Çocuğunuzun Öğrenmesini Nasıl Kolaylaştırabilirsiniz
ÇOCUĞUNUZUN ÖĞRENMESİNİ NASIL KOLAYLAŞTIRABİLİRSİNİZ
Çocuklarımız ilk dünyaya geldiklerinde, onları koşulsuz şartsız kabul edip, minik yüreklerini hissedip, hayaller dünyasına dalıp, geleceğe dair umutla bakarız. Bazen de sonrasında işler değişir, nedense çocuklarımız için birer rehber olduğumuzu unutuveririz. Bunun bizim için de sebebi mutlaka ki yoğun, hızlı yaşam şartlarıdır.
Çocuklar dünyaya geldiklerinde yoğun bir öğrenme merakı ve gayreti içindedirler. Özellikle 2 yaşından itibaren merak ve sorular daha da artmıştır. Peki ne oluyor da çocuklarımızın bu yoğun öğrenme istekleri bir an gelip yavaşlıyor ve isteksizlikler artıyor…
Şimdi ister misiniz anne baba olarak kendimizi biraz sorguya çekelim. Öğrenme konusunda çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz biraz göz atalım. Yazıyı okurken biraz da biz neler yapıyoruz onu değerlendirip, eksiklerimizi tamamlayalım.
1. Planlarınızı aktarın : Yaptığınız konuşmalarda rol model bir ebeveyn olarak, kendi planlarınızdan bahsedin. Bu, maddi konularla ilgili bir plan da olabilir, işinizle yada sosyal ortamlarınızla ilgili… Önemli olan burada zihninizdeki aktiviteyi paylaşmak ve nasıl bunu hayata geçirebildiğiniz hakkında model olmak.
2. Ailecek kitap okuma saatleri planlayın : Ailecek okuma saatlerine sadık olun ve ne zaman başlayıp ne zaman biteceğine birlikte karar verin. Çocuğunuzu, kitabını dikkatle okuduğu için övün.
3. Sorunlarıyla ilgilenin : Çocuğunuzun okulda sürekli tekrar eden bir öğrenme problemi varsa öğretmeniyle görüşün ve gerekiyorsa bir uzmana başvurun. Unutmayın bazen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yada özel öğrenme güçlüğü gibi bazı önemli biyolojik kökenli sorunlar, çocuğunuzun zorlanmasına ve beklenen performansı sergileyememesine sebep olur.
4. Sınavlarda kendine güvenmesini sağlayın : Sınavları hayatın sonu gibi değil, hayatın bir parçası olarak görmesine yardımcı olun. Bunun için anne baba olarak sizlerde çocuğunuzu aldığı notlara göre değerlendirmemelisiniz. Bunu sıklıkla yaparsanız, notlar artık sizi cezalandırmak için kullanılan bir yönteme dönüşür ve çocuğunuzun depresif hissetmesini sağlar.
5. Araştır, Sor, Oku, Tekrar Et : Çocuğunuza dersleriyle ilgili araştırmalar yapmasına, keşiflerle, eğlenerek öğrenmesine yardımcı olun. Aynı zamanda öğrendiklerini sizinle paylaşmasına, başlıklar belirleyip, öğrendiği konular hakkında sizinle tekrarlar yapmasına yardımcı olup, destek ve yardımlarınızı esirgemediğinizi ona belli edin.
6. Televizyon İzleme, Bilgisayarda Oynama Vaktini Sınırlayın : Birlikte ne kadar süre digital ortamlarda vakit geçirebileceğine karar verin. Bu, öncelikle kendini tam olarak yönetmekte zorlanan çocuğunuzun kendi isteği ve sizin bu vakti dengeleyici bir unsur olarak görmesine izin vermekle olur. İki tarafta bu konu ile ilgili düşünce ve isteklerini dile getirebilmelidir. Çatışma konusu yaratmadan makul bir düzen oluşturulabilir.
7. Çocuğunuzla Birlikte Televizyon İzleyin : Televizyon seyretmek ortak yapılan aktivitelerden biri olabilir. Aile, hem izlenen programla ilgili belirleyici olur hemde çocuğunun kendisi için sınır koyması adına düzen getirir. Seyredilen programla ilgili tartışmak etkin bir izleyici olmayı yaşatır. Ve de birbirinizin dünyası ve düşündükleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz.
8. Beraber Okuyun : Birlikte ailecek kararlaştırdınız bir zamanda okumaya ayırın. Çocuklar anne babalarını okurken görmeye ihtiyaç duyarlar. Yapılanın uygulanması gerçekten söylenilenin yapılmasından daha çok etkilidir.
