2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kadınlara ve Erkeklere Gebelik Öncesi Öneriler
MAKALE #12011 © Yazan Op.Dr.Kenan ERTOPÇU | Yayın Ocak 2014 | 4,449 Okuyucu
KADINLARA GEBELİK ÖNCESİ ÖNERİLER
1.Gebeliğin planlanması;
Üreme yaşamı planı, kadınların ne zaman ve ne kadar çocuk sahibi olma ile ilgili beklentilerini gerçekleştirmeye çalıştıkları plandır. Bu planı çiftlerin sosyal ve ekonomik durumları, kişilik yapı ve değerleri belirler. Üreme sağlığı konusunda bilinçli olanlar, erken veya ileri yaşlarda sık aralıklarla veya çok sayıda gebeliğin kadının sağlığına, yaşam kalitesi ve statüsüne olumsuz etkisi olduğunu bilirler. 18 yaş altı ve 35 yaş üstü gebe kalan kadınlarda, gebeliğin ikinci yarısında gelişen , yüksek tansiyon ve ödemle seyreden, anne ve bebeğin yaşamını riske sokan gebelik zehirlenmesinin (albumin hastalığı-preeklampsi) daha sık görüldüğünü burada vurgulamakta yarar vardır.
Sık aralıklarla hamile kalan kadınlarda kansızlık(anemi) ve idrar yolu enfeksiyonlarının da daha fazla görüldüğü yadsınamaz bir gerçektir. Gebelik sürecinde yeterli demir desteği almayanlarda oluşacak anemi en az iki ay süren tedavi gerektirebilir. Anemisi olan hamile kadınlarda erken doğumlar ve doğum eylemi sürecinde oluşabilecek aşırı kanamaya bağlı yaşamı tehdit eden riskler daha fazla olacaktır. Kansızlık durumunda idrar yolu enfeksiyonları da daha sık karşımıza çıkabilecek ve bu enfeksiyonlar gebelik sürecinde böbreklere kadar yükselebilecek, kanda enfeksiyon(sepsis) gelişebilecek veya idrar yolu enfeksiyonu kronikleşerek diyalize kadar giderek , kadın yaşamını riske sokabilecek tedavisi zor , böbrek enfeksiyonları oluşabilecektir.Sık aralıklarla gebe kalmayı engellemek amacıyla doğum sonrası ve emzirme döneminde gebelikten korunma yöntemleri konusunda ne derece bilinçli olmamız gerektiğini burada vurgulamalıyız.
Gebelik öncesi diş bakımının yapılması önemlidir. Gebelik sürecinde diş çürükleri ilerleyebilecek ve diş kayıpları artacaktır.
Myomlar, kadınların dörtte birinde görülen,40 yaş üzeri kadınların da yarısında karşımıza çıkan rahmin iyi huylu urlarıdır. Gebelik sürecinde büyüyebilir veya küçülebilirler. Gebelikte yerleşim yerine bağlı olarak çocuğun rahim içinde pozisyonunu ve doğum şeklini etkileyebilirler. Doğum sonrası rahim kasılmasını olumsuz etkileyerek kanamaları arttırabilirler. İleri yaşta gebe kalan kadınlarda myomla ilgili gebelik ve doğum komplikasyonuyla karşılaşma riski daha fazla olacaktır.
Kadının yaşı ilerledikçe kromozom hasarlı yumurta çıkarma riski de artacaktır. 35 yaşın üzerinde kadınlarda ,bu yumurtalar, erkek tohum hücresi(sperm)i le birleşip gebelik oluştuğunda mongol (down sendromu) gibi zeka ve diğer özürleri olan kromozom hastalıklı bebek doğurma riski daha fazla olmaya başlayacaktır. Günümüzde ülkemizde birçok klinikte 37 yaş üzerinde gebe kalan kadınlarda, ikili test gibi kan testleri, diğer ultrasonografi ile tarama testleri yapılsa bile, bebekte oluşabilecek kromozom hastalığı riski yüzde yüz ekarte edilemeyeceği için gebeliğin 16 ile 20.haftası arasında amniyosentez(bebeğin içinde yüzdüğü sıvıdan ultrasonografi eşliğinde iğneye sıvı alınıp genetik incelemeye gönderilmesi) önerilmektedir. Amniyosentez de gebeliğin düşükle sonuçlanma riski iki yüzde bir ile beş yüzde bir arası verilmektedir.(Ancak mongol gibi kromozom hastalıklı bebek doğurma oranlarının ileri yaş ta olan kadınlarda amniyosentezin riskinden daha fazla olduğunu da belirtmeliyiz.)
