2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Endoskopik Sinüs Cerrahisi Neyi Değiştirdi?
MAKALE #11804 © Yazan Prof.Dr.Murat Cem MİMAN | Yayın Kasım 2013 | 3,960 Okuyucu
Gelin Size Burun-Sinüs Hastalıklarını ve Tedavilerini Basitçe Anlatayım.

Kendinizi şimdi uzun bir koridorda varsayın. Bu koridorun görevi bir ucundan diğer ucuna geçen havayı ısıtmak, nemlendirmek ve tozlarından arındırmak olsun. Geçen havayı ısıtması için bu koridorun yan taraflarına büyük kalorifer petekleri koyalım. Havayı nemlendirmesi ve tozlarından arındırması için de koridorun duvarını özellikli bir duvar kağıdı ile döşeyelim. Öyle ki bu duvar kağıdı ara ara koridora bir sıvı salgılasın, duvar kağıdının yüzeyinde de tozları tutan halı tüyleri gibi çıkıntılar olsun. Üstelik bu küçük tüyler yakaladıkları tozları kendi kendine hareket ederek koridorun diğer ucuna doğru taşıyarak koridoru temizlesin. Bu arada koridora açılan içi aynı şekilde duvar kağıtları ile kaplı boş odalar olsun. Bu odaların koridora açılan bir kapıları olsun. Odaların içinde sadece taze hava olsun, bunu da kapılarının sürekli açık olmaları ile sağlasın. İşte şimdi artık burnumuzun dış ucundan gelen havayı akciğerlerimize ısıtarak, temizleyerek ve nemlendirerek gönderen ve etrafında sinüs boşlukları olan bir burun boşluğu modelimiz oldu. Tabii bu koridorun tavanında geçen hava içinde koku moleküllerini tanıyan bir bölgenin varlığını da unutmamak lazım. Unutmayalım koku olmazsa iştah da olmaz!

Peki bu mükemmel kurgulanmış modelin hastalıkları nasıl ve neden oluyor ve nasıl tedavi etmek lazım?

Öncelikle elimizde bu koridordaki tüm sorunlarını anlayabilecek bir muayene yöntemimizin olduğunu müjdeleyebilirim. Bu koridor doğal olarak karanlık olduğundan buraya güçlü bir ışıkla girecek, görüntüsü HD, görüntüyü büyütme imkanı olan çeşitli kalınlık ve açılarda endoskoplarımız var. Bu endoskopların eşliğinde kullandığımız yirmiden fazla çeşitte de cerrahi aletimiz mevcut. Bunun dışında teknolojik olarak gelişmiş yardımcı ekipmanlar da bulunmakta. Örneğin burun içindeki temizlenmesi gereken dokuları fazla hasar oluşturmadan kesip yutan ince enstrümanlar veya burun içinde nerede olduğunuzu radyolojik olarak gösteren navigasyon sistemleri. Aslında teknoloji ile aranız iyi ise zevkli bir iş olduğunu tahmin edersiniz. Şimdi hastalıklar ve tedavilerine geçelim:

Kronik sinüzit (Müzmin Sinüs İltihapları)

Öncelikle bu müzmin durumun ne olduğunu anlamak gerekir. Burun anatomik bozuklukları, saman nezlesi, tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları gibi nedenlerden dolayı burun koridoruna açılan hava dolu sinüs boşluklarının kapıları uzun süre kapalı kalırsa içerisi aynı havasız kalan bir oda gibi mikropların üremesi için uygun bir ortam yaratır. İltihabın uzun süre sürmesi veya sıklıkla tekrarlaması bu durumun düzeltilmesini gerektirir. Çünkü burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve baş ağrıları ile yaşamak hayat kalitesini belirgin düşürür. Endoskopik sinüs cerrahisi ile yapılan; sinüslerin burun koridorlarına açılan kapılarını genişletmektir. Böylece yukarıda sayılan nedenlere bağlı durumlarda dahi sinüzit oluşma şansı belirgin derecede düşmektedir. Halkımız arasında yanlış bilinen bir kanının da esas sorumlusu aslında biz Kulak Burun Boğaz doktorlarıdır. “Sinüzit ameliyatı olsan da geçmez” kanısı endoskopik cerrahi gelişmeden önceki dönemlerde yapılan ameliyatlara aittir. Endoskopik cerrahideki kapı genişletme prensibi gelişmeden (25-30 yıl) önce sinüzit ameliyatlarında yapılan; sinüs boşluğuna koridordan değil örneğin ağız içi-dudak altından girmek ve içeride odayı döşeyen duvar kağıtlarını sökmek ve bir de üstüne başka bir yerden koridora odadan kapı açmak idi. Şimdi öğrendiğimiz gerçeklerle eskiden bu ameliyatların gerçekten nadiren işe yaradığını anlayabiliyoruz. Ama artık modern endoskopik sinüs cerrahisi yöntemleri kronik sinüzit hastalığının çözümü olarak elimizdedir.

