2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Okul Başarısızlığının Nedenleri
MAKALE #11106 © Yazan Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN | Yayın Temmuz 2013 | 6,420 Okuyucu
Çocuklarda Okul Başarısızlığı
Çocuk sosyal yaşama ilk adımını okul ile atar. Okul, çocuğun bilgi ve becerilerini arttırma yanında, yaşadığı topluma sağlıklı uyum sağlamasına katkı veren ilk ve en önemli kurumdur. Ülkemizde eğitim sisteminden ve yapılanmadan kaynaklanan zorluklar, okul çağına gelmiş bir çocuğa sahip anne baba için maddi manevi büyük sıkıntılar doğurmaktadır. Tüm bu sıkıntı ve zorluklara karşın her anne baba, çocuğun okulun sağladığı katkıdan maksimum yararlanmasını hedeflemektedir.

Okul Başarısızlığı ve Zeka: Öğrenimin temel koşullarından biri çocuğun yaşına uygun zeka düzeyine sahip olmasıdır. Ancak zekaca normal olan çocuklarda da öğrenmede zorluk ve bunun sonucu okulda başarısızlık gözlenebilir.
Zekası normal olan çocuklarda okul başarısızlığına yok açabilecek bazı ruhsal sorunları şöyle sıralayabiliriz.
- Dikkat Eksikliği hiperaktivite bozukluğu
- Uyum ve davranım bozukluğu
- Öğrenme bozukluğu
- Depresyon
- Okul korkusu
- Bedensel hastalığı olan çocuklarda uyum sorunları
- Çevresel nedenlere bağlı motivasyon eksikliği
Okul başarısızlığının çocuğun kendisinden ya da çevresinden kaynaklanan nedenleri vardır. Çocukta tek bir neden okul başarısızlığı oluşturabileceği gibi, birden fazla neden birlikte de etkili olabilir. Öncelikle başarısızlık sözünü açmak gerekir. Çünkü başarı ve başarısızlık her çocuğa göre farklı değerlendirilebilen kavramlardır. Biri için başarı sayılan, bir başkası için başarısızlık sayılabilir. Örneğin, bir anne çocuğunun sınıf geçmesini başarı olarak görürken, bir başka anne karnesinde tüm derslerinde iyi not alan çocuğunu takdirname alamadı ya da bir sınavı kazanamadı diye başarısız görebilir.
Başarı her çocuk için farklı değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. Bir çocuk başarılı kabul edilebilirken, elbette başka bir çocuk için başarısızlık kabul edilebilir. Ancak burada önemli olan, çocuğun zihinsel yetilerini ve bilişsel gelişim düzeyini göz önüne alarak bir değerlendirme yapmaktır. Anne babanın beklentilerine göre başarı değerlendirmesi yapılamaz. Bir çocuğun başarısızlığından bahsedebilmek için onun bilgi ve beceri edinmede kendi gelişim düzeyindeki yaşıtlarına göre geri olduğunu görmemiz gerekir.

Hatalı Tutumlar :Çocuklarının okul başarısızlığına karşı ailelerin gösterebileceği hatalı tutumları şöyle sıralayabiliriz. Aile çocuğun okul ve derslerine karşı ilgisizdir. Çocuğunun durumunu ancak sene sonu karne notlarından öğrenir. Bu tip aileler çocuğunun notlarının zayıf olmasına ya tepki göstermez ve işi oluruna bırakırlar ya da aşırı tepki göstererek çocuğu cezalandırırlar. Sonunda başarısızlığın sebebi arttırılmamış olur. Eğer başarısızlık devam edecek olursa çocuğun eğitimine son verilir.
Bazı aileler için çocuğun okul başarısı her şey demektir. Dersler ve sınav notları ailenin en önemli gündemini teşkil eder. Adeta anne baba tekrar aynı sınıfı okuyormuşçasına işin içine girer. Evde sürekli okul ve dersler konuşulur, plan programlar hazırlanır. Bu tip ailelerin başarısızlığa tahammülü yoktur. Bir dersten çocuğun zayıf not alması, ailenin dünyasını karartır. Suçlu aranır ve genellikle başarısızlığın faturası çocuğa ya da öğretmene kesilir. Çocuk bu nedenle kendini suçlu hisseder, asıl yapabileceğini ortaya koyamaz.

Çocuğun zeka düzeyi: Her çocuğun başarısı kendi zeka düzeyine göre ele alınmalıdır. Zihinsel yetenekleri geri ya da vasat olan bir çocuktan kapasitesi üstünde başarı beklemek gerçekçi bir yaklaşım olamaz.

Ailenin tutumu: Ailenin çocuğun eğitimine olan ilgisi, çocuğun başarısı ile yakından alakalıdır. Çocuğun eğitiminde destek olmaya, dersleri ve ödevleri ile hiç ilgilenmeyen ailelerin çocuklarında başarısızlık görülme oranı yüksektir. Böyle ailelerde çocuk tek başına eğitimini sürdürmekte ve ailesinden ona destek sağlanmamaktadır. Örneğin, ödevi ile ilgili soru sorulduğunda, anne baba çocuğu çeşitli bahanelerle terslemekte ve geri çevirmektedir. Anne babanın yeterli bilgi donanımının olmaması bu tip yaklaşımlar için mazeret sayılamaz. Gerçekten anne baba çocuğun derslerine yardım edecek bilgiden yoksun olabilir. Ancak kendi yardım edemeyeceğini düşündüğünde çocuğuna başka alternatifler sunması ve sorunun çözümünü sağlayacak birini bulması gerekir. Diğer taraftan çocuğunu başarıya şartlandırmış ve en ufak başarısızlığa tahammülü olmayan aileler de vardır. Böyle ailelerin çocukları kendilerini ağır yük altında hisseder ve her zaman başaramama korkusu yaşarlar.

