2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Otizm ve Yaygın Gelişimsel Bozukluklar
MAKALE #11044 © Yazan Dr.Genco USTA | Yayın Haziran 2013 | 4,684 Okuyucu
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar

Yaygın gelişimsel bozukluklar çocuğun birçok gelişimsel alanında sapma ve bozulmaların olduğu bir dizi rahatsızlık grubuna verilen ortak isimdir. 4 farklı tıbbi rahatsızlığı içermektedir: otizm, Asperger bozukluğu, Rett bozukluğu, Dezintegratif bozukluk ve yaygın gelişimsel bozuklu BTA (Atipik otizm). Yazıda klinik olarak benzerlikleri nedeni ile otizm ve atipik otizm birlikte anlatılacak olmasına karşın Rett bozukluğu, çocukluk çağının Dezintegratif bozukluğu ve Asperger bozukluğuna ayrı ayrı değinilecektir.

Otizm ve Atipik Otizm (Yaygın Gelişimsel Bozukluk BTA)

Sosyal iletişim, etkileşim, dilin kullanımı, uygun davranışların sergilenmesinde gecikme ve sapmalarla seyir gösteren rahatsızlıklardır. Otizme benzer özellikler göstermesine rağmen tam olarak otizm tanı ölçütlerini karşılayamayan vakalar atipik otizm veya “yaygın Gelişimsel Bozukluk BTA” tanılarını alırlar.

Sıklıkla karşılaşılan belirtileri nelerdir?

Otizm ve atipik otizm de sıklıkla görülebilecek belirtiler sırası ile verilmesine rağmen yazının devamında dil ve iletişim becerileri, tekrarlayıcı davranışlar, duyusal değişiklikler ve farklılıklar, zeka işlevi ve eşlik edebilecek diğer önemli sorunlar ayrıca tartışılacaktır.


Anne babaya ve çevreye yeterince ilgi göstermeme

Beslenme sorunları

Bebeklik döneminde beklenilen sosyal gülümsemenin olmaması

İletişimde kullanılan vücut jestlerini kullanamama veya kullanımını anlayamama

Zayıf ya da hiç göz temasının olmaması

Ebeveynler, kardeşler öğretmen gibi yaşantılarında önemli olabilecek kişilerin sosyal konumlarını anlama ile ilişkili güçlükler veya sık sık karıştırma

Anneye veya babaya veya bakım veren kişiye bağlanma ile ilişkili güçlükler

Tekrarlayıcı basmakalıp davranışlar (örn. Kendi etrafında dönme, kanat çırpma hareketi)

Gelişimsel basamaklarda gerilik veya sapma

Murmuring adı verilen ezgisel tekrarlayıcı sesler

Konuşma gecikmesi

Hayatın tüm alanlarında rutinlere, tekrarlara aşırı eğilim

Konuşmadaki normal ezginin olmaması

Toplu oyunlara katılmaya isteksizlik

Konuşmanın içeriğini algılama ile ilgili güçlükler

Arkadaş edinmede belirgin sorunlar.

Dil kalıplarını zamirleri ve cümle zaman uyumunun yanlış kullanımı (örn. karnı acıktığında “sen yemek istiyor” gibi)

Soyut kavramları anlama ile ilişkili güçlükler (örn. Esprileri anlama, imaları fark etme gibi)

İstediği şeyleri eli ile işaret etmek yerine anne ve babasının elinden tutarak götürme

Karşısında kişilerin motivasyon ve isteklerine yönelik çıkarımlar yapma, ne düşündüğünü ön görebilme süreçlerinde sorunlar

Bazen garip tuhaf davranışlar

Yukarıda sayılan belirtiler sıklıkla rastlanan bulgular olmasına karşın hiçbirisi tek başına anlamlı değildir. Konuşması geciken çocukların çok az bir kısmının otizm veya atipik otizm tanısı aldığı unutulmamalıdır. Tanı sürecinde çocuğun değerlendirilmesinde her bir belirti ayrı bir bütünün parçaları olarak değerlendirilmelidir. Oyununa dalmış bir çocuğun bazen adı seslenildiğinde bakmaması, konuşma gecikmesi olan bir çocuğun diğer odadaki istediği oyuncağın yanına anne babasının elinden tutarak götürmesi, ya da 2 yaş öncesinde toplu oyunlara isteksizlik göstermesi normal davranışlar olabilir.

