2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İdrarınz Kaçıyorsa, Durumu Gözden Kaçırmayın!
MAKALE #11224 © Yazan Dr.Müberra Namlı KALEM | Yayın Ağustos 2013 | 4,205 Okuyucu
Hiç gülerken ya da öksürüp hapşırırken idrarınız kaçtı mı? Olduysa bile mutlaka "o an için çok sıkışıktım" ya da "zaten biraz üşütmüştüm" gibi bahanelerle unutmaya çalıştınız mı? Bu uyarıyı ciddiye alıp ne sıklıkta tekrarladığını izlemek gerekir. Vücudumuzdan gelen sinyallerin her zaman bir anlamı vardır, özellikle de tekrarlıyorsa!

Uluslararası kontinans derneği üriner inkontinansı her türlü idrar tutamama şikayeti olarak tanımlamaktadır (ICS 2002). Benzer bir tanım ile üriner inkontinans,mesane kontrolünün kaybı ve beraberinde istem dışı, damlalar halinde veya daha yoğun olarak idrarın kaçması durumudur.

Kadınlarda erkeklere oranla 3-4 kat daha fazla görülmektedir ve yaşla birlikte
her iki cinste de bu oran artmaktadır. Görülme sıklığı farklı çalışmalarda kadında %4.5-53, erkekte %1.6-24 aralığında saptanmıştır.

Genç kadınlarda %15-20, orta yaşlarda %20-30, ileri yaşlarda %50'ye varan oranlarda görülmektedir. 30 yaşından sonra ise her dört kadından birinde bu
duruma rastlanılmaktadır ki bu, oldukça önemli bir orandır. Menopoz sürecinde ve çok doğum yapmış kadınlarda görülme oranı daha da artmaktadır.

Menopoz döneminde bu oranların %69'a kadar çıktığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Birçok kadın inkontinansın çocuk sahibi olmanın kaçınılmaz bir sonucu ya da yaşlanmanın doğal bir parçası olduğunu düşünür ve bu yanılgılar neticesinde inkontinans çok da fazla dile getirilmez. Bu yüzden de inkontinansın aslında ne kadar YAYGIN VE TEDAVI EDİLEBİLİR bir tıbbi durum olduğunu çoğu hanım öğrenememektedir.

Amerika'da yapılan bir çalışmaya göre;
• 3 kadından birinde herhangi bir seviyede SUI vardır.
• İnkontinansı bulunan kadınların %50'si bunu doktorlarıyla paylaşmamıştır.

Türkiye'deki paylaşım rakamları ile ilgili bir verimiz yok ama rakamların çok daha yüksek olduğunu tahmin etmek zor değil. Bütün bunları göz önüne alındığında çıkan sonuç şunu gösteriyor; YALNIZ DEĞİLSİNİZ.

İnkontinansı olan kadınların çoğu, bu sorunla başa çıkmak için yanında pedler bulundurmak, koyu renk giyinmek, gidilen her yerde tuvalete yakın oturmak ya da sadece eve yakın yerlere gitmek gibi tedbirler almaya çalışır. Bunlar hep utanılacak bir durumla karşılaşmamak için alınan tedbirlerdir. Peki bu sorunun bir çözümü varken, günlük yaşamınızı etkilemesine neden izin veresiniz?

Bu konuda size yardımcı olabilmek için aşağıda idrar yolları, idrar tutma mekanizması ve inkontinansla ilgili kısa bilgiler verilmiştir.

İdrar Yolları

Böbreklerimiz her an idrar üretmektedir. Yediklerimiz, içtiklerimiz ve günlük yaşam tempomuza göre üretilen idrar miktarı sürekli değişmektedir. Böbrekten üreter isimli borularla sürekli mesaneye bir idrar akımı olmaktadır. Mesane kaslardan yapılmıştır ve idrarı biriktirmekle görevlidir. İdrar ureterlerden mesaneye geldikçe mesane aynen bir balon gibi genişleyebilmektedir. İdrarın mesaneden dışarı çıktığı boru uretra diye adlandırılır ve normalde hep kapalıdır. Bunu sağlayan, mesane altında yer alan ve uretranın etrafını saran kaslardır. Pelvik taban kasları.

Mesanedeki idrar miktarı belli bir seviyeye gelene kadar siz mesanenin gizlice doluşunu hissetmezsiniz. İdrar yapmak için tuvalete gittiğinizde mesane kasları kasılır, uretra ve pelvik taban kasları gevşer. Mesane, beyin ve pelvik taban kasları arasında kompleks bir sinir ileti sistemi mevcuttur. Bu sistem hem sizi ne kadar idrar biriktiğinden haberdar eder hem de kaslara doğru zamanında kasılma ve gevşeme komutlarını gönderir.

