Fizyoterapi, Fizyoterapist, Fizyoterapistlik Nedir – Ne Değildir?
MAKALE #1126 © Yazan Fzt.Nurullah BERBEROĞLU | Yayın Haziran 2008 | 45,916 Okuyucu
Özellikle 2000 yılından sonra popüler olan ve son 10 yılda sihirli bir sözcük olan fizyoterapistlik…
İsterseniz ilk önce eğitim ve öğretim yönü ile tanıyalım fizyoterapistlik mesleğini;
Bir lisans programı olan Fizik tedavi ve rehabilitasyon yüksek okulu okuyan öğrencinin almış olduğu dersler;
1.sınıf,1.dönem
Türk dili1
İnkılap Tarihi1
İngilizce1
Beden eğitimi1
Fizik
Anatomi1
Fizyoloji1
Tıbbi biyoloji
Psikoloji
Biyoistatistik
Rehabilitasyon ve etik prensipler
1.sınıf,2.dönem
Türk dili2
İnkılap tarihi2
İngilizce2
Beden eğitimi2
Bilgisayar1
Anatomi2
Histoloji
Fizyoloji2
Isı – ışık
Psikosoyal rehabilitasyon
Biyofizik
Fizyoterapide metodoloji
Beslenme ilkeleri
Biyokimya
2.sınıf,1.dönem
Nöroanatomi
Nörofizyoloji
Fizyoterapide değerlendirme ve analiz
Patoloji
Klinik nöroloji
Biyomekanik
Elektrofiziksel ajanlar1
İngilizce
Hidroterapi
Tıbbi masaj yöntemleri
2.sınıf,2.dönem
Bilgisayar
Uygulamalı egzersiz fizyolojisi
Klinik ortopedi
Manipülatif tedavi
Tedavi hareketleri prensipleri
Elektro fiziksel ajanlar2
İngilizce
Klinik yaz stajı
Pediatri
Romatoloji
Dahiliye
3.sınıf,1.dönem
Kinezyoloji
Ortopedik rehabilitasyon
Sporda fizyoterapi
Nörofizyolojik yaklaşımlar1
Pediatrik rehabilitasyon
İşitme konuşma terapisi
İngilizce
Protez ve rehabilitasyon
Klinik bilimler1
Pulmoner rehabilitasyon
3.sınıf,2.dönem
Kinezyoloji2
Nörolojik rehabilitasyon
Nörofizyolojik yaklaşımlar2
Fizyoterapide özel konular
İş ve uğraşı terapisi
İngilizce
Klinik yaz stajı
Klinik bilimler2
Doğum ve kadın hastalıkları
Nöroşirurji
Ortez rehabilitasyonu
Kardiak rehabilitasyon
4.sınıf,1.dönem
Fizyoterapide araştırma yöntemleri1
Rehabilitasyon semineri1
Klinik uygulama1
Epidemiyoloji,halk sağlığı ve fizyoterapi
Sağlık hukuku
İngilizce çeviri ve sunum teknikleri
4.sınıf,2.dönem
Fizyoterapide araştırma yöntemleri2
Rehabilitasyon semineri2
Klinik uygulama 2
Mesleki rehabilitasyon
Fizyoterapide yönetim ve organizasyon
İngilizce çeviri ve sunum teknikleri
Buna birçok teorik/pratik,zorunlu/seçmeli ders de eklenmiş ve bu okullar her yıl kendini yenileyerek daha da gelişmiştir.
Bu okullardan yetişen fizyoterapistler bununla da yetinmeyip manuel terapi, refleksoloji, plates, osteopati,l enf drenaj,vs … gibi birçok popüler ve gelişimsel tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmakta ve kurslara katılmaktadırlar.
Bu okullardan mezun olan arkadaşlar birçok sektörde hizmet vermektedirler.Spor klüplerinde sporcu sağlığı ile ilgili,termal otellerde kaplıca tedavisi ile ilgili,rehabilitasyon merkezi ve özel eğitim okullarında pediatrik rehabilitasyon,hastanelerin fizik tedavi ve rehabilitasyon,ortopedi,pediatri,plastik ve rekonstrüktif cerrahi,nöroloji, yoğun bakım, kardiopulmoner rehabilitasyon, beyin ve omurilik cerrahi servislerinde, yanık,i nme ,spastik çocuklar ünitesi gibi özel ünitelerinde hizmet vermektedirler.
