2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bir İlişkinin Olmazsa Olmazları
MAKALE #11607 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Ekim 2013 | 7,588 Okuyucu
BİR İLİŞKİNİN OLMAZSA OLMAZLARI
Sağlıklı bir ilişki dendiğinde bireylerin gereksinim, duygu ve düşüncelerini açık ve dürüstlükle karşılıklı dile getirebildikleri ve birbirlerini karşılıklı olarak duyabildikleri bir ilişki biçimini anlarız. Bir ilişkiyi nitellikli bir biçimde geliştirebilmek için her iki kişinin de kendini açması, birbirleriyle ilgili olumlu düşüncelere sahip olması, bilgi, duygu, düşünce ve yaşantı paylaşımlarının olması, birbirlerine olumlu, hoşnut edici tepkiler verebilmesi gerekir. Yakın ilişki koşulsuz kabul gerektirir. Kabul’ün içinde, Karşılıklı çekim, Açık ve dürüst iletişim, Birlikteliğin sürmesi için ilgi, istek ve çaba, Hayatı paylaşmaktan hoşlanma, İlişki için bir amaç düşüncesinin olması, Karşılıklı güven ve saygı yer almaktadır. Karşı cinsle ilişki de olmazsa olmaz unsurlar vardır. Bunlar ilişkinin devamı ve sürekliliği için oldukça önemlidir. “İçtenlik, saygı, sıcaklık ve sevgi, güven, özveri ve çaba, bağlılık”.. Şimdi bu kavramları biraz açalım ve sağlıklı bir ilişkide olması gerekenleri daha yakından görelim..
İçtenlik: Kendi gerçek düşünce ve duygularımızın karşımızdaki insana sözel veya sözel olmayan şekillerde ifade edilmesidir. Samimi olmak, candan olmak, karşımızdakine kendimize ait gerçek resmi göstermektir. Gerçek olmak kendimiz olmaktır. Gerçeklik, rolün bağlarından özgür olmak ve rolün arkasına gizlenmemek demektir. İnsanlar samimi davranırken risk alırlar. Çünkü samimiyet,olumsuz duygu ve düşünceleri de ifade etmeyi içerir.Samimi olunduğunda, karşıdakine verilen mesaj’ Sen güçlüsün ve sana olan ilgi ve yakınlığa layıksındır. Samimiyet karşılıklıdır. Samimiyetinizi gören insanlar size güvenir, çünkü onlar sizin yanlış mesajlar vermediğinizi ve onlardan bir şey saklamadığınızı bilirler. Samimi olmayı sağlayan en önemli etken güvendir. Öncelikle kendine güvenmek, sonrada başkalarına… Başkalarına güvenebildiğimiz zaman, ilişkilerimizde rahat olmaya başlarız. Karşımızdakinin ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlamaya çalışmakla endişelenmekten vazgeçeriz. Böylelikle boşa giden enerji kurulan ilişkinin ilerlemesi ve derinleşmesine doğru akar. Eğer sahip olmadığımız ve inanmadığımız duygu ve düşüncelerle hareket edersek, kendimize olan güvenimizde azalır. Çevrenin ve karşımızdakinin, bize olan güveni de. Bu gittikçe kendimize ve çevremize yabancılaşmamıza da yol açabilir. İçten ve samimi olmak, kararlılığı, güvenirliliği ve tutarlılığı da beraberinde getiren, girişken bir davranış şeklidir. İçtenlik eşit ilişkilerle beraberdir, karşımızdakinin daha zeki, daha fazla şeye layık ya da daha değerli olduğuna inanıyorsak, bu kişiyle ilişkimizde kendi duygu ve düşüncelerimizle iletişim