İdrar inkontinansi (idrar tutamama)

İdrarınız iradeniz dışında kaçıyor ya da sızıyorsa bu idrar inkontinansıdır. En sık karşılaşılan inkontinans tipleri:

• Stress inkontinans: Genellikle pelvik taban kaslarının zayıflığından kaynaklanır. İsteminiz dışında öksürürken, hapşırırken, gülerken, egzersiz sırasında idrarınız kaçar.
• Urge inkontinans: Mesanedeki aşırı aktivite, kasların aniden kasılması ile ortaya çıkar. Bir anda idrar yapma ihtiyacı ortaya çıkar, aynı zamanda sızıntı da başlayabilir, tuvalete asla yetişemeyeceğinizi hissedersiniz, gittiğinizde de genelde bir miktar idrar kaçırmış olursunuz. Geceleri de birkaç kez çok sıkışmış olarak uyanabilirsiniz.
• Mikst üriner inkontinans: Stress ve urge inkontinans bulguları birliktedir.
• Gece yatak ıslatma: Çoğu zaman çocukların problemidir ama yetişkinlerde de görülebilmektedir.
• Nörojenik mesane: Mesane sinirlerinin harabiyeti ile ortaya çıkar. Altta yatan bir sebep vardır. Multiple sklerosis, spinal kord hasarı vb.
• Taşma inkontinansi: Mesane hiçbir zaman tam olarak boşalamıyordur ve dolu olduğu zaman da azar azar idrar sızmaktadır. Mesane sinirlerinin disfonksiyonu ya da idrar çıkışındaki bir aksama nedeniyle dolu mesaneden sürekli azar azar idrar sızmasıdır. Daha çok ileri yaşlarda karşımıza çıkar.


Her tür inkontinansta sizin durumunuza göre sunulabilecek çözüm önerileri vardır. Pelvik kasları güçlendirmek, uretra basıncını artırmak, mesane kapasitesini artırmak, bozulmuş anatomiyi düzeltmek gibi öneriler, size özel olarak doktorunuz tarafından sunulacak seçeneklerden bazılarıdır.

Yeter ki siz açık sözlü olun ve doktorunuza durumunuzu iletmekten çekinmeyin. Basit düşünmeye çalışın: "Sanırım mesane sorunlarım var" iyi bir giriş cümlesidir. Size sorulacak sorulara net cevaplar vermeye çalışın. Ne zamandır idrar kaçırıyorsunuz, ne sıklıkta kaçırıyorsunuz, bu sizin günlük yaşantınızı ne kadar etkiliyor, cinsel problemlere yol açıyor mu, bu durum sizi ne kadar üzüyor? gibi. Bunları hekiminizle rahatlıkla paylaşabilmelisiniz. Hekiminiz yardımcı olamadığı durumlarda bile sizi konuyla ilgilenen bir uzmana yönlendirecektir.

Stress üriner inkontinans (sui)

En sık karşımıza çıkan inkontinans tipidir. Genital dokuların esnemesi veya sarkması ile birlikteliği sıktır, bu nedenle cinsel sorunlarla da ilişkili olabilmektedir. Bu da dile getirilmesini güçleştirdiği için durumun ciddiyetine rağmen az konuşulan bir konudur. Bu yüzden özellikle SUI konusunu detaylı anlatmak faydalı olacaktır.

Eğer aşağıdaki aktiviteler sırasında idrarınız kaçıyorsa sizde de SUI var demektir:

• Gülerken
• Öksürürken ya da hapşırırken
• Zıplarken
• Ayağa kalkarken ya da uzanırken
• Ağır bir şeyler kaldırırken
• Egzersiz yaparken

Sui sebepleri

SUI, mesane ve uretrayı destekleyen kaslarda bir hasar ya da zayıflama olduğunda karşımıza çıkar. Bu durumda kaslar uretrayı doğru pozisyona getirememektedirler. Diaframın ani hareketlerinde basınç artışı mesaneye yansır, uretra idrar çıkışını tıkamakta yetersiz kalır ve idrar dışarı kaçar.

Sık karşılaşılan SUI risk faktörleri:

• Gebelik ve doğum
• Sık ağırlık kaldırmak
• Östrojen eksikliği veya menopoz
• Obesite
• Kronik kabızlık
• İleri yaş
• Kalıtımsal nedenler
• Sigara
• Bazı kronik hastalıklar: Astım, bronşit, diabet
• Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları

Sui tedavi şekilleri

SUI her yaşta tedavi edilebilir bir durumdur. Tedavi seçenekleri her hasta için farklı olabilir, ayrıca inkontinansın tipi ve derecesine göre de değişiklik gösterir.