Türkiyedeki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Okulları(lisans):
Hacettepe Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Başkent Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Dumlupınar Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Muğla Üniversitesi’nde bulunmaktadır.
Ve bu okulların lisans bölümünü başarı ile bitiren arkadaşlar FİZYOTERAPİST ünvanı ile mezun olurlar.
Çok geniş bir tedavi yelpazesi vardır fizyoterapinin.Günlük hayatta karşılaştığımız birçok sorundan tutunda kompleks birçok hastalığa kadar tedavi modaliteleri mevcuttur.Boyun ve bel rahatsızlıkları,baş ağrısı(migren tipi,gerilim tipi),el-el bileği,parmak,dirsek,omuz eklemi kırık,yaralanma,çıkık ve ameliyatlarından sonra ve bu bölgelerde gelişebilecek komplikasyon ve limitasyonlardan sonra,ayak –ayak bileği burkulma ve yaralanmaları, kırık ve bağ zedelenmesi, dizde menüsküs,çapraz bağ,yan bağlar gibi dokuların hasar görmesi,uyluk kemiği ve kalça eklemi rahatsızlıkları,halk arasında romatizma olarak bilinen ve bu hastalığın vücutta yaptığı eklem rahatsızlıkları ve ağrılar, deformiteler, yumuşak doku hastalıkları ve romatizmaları,tendinitler,entesopatiler,postür bozukluğu ve rehabilitasyonu,halk arasında kemik erimesi olarak tanınan osteoporoz tedavisi,tekrarlı omuz çıkığı ameliyatı sonrası rehabilitasyon,nörolojik rehabilitasyon ( felç olarak bilinen ve vücudun bir yarısında hareket ve duyu bozukluğu ile karakterize hastalığın tedavisi,multiple skleroz,Parkinson..)omurilik yaralanması,sinir sıkışması ve yüz felci,obsitetrik rehabilitasyon,üriner inkontinans(idrar kaçırma) rehabilitasyonu,koruyucu rehabilitasyon (community base rehabilitation) gibi alanlarda hizmet verilmektedir.
Yani özetle fizyoterapi ve rehabilitasyon hotpack(sıcak uygulama),ultrason ve tens’den ibaret değildir.Ayrıca rehabilitasyon sadece normal eklem açıklığı egzersizinden ibaret değildir.
1960’lı yıllardan beri Türkiye’de var olan ama maalesef yasalarda olamayan bir türlü olmasına izin verilmeyen meslek fizyoterapistlik…
Birilerinin rant kavgasına malzeme olan ve yine birilerinin başkalarının sırtından para kazanmasına yol açan paradoksun bilinmeyen bir yönü.
Peki neden bu kadar üzerine düşülüyor dersiniz,hiç düşüneniniz oldu mu bu meslek neden bu kadar popüler ama yasası yok ,bu meslek sahipleri bu kadar çok mesleki kurslara katılıyor,kongre düzenliyor,sempozyum düzenliyor, akademik unvan alıyor ,profesör oluyor vs vs.. ama bir meslek yasasına sahip olamıyor.
Fizyoterapist 4 yıl yoğun bir eğitim süreci sonrası bu ünvanı almış olan kişidir.Bir mühendis de 4 yıl yoğun bir şekilde üniversite okur ve tıpkı fizyoterapist gibi lisans diplomasına sahip olur.Ama hiçbir zaman uyduruk birkaç haftalık sözde kurs görmüş bir kişi ve meslekle uzaktan yakından alakası olmayan bir meslek grubu ortalıkta pervasızca ben mühendisim diye dolaşabilir mi?Bu akılla bağdaşır mı?Veya hiç ben öğretmenim diyen,öğretmen olmadığı halde kendini öğretmen olarak tanıtan bir vasıfsız elemanı görebilir misiniz?Ama maalesef fizyoterapistlik mesleği böyle sahtekarlıklarave suistimallere malzeme olabiliyor.Hemde insanların sağlığı hiçe sayılarak.
Fizyoterapistler temel tıp bilgilerini almış,rehabilitatif tedavi yöntemlerini planlama ve uygulama yeteneğine sahip ve bunu her platformda uygulama ,tecrübe etme ve hatta yarışma realitesine haiz sağlık profesyonelleridir.
