2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikiyatri Bir Bilim Değildir; Güçtür
MAKALE #11373 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Eylül 2013 | 6,237 Okuyucu
PSİKİYATRİ BİR BİLİM DEĞİLDİR; GÜÇTÜR

PSİKİYATRİ BİLİM DEĞİLDİR, GÜÇTÜR

Sıkıntıya semptom derseniz önce adı anksiyete yahut depresyon yani hastalık olur.

Ardından da, "Demek ki hastaymışım" diye düşünmeye başlayacakları için insanlar hasta olurlar. Biri olunca diğerinin olması gayet doğaldır; çünkü bu eşyanın tabiatı gereğidir.

Bir de, “Çok tehlikeli, literatürde var” vs. dediniz mi insanlar sadece hasta olmuş olmakla kalmazlar; akın akın kliniklere doğru koşmaya da başlarlar.

Aynı kavramsallaştırma mantığı ile sürekli, "Azap oldu kapladı her yeri" derseniz kış önce olumsuz bir mevsime; ardından da insanlar için yeni bir stres kaynağı haline dönüşür.

ALGIYI DEĞİŞTİR, HER ŞEY DEĞİŞSİN

Ünlü bir düşünür, "Bu asrın en büyük keşfi, algıları değiştirmekle hemen her şeyin değiştirilebileceğinin öğrenilmiş olmasıdır" demiştir.

Sahiden algının insanların ve dış dünya üzerindeki öneminin keşfi, atom bombasını icat etmek kadar büyük bir öneme haizdir.

BU BAĞLAMDA

Önce iyi seçilmiş kavramlar sokuluyor devreye. Sonra bunlar sık sık tekrar ediliyor.

Bu kavramlar kısa sürede algıları biçimlendiriyor. Böylece algılarımızın ipi elimizden alınıyor.

Algı değişince doğal olarak düşünceler ve duygular değişmeye başlıyor. Çünkü kişi için gerçek, algıladığıdır.

Artık bu sinsi sürece hizmet etmeyen çok az şey kaldı. Ana haber bültenleri dahi bu değirmene su taşır hale dönüşmüş vaziyette.

ÖRNEK

Kar hayatı felç etti
Kış her tarafı esir adlı
Kış erken bastırdı
Kış cehennem azabına dönüştü
Şükür kar yurdu terk ediyor
Şükür artık güneşli günler geliyor (sanki kışın ortasında bu iyi bir şeymiş gibi)

Kış...
Kış...
Kış...

vs. diye diye muhteşem bir mevsim olan kışa ilişkin algılarımız şekillendiriliyor.

ALGIYI DEĞİŞTİR, HASTALIĞA DÖNÜŞTÜR

Böylece kışın sevgi, coşku, neşe, heyecan gibi duygularla olan doğal bağı koparılıyor; lafzı kaygı, korku, sıkıntı ile özdeş bir hale dönüştürülüyor.

Fıtri kod değiştiriliyor; zihinlerimizde kavram ile duygular arasında yeni bir çağrışımsal bağ kuruluyor. Derken muhteşem bir mevsim olan kış bile zihinlerimiz ve ruhlarımız için büyük bir stres faktörü haline getiriliyor.

Psikoloji söyler: Her şeyi olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz.
Böylesi önemli bir iş biz sıradan insanların kendi uhdesine bırakılır mı hiç!

Bırakmıyorlar da haliyle!

Sadece MODA ile neyi nasıl giyeceğimize karar vermiyorlar artık.

Pompaladıkları ALGI ile neyi nasıl düşüneceğimize de karar veriyorlar.

SONUÇ

Algılarımız, haliyle psikolojimiz yönetiliyor. Bu nedenle her faktör sinsice kurgulanmış.

Artık ekranlar, yazı ve makaleler, bazı doktor tavsiyeleri, NLP, Kişisel gelişim türü çoğu uygulamalar hasta ve hastalık ile dönen kapitalist tedavi statükosunun değirmenine su taşıyor. Bu değirmen de önce belirtiye semptom diyor, birkaç belirtinin bir araya gelmesine sendrom yahut bozukluk damgasını yapıştırıveriyor ardından. Beyinde bir patoloji olmasın isterse. Oldu mu size yeni bir hastalık daha!

Statüko semptom, sendrom, bozukluk, serotonin, risk yüksek, tehlike var, intihar olasılığı korkutmalarıyla; ayrıca telkin, propaganda, mantıksal çarpıtma, bazen düşünene saldırma bazen de tuhaf bir suskunluk haliyle ama ne yapıp edip bu haksız ve insanlara zarar veren şöhretini yaşatmaya devam ediyor.