9. Sorularını cevaplayın : Öğrenme sadece okulda gerçekleşen bir aktivite değildir. Okuldan çıkıldığında da yaşam boyu öğrenme devam eder. Elinizden geldiğince çocuğunuzun sorduğu sorulara cevap verin. Cevabını bilmediğiniz sorular için de araştıracağınızı söyleyin. Beraberce gideceğiniz yerlerin tarihini araştırın ve gördüğünüz yerlerin önemini çocuğunuza anlatın.
10. Konuşmayı genişletin : Küçük çocuklar konuşmaya başladıkları zaman onlara tek kelimelik cevaplar vermekle yetinmeyin. Onların kelime hazinelerini çoğaltacak ve düşünmeye sevkedecek cevaplar vermeye çalışın.
11. İyi bir dinleyici olun : Çocuğunuzun size her gün bir şeyler anlatmasını/okumasını sağlayın. Birbirleriyle bağlantılı konular hakkında daha fazla düşünmesini sağlamak için etkin bir dinleme gerçekleştirin. Ona sorular sorun. Dinlerken duygularınızı ve merakınızı ifade edecek beden dilini de kullanmayı eksik etmeyin.
12. Okul tarafından düzenlenen faaliyetlere destek verin : Çocuklar okulda gerçekleşen faaliyetlerde ailelerini de görmekten çok büyük bir keyif alırlar. Okul etkinliklerini destekleyen velilerden olun. Ayrıca bu durumda çocuğunuzu emanet ettiğiniz okul hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz.
13. Öğretmenlerle konuşun : Çocuğunuzun öğretmeniyle konuşmak için bir sorun çıkmasını beklemeyin. Diyaloglarınızı ilk günden başlayarak devam ettirin. Okulun ve öğretmenin yaptıklarını takdir etmek, bunu hissettirmek çok önemlidir. Öğretmenlerinde olumlu tepkilere ihtiyaçları vardır.
14. Sabırlı olun, model olduğunuzu unutmayın : Çocuklar öğrenme istekleriyle bizleri yorabilirler. Çünkü bizim de hayata dair koşuşturmalarımız var. Fakat dünyaya bir çocuk getirmenin sorumluluğu ve anlayışı bizde ne kadar yükselir ve çocuklarımızın dünyalarını anlayabilirsek sabrımız da o kadar artar. İnsanoğlu diğer bir ebeveynin varlığına çok uzun yıllar bağımlı kalan tek varlıktır. Çocuğunuzun size sorduğu her soruyu sabırla cevaplamanız onun öğrenme isteğini pekiştirecektir.
15. Kendi mücadelelerinizi çocuğunuzla paylaşın : Çocuklar bizi her zorluğun üstesinden kolayca gelebilmiş birer yetişkin olarak görebilirler. Ne de olsa onlara göre en azından fiziksel olarak güçlü görünüyoruz. Fakat çocuklar bu zamana kadar bizlerin neler için, nasıl mücadele ettiğimizi bilemezler. Eğer küçük yada büyük, hayatımızda karşımıza çıkan zorlukları nasıl aştığımız konusunda çocuklarımızla konuşursak cesaretleri ve özgüvenleri artmış bireyler olacaklardır.
16. Zamanı yakalayın : Günlük yaşantınızda çocuğunuzu eğitmek için karşınıza çıkan her fırsatı iyi değerlendirin. Çocuğunuza size yardımcı olabileceği her işte yardımcı olmasını sağlamaya çalışın. Ona çeşitli sorumluluklar verin. Her sorumluluğu alıp, tamamladığında sözel olarak onaylayın. Bu şekilde davranarak özsaygısı ve özgüveninin pekişmesine yardımcı olursunuz.
En önemlisi de, hayatta çocuklarımız için gerçek birer rehber olduğumuzu unutmamaktır. Çocuk belirli bir mizaç özelliği ile hayata katılır fakat karakterini şekillendirmek, sınırları zorlamak iyi bir ailenin elindedir. Özellikle ilk 6 yaş, fiziksel ve ruhsal gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Bu nedenledir ki ilk 6 yaşa ruh teorisyenleri ayrı bir önem vermiştir. Pek tabii ki yaşam boyu gelişim, insan varlığının sürekli öğrenebildiğini ve gelişebildiğini, yeni yeni tecrübeler edindiğini bize gösterir. Fakat en küçüğünden ne büyüğüne alışkanlıklar, en erken yaşlarda bizlere kazandırılanlardır. Ebeveyn olarak elimizden gelenin en iyisini yapmak bizi dünyanın en iyi anne babası yapacaktır. Duygularımızla, bedenimizle katıldığımız her türlü iletişim bizi çocuklarımız için en doğru aile yapacaktır. Önemli olan çocuklarımıza gerçekten onlara değer verdiğimizi hissettirmektir. Bir çocuk, anne babası ona nasıl davranıyorsa, tüm dünyanın da ona o şekilde davranacağını düşünür…
Sevgiyle ve sağlıkla kalın…
Çocuklarımız ilk dünyaya geldiklerinde, onları koşulsuz şartsız kabul edip, minik yüreklerini hissedip, hayaller dünyasına dalıp, geleceğe dair umutla bakarız. Bazen de sonrasında işler değişir, nedense çocuklarımız için birer rehber olduğumuzu unutuveririz. Bunun bizim için de sebebi mutlaka ki yoğun, hızlı yaşam şartlarıdır.