Fizyoterapistlik mesleği ;öyle vasıfsız elemanları adete devşirme usulü ile alıp zeka seviyesi 40 olan bir insana bile öğretilebilecek üç-beş uygulamayı öğretmekle ve ona beyaz önlük giydirmekle ve “sen soranlara fizyoterapistim dersin”demekle olmaz.Zaten bu uygulama hiçbir meslek grubu için yapılmaz.Bunu da ancak para hırsı uğruna ,her şeyi göze almış insanlar yapabilir.
Eğer bir meslek grubunun yasası yok ise ,tanımlanan bir meslek ircaa görevi yok ise tüm bu olumsuz gelişmelere maruz kalabilir, hatta mesleğinizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Sağlık gibi insan hayatı ile ilgili bir alanda birileri milyarları kazanırken,bu milyarlar arasından 3-5 kuruş daha fazla kazanmak için veya bu milyarlar arasından 3-5 kuruş eksilmemesi için bir mesleği hiçe sayabilir.Peki bunu yaparken hiç düşünmez mi ya hastalara bir şey olursa , yada o insanların hakkı değil mi o tedaviyi bu işi okulunda okumuş kimselerden almak.
Maalesef bu sorunlar mesleki platformlarda dile getiriliyor ama kimse duyuyor mu.Onlar ki kulakları var duymazlar,gözleri var görmezler.
Rant işte işin içine girdi mi insan ne etik tanıyor,ne meslek ne de insan hakları vesaire…
Fizyoterapistler duymuştur ama diğer mesleklerden bilmiyorum duyan var mı osteopat diye bir meslek grubunu.Bu meslek grubu şu an Türkiye’de pek tanınmıyor,ayrıca yasalarca da tanınmıyor.Onun için şu anda o meslek grubu ile ilgili pek spekülasyon yok.Peki bu meslek tanınmaya başlar da hem de hatırı sayılır paralar kazanırsa bu meslek de suistimal edilmez mi.Tabiki edilir çünki para kazandırıyor.Peki ortada ben osteopatım diye dolaşan sözümona sahtekarlar çıkmazmı ?Tabiki çıkar.Demek ki ne imiş.Nerede rant orada sahtekarlık.
Peki bunları güvence altına alacak kimdir.Bir mesleği koruyup kollayacak ,insanlara yararlı olmak için çalışacak ,insan haklarını koruyacak,hakkaniyeti sağlayacak kimdir.Bunu siz değerli meslek gruplarının takdirine bırakıyorum…
İsterseniz ilk önce eğitim ve öğretim yönü ile tanıyalım fizyoterapistlik mesleğini;
Bir lisans programı olan Fizik tedavi ve rehabilitasyon yüksek okulu okuyan öğrencinin almış olduğu dersler;
1.sınıf,1.dönem
Türk dili1
İnkılap Tarihi1
İngilizce1
Beden eğitimi1
Fizik
Anatomi1
Fizyoloji1
Tıbbi biyoloji
Psikoloji
Biyoistatistik
Rehabilitasyon ve etik prensipler
1.sınıf,2.dönem
Türk dili2
İnkılap tarihi2
İngilizce2
Beden eğitimi2
Bilgisayar1
Anatomi2
Histoloji
Fizyoloji2
Isı – ışık
Psikosoyal rehabilitasyon
Biyofizik
Fizyoterapide metodoloji
Beslenme ilkeleri
Biyokimya
2.sınıf,1.dönem
Nöroanatomi
Nörofizyoloji
Fizyoterapide değerlendirme ve analiz
Patoloji
Klinik nöroloji
Biyomekanik
Elektrofiziksel ajanlar1
İngilizce
Hidroterapi
Tıbbi masaj yöntemleri
2.sınıf,2.dönem
Bilgisayar
Uygulamalı egzersiz fizyolojisi
Klinik ortopedi
Manipülatif tedavi
Tedavi hareketleri prensipleri
Elektro fiziksel ajanlar2
İngilizce
Klinik yaz stajı
Pediatri
Romatoloji
Dahiliye
3.sınıf,1.dönem
Kinezyoloji
Ortopedik rehabilitasyon
Sporda fizyoterapi
Nörofizyolojik yaklaşımlar1
Pediatrik rehabilitasyon
İşitme konuşma terapisi
İngilizce
Protez ve rehabilitasyon
Klinik bilimler1
Pulmoner rehabilitasyon
3.sınıf,2.dönem
Kinezyoloji2
Nörolojik rehabilitasyon
Nörofizyolojik yaklaşımlar2
Fizyoterapide özel konular
İş ve uğraşı terapisi
İngilizce
Klinik yaz stajı
Klinik bilimler2
Doğum ve kadın hastalıkları
Nöroşirurji
Ortez rehabilitasyonu
Kardiak rehabilitasyon
4.sınıf,1.dönem
Fizyoterapide araştırma yöntemleri1
Rehabilitasyon semineri1
Klinik uygulama1
Epidemiyoloji,halk sağlığı ve fizyoterapi
Sağlık hukuku
İngilizce çeviri ve sunum teknikleri
4.sınıf,2.dönem
Fizyoterapide araştırma yöntemleri2
Rehabilitasyon semineri2
Klinik uygulama 2
Mesleki rehabilitasyon
Fizyoterapide yönetim ve organizasyon
İngilizce çeviri ve sunum teknikleri
Buna birçok teorik/pratik,zorunlu/seçmeli ders de eklenmiş ve bu okullar her yıl kendini yenileyerek daha da gelişmiştir.
