2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gömleğin Yakasını Unutan Tıp ve Bir Bal Hikayesi
MAKALE #11149 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Temmuz 2013 | 3,958 Okuyucu
GÖMLEĞİN YAKASINI UNUTAN TIP
12/07/2013

Modern tıp hekimliği büyük ölçüde ilaca indirgedi. Böylece binlerce yıllık geçmişini / mirasını yadsıdı.
Çünkü hekimlik 100 yıl öncesine dek ki köklü geçmişinde insanoğlunu sentetik ilaçlarla tedavi etmedi. Günümüz tıbbı bu mirası neredeyse tamamen reddetti, sanayi mamülü olan kimyasallara indirgedi hekimliği!

Modern tıp inceleme ve tetkiki tamamen makinelere bıraktı, insanı da makinemsi bir varlık olarak gördü, yani doku ve organ yığını kabul etti.

Bu materyalist anlayış sonunda;

Muayeneler üç - beş dakikaya,

Tedavi olgusu ilaca indirgendi.

Hayati sonuçları bakımından dünyadaki en riskli ve zor işlerden olması gereken tanı koyma ve tedavi başlama işi dünyadaki en kolay prosedüre, en basit ritüele dönüştürüldü.

Artık gripseniz de ilaç, kanserseniz de...

Hatta can sıkıntınız varsa ona da ilaç!

Ağrıyan belinize de ilaç, soğuk algınlığınıza da!

Hekimlik = reçete ve ilaç oldu günümüzde!

Küçükken, ta lise yıllarımdayken kasıklarımda taş gibi bir sertlik vardı. Ayakta tuvalet yapmanın sakıncasıyla ilgili bir hadis-i şerif okumuştum o dönemde, buna istinaden tuvalet düzenimi değiştirdim. Küçük abdestimi o günden sonra oturarak yapmaya başladım. Bunun akabinde o sertlik kayboldu gitti.

Zaman zaman sol kulağımda, özellikle de yorgunluğa bağlı olarak basınç hissi oluyordu son dönemde. Bir arkadaş burnunu iyice tıka ve sümkür dedi. Hava kulaklarından çıkacak şekilde yap bunu diye de ekledi. Denedim, bu sorun da kaybolup gitti. Doktora gitsem ne tahliller, ne ilaçlar reçete edilecekti, kim bilir! Kontrole git, olmadı yine git vs.

Geçenlerde midemde yanma hissi gelişti. Özellikle acı bir şeyler yediğimde artıyordu. Bir macun kullanmam tavsiye edildi. Çevremde bir çok kişi bu macunun gastrit, reflü ve ülserde birebir olduğunu söylüyordu. Denedim, o sorun da şükürler olsun ki bitti. Doktora gitsem ne ilaçlar yazılacaktı, ne çeşit tahliller ve kontroller istenecekti. Git gel Konya altı saat sonunda tam bir iyileşme de sağlanamayacaktı muhtemelen!

Böyle ne kadar çok "kesin ve ilaç dışı pratik çözümü olan" hastalık var, kim bilir!

Sırf hekimliğin yaygın ilaç tutkusu ve bu tür metotlara alerjisi yüzünden ne çok insan boş yere acı çekiyor şu hayatta.

Sadece ilaçla tedavi isteniyor; çünkü ilacı sadece hekim yazabiliyor. Böylece tedavi sadece hekimlik mesleğinin uhdesinde - tekelinde kalmış oluyor. Başta bu nedenle ve daha pek çok sebeple ilaç dışı tedavi metotlarına günümüz hekimliği inadına mesafeli duruyor.

Bir hikaye anlatılır:

Adamın birisi özellikle gün içinde boynumda bir sıkışma var diye doktor doktor gezmiş. Bir türlü çözüm bulamamış. Bu yıllarca sürmüş. Ne filmler çekilmiş, ne tetkikler yapılmış ama sonuç değişmemiş. Bir sürü ilaç kullanmış!

Sonunda durumunu çaresizce bir komşuya arz etmiş. Komşusu kendisine, "Gömleğine bir baksana, kaç numara giyiyorsun!" demiş. Bakmış ki kendisine göre iki numara küçük olan gömleğinin yakası oldukça dar! Meğerse gömlek sıkıyormuş hastanın boynunu!

Bu bir hikaye şüphesiz ki.

Ancak gözden kaçırılan hayati bir bakış açısı sorununu ve anlayış sıkıntısını dikkatlere sunuyor.

Böylesi pratik noktalar atlandığı için, tedavi sadece ilaca indirgendiği için ne çok insan, boş yere, ne acılar çekiyor şu yaşamda.

***

BİR BAL HİKAYESİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
10/07/2013

Güya sağlıkta reklam yasak!
Bir sürü kanal başta sağlık ürünleri hakkında olmak üzere bir yığın reklam yayını yapıyor sürekli.

Bunlardan birisi de bal!

Bal sağlık ürünü mü demeyin hemen. İnsanı tedavi eden ilaç sağlık ürünüdür de hastalıktan koruyan yahut hasta edebilen gıda niye sağlık ürünü olmasın! Hele de içinde, tehlikeli olduğu yıllardır bilinen glikoz şurubu falan ihtiva ediyorsa!

