2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanma Nedenleri Çocuklara Açıklanmalı Mıdır?
MAKALE #11228 © Yazan Psk.Meryem Gül EREN | Yayın Ağustos 2013 | 4,973 Okuyucu
Boşanmanın nedenlerini bilmek isteyen çocuklara karşı nasıl davranılmalıdır?
Çocuklara hangi bilgi, nereye kadar ve nasıl açıklanmalıdır?
Bazı anne babalar çocuklarına çok fazla şey söylerler. Onlara evlilik sorunlarını açarlar. Arkadaş olduklarını söyleyerek yaparlar bazen. Bilmek hakkı diye düşünürler. Ayrılma planlarını eşlerine açmadan önce çocuklarına açarlar. Birbirlerini kötüler ya da taraf olmaya yöneltir, kendilerine sadakat beklerler. Bu denli aşırı açıklık gereklimidir?
Boşanmak yetişkinler için olduğu kadar çocuk ve gençler içinde çok zorlayıcı bir yaşam olayıdır. Boşanmak demek; bir ailenin parçalanması anlamına gelir. Böyle durumlar ailedeki herkesin kayıplarla yüz yüze gelmesine neden olur. Ebeveyn bir yandan kendi kayıpları ile baş etmeye, duygularını, davranış ve düşüncelerini düzenlemeye çalışırken; olaylara anlam vermekte zorlanan çocuklarının, duygu ve düşüncelerini düzenlemesine de yardım etmek zorundadır. Ebeveyn kendi seçimlerinin sonuçlarına katlanmakta çok zorluk çekmeyebilir. Ancak çocuk, ergen, gençler için durum farklıdır. Onlar kendi istemedikleri, seçmedikleri bir duruma katlanmak zorunda kalırlar. Bazen bu durumda, ebeveynler kendilerini suçlu hissederler. Çocuk ya da ergenler, ebeveyni suçlama, eleştirme tavrına girebilirler. Çocukların, ebeveynin ayrılma talebine karşı çıkmaları, isteksizlikleri, ayrılığı engelleme, anne babayı yeniden bir araya getirme çabalarına girmelerini olağan karşılamak gereklidir. Gayri ihtiyari çocuklar kendi çıkarları, beklentileri için uğraş vermektedir. Var olan olanakları ve düzeni korumaya çalışmaktadırlar.
Çocuklar içinde bulundukları gelişimsel aşamaya göre yaşananları algılarlar. Küçük yaş çocukları örneğin, soyut kavramları algılayamaz. Benmerkezcidirler. Ebeveyn ne derse desin, çocuk kabul etmez. Edemez. Ayrılmayı istemez. Küçük yaş çocukları somut örneklerden bazı şeyleri anlayabilirler. Bazen hiç bir tepki vermeyebilirler. Bu tür durumlarda, sonradan bazı olumsuz tepkilerle karşılaşılabilir. Yine de çocuğa, hayatlarının nasıl olacağı, nelerin farklı yaşanacağı gibi bilgiler verilmelidir. Bundan sonra, “baban/annen ayrı evde uyuyacak, ayrı evlerde yemek yiyeceğiz, hafta sonları babanla/annenle olacağız vb”
Çocuklara bilgi verme süreci her ailede ve her durumda farklılık gösterir. Kesin bir reçetesi yoktur. Boşanmanın karmaşık yönlerini çocukların anlamasını bekleyemeyiz. Gereğinden fazla bilgi vererek de, onları taşıyamayacakları bilgilerin altında ezebiliriz. Bu tür konularda, aile ve evlilik terapistleri eşliğinde hangi konunun, ne kadarının ve nasıl açıklanabileceğinin ele alınması, uzun vadede ilişkilerin sağlıklı yürümesi için gereklidir.
Çocuklar boşanma konusunda var olan durumda neler biliyorlar?
“Çocuklara mevcut durumda hangi bilgiler verilmelidir?
Çocuklara, büyüdükleri zaman verilebilecek bilgiler nelerdir?
Çocuklarla hiçbir zaman paylaşılamayacak, mahrem bilgiler nelerdir?” (Evan İmber-Black )
Çocuklara boşanma kararı nasıl açıklanacaktır?
Üzerinde anlaşmaya varılan boşanma gerekçesi ne olacak?
Nasıl bir dil kullanılması gerekecek?
Çocuklara söylenecek sözlerin, açıklamaların içeriğine dikkat edilmelidir. Bir anlık rahatlama ve öfke ile yapılmış olan açıklamalar bazen beraberinde başka pek çok soru ya da karmaşaya neden olabilir. Çocuk için, aynı oranda değerli olan diğer ebeveyne yönelik değersizleştirici söylemler, ileride ciddi sıkıntılara, olumlu ebeveyn imajının kaybı gibi sonuçlara yol açabilir. Söylenecek sözlerin, boşanılan eş açısından ne gibi sonuçlar yaratabileceği enine boyuna düşünülmelidir. Çocuklara bilgi verme işi, çekişme konusu yapılmamalıdır. Bilgi olabildiğince birlikte verilmelidir. Boşanma sonrası hayat için olabildiğince çocuklarla birlikte konuşulmalıdır. Asla, çocuklar taraf olmaya zorlanmamalı, diğer ebeveyn hiçbir şekilde kötülenmemelidir.