Çocuklar dünyaya geldiklerinde yoğun bir öğrenme merakı ve gayreti içindedirler. Özellikle 2 yaşından itibaren merak ve sorular daha da artmıştır. Peki ne oluyor da çocuklarımızın bu yoğun öğrenme istekleri bir an gelip yavaşlıyor ve isteksizlikler artıyor…
Şimdi ister misiniz anne baba olarak kendimizi biraz sorguya çekelim. Öğrenme konusunda çocuklarımıza nasıl yardımcı olabiliriz biraz göz atalım. Yazıyı okurken biraz da biz neler yapıyoruz onu değerlendirip, eksiklerimizi tamamlayalım.
1. Planlarınızı aktarın : Yaptığınız konuşmalarda rol model bir ebeveyn olarak, kendi planlarınızdan bahsedin. Bu, maddi konularla ilgili bir plan da olabilir, işinizle yada sosyal ortamlarınızla ilgili… Önemli olan burada zihninizdeki aktiviteyi paylaşmak ve nasıl bunu hayata geçirebildiğiniz hakkında model olmak.
2. Ailecek kitap okuma saatleri planlayın : Ailecek okuma saatlerine sadık olun ve ne zaman başlayıp ne zaman biteceğine birlikte karar verin. Çocuğunuzu, kitabını dikkatle okuduğu için övün.
3. Sorunlarıyla ilgilenin : Çocuğunuzun okulda sürekli tekrar eden bir öğrenme problemi varsa öğretmeniyle görüşün ve gerekiyorsa bir uzmana başvurun. Unutmayın bazen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yada özel öğrenme güçlüğü gibi bazı önemli biyolojik kökenli sorunlar, çocuğunuzun zorlanmasına ve beklenen performansı sergileyememesine sebep olur.
4. Sınavlarda kendine güvenmesini sağlayın : Sınavları hayatın sonu gibi değil, hayatın bir parçası olarak görmesine yardımcı olun. Bunun için anne baba olarak sizlerde çocuğunuzu aldığı notlara göre değerlendirmemelisiniz. Bunu sıklıkla yaparsanız, notlar artık sizi cezalandırmak için kullanılan bir yönteme dönüşür ve çocuğunuzun depresif hissetmesini sağlar.
5. Araştır, Sor, Oku, Tekrar Et : Çocuğunuza dersleriyle ilgili araştırmalar yapmasına, keşiflerle, eğlenerek öğrenmesine yardımcı olun. Aynı zamanda öğrendiklerini sizinle paylaşmasına, başlıklar belirleyip, öğrendiği konular hakkında sizinle tekrarlar yapmasına yardımcı olup, destek ve yardımlarınızı esirgemediğinizi ona belli edin.
6. Televizyon İzleme, Bilgisayarda Oynama Vaktini Sınırlayın : Birlikte ne kadar süre digital ortamlarda vakit geçirebileceğine karar verin. Bu, öncelikle kendini tam olarak yönetmekte zorlanan çocuğunuzun kendi isteği ve sizin bu vakti dengeleyici bir unsur olarak görmesine izin vermekle olur. İki tarafta bu konu ile ilgili düşünce ve isteklerini dile getirebilmelidir. Çatışma konusu yaratmadan makul bir düzen oluşturulabilir.
7. Çocuğunuzla Birlikte Televizyon İzleyin : Televizyon seyretmek ortak yapılan aktivitelerden biri olabilir. Aile, hem izlenen programla ilgili belirleyici olur hemde çocuğunun kendisi için sınır koyması adına düzen getirir. Seyredilen programla ilgili tartışmak etkin bir izleyici olmayı yaşatır. Ve de birbirinizin dünyası ve düşündükleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz.
8. Beraber Okuyun : Birlikte ailecek kararlaştırdınız bir zamanda okumaya ayırın. Çocuklar anne babalarını okurken görmeye ihtiyaç duyarlar. Yapılanın uygulanması gerçekten söylenilenin yapılmasından daha çok etkilidir.
9. Sorularını cevaplayın : Öğrenme sadece okulda gerçekleşen bir aktivite değildir. Okuldan çıkıldığında da yaşam boyu öğrenme devam eder. Elinizden geldiğince çocuğunuzun sorduğu sorulara cevap verin. Cevabını bilmediğiniz sorular için de araştıracağınızı söyleyin. Beraberce gideceğiniz yerlerin tarihini araştırın ve gördüğünüz yerlerin önemini çocuğunuza anlatın.