Ayrıca ilk üç ayda gebelik düşükle sonuçlandığında , düşen embriyoları % 60 ından fazlasında kromozom anomalisi saptandığını da belirtmeliyiz.Dolayısıyla ileri yaş gebeliklerinde düşük şansının artacağını da öngörebiliriz.
2.Rutin jinekolojik muayene;
Günümüzde her kadının her yıl jinekolojik muayene için başvurmasının gerekli olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. Smear testi , gerektiğinde kolposkopi ve HPV testi ile rahim ağzı kanseri öncü lezyonlarının değerlendirilmesi, pelvik muayene,tercihan ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıkların değerlendirilmesi ,rahimde oluşabilecek myomların ,yumurtalıkta ortaya çıkabilecek kistlerin belirlenmesi önemlidir.
Gebelik öncesi değerlendirmede diğer tıbbi sorunlar da belirlenmeli ve tedavi edilmelidir. Demir eksikliği varsa en az iki ay süren anemi tedavisine hemen başlanmalıdır. Troid hastalığı(guatr gibi) kuşkusu varsa, gereken kan testleri uygulanmalı ve gerektiğinde sintigrafi, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılmalıdır.
İdrar yolu enfeksiyonları gebeliklerle artmakta ve gebelik sürecinde ilerlemektedir. Enfeksiyon kuşkusu varsa gebelik öncesi idrar tahlili ve gerektiğinde kültür, antibiyogram(enfeksiyon ajanını dışarıda besi ortamında üretmek ve hangi antibiyotiğin tedavide etkili olacağını belirlemek) yapılmalıdır.İdrar tahlili verirken aç veya tok olmak önemli değildir.Ancak vajinadan gelebilecek bakteri bulaşmasını engellemek amacıyla ,ilk idrar dışarı boşaltılmalı ve sonra gelen orta idrar verilmelidir.
Diabet (şeker hastalığı)varlığında diyet, ilaçlı tedavi veya insülinle kan şekeri düzenlenmelidir. Kan şekerinin yüksek olduğu dönemde hamile kalan kadınlarda düşük riski ve anomalili(sakat bebek) doğurma riski artmaktadır.
Epilepsi(havale)olan kadınlar nöroloji uzmanına danışmanlı tedavileri düzenlenmeli ve uygun görülen dönemde gebelik planlanmalıdır.
Fenilketonüri (PKU)kanda fenilalanin maddesi artışı ile kendini gösteren kalıtsal bir hastalıktır. Fenilalanin tüm proteinlerde ve bazı suni tatlandırıcılarda diyetle alınan proteinlerin yapı taşı olan bir aminoasittir.PKU tedavi edilmezse,fenilalanin vücut düzeyleri yükselecek zeka gelişimini olumsuz etkileyecek ve ciddi sağlık sorunlarına yol açacaktır.Bulgular hafiften şiddetliye kadar farklılık gösterir.PKU su olan ve uygun diyetle fenilalanin düzeyleri ayarlanmamış bir anne adayının bebeğinde ,gebelik sürecinde anneden gelen yüksek fenilalaninle karşılaşacağı için ciddi zeka sorunları olabilecektir.Bebekte karşılaşılabilecek diğer sorunlar kalp defektleri,mikrosefali denilen aşırı küçük baş ve davranış problemleri olacaktır.
Ayrıca yüksek tansiyon, artrit ve eklem hastalıkları, yeme bozukluları ve kronik hastalıklar gebelik öncesi kontrol altına alınmalıdır.
Kızamıkçık aşısı hastalığı geçirmeyenler için önerilebilir, ancak aşı uygulanırsa iki ay süreyle gebe kalınmamalıdır.