Nazal polipozis (Burun içinde polipleşme)

Burun içini döşeyen ıslak derimiz (duvar kağıtları) nedeni tam olarak bilinmeyen durumlardan dolayı bazı kişilerde yoğun olarak şişmekte balonlaşmaktadır. Balonlaşma ile koridor tıkanmakta, bu da hem burun tıkanıklığına hem de koku almada bozukluğa neden olmaktadır. Üstelik bu tıkanıklık sinüs boşluklarının kapılarını da tıkadığında sık sinüzit de görülebilmektedir. Astımı olan hastalar, aspirine alerjisi olan hastalar da bu durum daha sık görülmektedir. Bu hastalağın ana tedavisi bıçakla veya ilaçla cerrahidir. İlaçla cerrahi diyorum, çünkü kortizon kullanımının bu hastalıkta bıçaksız cerrahi anlama geldiği iyi bilinmektedir. Ancak kortizonun sık ve denetimsiz kullanımı genel vücut sağlığı için iyi değildir. Bu durumda tedavinin önemli basamağı ameliyattır diyebiliriz. Teknolojik olarak gelişmiş aletlerimizle endoskopik bakış altında burunu örten sağlam deriye hiç zarar vermeden bu balonlaşmış dokuları temizleriz. Buna hastalarımızın gelecekte daha az sıklıkla sinüzit olmaları amacıyla sinüs odalarının kapılarının daha da geniş açılması ve küçük sinüslerin burun koridoruna dahil edilmesi işlemleri de eklenir.

Konka hipertrofisi (Burun eti şişmeleri)

Burun etleri (konkalar) burun koridorundaki radyatörlerdir. Görevleri havayı ısıtmaktır. İçlerinde bulunan yoğun kan damarlarından geçen kan sayesinde bu olur. Bu kan damarlarının genişlemesi ile burun etlerinde şişkinlik meydana gelir. Bu durumun uzun süreli ve kalıcı olması burun tıkanıklıklarına yol açar. Burun eti şişkinliklerinin kalıcı tedavisinde artık uzmanlığımız tedavi sırasında bu etlerin yüzeyindeki değerli burun derisini koruyucu işlemlere yönelmiştir. Endoskopik olarak yeni geliştirilen bir uygulamarla ile kesip yutucu çok çok ince aletler burun etinin içine sokulmakta derisine zarar vermeden adeta eti söndürmektedir. Böylece çok etkili ve zararsız bir işlemle amaca ulaşılmaktadır.

İleri Endoskopik Sinüs Cerrahisi

Kulak Burun Boğaz hekimleri endoskopik ameliyatları son yıllarda yoğun olarak başka durumlarda da kullanmaya başladılar. Bunu yaparken yine burun koridorundan yararlanıyor ve komşu organlardaki hastalıkları ara duvarları geçerek tedavi edebiliyorlar. Şimdi bunlardan kısaca bahsedeyim:

Dakriyosistorinostomi (göz yaşı kanalının açılması)


Göz yaşı tıkanıklıkları hastalarda sürekli göz yaşarmasına neden olur. Bu hastalık Göz hekimleri tarafından teşhisi konulan kanal tıkanıklıkları nedeniyle oluşur. Göz yaşı kanalı ise burun koridorunun hemen yanından geçer ve ucu buruna açılır. Yazar Pınar Kür’ün “neden ağlarken hem burunlarım akar?” sorusuna yanıt budur. Bu tıkanıklıklar eskiden yüzde dışarıdan yapılan kesilerle girilerek tedavi edilirken artık burun içine endoskop sokulup yapılan işlemlerle olmaktadır.

BOS fistülü (beyin omurilik sıvısının buruna akması)

Burun koridorunun çatısını beyin oluşturur. Beyin ile burun koridoru arasında meydana gelen çatlaklar-kırılmalar-travmalar burundan sürekli beyin suyunun gelmesine, bu çatlaklıklardan beyine geçen mikropların beyin iltihabı yapması riskine neden olur. Burun koridoruna sokulan bir endoskop aracılığı ile tavan tamiri sayesinde artık hastalara çok konforlu bir tedavi olanağı sunulmaktadır.