Cerrahi olmayan tedaviler

Davranış terapisi ve kasların güçlendirilmesi: Tuvalete gidişleriniz düzenlenir, pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmek için egzersiz yapılır. Durumun şiddetine göre egzersizler yeterli olmazsa diğer seçeneklere geçilir.
Biofeedback ve elektrik stimulasyonu: Hastanın pelvik taban kasları egzersizleri sırasında kaslarını nasıl daha iyi kontrol edebileceğini öğreten bazı aletlerden yardım alınmasıdır. Elektromyogram elektrodları ile pelvik taban kaslarının fizyolojik fonksiyonları ölçülür, pelvik kaslar kasıldığında ve karın içi kaslar gevşediğinde eş zamanlı olarak hasta bilgileri de kaydedilir ve hastanın idrar yapma aralıkları tedrici olarak artırılarak idrar torbası kapasitesi yükseltilir.
Magnetic inervasyon:Magnetic dalgalarla pelvis taban kasları ve sinirleri aralıklı olarak uyarılır, hasta tedavi süresince kasların kasılıp gevşediğini hisseder, bu uyarılar uretra ve anal sfinkter fonksiyonlarını artırır, pelvik taban kaslarını güçlendirir.
İlaç tedavisi: İnkontinansın bazı tipleri ilaç tedavilerine iyi cevap verebilmektedir. Doktorunuz sizi bu konuda yönlendirecektir.
Cerrahi Tedavi

Semptomları çok şiddetli olmayan hastalar yukarıdaki yöntemleri kullanarak tedavi edilebilirler. Şikayetleri ciddi boyutlarda olan hastalar için cerrahi çok iyi bir seçenektir.



SUI her yaşta tedavi edilebilir bir durumdur.

Tedavi doktorunuz ve sizin tercihinize göre yönlenecektir ama iki konu var ki bakış açınızı değiştirebileceğinden mutlaka üzerinde durulmalıdır.

1. Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi için yapılacak egzersizler, çok uzun yıllardır bilinmekle birlikte, aslında hak ettiği değere ulaşamamıştır.

2. Cerrahi müdahale alanında son yıllarda hızlı gelişmeler kaydedilmiş, minimal invazif işlemlere geçiş yapılmıştır
ve klasik operasyonları geride bıraktıracak denli etkili sonuçlar vermektedir.

Pelvik taban egzersizleri

Stres incontinansta pelvik taban egzersizlerinin tedavi edici rolü vardır.
Pelvik kasların güçlendirilmesi cinsel yaşam memnuniyetini artırabilmektedir.
Pelvik kasları en çok zayıflatan şey doğumun kendisidir.
Doğum sonrasında pelvik taban egzersizleri, bizi ileri yaşlardaki inkontinansa ve cinsel sorunlara karşı koruyabilmektedir.
Stress inkontinansta pelvik taban egzersizleri

İlk etapta doktorunuzdan ya da bir fizyoterapistten yardım almanız iyi olacaktır.

• Bir sandalyeye oturun ve dizlerinizi hafifçe birbirinden ayırın. Anusten hava kaçağını engellemeye çalıştığınızı hayal edin. Kastaki hareketi hissedeceksiniz. Kalçanız ve bacaklarınız hareket etmemelidir.

• Şimdi de idrar yaptığınızı ve durdurmaya çalıştığınızı hayal edin. Kendinizi diğer egzersize göre daha öndeki kasları kullanırken bulacaksınız. Çalışılacak olan kaslar bunlardır. Eğer doğru kası kullandığınızdan emin değilseniz, parmağınızı vagene ilerletin, egzersizi yaparken hafifçe kasılmayı hissediyorsanız doğru kası kullanıyorsunuz demektir.

Egzersizleri uygularken aşağıdaki uyarılara dikkat edin.

Egzersizlerinizi düzenli olarak her gün yapmalısınız.
Oturur, ayakta veya yatar pozisyonda iken dizleriniz hafifçe birbirinden ayrılmış olarak durun. İdrarınızı tutmak istermiş gibi mesane altındaki kaslarınızı yavaşça ama yapabildiğiniz kadar güçlü olarak sıkın. 5'e kadar sayın sonra gevşetin. En az 5 kez tekrar edin. Buna yavaş barfiks diyoruz.
Aynı egzersizi 1-2 saniyelik sürelerle hızlıca yapın. En az 5 kez tekrar edin. Bu hızlı barfikstir.
5 dakika boyunca 5 yavaş barfiks, 5 hızlı barfiksi, arka arkaya yapabildiğiniz kadar yapın. Her 5 dakikayı bir SET olarak düşünün.
Yukarıdaki egzersizleri SET olarak günde en az üç kez 5'er dakika tekrarlayın. 6-10 kez önerilir.
İdeal olan her 5 dakikalık egzersiz dönemini farklı bir pozisyonda yapabilmektir. Bazen oturuken, bazen ayakta, bazen de yatarken.
Kaslarınız güçlendikçe yavaş barfikslerdeki sıkma sürenizi uzatın. Her yavaş barfikste 10 sn kendinizi sıkabiliyorsanız ve bunu 10 kez tekrarlayabiliyorsanız mükemmelsiniz demektir.
Pelvik taban kaslarınızı çalıştırırken diğer kaslarınızı kasmamalısınız. Sırt, kalça ya da uyluk kaslarınızı kullanmayın.
Egzersizlere ayırdığınız zaman dilimi haricinde bu egzersizleri günlük hayatın içine yerleştirebilirsiniz. Telefonda konuşurken, duş alırken, TV izlerken vb.
Birkaç hafta sonra kaslarınız güçlenmeye başlayacaktır. Pelvik kaslarınızı çok daha uzun süre sıkılmış tutabildiğinizi fark edeceksiniz. İlk günlerdeki kasılma egzersizlerinde hissettiğiniz ağrı hissi yavaş yavaş ortadan kalkacaktır.