3.Her gün 400 mikrogram folik asit kullanın;Folik asit bir B vitaminidir.Her kadın için sağlıklı yeni hücre üretimi için gereklidir (özellikle saç,cilt ve tırnaklar).Gebelikte folik asit eksikliği doğacak bebeğin beyin ve omurilik gelişimini olumsuz etkileyebilecektir. Bin bebekte bir görülebilen ve kalıtımla geçebilen spina bifida (felçlere yol açabilen omurga kanalı açıklığı) gebe kalmadan üç ay önce folik asit kullanmaya başlayan ve gebeliğin ilk üç ayında folik asit kullanan gebelerin bebeklerinde%70 daha az oranda görülecektir. Anensefali(bebeğin beyninin gelişememesi)folik asit eksikliğinde daha fazla görülmektedir.
4.Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulması, aşırı alkol tüketiminin kısıtlanması, uyuşturucu ilaç kullanılmaması herkesin bildiği gebelik öncesi uygulanması gereken kurallardandır.
5.Toksik (zehirli)olabilecek maddelerden uzak durulması; Evde ve işyerinde sentetik kimyasallar, kurşun,civa gibi ağır metaller,gübreler,böcek spreyleri,kedi ve kemirgen dışkıları kadın ve erkek üreme organlarını olumsuz etkileyeceği için uzak durulmalıdır.
6.Sağlıklı vücut ağırlığına ulaşmak ve korumak; Aşırı kilolu,obes veya çok zayıf kadınlarda gebe kalmak zorlaşabilecek, gebelik sürecinde gebelik zehirlenmesi,yüksek tansiyon gibi hastalıklar artabilecek,bebek gelişimi olumsuz etkilenebilecek,erken doğum,kanama gibi riskler artacaktır.Obes kadınlarda ;kalp hastalığı,tip 2 diyabet,rahim içi ,meme ve kalın bağırsak kanserleri riskinin daha fazla olduğunu biliyoruz.Uzun süreli diyet uygulamalarının,yaşam şekli değişikliğinin ve egzersizin önemini bir kez daha hatırlatalım.
7.Aile öyküsü bilinmeli; Çocuk isteyen kadın ve eşinin ailesinde, yakın ve uzak akrabalarında kalıtımla geçen hastalıkları bilmek önemlidir. Doğuştan kalp,böbrek hastalıkları,yarık damak dudak, mongol gibi hastalıkların akrabaların çocuklarında olması durumunda, gebelik öncesi ve sürecinde değerlendirme ve izlem için yapılacak görüntüleme tetkikleri özellik taşıyacaktır.
8.Gebelik öncesi dönemde şiddetten uzak durulması yadsınamaz bir gerçektir.
9.Akıl ve ruh sağlığını korumak önemlidir; Akıl sağlığı, yaşamla baş etmek için nasıl düşündüğümüzün, nasıl hissettiğimizin ve nasıl davrandığımızın göstergesidir. Herkesin bazen endişeli, üzgün, stresli dönemleri olacaktır. Bunlar günlük yaşantıyı olumsuz etkilediği zaman psikolojik destek gerekecektir. Çiftlerin yaşamlarına yeni bir varlık katmak için gebelik planladıkları dönemde akıl ve ruh sağlıklarını korumaları gebelik oluşması, gebelik süreci ve doğum için önemlidir.
0.Hazır olunca gebeliği planlayın; Her kadın için çocuk yapmak için hazır olma süreci farklı olabilir. Kimisi birkaç ayda karar verebilir, kimisi çok daha uzun süre düşünebilir. Yukarıda bahsettiğimiz koşullar sağlandığında hiç bir zaman sağlıklı gebelik ve bebek için çok erken değildir. Ayrıca hemen çocuk istenmiyorsa etkin gebelikten korunma yöntemlerinden birini seçmekte ve kullanmakta yarar vardır.
ERKEKLERE GEBELİK ÖNCESİ ÖNERİLER
1.Gebeliğin planlanması
Gebelik öncesi dönem(prekonsepsiyon)üreme çağında özen gösterilmesi gereken dönemlerden biridir. Kadın ve erkek birlikte psikolojik, ekonomik ve sosyal durumlarını değerlendirerek ; ne zaman çocuk istediklerini ,ne kadar çocuk istediklerini,çocuklar arası yaş farkını düşünerek üremeyle ilgili beklentilerini belirleyebilirler. Çiftlerin hedeflerini belirlemesine ‘’Üreme Sağlığı Planı’’ diyoruz. Böylece çiftler etkin bir gebelikten korunma yöntemi seçerek çocuk istedikleri döneme kadar yaşamlarındaki diğer beklentileri karşılayabilirler. İstenmeyen dönemde gebelikle karşılaşma ve olası bir kürtaj riski çok daha az olacaktır. Planlı gebelik ve doğumlarda anne ve bebeğin çok daha sağlıklı olacağını hepimiz biliyoruz.