Otizm veya atipik otizmde gözlemlenebilecek bozulmalar nelerdir?

Fiziksel Sorunlar: Otizmi olan çocukların büyük bir kısmı belirgin fiziksel sorunlar göstermezler. Anne karnında yaşanan farklı gelişim sonucunda bazen kulakların dış görünüşü ile ilgili farklılıklar veya sağ ve sol elin aynı derecede kullanılmasına rastlanabilir.

Sosyal Etkileşim Bozulmalar: Otistik çocuklar, anne baba veya diğer kişilere karşı beklendiği kadar ilgi göstermeme eğilimindedir. Bebeklik döneminde anne veya babanın davranışlarına tepki olarak ortaya çıkan sosyal gülümseme sıklıkla görülmez. Çevresindeki kişilerin sosyal konumlarını tam olarak algılayamaz ve bazen annesinden isteyebileceğini şeyleri öğretmeninden veya kardeşinden isteyebilir. Sıklıkla sosyal yaşantılarını rutinler üzerine kurma eğilimi gösterirler. Bu rutinler bozulduğunda abartılı tepkiler gösterebilirler. Yeni alışılmadık durumlara uyumla ilgili güçlükler yaşarlar. Okul döneminde toplu oyunlara katılımla ilişkili güçlükler yaşanır. Soyut kavramları anlamakta kavramakta zorlanırlar. Bu durum özellikle sosyal etkileşimin temeli olan dilin içeriğindeki imaları, nükteleri ve esprileri algılamasını güçleştirerek sosyal bozulmaların belirginleşmesine katkı sağlar. Karşısındaki kişinin davranışlarından tutumlarından sonuç çıkartarak amacının algılanması ile ilgili güçlükler vardır.

Dil ve İletişim Alanlarındaki Bozulmalar: Otizmde görülen temel sorunlardan bir tanesinde dil alanı ile ilgili yaşanan sorunlardır. Konuşma gecikmesi tipik olarak gözlemlenir. Normal gelişimsel basamaklarda ilk 1 yaş içerisinde gözlemlenen “baba … bebe… bubu… gugu.. “ gibi anlamsız kelime tekrarları sıklıkla otizmde gözlemlenmez. Konuşulan kelime sayısı, algılanan kelime sayısı yaşıtlarından geridir. Bazen kelime sayısı fazla olmasına rağmen bu kelimelerin birleştirilerek cümle kurulması ve uygun durumlarda anlamlı olarak kullanılmasında zorluklar belirgindir. Bazen cümleler bir bütün halinde ezberlenebilmesine rağmen yine anlamlı kullanımla ilişkili güçlükler ön plandadır. Bazen “murmuring” denilen anlamsız ezgisel ses tekrarları eşlik edebilir. Anlamlı cümle kurmaya başlandığında zamirler ve zaman uyumları ile ilgili sorunlar belirgindir. Ben zamiri sıklıkla sen ya da o ile yer değiştirebilir. Örneğin şeker istediğinde “sen şeker istiyor” veya “Ahmet şeker istiyor” şeklinde ifade edilebilir. Bu sürece bazen şaşırtıcı özellikler eşlik edebilir. Konuşma tam olarak öğrenilememesine rağmen okul öncesi dönemde okuma sökülebilir. Ancak okuduğunu anlamlandırabilme becerisi zayıftır. Ne yazık ki otistik çocukların yaklaşık yarısında anlamlı konuşma gerçekleşmez. Konuşmanın sökülmesindeki en temel belirleyici çocuğun zeka seviyesi ve özel eğitime başlangıç zamanıdır.