Bu egzersizleri öğrenmek, uygulamak, tekrarlamak ve iyi yapıyor hale gelmek biraz zamanınızı alacaktır. Bu egzersizleri en az üç ay devam ettirmeniz önerilir. Birkaç hafta içinde fayda görmeye başlayacaksınız. Ciddi bir stres incontinansın düzelmesi bu egzersizlerle 8-20 hafta arası bir zaman alabilir. Bu sürenin sonunda tamamen düzelmiş olma ihtimaliniz yüksektir. Egzersizleri doğru yapıp yapmadığınızdan emin değilseniz doktorunuz ya da fizyoterapistinize tekrar tekrar danışabilirsiniz.

İyileşme sürecinden sonra da hayatınızın geri kalan kısmında egzersizlere devam etmeniz sorunlarınızın tekrarlamasını engelleyecektir. İnkontinans ortadan kalktıktan sonra günde 1-2 kez 5'er dakikalık seanslar uygulayabilirseniz, kaslarınızın güçlü kalması mümkün olur ve inkontinanstan uzak kalabilirsiniz.

İnkontinans olmadan pelvik taban egzersizleri

Egzersizlerin yapılışı aynıdır. İlk üç ay yapabildiğiniz kadar sık tekrarlayıp kaslarınızı güçlendirmekte fayda vardır. Sonrasında günde bir ya da iki kez 5'er dakikalık seanslar kaslarınızı formda tutar, hayatınızın geri kalan kısmında cinsel yaşantınız daha güzel olur ve inkontinanstan korunmuş olursunuz.

Cerrahi Tedavi

İdrar kaçırma ya da sarkma ile ilgili operasyonlardan hem hastalar hem de operatörler yıllarca kaçınmışlardır. Uzun süren ameliyatlar, ameliyat sonrası iyileşme süresinin uzun olması, tekrarlama ihtimalinin yüksek olması gibi sebeplerle her zaman son çare olarak düşünülmüştür. Oysa son 10-15 yılda bu konuda geliştirilen yeni teknikler bir devrim yaratmıştır. Yıllar boyu günlük yaşam kalitemizi bozan bir problemden, bir günde basit bir işlemle kurtulabiliyor olmak; hastalarımız için çok büyük bir konfor, hekimler içinse mutluluk kaynağı olmuştur.

¨Minimal invazif yöntemler'' bize inkontinansı bir günde basit bir cerrahi müdahale ile düzeltme imkanı vermektedir. Vagenden yapılan 1,5-2 cm'lik bir kesi ile gerçekleştirilen prosedürde uretrayı askıya alacak küçük "polipropilen mesh" adı verilen bantlar yerleştirilmekte, işlem yaklaşık 10 dk sürmekte, hasta aynı gün ya da bir gecelik kontrol sonrası evine gidebilmektedir. Her yaş grubuna uygulanabilen bu basit müdahalelerin başarısı oldukça yüksek, nüks oranları klasik cerrahi işlemlere göre çok düşük, iyileşme süresi kısadır.

Günümüzde idrar kaçırma konusunda "gold standart" kabul edilmekte olan bu operasyonlarda çok yüzgüldürücü sonuçlar alınmaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İdrarınz Kaçıyorsa, Durumu Gözden Kaçırmayın!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Müberra Namlı KALEM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Müberra Namlı KALEM'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Müberra Namlı KALEM Fotoğraf
Dr.Müberra Namlı KALEM
Ankara
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Müberra Namlı KALEM'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'İdrarınz Kaçıyorsa, Durumu Gözden Kaçırmayın!' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Gebelikte Beslenme Ağustos 2013
► Gebelik Öncesi Kontrol Temmuz 2013
► Gebelik Takibi Temmuz 2013
◊ Gebelikte Tatil Ağustos 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:31
Top