2.Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak;
Erkeklerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların yarısından fazlası hiç bulgu vermemektedir ve erkekler genellikle taşıyıcı olarak yaşamlarını devam ettirirler. Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar kadında kısırlık, düşük, erken doğum ve doğacak bebekte de enfeksiyon risklerini taşırlar.
HPV nin günümüzde hızla yayılan ve cinsel yolla bulaşan virus olduğunu biliyoruz.130 dan fazla türü olan HPV nin 6-11 nolu türleri kanser olmayan genital siğillerin oluşmasından sorumludur.Doğum zamanı gebe kadında gözlenen genital siğiller ,bebeğe vajinal kanaldan geçerken virus bulaşma riski nedeniyle vajinal yolla normal doğum şansını engelleyecektir.
HPV nin sekiz civarında türü (16,31,45 gibi)rahim ağzı kanseri öncü lezyonlarının oluşmasından sorumludur. Rahim ağzında bu anormal bulgular ilerlediğinde (CIN2,CIN3)gebelik öncesi veya gebelik ilk üç ayında rahim ağzındaki kuşkulu bölgeyi koni şeklinde çıkarmak gerekebilir(konizasyon).Bu cerrahi girişim sonrası düşük ve erken doğum şansının artabileceğini, hatta oluşabilecek enfeksiyonun kadında kanalları tıkaması ve kısırlık riskini arttırabileceğini düşünmeliyiz. Erken doğumu engellemek amacıyla gebeliğin ilk üç ayı biter bitmez rahim ağzına serkilaj denilen dikiş uygulamak gerekebilir.
HPV nin oluşturduğu daha ilerlemiş lezyonlar ve rahim ağzı kanseri geliştiğinde kadının yaşamının risk altında olduğunu, rahimin alınabileceğini,radyoterapi ve kemoterapi gibi ileri evre kanser tedavilerinin gerekebileceğini sanırım hepimiz biliyoruz.HPV türlerinin sadece rahim ağzı kanseri değil kadın ve erkekte kalın barsak kanseri,boğaz kanseri ,ve dış genital organ kanserlerine (kadında vulva,erkekte penis) neden olduğunu bir kez daha hatırlatalım.Burada HPV nin tam cinsel beraberlik olmadan deri sürtünmesiyle de bulaşabileceğini vurgulayalım.Kondomun sadece %70-80 oranla HPV den koruyabileceğini belirtelim.Ergenlik çağında sadece kız çocuklarına değil,erkek çocuklara da HPV aşılarının vurulmasının önemini belirtelim.Rahim ağzı kanserinin %70 ine ve kadın ve erkekte görülebilen bir çok diğer kansere neden olan HPV 16 ve HPV 18 e karşı geliştirilen aşıların ülkemizde de bulunduğunu belirtelim.
Gonore (bel soğukluğu) ülkemizde yaygın görülen cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Kadında rahim ağzından gelen iltihaplı akıntı dışında bulgu vermeyebilir. Akıntının incelenmesi ve kültür yaparak bakteriyi üretmek her zaman kolaylıkla mümkün olmamaktadır. Erkekte penisten gelen ağrılı akıntıdan sorumludur. Kondom kullanmak gonoreden korur. Gonore tedavisine özen gösterilmediğinde ve gereken ilaç dozunun tamamı alınmadığında kronikleşebilir(müzminleşebilir). Gebe kadında veya normal doğum sırasında kanaldan geçerken bebeğe de bulaşabilir. Bebeklerde gonorenin oluşturabileceği konjuktivitten önlemek amacıyla ülkemizde bebekler doğduktan hemen sonra rutin olarak gözlerine gümüş nitrat damlatılmaktadır.