Tekrarlayıcı Davranışlar: Otistik çocuklar sıklıkla oyuncaklarına soyut anlamlar yükleme ile ilgili zorluklar yaşarlar. Oyuncaklarını amacına yönelik sembolik anlamları yönünde kullanmazlar. Oyunları soyut kavramları içermez, hayali oyunlar yoktur. Oyunlar sıklıkla oyuncakların sıraya dizilmesi, tekerleklerin döndürülmesi, birbirine vurularak ses çıkartılması ve tekrarlayıcı davranışlardan oluşur. Tekrarlayıcı davranışlar kendi etrafında dönme, kafa sallama, el hareketleri tarzında olabilir. Özellikle çevresel uyaranın az olduğu durumlarda (çocuk tek başına kaldığında, onun dikkatini çekebilecek bir durum yaratılmadığında) tekrarlayıcı davranışlarda belirginleşme görülebilir. Bu gibi durumlarda çocuğun çevresinin zenginleştirilmesi ile bu davranışların azalması sağlanabilir. Sıklıkla günlük yaşamdaki birçok davranış rutin kalıplar halindedir. Bazen bu eğilim uygun davranışların geliştirilebilmesinde özel eğitimde bir yöntem olarak da kullanılabilmektedir. Bazen rutinlerin tersi bir durum ortaya çıktığında bu süreç aşırı korku hali veya panik nöbetleri ile sonuçlanabilir. Rutine eğilim beslenme alanına yansıdığında tek yönlü beslenmenin beraberinde getirdiği sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Duyusal Sorunlar: Otistik çocuklarda duyusal uyaranlara (örn. Ağrı, ses, belirli görüntüler gibi) verilen yanıtlar aşırı veya normalden daha az olabilir. Bazen konuşma sesine verilen yanıttaki eksiklik nedeni ile işitme engelli olarak değerlendirilebilirler. Yine bazı otistik çocuklar düştüklerinde, yaralandıklarında ağrıya verilen yanıt değişebileceğinden ağlamayabilirler.

Eşlik Edebilecek Davranışsal Sorunlar: Kafa vurma, ısırma saç çekme, kendini yaralayıcı davranışlar, uyku sorunları, beslenme sorunları sıklıkla görülebilir. En sık görülen sorunlardan biriside aşırı hareketliliktir. Okul öncesi dönemden itibaren görülebilen aşırı hareketlilik sorunu çocuğun özel eğitime, kreşe uyumunu olumsuz yönde etkileyebilir ve sosyalleşe süreçleri ile ilgili yaşanan pek çok olumsuzluğun daha fazla belirginlik kazanmasına neden olabilir.

Eşlik Edebilecek Fiziksel Hastalıklar: Bazı araştırmalarda enfeksiyonlara biraz daha artmış duyarlılık, gaz sorunları, barsak hareketleri ile ilgili bozulmalar tanımlanmıştır. Otizme eşlik edebilecek en önemli tıbbi sorunlardan bir tanesi de epilepsi (sara nöbeti) dir. Epilepsi tüm otistik çocuklarda görülmemekte birlikte normal çocuklara göre risk belirgin şekilde artmıştır.

Otizm ve Zeka İşlevi: Otistik çocukların yaklaşık 2/3 ünde mevcut tabloya zeka geriliği de eşlik etmektedir. Zeka seviyesi otizmin uzun dönem sonuçlarında çocuğun konuşmayı öğrenebilmesinde ve eğitimden alacağı yanıtta temeli oluşturmaktadır. Zeka seviyesine göre otizmi yüksek ve düşük işlevli otizm gibi farklı isimlerde ayırmak mümkündür. Bazı durumlarda düşük ve yüksek işlevli otizmi olan çocuklarda şaşırtıcı becerilere rastlanabilir. Ezber belleğinin çok iyi olması, okumayı konuşmadan önce sökülmesi, hesaplamaların zihinden büyük bir kolaylıkla yapılabilmesi bazıları olarak sayılabilir. Ancak genellikle bu beceriler işlevsellikten uzaktır.

Otizm ve atipik otizm sık görülen bir rahatsızlık mıdır?

Bilimsel verilere göre yaygın gelişimsel bozukluk grubundaki rahatsızlıkları her 88 çocuktan birinde görmek mümkündür (kaynak: ABD hastalıkları kontrol ve önleme merkezi resmi internet sitesi http://www.cdc.gov/ncbddd/autism/data.html). Erkelerde kızlara göre 4-5 kat daha sık rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalar otizmin sıklığının gün geçtikçe artış gösterdiğine dikkat çekmektedir. Bir grup araştırmacı bunun nedeninin otizmin daha iyi tanınması veya toplumun bilinçlenmesi ile ilgili olabileceğini ifade ederken, diğer bir grup ise yıllar içinde değişen çevresel yaşam koşullarını sorumlu tutmaktadır.