kurmak yerine farklı görünmeye çalışabiliriz. Kendimizi eşit hissettiğimiz insanlarla daha içten oluruz. İçten, samimi olabilmek için, kendi duygu ve düşüncelerimizden emin olmamız gereklidir. Kendimizi daha iyi tanıdıkça, özgüvenimiz artar. Böylece söylediğimiz ile yaptığımız arasındaki uyumluluk artar. Kişinin içtenliğini en iyi değerlendiren gene kendisidir. Kendimize karşı dürüst olmayı öğrenmek önemlidir. İçten olmak kendimizle ilgili bütünlük algımızı ve saygımızı artırır. Karşımızdakilerde kendi gerçek duygu ve düşünceleriyle bizimle ilişkiye girerler. Saygı: Nazik, kibar, yapılan her şeye önem vererek yaklaşma saygılı davranışın bir yansımasıdır. Kendimizin diğerlerinden daha üstün olduğuna inanıyorsak, saygılı davranışın temel kuralını çiğnemiş oluruz. Karşı cinsle ilişkide de kendi cinsiyetimizin daha üstün olduğuna inanıyorsak, sağlıklı ve sağlam bir ilişki oluşturmamız güç olacaktır. Saygı gösterme, diğer kişinin saygınlık ve değer görme hakkını kabul ettiğimizi gösterir. Karşımızdakinin ilgi, anlaşılma ve değer verilme konusundaki gereksinimini karşılamaya istekli olduğumuzu iletir. Bu karşımızdakine ‘Ben sana değer veriyorum, sen benim için önemlisin’ mesajını iletir. Saygı görmek insanlara önemli oldukları, önemsendikleri ve değerli oldukları hissini uyandırır. Karşımızdaki saygı görmediği zaman değersiz, incinmiş ve ihmal edilmiş hisseder. Teşekkür etmek, saygı ileten bir davranıştır. Sıcaklık ve Sevgi: İnsanın sevildiğini hissetmesi en önemli duygusal ihtiyacıdır. Birey yetiştirilirken özellikle annesi, babası, kardeşleri ve yakınları tarafından sevildiğini hissetmesi onun sevgi deposunu doldurmasını sağlayacaktır. Sevgi deposu boş olan bir insanın, diğerine sevgi vermesi, sağlıklı sevgi ilişkisi içinde olması oldukça güçtür. Ebeveynin birbiriyle ve çocukla ilişkisi bu açıdan çok önemlidir. Sevgi çeşitli şekillerde karşıdakine iletilebilir. Ünlü yazar, Desmod Morris kitabına verdiği adla vurguyu fiziksel temasa, dokunmaya yapmış olup, “Sevgi Dokunmaktır” demiştir. Dokunmak, sevgiyi ifade yoludur. Çünkü dokunma, deride duyu organlarını uyararak, huzur duymamızı ve mutlu olmamızı sağlayan hormonların faaliyete geçmesini sağlar. Hormonların faaliyete geçmesi sonucu üremesi kısıtlanan stres hormonları sebebiyle, immün sistemin daha dayanaklı hale gelmesidir. Sıcaklık, insan ilişkilerinde diğerleriyle yakınlığımızı sağlayan özel bir katalizördür. Bireylerin kendi yaşam hikayelerini birbirleriyle paylaşmalarını sağlar. Kendini, doğallık içinde başkasına ifade etmektir. Sıcaklığı başkalarına göstermek onları oldukları gibi kabul edeceğinizi ifade eder. Aslında sıcaklık, çevrenizdekilere gösterdiğiniz samimiyet, içtenlik ve saygının bir bütünlüğü gibidir. Sıcaklık esasen sadece sözsüz mesajlarla iletilir. Gözün canlılığı, yüzün anlamlılığı önemlidir. Dokunmak sıcaklığı iletmek için etkili bir yoldur.