Gonore bakterisiyle %80 birlikte görülen klamidya etkeni de ayrı bir sorundur. Kadında rahim ağzından kanallara ilerleyerek kanallarda enfeksiyon oluşturarak kanalların tıkanma ve kısırlık riskini arttıracaktır. Kadında veya erkekte gonore tanısı konduğunda klamidya da göz önünde bulundurularak birlikte ilaçlı tedavisine hemen başlanmalıdır.
Dünyada 350 milyon kişinin taşıdığı Hepatit B virusu, kan dışında cinsel yolla da kolaylıkla bulaşabilmektedir. Hepatit B virusu bulaşınca, kişi direnç geliştirebilir, taşıyıcı olabilir veya durum kronikleşerek siroza kadar giden kronik karaciğer hastalıklarına yol açabilir.Erkekte hepatit saptandığında partneri mutlaka aşılanmalı ve aşının koruyucu etkisi kan testleriyle belirlenene kadar , tercihan kondomla korunmalı ve enfeksiyonun bulaşmasını engellemek için olağanüstü özenli davranılmalıdır.Gebelikte ve doğum sırasında (normal vajinal yolla veya sezaryende)bebeğe hepatit virusu bulaşabileceği düşünülmeli ve bebeğe doğum sonrası hemen rutin uygulanan hepatit aşısı dışında ek bir ekonomik yük gerektirebilecek hepatit serumu da uygulanmalıdır.
Frengi(sifiliz)ülkemizde kökü kazınamamış bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Erken evrelerinde penisilinle rahatlıkla tedavi edilmektedir. Geç kalındığında veya ileri evrelerinde kadın veya erkeğin yaşamını tehdit edecektir. Ülkemizde evlilik öncesi veya gebelik başlangıcında rutin uygulanan VDRL denilen sadece sifilize özgün olmayan kan testi kuşkulu çıktığında TPA denilen sifilize özgü kan testi uygulanmaktadır. Gebelikte sifiliz birçok komplikasyonlara yol açabilecek, doğacak bebekte ciddi sakatlıklara yol açabilecektir.
HIV testi de ülkemizde evlilik öncesi rutin uygulamalar arasındadır. HIV taşıyıcısı kişi ile cinsel beraberlikten en erken üç ay sonra kanda HIV saptanabileceği de daha önce kan testinde bulunamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
3.Sigara, alkol ,ilaç bağımlılığı
Sigara içmeyen, ancak eşleri yanlarında sigara içen kadınlarda , eşleri ve kendileri sigara içmeyen kadınlara göre düşük kilolu bebek doğurma riskinin %20 daha fazla olduğu belirtilmiştir.
Planlanan gebelikten üç ay önce kadın ve eşinin birlikte sigarayı bırakmak için karar alarak birbirlerini destekleyerek ve motive ederek mücadele etmeleri , gebe kalma şansını arttıracak, gebeliğin ve doğumun daha sağlıklı geçmesini, sonuçta daha sağlıklı bir bebek ve aile olma olasılığını arttıracaktır.
Aşırı alkol tüketimi ve uyuşturucu kullanmanın da erkeklerde kısırlık riskini arttırdığını zaten hepimiz bilmekteyiz.
4.Toksik maddelerle karşılaşma
Evde ve iş yerlerinde karşılaşılan bazı toksik ve zararlı maddeler kadın ve erkek üreme organlarına zarar verebilirler. Bu toksik maddeler; bazı sentetik kimyasallar, gübreler, kurşun gibi ağır metaller, böcek spreyleri, kedi ve kemirgen hayvan dışkıları olabilir.Bu toksik maddelerin küçük dozları bile gebelikte, bebeklikte,çocukluk ve ergenlik döneminde belirli hastalıklara yol açabilirler.
5.Erkekle ilgili infertilite (kısırlık) önlemek
İnfertilitenin nedenlerinin üçte birinin kadınla ilgili, üçte birinin erkekle ilgili, kalan üçte birinin kadın ve erkeğin birlikte sorumlu olduğunu belirtmeliyiz. Bazı erkeklerin doğuştan spermleri (erkek tohum hücreleri)engelleyecek problemleri olabilir .Herhangi bir travma ve enfeksiyon sonucu sperm kalitesi bozulabilir.Erkeğin sperm sayısı ve sağlığını etkileyebilecek bazı faktörler; tip1 diabet,aşırı alkol tüketimi,kokain,mariyuana gibi uyuşturucu maddeler,anabolik steroidler( kas güçlendirici hormonlar),sigara kullanımı,yaş,obesite(şişmanlık),böcek spreyleri gibi zararlı maddeler,kurşun gibi ağır metaller,kabakulak,ciddi böbrek hastalıkları ve hormon problemleri,bazı ilaçlar ve bitkisel ürünler,kanser tedavisi amacıyla radyoterapi ve kemoterapidir.