10. Konuşmayı genişletin : Küçük çocuklar konuşmaya başladıkları zaman onlara tek kelimelik cevaplar vermekle yetinmeyin. Onların kelime hazinelerini çoğaltacak ve düşünmeye sevkedecek cevaplar vermeye çalışın.
11. İyi bir dinleyici olun : Çocuğunuzun size her gün bir şeyler anlatmasını/okumasını sağlayın. Birbirleriyle bağlantılı konular hakkında daha fazla düşünmesini sağlamak için etkin bir dinleme gerçekleştirin. Ona sorular sorun. Dinlerken duygularınızı ve merakınızı ifade edecek beden dilini de kullanmayı eksik etmeyin.
12. Okul tarafından düzenlenen faaliyetlere destek verin : Çocuklar okulda gerçekleşen faaliyetlerde ailelerini de görmekten çok büyük bir keyif alırlar. Okul etkinliklerini destekleyen velilerden olun. Ayrıca bu durumda çocuğunuzu emanet ettiğiniz okul hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz.
13. Öğretmenlerle konuşun : Çocuğunuzun öğretmeniyle konuşmak için bir sorun çıkmasını beklemeyin. Diyaloglarınızı ilk günden başlayarak devam ettirin. Okulun ve öğretmenin yaptıklarını takdir etmek, bunu hissettirmek çok önemlidir. Öğretmenlerinde olumlu tepkilere ihtiyaçları vardır.
14. Sabırlı olun, model olduğunuzu unutmayın : Çocuklar öğrenme istekleriyle bizleri yorabilirler. Çünkü bizim de hayata dair koşuşturmalarımız var. Fakat dünyaya bir çocuk getirmenin sorumluluğu ve anlayışı bizde ne kadar yükselir ve çocuklarımızın dünyalarını anlayabilirsek sabrımız da o kadar artar. İnsanoğlu diğer bir ebeveynin varlığına çok uzun yıllar bağımlı kalan tek varlıktır. Çocuğunuzun size sorduğu her soruyu sabırla cevaplamanız onun öğrenme isteğini pekiştirecektir.
15. Kendi mücadelelerinizi çocuğunuzla paylaşın : Çocuklar bizi her zorluğun üstesinden kolayca gelebilmiş birer yetişkin olarak görebilirler. Ne de olsa onlara göre en azından fiziksel olarak güçlü görünüyoruz. Fakat çocuklar bu zamana kadar bizlerin neler için, nasıl mücadele ettiğimizi bilemezler. Eğer küçük yada büyük, hayatımızda karşımıza çıkan zorlukları nasıl aştığımız konusunda çocuklarımızla konuşursak cesaretleri ve özgüvenleri artmış bireyler olacaklardır.
16. Zamanı yakalayın : Günlük yaşantınızda çocuğunuzu eğitmek için karşınıza çıkan her fırsatı iyi değerlendirin. Çocuğunuza size yardımcı olabileceği her işte yardımcı olmasını sağlamaya çalışın. Ona çeşitli sorumluluklar verin. Her sorumluluğu alıp, tamamladığında sözel olarak onaylayın. Bu şekilde davranarak özsaygısı ve özgüveninin pekişmesine yardımcı olursunuz.
En önemlisi de, hayatta çocuklarımız için gerçek birer rehber olduğumuzu unutmamaktır. Çocuk belirli bir mizaç özelliği ile hayata katılır fakat karakterini şekillendirmek, sınırları zorlamak iyi bir ailenin elindedir. Özellikle ilk 6 yaş, fiziksel ve ruhsal gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. Bu nedenledir ki ilk 6 yaşa ruh teorisyenleri ayrı bir önem vermiştir. Pek tabii ki yaşam boyu gelişim, insan varlığının sürekli öğrenebildiğini ve gelişebildiğini, yeni yeni tecrübeler edindiğini bize gösterir. Fakat en küçüğünden ne büyüğüne alışkanlıklar, en erken yaşlarda bizlere kazandırılanlardır. Ebeveyn olarak elimizden gelenin en iyisini yapmak bizi dünyanın en iyi anne babası yapacaktır. Duygularımızla, bedenimizle katıldığımız her türlü iletişim bizi çocuklarımız için en doğru aile yapacaktır. Önemli olan çocuklarımıza gerçekten onlara değer verdiğimizi hissettirmektir. Bir çocuk, anne babası ona nasıl davranıyorsa, tüm dünyanın da ona o şekilde davranacağını düşünür…
Sevgiyle ve sağlıkla kalın…
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuğunuzun Öğrenmesini Nasıl Kolaylaştırabilirsiniz" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
