
Kayropraktik, Dünya Sağlık Örgütü WHO tarafından kabul edilmiş ve 89 ülkede uygulanan bir sağlık VE FİZYOTERAPİ mesleğidir . “Chiropractic”, eski Yunanca kökenli bir kelime. “Chiro” el, “practic” de uygulama anlamını taşıyor. İnsan organizmasının kendi sağlığını koruyabileceği gerçeğinden ve en iyi doktor kişinin kendisidirden yola çıkan bu tedavi, insan vücudunu bölüm bölüm yerine bütünselve sebebe dayalı yani sorunlara neden olacak bozuklukları tespit etme metoduyla bir organizma olarak ele alıyor. Uygulanan tedaviyle belirtilerin giderilmesi yerine vücut sağlığının doğal yollardan korunması ve direncin geliştirilmesi ve aynı zamanda blokasyonların giderilmesi amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda, kayropraktik hekimi veya fizyoterapisti insanın omurga ve sinir sistemiyle ilgileniyor. Sinir sistemi beyinden başlayıp, vücuda dağılmadan önce omurgadan geçiyor. Bu iletişim ağı; uyku, sindirim ve bağışıklık sistemi ile fiziksel koordinasyon sağlama gibi fonksiyonları kontrol ediyor. Omurganın doğal yapısında olmayan bir eğrilik ve şekil bozukluğu, beyin ile vücut arasındaki iletişim ağında kopukluğa neden oluyor. Vücut, fonksiyonlarını gerektiği gibi sürdüremez hale geliyor. Kayropraktik uzmanı , omurgadaki doğal olmayan eğriliklere müdahale ederek,düzelterek ve hizalayarak sinir sistemi aracılığıyla fonksiyonlarını kontrol etme becerisini vücuda geri kazandırmış oluyor.
Peki kayropraktikle neyi amaçlıyoruz?
Özellikle Amerika İngiltere ve Fransada yaygın olarak kullanılan kayropraktik tedavisi Türkiye’de neredeyse hiç tanınmıyordu. Son yıllarda bu alanda kendini geliştiren hekim ve fizyoterapistler, bu uygulamayı Türkiye’de tanıtmaya başlamıştır. Omurlarda oluşan, sinir ve hareketi etkileyebilen eksen bozukluklarına “sublüksasyon” adı veriliyor. Kayropraktik hekimleri ve fizyoterapistleri omurga, kalça ve ilgili eklemlerdeki sublüksasyonları omurga manipülasyonları ve mobilizasyonları ile düzelterek tedavi ediyor. Kayropraktik tedavisinde ve terapisinde zaman içinde gelişen ve hastanın özelliğine göre farklılaşan ikiyüz den fazla yöntem kullanılıyor.Bu anlamda fizyoterapistler sadece kayropraktik yöntemleri uygulamakla kalmıyor ayrıca hastalara rehabilitasyon da uygulayarak problemin geçici rahatlatmasının yanında kalıcı hale getirilmesi hedefleniyor.Bu anlamda fizyoterapistler hem ülkemizin sağlığı hem de ekonomisi açısından çok önemli bir meslek grubudur.
Peki tamam hizaladık.Bundan sonra hasta nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Uygulamanın sonrasında bel boyun ve tüm omurga ağrılarında fizyoterapist tarafından gösterilen egzersizlerin düzenli olarak uygulanmasında fayda vardır. Burada egzersiz mekanik olarak düzeltmeye yardımcı olmaktadır.Ayrıca fiziksel aktiviteye özendirilmelidir hasta.Tedavisi uygulanan hastanın haftada en az üç defa 20 dakikalık yürüyüş, koşu veya yüzme egzersizlerinden birini yapması gerekmektedir.. Bu sayede hizalanmış düzeltilmiş ve tedavi olmuş, çözülmüş eklemlerin normal bir şekilde çalışması sağlanmak hedeflenmektedir. Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için beslenmeye ve asit baz dengesine de özen göstermek gerekiyor. Yerinden kayan omurun etrafındaki sinirde baskı oluşuur ve sinir rahat kayamaz . Kahve ve şeker bu baskıyı artıracağı için, bu tür içeceklerden uzak durarak, bunların yerine taze sebze ve meyve tercih edilmesi gerekmektedir. Ayrıca kaslar için proteinler ve yapıtaşları için aminoasiteler de önemli. Beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili beslenme ve diyet uzmanından yardım alınması tedavi sürecine olumlu bir katkı yapmış olur. Tedavi sonrası omurgadan kasa salınan laktik asidin atılması için de günde en az vücut ağırlığının %3ü kadar ya da ortalama 2-2.5 litre su içilmesi tavsiye ediyoruz.
Ayrıca, ev ve iş yerinde yapılan yanlış hareketleri ve duruş problemlerini düzeltmek gerekiyor. Bel bölgesine yönelik yapılan en yanlış hareket, masa başında öne doğru eğilerek çalışmak.Bu durumda postur bozulmaktadır. Tedaviden sonra belin daima düz tutulması, iyileşmenin hızlanması açısından önem taşıyor.Takviyeler ve destekler burada önem taşıyor. Bilgisayar başında çalışan kişilerin de boyun ağrısına maruz kalmaması için ekranlarını mümkünse göz hizasından yukarı kaldırılarak, olabildiğince düz oturmaları gerekiyor.Tüm bu uygulamalar ve tedavi edici egzersizler için en yakınınızda bulunan alanında eğitim almış hekim ve özellikle rehabilitasyonla birlikte uygulanacağı için fizyoterapistlere başvurmanız sağlığınız açısından önemlidir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kayropraktik Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fzt.Teoman GÜNDÜZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Fzt.Teoman GÜNDÜZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
8 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