Çocuklara ayrılmanın ardından ne olacağına yönelik bilgiler olabildiğince açık ve yalın bir dille anlatılmalıdır. Ne zaman kiminle nerde nasıl yaşanacağına yönelik bilgiler, boşanma ile kargaşaya düşen çocuğun zihinsel ve ruhsal dünyasını yeniden düzenleyebilmesi için önemlidir. Mümkün olduğunda güvenilir ve düzenli bir program, yaşam düzeni sağlanmalıdır.
Boşanmanın nedenleri ve çocukların yaşları dikkate alınmalıdır. Eğer çocuklar küçük ise, onlara anlayabilecekleri bir dil ile anlatılabilecek şeyler vardır. Olabildiğince açık ve net,kısa bilgiler vermek yeterli olabilir. Bazı bilgiler zamana bırakılarak çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi dikkate alınarak daha sonraki zamanlarda açıklanabilir.
Küçük yaşlarda iken ebeveynleri boşanmış olan çocukların ergenlik sürecinde, anne babalarının neden boşandığını yeniden gündeme getirmeleri nadir bir durum değildir. Ya da evlenme öncesi dönemlerde, kendi anne babalarının niçin ayrılmış oldukları sorusu gündeme gelebilir. Anne babanın boşanma nedenlerini yeniden duymak ve anlamak ihtiyacı duyabilirler. İşte o zaman, önceden verilememiş bazı bilgiler paylaşılabilir. Ancak bu paylaşımlarda dikkat edilmesi gereken, çocuğu, ergeni, duygusal anlamda taraf olmaya yöneltmemektir. Geçmişe yönelik kendi duygularımızı, artık ergenlik, yetişkinlik sürecine girmiş olan çocuğa aktarmamak önemlidir. Düşmanlık, öfke, nefret gibi duyguları tetiklemekten kaçınılmalıdır. Ayrılmayı istemiş olan eşe yöneltilen yıkıcı/saldırgan duygular, bazen çocukların, ebeveynin bu duygusu altında ezilmesine neden olabilmektedir. Eğer anne eski eşten nefret ediyorsa, çocuğun kendi babasına yönelik olumlu duyguları ifade etmesine imkan yoktur. O da annesi gibi, babasından nefret etmek zorunda kalır. Çocuklar açısından çok zor bir durumdur yaşanan. Eğer anne eski eşine yönelik öfkenin, nefretin üstesinden gelememiş ise; çocuğunda gördüğü ve eski eşine benzeyen her davranış, özellik karşısında öfke, nefret duymaya devam edecektir. Eski eşine yönelik olan bitmemiş, çözülememiş çatışmaların yükünü çocuk, ergen omuzlamak zorunda kalacaktır.”Aynı babası gibi, babası gibi tembel, umursamaz, vb,”söylemlerine sıklıkla tanık olunmaktadır.
Boşanmanın nedeni ayrıntıya girmeden çocuğa anlatılabilir. Özellikle çocuğun tanık olduğu, gözlemlediği durumlar var ise, bu durum dikkate alınmalıdır. Eğer bir sadakatsizlik durumu var ve çocukta bir şekilde, 3.kişi ile karşılaşmışsa, çocuğun bildikleri dikkate alınmalıdır. İnsanların bazen başka birini de sevebileceği, ancak hem annesinin hem de babasının hiçbir zaman kendisinden vazgeçmeyeceği bilgisi verilmelidir. Çocuk ebeveynden birisi tarafından tercihe zorlanmamalıdır. Ebeveynden diğerinin bilgisinin olmadığı durumlara, çocukların tanıklık ettirilmemesine özen gösterilmelidir. Yetişkinler kendi aralarındaki problemler çözülünceye kadar çocuklarını, sorunlu durumdan uzak tutmalıdır. Boşanmadan, çocuğu, ebeveyn dışındaki 3.kişi ile tanıştırmak, çocuğun baş etme kapasitelerini zorlar. Öteki ebeveyne ihanet etmişlik hissine, suçluluğa neden olabilir.
Hiçbir şey yokmuş gibi davranmak ya da hiç açıklama yapmamak çocuğun aklını karıştırır. Gördüklerine anlam vererek baş edebilmesini zorlaştırır. En önemlisi de, kendisinden bazı şeylerin gizlendiğini düşünmeye başlar. Gizlenen şeylere yönelik soru sormaması, merak etmemesi gerektiği gibi sonuçlara varmaktadırlar. Çocuğun yaşadığı, tanıklık ettiği durumlara yönelik bilgi verilmemesi, aynı zaman da ebeveyne duyulan inancı ve güveni de zedelemektedir. Kendisinden saklanılanlar karşısında çocuğun, anne babasına yönelik güveninin zayıflamasına paralel, yalnızlık duygusu da artmaktadır. Kendi içine çekilme, kimseye inanmama, güvenmeme, kendi kendine yetmeye çalışma gibi savunmalarla karşılaşılmaktadır. Ebeveyne ve kendisine doğruyu söyleyeceklerine dair inanç ve güvenin kaybı, çocukta boşanmanın getirdiği kayıplardan daha acı sonuçlar yaratmaktadır.