Otizmin ve atipik otizmin sebebi nedir?

Her ne kadar uzun yıllar önce ve halen günümüzde bazı bilimsellikten uzak psikoloji çevreleri tarafından ailenin çocuğa ilgisiz davranması, yeterli duygusal tepkiler geliştirememesi gibi bilimsellikten uzak önermeler bir neden gibi sunulmasına rağmen, günümüzde ailelerin tutum ve davranışları ile otizm veya yaygın gelişimsel bozukluk arasında nedensel bir ilişki saptanamamıştır. Otizm ve atipik otizm ile ilgili birçok faktör risk ve kolaylaştırıcı etmenler olarak önerilmesine karşın halen bilim adamları arasında net bir fikir birliği bulunmamaktadır. Otizmin nedenine yönelik yapılan çalışmalar hastalığın tek bir etmenden çok prenatal (anne karnında), doğum sonrası, çevresel, genetik ve yapısal birçok farklı faktörün etkili olabileceği yönündedir.

Otizm ve kalıtsallık ( kardeşlerde otizm riski )


Klinik pratikte en sık aldığım sorulardan biriside yeni doğacak çocuğun otistik olma olasılığıdır. Bu sorunun yanıtını alınabilmesi için başvurulacak en iyi yer artık ülkemizin pek çok üniversitesinde bulunan genetik danışmanlık bölümüdür. Bununla beraber bilimsel veriler otistik kardeşi olan çocuklarda otizm riskinin 50 ile 200 kat arttığını göstermektedir. Her ne kadar ikizler üzerinde yapılan çalışmalar çelişkili sonuçlar göstermesine rağmen özellikle tek yumurta ikizlerinde kardeşte otizm saptanması durumunda diğer kardeşte de saptanma riskinin belirgin şekilde arttığını söylemek yanlış olmaz.

Tedavisi var mıdır?

Otizm yaşam boyu süren bir rahatsızlıktır. Tedavi sürecinin temelini özel eğitim uygulamaları oluşturmaktadır. Erken tanı ile özel eğitim uygulamalarına erken başlanan vakalarda daha iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Mevcut tabloya farklı davranışsal sorunların eşlik ettiği durumlarda ilaç tedavileri faydalı olabilmektedir. Ancak bahsedilen uygulamalar ile otizmin tamamen sonlandırılması tam düzelme halinin sağlanması genellikle mümkün olmamaktadır. Modern uygulamaların kısmi etkinliğinin en önemli sonuçlarından biriside umut tacirlerinin ticari amaçları doğrultusunda bilimselliği kanıtlanmamış yöntemleri uygulama heveslerini arttırmasıdır. Bu uygulamaların başında Berard yöntemi, şelasyon tedavileri, hiperbarik oksijen tedavisi uygulamaları gelmektedir. Her uygulamada tipik olarak bu yöntemin çok bilimsel olduğu, kesin sonuç vereceği, ifade edilmesine karşın bu bilimsel yöntemlerin hiçbirisinin Türkiye dahil hiçbir üniversite kurumunda uygulanmadığı sıklıkla hastadan gizlenir. Bu konuda en temel önerim bu tarz uygulamaları denemek istiyorsanız ve çocuğunuzun sağlığını tehlikeye sokmak, para ve zaman kaybetmek istemiyorsanız uygulama öncesinde çocuk psikiyatristine danışmanız olacaktır. Ulaşımla ilgili sorun yaşanıyorsa pek çok ücretsiz danışmanlık sitesinden uzmanlara soru sorarak yanıt alınabilir (örn. www.ankarapsikiyatri.org) .

Dr. Genco USTA
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Otizm ve Yaygın Gelişimsel Bozukluklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Genco USTA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Genco USTA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Genco USTA Fotoğraf
Dr.Genco USTA
Ankara
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Genco USTA'nın Makaleleri
► Somatoform Bozukluklar Prof.Dr.Aylin ERTEKİN YAZICI
► Postpartum Psikiyatrik Bozukluklar Prof.Dr.Cebrail KISA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Otizm ve Yaygın Gelişimsel Bozukluklar' başlığıyla benzeşen toplam 90 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:42
Top