Güven: Kişinin kendisini riske sokabilmesi, karşısındakinin eline bırakabilmesi, kendisini başkasının hizmetine sunabilmesidir. Güven bir çeşit tahmin, olumlu beklentidir. Yakın ilişkilerde kişiler birbirlerinden bekleneni yaparak güven kazanırlar. Eğer bir insan bir sözü yerine getirir, sır saklar ya da gerektiğinde duygusal destek sağlarsa güvene dayalı bir ilişki gelişir. Fedakarlık-Özveri ve Çaba: İnsanların ilişkiye ne kadar zaman ve enerji yatırdığı önemlidir. İlişkiler, bitkiler gibi canlıdır. Bakılması, sulanması, budanması, toprağının yenilenmesi gerekir. Bunları yapmak çaba ve özen ister. Alışkanlık ve bağımlılıktan oldukça farklı olarak, çaba düşünce gücü ister. İlişkiyi geliştirme çabası karşı tarafın gereksinim ve duygularını, isteklerini, neyi sevip neyi sevmediğini düşündürdüğü için, bağlılık beslenmiş olur. Özen ve çaba gösterilen her türlü ilişki bağlılık üretir. Bu çabaların içinde benliğimiz, zamanımız, düşünce gücümüz, yaratıcılığımız, enerjimiz vardır. Çaba oranı ne denli fazlaysa, ilişkide bağlılık da o denli yüksek olur. Bu anlamda evlilikler son değil, sadece mutlu ve umutlu başlangıçlardır. Devamının ne olacağını eşlerin ilişkiye koyacakları karşılıklı özen ve çaba belirleyecektir. Sağlıklı bir iletişimden, bireylerin gereksinim, duygu ve düşüncelerini çekincesiz ve dürüstlükle karşılıklı dile getirebildikleri ve birbirlerini karşılıklı olarak duyabildikleri zaman söz edilebilir. İletişimi ise sadece konuşma sanmak bir yanılgıdır. Konuşma ve dile getirme iletişimin sadece yarısıdır. İletişimin vazgeçilmeyen diğer yarısıysa, karşı tarafı duymaya açık olmak ve dinlemektir. Yakın ilişkide gereksinimleri dile getirmek, kabul edilmek, duyulmak, yanıt verilmek, takdir görmek, karşısındakinde güven duyguları geliştirmek insan olarak kendimizi değerli hissetmemize neden olur. Bu da ilişki içinde, özgür ve özgün, özel bireyler olarak gelişme sürecimizi perçinler. Bağlılık: Kişilerin birbiri için önemli olan şekillerde etkileşmesidir. Bağlılık, kendini ilişkinin konforuna, yakınlığına koy vermek, savunmalarını terk etmek, bir anlamda teslim olmaktır. Teslim olmak, özellikle bir erkek için tehlikeli çağrışımlar içerir: kontrolü bırakmak, savunmalarını yitirmek, yaralanabilir olmak, gücünden olmak... Geleneksel erkek ve kadın rolleri, kadının teslim olmasını kadınlık olarak öğretmişse de, erkeğin teslim olması önemli bir güçsüzlük simgesi olmaktadır. Bu nedenle, kadınlar kendilerini kolaylıkla yakın ilişki içine teslim eder, hatta bunu yapan erkeği kurtarıcı gibi görebilirler. Bağlılık endişesi yaşayan erkekler ilişki fazla yakınlaştığında, ilişkide oldukları kadında kusurlar arar, bağlanmayı beceremedikleri veya ürktükleri için, karşı tarafın eksikleri ve kusurlarına odaklaşır. Erkeğin sorunu, kadının sorunu haline dönüşmüştür. Bu kez kadın erkeğin istekleri doğrultusunda kendini değiştirmeye çalışır. Bunu yaparak erkeğe sevgisini ispat edecek ve onu kazanacaktır. Ancak, kadın ödün verdikçe daha fazlasını ister, sonuç içinden çıkılmaz, bir kısır döngüye döner. Yakınlaşma-kaçma çelişkileri, yakın ilişkilerde tekrar eden bir dans gibidir. Uzak durmak isteyen taraf, diğer tarafın yakınlaşma çabalarıyla karşılaşır. Biri kaçar, diğeri kovalar. Kovalayan taraf kovalamaktan vazgeçerse, bu kez kaçan taraf kovalayıcı olur. Yakınlaşma-kaçma çelişkileri özellikle bağlılık ve bağımlılık duyguları yaşandığında daha da şiddetlenir. Bağımlı ilişkilerde bireylerden biri kendine bir alan ve mesafe yaratmak istediğinde bağlılık duygusu öne çıkar ve mesafe kaldırılmaya çalışılır. Alışkanlıklar tutkular kadar, bağlayıcı ve güçlüdür. Kolaylıkla bağımlılığa dönüşür.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bir İlişkinin Olmazsa Olmazları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     11 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► İyi İlişkilerin Olmazsa Olmazı ! Psk.Dnş.Nilgün SARI
► İlişkinin Evreleri Psk.Halil GÜNGÖR
► İlişkinin Kaderini Yazmak Dr.Psk.Erdal USLUER
► Aile ve İlişkinin Gelişim Basamakları Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Bir İlişkinin Olmazsa Olmazları' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:20
Top