Bu okullardan yetişen fizyoterapistler bununla da yetinmeyip manuel terapi, refleksoloji, plates, osteopati,l enf drenaj,vs … gibi birçok popüler ve gelişimsel tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmakta ve kurslara katılmaktadırlar.
Bu okullardan mezun olan arkadaşlar birçok sektörde hizmet vermektedirler.Spor klüplerinde sporcu sağlığı ile ilgili,termal otellerde kaplıca tedavisi ile ilgili,rehabilitasyon merkezi ve özel eğitim okullarında pediatrik rehabilitasyon,hastanelerin fizik tedavi ve rehabilitasyon,ortopedi,pediatri,plastik ve rekonstrüktif cerrahi,nöroloji, yoğun bakım, kardiopulmoner rehabilitasyon, beyin ve omurilik cerrahi servislerinde, yanık,i nme ,spastik çocuklar ünitesi gibi özel ünitelerinde hizmet vermektedirler.
Türkiyedeki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Okulları(lisans):
Hacettepe Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Başkent Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Dumlupınar Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Muğla Üniversitesi’nde bulunmaktadır.
Ve bu okulların lisans bölümünü başarı ile bitiren arkadaşlar FİZYOTERAPİST ünvanı ile mezun olurlar.
Çok geniş bir tedavi yelpazesi vardır fizyoterapinin.Günlük hayatta karşılaştığımız birçok sorundan tutunda kompleks birçok hastalığa kadar tedavi modaliteleri mevcuttur.Boyun ve bel rahatsızlıkları,baş ağrısı(migren tipi,gerilim tipi),el-el bileği,parmak,dirsek,omuz eklemi kırık,yaralanma,çıkık ve ameliyatlarından sonra ve bu bölgelerde gelişebilecek komplikasyon ve limitasyonlardan sonra,ayak –ayak bileği burkulma ve yaralanmaları, kırık ve bağ zedelenmesi, dizde menüsküs,çapraz bağ,yan bağlar gibi dokuların hasar görmesi,uyluk kemiği ve kalça eklemi rahatsızlıkları,halk arasında romatizma olarak bilinen ve bu hastalığın vücutta yaptığı eklem rahatsızlıkları ve ağrılar, deformiteler, yumuşak doku hastalıkları ve romatizmaları,tendinitler,entesopatiler,postür bozukluğu ve rehabilitasyonu,halk arasında kemik erimesi olarak tanınan osteoporoz tedavisi,tekrarlı omuz çıkığı ameliyatı sonrası rehabilitasyon,nörolojik rehabilitasyon ( felç olarak bilinen ve vücudun bir yarısında hareket ve duyu bozukluğu ile karakterize hastalığın tedavisi,multiple skleroz,Parkinson..)omurilik yaralanması,sinir sıkışması ve yüz felci,obsitetrik rehabilitasyon,üriner inkontinans(idrar kaçırma) rehabilitasyonu,koruyucu rehabilitasyon (community base rehabilitation) gibi alanlarda hizmet verilmektedir.
Yani özetle fizyoterapi ve rehabilitasyon hotpack(sıcak uygulama),ultrason ve tens’den ibaret değildir.Ayrıca rehabilitasyon sadece normal eklem açıklığı egzersizinden ibaret değildir.