O yüzden ABD gibi gelişmiş ülkeler gıdayı ve ilacı "AMERİKAN GIDA VE İLAÇ DAİRESİ" adıyla aynı çatı altında ele alır!

Bizde ise ilacın sağda solda üretilmesi ve satılması yasaktır ancak gıda ürünleri merdiven altında bile üretilip satılabilir.

Hatta dileyen üzerine 100 % dana eti yazıp 90 % tavuk bacağı falan da katabilir içeriğe.

Bizde bir ürünün üzerinde yazanlara bakarak 100 % güven duymaya ihtimal yoktur.

Bu ancak sıkı denetimin olduğu yerlerde, insan sağlığında gıdanın mühim rolü konusunda aşkın bir bilinci ve duyarlılığı olanların ülkesinde bir kıymet ifade eder ancak.

Geçenlerde bal alayım dedim. Aldım da... 6 yaşındaki kızıma yemesi için ısrar ederken bir anda glikoz yüklemek için mi ısrar ediyorum acaba, yoksa kızımın yemek istemeyişi içindeki fıtri koruma sisteminin bir yansıması mı, bu durumda acaba yanlış mı yapıyorum" diye düşünerek çile çektim. Yedirmesem hazır alınmış baldan mahrum kalsın istemedim, yedirsem kilosu bilmem kaç liraya yani üzerine bir de para vererek kızıma daha 6 yaşında glikoz mu yüklüyorum" dedim.

Tek güvencem fiyatıydı. Yani kilosu yüksek ise kalitedir düz mantığı tutunabileceğim tek daldı. Tek temennim ise inşallah kalitesiz malı yüksek fiyata satarak halka kaliteliymiş izlenimi verecek kadar zeki ve uyanık gıda teröristleri yoktur piyasada düşüncesi oldu. Bu zeka düzeyine sahip dolandırıcılar varsa yüksek fiyat da artık kalite göstergesi olmaktan çıkacaktır ki işte bu durum tamamen biteceğimizin göstergesi olacaktır.

Hem kalite ve marka (bizde olduğu üzere) = pahalılık ise ortaya çıkan gerçek; zenginin sağlığını korumaya, fakirin ise sadece hasta olmaya hakkı olması gerçeğidir ki bu ne içler acısı bir durumdur yarabbi.

Herkesin hakkı olması gereken kalite bir lüks ve ayrıcalık haline gelmiş!

Sonuç:

Fakir hasta olsun, SGK yani millet ödesin!

Bu arada sürünen sürünsün ölen ise ölsün!

Nasıl olsa takdir-i ilahi!

Ve bu cinayete ne cinayet diyebilen çıksın ne de böyle bir vicdani yahut hukuki mesuliyet hissedilsin sonra da!

Bina ve görkem açısından asrımızda olsak da zihniyet olarak henüz 100 yıl öncesinde falanız sanırım!

Yine bu sabah horlamadan bahsediyordu bir kanal. Horlama çok ciddi, ucunda ölüm olan (olabilen de değil, kesin olan) bir hastalıkmış, ondan dem vuruyordu. Bu korkutmaca ancak büyük bir rant söz konusu ise yapılabilir diye düşünürken çok geçmeden alt yazıda horlama CİHAZI pazarlaması yapıldığını öğrendim.

Horlama birinci aşamaymış!

İkinci aşamada uyku apnesi varmış!

Üçüncü aşama ise ölümmüş!

Horlamadan dolayı ölen tek bir kişi var mı acaba dünyada! Gerçi istinası vardır elbet, istisnası olmayan ne var ki. 6 parmaklı insan bile var dünyada!

Varsa bile horlama sorununu illa ki ölümle sonuçlanan bir hastalıkmış gibi mi yansıtmak gerekir! Sorun bu!

Yuh dedim... Yuh... Ne sahipsiz bir ülkeyiz böyle!

Kıvılcımı sadece kıvılcım sanan, az sonra yangına dönüşeceğini bile öngöremeyen, böylece kıvılcımla yangını ayrı şeyler sanan, yani kavramların, sözlerin, ifadelerin algı inşa ettiği gerçeğinden habersizlerin etkin olduğu bir ülkede bunlar hatta daha da fazlası normal sayılmaz mı!

Bu durumda böylesi vahim yanlışların daha fazla ve daha ağır olması gereken muhtemel sonuçlarından bizi sadece Allah koruyor olsa gerek!

Psikolog
İzzet Güllü
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gömleğin Yakasını Unutan Tıp ve Bir Bal Hikayesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Aldatma Hikayesi Psk.Ali BIÇAK
► İyi ve Kötünün Hikayesi (Mükemmeliyetçilik) ÇOK OKUNUYOR Psk.Funda DOĞAN
► Bir Kendini Aldatma Hikayesi Psk.Funda DOĞAN
► Kısa Bir Terapi Hikayesi Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Gömleğin Yakasını Unutan Tıp ve Bir Bal Hikayesi' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:08
Top