Bazen de ebeveynler boşandıkları halde aynı evde yaşamaya devam edebilmektedirler. Çocukların önünde birbirlerini seviyormuş gibi davranan ebeveynler çocukların aklını karıştırırlar. Çocuklardan saklamakta, ancak çocuklar için evliliği sürdürdüklerini belirtmektedirler. Bu durumların etkisi de, genellikle olumsuzdur. Çocuklar çoğu kere, nelerin yaşandığının farkındadırlar. Ancak onlara açıklama yapılmaması, bilgilendirilmemeleri, önemsizlik duygularının artmasına neden olabilmektedir. “değer verseler söylerlerdi, beni, bizi aptal yerine koyuyorlar...” söylemlerine pratikte sıklıkla karşılaşmaktayız. Çoğu kere, çocuklar her şeyin farkında olup, onlarda ebeveynleri gibi “bilmiyormuş.” oyununa devam edebilmektedirler.
Boşanma sonrası çocuklar; davranışsal, duygusal değişimlerle ebeveynlerin dikkatini çekerek, onları endişelendirerek, harekete geçirmektedirler. Küçük yaş çocuklarında yalnız yatmak istememe, parmak emmeye, tırnak yemeye başlama, altına kaçırma, uyku ve beslenme problemleri örnek verilebilir. Çoğu kere boşanma sürecinde destek almayan ebeveynler, çocukta ortaya çıkan sorunlar nedeniyle terapiye gelmektedirler.
Boşanma nedenlerini bazı ebeveynler hiçbir şekilde açıklamak istememektedirler. Basit ve baştan savma” geçinemedik, ayrıldık işte...” türünde yaklaşımlar çocukları tatmin etmemektedir. Çocuklar kendilerine yeterli bilgi verilmediğinde, boşluğu, kendi varsayımları ile doldurmaktadırlar. Çocukların ben merkezcil olduklarını daha önce söylemiştik. Çocuk, boşanmanın kendi yaramazlıkları, söz dinlememesi, altına kaçırması ya da derslerinin kötü olmasına bağlayabilmektedir. Sanki kendisi uslu bir çocuk olsaydı, kendi başına yatabilseydi anne babası ayrılmayacaktı. Bu noktada kötü çocuk olduklarına inanmakta, kendilerini sorumlu tutmaktadırlar. Çocuk ve ergenlerin boşanmadan kendilerini suçlu ve sorumlu görmelerine, yetişkinlerin terapisinde bile karşılaşmaktayız. Örneğin, babasının bir arkadaşını annesine söylediği için boşandıklarına inanan yetişkinlere terapide rastlamaktayız. Kesin bir dille, zaman zaman yeniden vurgulayarak, boşanmanın çocuklarla ilgili olmadığının altı çizilmelidir.
Boşanma ve ayrılık ile ilgili acıları dindirmenin sorumluluğunun, çocuklara ait olmadığı mesajı iletilmelidir. Bazen çocuklar, boşanan bir annenin acısını çok önemseyerek, kendilerini geri plana atarlar. Ebeveynin depresyonunu iyileştirme görevi verirler kendilerine. Birlikte yaşadıkları ebeveyne düşkünlükleri artabilir. Bu tür durumlarda, çocuklar genellikle kendilerine kaybı onarma gibi roller yükleyebilmekte, sorumluluk almaktadırlar.
Boşanma sürecinde her şeyin bir anda sonuçlanacağını beklemek yanlıştır. Boşanma zamana yayılan bir süreçtir. Bazen yeniden eski defterler, duygu ve düşünceler içine girilebilir. Bitmemiş meseleler gündeme gelebilir.
Çocuklar boşanma sürecinde bazen ebeveynlerden fazladan bilgi talep edip, hakemlik rolüne de girmektedirler. Çocukların bu noktada, gizlilik, özel yaşam ile mahremiyet arasındaki farkları öğrenmesi gerekebilir. Pek çok konunun, yetişkinleri ilgilendirdiği bilgisi de çocuğa verilmelidir. Bu noktada, kararlı olmak işe yarar.
Yararlanılan kaynaklar: Aile Sırları Evan İmber-Black Boyner holding yay.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanma Nedenleri Çocuklara Açıklanmalı Mıdır?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Meryem Gül EREN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Meryem Gül EREN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Meryem Gül EREN Fotoğraf
Psk.Meryem Gül EREN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi39 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Meryem Gül EREN'in Makaleleri
► Boşanma Nedenleri Psk.Fatma GÜLLÜOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Boşanma Nedenleri Çocuklara Açıklanmalı Mıdır?' başlığıyla benzeşen toplam 32 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:48
Top