1960’lı yıllardan beri Türkiye’de var olan ama maalesef yasalarda olamayan bir türlü olmasına izin verilmeyen meslek fizyoterapistlik…
Birilerinin rant kavgasına malzeme olan ve yine birilerinin başkalarının sırtından para kazanmasına yol açan paradoksun bilinmeyen bir yönü.
Peki neden bu kadar üzerine düşülüyor dersiniz,hiç düşüneniniz oldu mu bu meslek neden bu kadar popüler ama yasası yok ,bu meslek sahipleri bu kadar çok mesleki kurslara katılıyor,kongre düzenliyor,sempozyum düzenliyor, akademik unvan alıyor ,profesör oluyor vs vs.. ama bir meslek yasasına sahip olamıyor.
Fizyoterapist 4 yıl yoğun bir eğitim süreci sonrası bu ünvanı almış olan kişidir.Bir mühendis de 4 yıl yoğun bir şekilde üniversite okur ve tıpkı fizyoterapist gibi lisans diplomasına sahip olur.Ama hiçbir zaman uyduruk birkaç haftalık sözde kurs görmüş bir kişi ve meslekle uzaktan yakından alakası olmayan bir meslek grubu ortalıkta pervasızca ben mühendisim diye dolaşabilir mi?Bu akılla bağdaşır mı?Veya hiç ben öğretmenim diyen,öğretmen olmadığı halde kendini öğretmen olarak tanıtan bir vasıfsız elemanı görebilir misiniz?Ama maalesef fizyoterapistlik mesleği böyle sahtekarlıklarave suistimallere malzeme olabiliyor.Hemde insanların sağlığı hiçe sayılarak.
Fizyoterapistler temel tıp bilgilerini almış,rehabilitatif tedavi yöntemlerini planlama ve uygulama yeteneğine sahip ve bunu her platformda uygulama ,tecrübe etme ve hatta yarışma realitesine haiz sağlık profesyonelleridir.
Fizyoterapistlik mesleği ;öyle vasıfsız elemanları adete devşirme usulü ile alıp zeka seviyesi 40 olan bir insana bile öğretilebilecek üç-beş uygulamayı öğretmekle ve ona beyaz önlük giydirmekle ve “sen soranlara fizyoterapistim dersin”demekle olmaz.Zaten bu uygulama hiçbir meslek grubu için yapılmaz.Bunu da ancak para hırsı uğruna ,her şeyi göze almış insanlar yapabilir.
Eğer bir meslek grubunun yasası yok ise ,tanımlanan bir meslek ircaa görevi yok ise tüm bu olumsuz gelişmelere maruz kalabilir, hatta mesleğinizi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Sağlık gibi insan hayatı ile ilgili bir alanda birileri milyarları kazanırken,bu milyarlar arasından 3-5 kuruş daha fazla kazanmak için veya bu milyarlar arasından 3-5 kuruş eksilmemesi için bir mesleği hiçe sayabilir.Peki bunu yaparken hiç düşünmez mi ya hastalara bir şey olursa , yada o insanların hakkı değil mi o tedaviyi bu işi okulunda okumuş kimselerden almak.
Maalesef bu sorunlar mesleki platformlarda dile getiriliyor ama kimse duyuyor mu.Onlar ki kulakları var duymazlar,gözleri var görmezler.
Rant işte işin içine girdi mi insan ne etik tanıyor,ne meslek ne de insan hakları vesaire…
Fizyoterapistler duymuştur ama diğer mesleklerden bilmiyorum duyan var mı osteopat diye bir meslek grubunu.Bu meslek grubu şu an Türkiye’de pek tanınmıyor,ayrıca yasalarca da tanınmıyor.Onun için şu anda o meslek grubu ile ilgili pek spekülasyon yok.Peki bu meslek tanınmaya başlar da hem de hatırı sayılır paralar kazanırsa bu meslek de suistimal edilmez mi.Tabiki edilir çünki para kazandırıyor.Peki ortada ben osteopatım diye dolaşan sözümona sahtekarlar çıkmazmı ?Tabiki çıkar.Demek ki ne imiş.Nerede rant orada sahtekarlık.
Peki bunları güvence altına alacak kimdir.Bir mesleği koruyup kollayacak ,insanlara yararlı olmak için çalışacak ,insan haklarını koruyacak,hakkaniyeti sağlayacak kimdir.Bunu siz değerli meslek gruplarının takdirine bırakıyorum…
2 Beğeni 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