Hipofiz cerrahisi

Yaşamımızdaki önemli hormonların salınımlarının kontrolünü sağlayan beyin bölgesi (hipofiz) hemen burun koridorun sonunda bulunan bir sinüs odasının duvarının arkasındadır. Bu bölgeye ulaşım beyin ameliyatlarında kolaylık sağlanması amacıyla burun koridorundan geçerek yapılmaktadır. Son yıllarda burun koridoruna hiç zarar vermeden dolayısıyla hastaya daha konforlu bir ameliyat sunarak bu işlem artık burun koridoruna sokulan endoskoplarla doğrudan görüş altında ağrısız ve kolayca yapılmaktadır. Beyin cerrahları ile Kulak Burun Boğaz hekimleri bu işlemi birlikte yaparlar. KBB hekimleri onları en sondaki odanın içine, arka duvara, arka duvarı açarak beyin zarına kadar götürürler. Beyin cerrahları beyinde işlerini tamamlarlar. KBB hekimleri, arka duvarı tekrar tamir ederek odayı kapatarak işlemi sonladırırlar.

Burun çevresi iyi veya kötü huylu tümörlerinin cerrahi olarak çıkartılması

Burun ve sinüslere ait iyi veya kötü huylu tümörler artık burun koridoruna sokulan endoskopların görüşü altında çıkartılabilmektedir. Bu konuda çok deneyimli KBB hekimleri eskiden hastaya çok fazla acı-ağrı, yüzde ameliyat izi bırakan bu ameliyatları konforlu ve güvenli olarak artık endoskopik olarak yapabilmektedirler. Burun koridoruna girilip arka oda ve duvarı geçerek beyin içinde ulaşılan bölge artık o kadar ilerlemiştir ki kulak cerrahisi yapan cerrahlarla beyin içinde KBB hekimleri uç noktalarda “merhabalaşmışlardır”.

Gözü ilgilendiren iltihabi ve tümöral hastalıklar

Gerek gözün kendi hastalıkları, gerekse burunda var olan hastalıkların gözü ilgilendirmesi (örneğin sinüzitin tedavi edilmemesine bağlı iltihabın göze girmesi ve orada abse yapması) durumlarında KBB hekimleri burun koridorunun hemen yanında olan ve arada sadece kağıt kalınlığında bir duvar olan göz dokusuna ulaşabilmektedir.

Koanal atrezi (burun arka tarafının doğuştan kapalı olması)


Normalde burun koridorunun sonunda yer alan geniz aracılığı ile hava boğazımızdan akciğerlerimize ulaşır. Bazen doğuştan bu koridorun arkası kapalıdır. Bu kapalılık artık çok konforlu olarak endoskopik çalışma ile açılabilmektedir.

Endoskopik Sinüs Ameliyatları Sonrası...


Artık hastalarımızdan modern hayatın bir sonucu olarak hem aynı soruları duyuyoruz: “Ne zaman işime dönerim?”, “Ağrım-acım olur mu?”, “Tampon koyacak mısınız?”, “Yüzümde şişlik olur mu?”. Öncelikle endoskopik sinüs cerrahisinin ana felsefesinin daha az dokunun hasarlanması olduğunu söylemek isterim. Hedefe yönelik bu cerrahi ile gereksiz travmalar olmadığından daha az kanama, atılan veya eriyen daha az tampon, hızlı iyileşme, daha az ağrı ve şişlik olmaktadır. Hastalarımız genelde iki gün içerisinde işlerine dönmektedir. Ameliyat sonrası pansumanlar buruna sıkılan tuzlu su spreyleri ile olmaktadır. Şunu mutlulukla belirtmek isterim ki artık hastalarımız bize umduklarından daha konforlu bir ameliyat geçirdiklerini söylemektedir. 20-25 yıl öncesine kadar yapılan burun ameliyatlarında buruna konulan metrelerce şerit tamponlar, bunların alınmaları sırasında bayıltacak kadar acıyı toplumumuzun belleğinden artık siliyoruz. Tamam kabul zamanında KBB hekimleri “burnunuzdan fitil fitil getirdi”. Ama artık bu dönem çoktan bitti.

Hepinize mutlu, sağlıklı günler ve açık burun koridorları dilerim.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Endoskopik Sinüs Cerrahisi Neyi Değiştirdi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Murat Cem MİMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Murat Cem MİMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Murat Cem MİMAN Fotoğraf
Prof.Dr.Murat Cem MİMAN
İzmir
Doktor "Kulak, Burun, Boğaz - KBB"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi75 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Murat Cem MİMAN'ın Makaleleri
► Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs) Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
► Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi) Op.Dr.Alaattin ÖZTÜRK
► Endoskopik Yüz Gençleştirme Prof.Dr.Ahmet KARACALAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Endoskopik Sinüs Cerrahisi Neyi Değiştirdi?' başlığıyla benzeşen toplam 28 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kulak Çınlaması Kasım 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:13
Top