ARADAKİ FARKA BAKIN

Nöroloji titremeye bakarak, göğüs hastalıkları sadece öksürük vb. belirtilere bakarak hemen epilepsi yahut hastalık var demiyor. İnceliyor, şayet altta bir bulguya ulaşırsa titremeyi ya da öksürüğü vs. hastalık sayıyor. Belirtileri sadece ipucu kabul ediyor.

Bu statüko ise titremenin yani belirtilerin bizatihi kendisini bozukluk sayıyor.
Sıkıntıya anksiyete, üzüntüye de depresyon diyor. Birkaç belirti varsa ve şiddeti de azıcık fazla ise hastalık sayılması için kafi!

Hatta şiddeti azsa bile…

Hafif seyreden depresyon diyor ona da! Hiç belirti vermese bile depresyon sayabilme kudreti mevcut yani. Ona da maskeli depresyon diyor. Yapıştır etiketi; olsun hastalık! Hastalık oldu mu hasta işi kolaydır. “Hastalık var” de yeter ki. Sonra millet hastaymışım, hasta mıymışım, iyileşebilir miyim diye düşüne düşüne zaten hasta olur. Sen hastalık üret; hastayı beyin üretir zaten ardından! Dedim ya düşüne düşüne zaten hasta olur ondan sonra millet!

Mesaj açık: Maskenin altında olanı sen bilmezsin; ben bilirim. Sen istediğin kadar yırtın depresyon değilim ben diye. Gözüme kestirirsem seni depresyona öyle bir sokarım ki ben!

ÖNCE MANTIĞA BAKIN SONRA DA OTURUP ÇAY DEMLEYİN

Yoğun halsizlik, hızlı nefes alıp verme, terleme, hatta titreme, konuşmada güçlük, hızlı kalp çarpıntısı vb. Bakın kaç belirti saydım; çoğu da bayağı şiddetli. Sizce bu kişinin hastalığı nedir?

Belirtilere de sayısına da şiddetine de aldanmayın. Bu kişi az önce birinci gelmiş ve start çizgisine daha şimdi ulaşmış dünyaca ünlü bir atlettir.

Gördünüz mü belirtilere bakmanın yanlışlığını; anladınız mı bu statükonun içler acısı hastalık mantığını?

Hafif seyreden depresyon diyerek hafif sorunları bile çarkı içine alan, maskeli depresyon diyerek siz bilmezsiniz, gerekirse biz hiçbir belirti yokken bile sizi depresyona sayabiliriz demeye getiren,

Kış mevsimi depresyonu yahut mevsimsel depresyon diyerek kışın en tabii ruh halini bile hastalık sayan,

Bunu yaparken de, “Olumsuz yaşam olayları sonrası yaşanılan hiçbir süreç hastalık değildir” ( yani pc başında çok oturunca ki göz veya baş ağrısı hastalık değildir) ve, “Kişilerin iş, mesleki ve toplumsal hayatta işlev kaybı olmalı” gibi en temel kriterleri bile göz göre göre yok sayan,

Yıllardır ruha doku ve organ muamelesi çeken,

3 – 5 dakikada milleti olmayan hastalık halleriyle kolayca etiketleyen,

Kansere bile psikolojik destek verilen bir dünyada ruhsal dediği sorunlar için bile psikolojik yaklaşımları dışlamış, işi sadece ilaca indirgemiş bir statüko bu!

O yüzden yabancı bir psikiyatristin bizzat itiraf ettiği gibi psikiyatri bir bilim değildir; güçtür.

Dikkat edelim.

Ununu başkalarının yiyeceği bir değirmene buğday taşıyan hamal olmamak için, hatta bu değirmende bizzat ruhumuzun un yapılmaması için biraz olsun bilgili ve uyanık olmak, daha da önemlisi bunun farkındalığı içersinde hareket edelim!

Bu yüzden bu tip yazılarım sadece kuru kuru eleştiri yazıları değil; bu zararlardan korunma reçetesi!

Korunmak için ise farkındalık şarttır! Onu yapmaya çalışıyorum!

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikiyatri Bir Bilim Değildir; Güçtür" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     17 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Psikoloji ve Bilim Psk.Serpil KIZILTAŞ GÜNYÜZ
► Çarpık Bilim Psk.Üstün ÖNGEL
► Psikiyatri ile Savaşmak Psk.İzzet GÜLLÜ
► Psikiyatri Mantığı Psk.İzzet GÜLLÜ
► Psikiyatri ve Bonzai İlişkisi Psk.İzzet GÜLLÜ
► Psikiyatri Gerçeği Söyleyemez Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Psikiyatri Bir Bilim Değildir; Güçtür' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:32
Top