Okul ve öğretmen: Çocuğun başarı ya da başarısızlığında okul ve öğretmenin önemli rolü vardır. Okul çocuğa sağladığı imkanlar, tüm eğitim kadrosu ve eğitime bakışı ile çocuğun uyumunu arttırır ya da azaltır. Öğretmen her yaş çocuk için önem ve değer verilen bir özdeşim objesidir. Çocuğun okula, derslere ve sınıf arkadaşlarına uyumunu sağlamada öğretmen birinci derecede katlı sağlayan kişidir. Öğretmeni ile ilişki kuramamış, onu sevmeyen bir çocuğun derslere uyum sağlayabilme ve başarı kazanma şansı da çok azdır.

Eğitim sistemi : Her çocuğun başarısı içine bulunduğu ortam ve şartlara göre değerlendirilmelidir. Araç gereç yetersizliği içinde, çok kalabalık sınıflar ve uygun olmayan binalarda eğitim gören çocukların bütün bu şartlardan etkilenmediklerini düşünmek hayalcilik olur. Çocuklara verilen derslerin ve uygulanan programların ne kadar çocukların ihtiyaçlarına ve gelişim seviyesine uygun olduğu tartışılmalıdır. Böyle sıkıntıların yaşandığı bir sistem içinde tüm çocukları aynı kefede ele almak doğru olmaz.
Bir çocuğun derslerinde başarısız olduğu düşünülüyorsa öncelikle öğretmeniyle konuşulmalı ve başarısızlığın nedenleri hakkında onun fikri alınmalıdır. Bundan sonraki aşamada çocuğun ruhsal durumunun değerlendirilmesi gerekir. Bunun için okulun rehberlik servisinden danışmanlık alınabilir. Daha sonra ise bir uzmandan yardım istenebilir.

Okul korkusu: Özellikle ilkokula başlama döneminde okula gitmeye karşı büyük tepki ile kendini gösterir. Okula gitmek istemeyen, gitseler dahi orada kalamayan çocuklarda ders başarısı beklenen düzeyde olmaz. Okul korkusu sorunu çözülmeden derslere uyum sağlamak ve başarı elde etmek güçtür.

Davranım Sorunları: Okullarda kurallara uyma güçlüğü olan bu çocukların arkadaş ve öğretmenleriyle olan ilişkileri bozuktur. Okul devamsızlıkları fazladır. Genellikle derslere karşı ilgisiz davranır ve pek başarılı olamazlar. Okula uyumsuzluk nedeniyle eğitimlerini sürdürmeleri oldukça zordur.
Öğrenme bozukluğu: Bu çocuklarda zeka geriliği olmadığı halde okuma, yazma ve aritmetik gibi akademik becerilerin bazıları ya da tamamında yetersizlik söz konusudur. Akademik becerileri zekalarına göre belirgin derecede geridir. Sıklıkla zeka geriliği ile karışır. Ancak uzman kişilerin muayenesi ve özel testler ile tanı koyulabilir. Tedavi edilmedikleri sürece bu sürece çocukların başarılı olmaları beklenemez.

Bedensel Hastalıklar: Uzun süren bedensel hastalığı olan çocukların okula uyumlarında güçlükler olmaktadır. Hastalıkları nedeniyle okuldan bir müddet uzak kalmanın yanında hastalığın verdiği ağrı, yorgunluk, hareket kısıtlığı gibi engeller çocuğun derslere olan ilgisini azaltabilir. Uzun süre hastanede yatan çocuklarda geri dönmede zorluk yaşanabilir. Eğer çocuk okula uzun süre gidemeyecek ise okul ile bağlantısını devam ettirmeye yönelik önlemler alınmalıdır. Örneğin günlük ev ödevleri alınabilir ya da hastanede kısa süreli eğitim verilebilir.

Depresyon: Depresif çocukta genel bir isteksizlik hali hakimdir. Çocuğa ders çalışmak çok zor gelir. Dolayısıyla ders başarısı düşer. Arkadaş ve öğretmeni ile ilişkisi azalır ya da bozulur. Ailenin bütün ısrarlarına rağmen çocuk okula gitmek istemediğini belirtir ya da isteksiz olarak okula gider. Aile bu isteksizliği basit bir kapris veya tembellik olarak yorumlar. Sonunda zorlamalar artar ve çocuğa zarar verilir. Bu durum sorunu çözmediği gibi çözümünü daha da zorlaştırır. Tedavi sonrası genellikle okula uyum sağlamaktadır.
Çocuğunda okul ve öğrenme ile ilgili sorun yaşayan anne babalar, öncelikle sorunun nedenini araştırmak zorundadırlar. Nedeninin bilinmediği durumlarda ya anne baba birbirini suçlamakta ya da farklı suçlular aranmaktadır. Oysa çözüm, çocuğun başarısı önündeki engeli tespit ederek ona göre eğitim hayatını yeniden düzenlemekten geçmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Okul Başarısızlığının Nedenleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hatice ÇETİNKAYA ŞAHİN'in Yazıları
► Çocuklarda Okul Korkusu-Okul Reddi Psk.Dnş.Sehir HİLOOĞLU
► Okul Başarısızlığı ve Nedenleri Psk.Şebnem ALTINIŞIK YILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Okul Başarısızlığının Nedenleri' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Emdr Nedir? Eylül 2012
► Ergenlikte Ebeveyn Tutumları PDF Temmuz 2012
► Karne ve Ebeveyn Tutumları Haziran 2012
► Ebeveyn Ölümü ve Etkileri ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2012
◊ Projektif Testler Kasım 2013
◊ Çocuklarda Öfke Kontrolü Ağustos 2013
◊ Çocuklarda Korku Temmuz 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:29
Top