6.Sağlıklı kiloya ulaşmak ve korumak
Erkeklerde aşırı kilonun da direk olarak kısırlık riskiyle bağlantılı olduğu belirtilmiştir. Sağlıklı kiloyu yakalamak uzun süreli bir diyet ve egzersiz programı ve yaşam şeklinin değişmesini gerektirir.
7.Aile öyküsünü öğrenmek
Çocuğunuzun sağlıklı olmasını istiyorsanız, ebeveynlerinizde akrabalarınızda bulunabilecek doğuştan ve kalıtımla geçen hastalıklarla ilgili bilgi sahibi olmanız ve bu bilgileri doktorunuzla paylaşmanız gerekmektedir. Erkeğin kız kardeşinde doğuştan kalp hastalığı veya kuzeninde orak hücreli anemi(bir çeşit kansızlık),ailede mongol gibi kromozom hastalığı olan bir bebek oluşu, gebeliği izleyen doktor için önemli olabilir.
Aile öykünüzdeki bilgilere dayanarak, doktorunuz sizi genetik danışmanlığa yönlendirebilir. Genetik danışmanlık için diğer nedenler; tekrarlayan düşükler, bebek ölümleri, gebe kalmada zorluk veya önceki gebeliklerde ortaya çıkan genetik durumlar ve bebeklerde doğumsal problemlerdir.
8.Şiddete karşı destek ve yardım almak
Bebeklikten yaşlılığa şiddet kadın ve erkekte her dönemde karşımıza çıkan ve fiziksel ve duygusal hasar veren bir sorundur. Şiddet ilişkileri ve aileleri tahrip eder. Gebelik öncesi ve gebelik döneminde şiddet konusu, anne ve bebek açısından daha da önemsenmelidir.
9.Akıl ve ruh sağlığını korumak
Akıl sağlığı yaşamla baş etmek için nasıl düşündüğümüzün, nasıl hissettiğimizin ve nasıl davrandığımızın göstergesidir. Herkesin bazen endişeli, üzgün, stresli dönemleri olacaktır. Günlük yaşantıyı olumsuz etkilediği zaman psikolojik destek gerekecektir. Çiftlerin yaşamlarına yeni bir varlık katmak için gebelik planladıkları dönemde akıl ve ruh sağlıklarını korumaları gebelik oluşması ,gebelik süreci ve doğum için önemlidir.
10.Eşini desteklemek
Örneğin; kadın gebe kalmadan önce önerilen kiloya ulaşmak için diyet yapmaya çalışıyorsa erkekte eşlik edebilir. Gebelik öncesi kullanılması gereken ilaçları hatırlatarak ve uygulanması gereken diş tedavisi gibi işlemlerde kadının yanında olarak destek olabilir.
Çocuğu kadın ve erkek birlikte yapar ve gebelik planlandığından itibaren erkeğin de kadın gibi konuyla ilgili sorumlulukları yerine getirmesi, sağlıklı, gebelik, sağlıklı doğum, sağlıklı anne, sağlıklı bebek ve sağlıklı aile için vazgeçilmezdir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kadınlara ve Erkeklere Gebelik Öncesi Öneriler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Kenan ERTOPÇU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Kenan ERTOPÇU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kenan ERTOPÇU Fotoğraf
Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
İzmir
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Kenan ERTOPÇU'nun Makaleleri
► Gebelik Öncesi Dönem ve Gebelik Takipleri Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
► Gebelik Öncesi Değerlendirme Prof.Dr.Alparslan BAKSU
► Gebelik Öncesi Kontrol Dr.Müberra Namlı KALEM
► Gebelik Öncesi Danışmanlık Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
► Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Prof.Dr.Alparslan BAKSU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kadınlara ve Erkeklere Gebelik Öncesi Öneriler' başlığıyla benzeşen toplam 45 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Over (Yumurtalık) Kanseri Haziran 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:22
Top