2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Pazar Günü Babaları
MAKALE #12308 © Yazan Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ | Yayın Mart 2014 | 3,884 Okuyucu
Hafta sonları, özellikle pazar günleri alışveriş merkezlerinde rastlıyorum onlara. Babalar ve çocukları. Genelde baba ve tek çocuk geziyorlar.
Evet boşanmış aileler, velayet annede, çocuk anne ile yaşıyor. Pazar günü de baba çocuğu annenin evinden almış, beraber zaman geçiriyorlar.
Hepsinin gözlerinde ayrı hikayeler var;
Kimilerinin iletişimi oldukça kopuk, baba ve çocuk gibi değiller. Birbirini tanımayan ya da yeni tanışmış iki insan gibiler, yabancılar. Belli ki boşanma çocuk çok küçükken gerçekleşmiş ve baba ile çocuk arasında iletişim hiç başlamamış.
Kimilerinde çocuk sürekli konuşuyor, anlatıyor. Gözlerini babasından ayıramıyor. Onunla ilişki kurma, yakınlaşma peşinde. Babanın gözü başka yerlerde, uzaklara bakıyor, düşünceli.
Kimilerinde ise baba ve çocukta çok mutlu, ikisi de birbirinin gözlerinin içine bakıyor, gülümseyerek. Birbirini seven, anlayan, özlemiş bir halleri var.
Her iki evlilikten birinin boşanma ile sonuçlandığı ülkemizde, boşanma sonrası ebeveynlerin nasıl bir yol izleyeceği çok önemli.
Ben bir baba olarak, babalığın sosyolojik bir olgu olduğunu düşünüyorum. Bizler kendimizi içgüdüsel olarak baba gibi hissetmiyoruz. Baba olmayı çocuk doğduktan sonra akıllı annelerden öğreniyoruz. Annenin doğru yönlendirmeleriyle baba çocukla ilgilenmeye, zaman geçirmeye ve paylaşmaya başlıyor. Eğer ki bu aşamada çocuğun her şeyiyle kendi başına ilgilenen, çocuğun tüm sorumluluğunu sırtlanan bir anne varsa, baba ile çocuk arasında derin bir ilişkide kurulamıyor.
Baba çocuğuyla ilişki kuramadan, eşler evliliğin ilk yıllarında boşanıyorlar. Çocuk anne ile yaşamaya başlıyor. Yeni bir hayat, yeni bir düzen kuruluyor. Baba da yeni bir hayat kuruyor ve bu yeni hayatında haftada veya iki haftada bir gördüğü çocuğu da var. Çocuğuyla çok zaman geçirmemiş, onun beslenme şeklini, yıkanmasını, bakımını bilmiyor.
Hiç unutamadığım bir anı, bir avm restoranında karşı masamızda yine bir pazar günü babası ve 4-5 yaşlarındaki oğlu. Aralarında hiç iletişim yok, ikisi de birbirine yabancı gibi bakıyor. Çocuk çok ürkek, ağzından hiç kelime çıkmıyor ve ara sıra babasını gözetliyor. Belki de tanımaya çalışıyor, kim bu babam olan insan diye. Yemekleri geldi ve baba yemeğini yemeğe başladı ama oğluna göz ucuyla bile bakmıyor. Ve çocuk çatal bıçakla yemek yemeği beceremiyor. Belli ki önceden bu konuda pek yardımcı olunmamış. Çocuk yemek için mücadele ediyor ama pek başarılı değil. Çok korkak ve çok ürkek. Ve biz üzülen gözlerle seyrediyoruz. Kalkıp beyefendi biraz çocukla ilgilenseniz, önce ona çatal bıçak tutmayı öğretseniz ve sonra da denemesi için şans verseniz demek geliyor içimden. Yapmıyorum tabi. Çatal, bıçak kullanamayan ürkek erkek çocuğu ileriki yıllarda hayatında bir sürü zorlukla karşılaşacak, bir babaya ihtiyaç duyacak, destek isteyecek. Belki kendisini yalnız, belki de güçsüz hissedecek. Şu anda yüzüne pek bakmayan babasıyla ilişkisi değişir mi, farklılaşır mı bilemem.
Boşanma sonrasında bir süre sarsılan ebeveynler, eninde sonunda yeni hayatlarına alışıyorlar. Peki ya çocuklar, onlar bu yeni yaşama alışıyorlar mı? Tek ebeveynle büyümek onlar için ne kadar sağlıklı?
Çocukların mutsuz ve huzursuz evlerde anne ve babalarıyla büyümelerindense, tek ebeveynle mutlu ve huzurlu bir evde büyümeleri daha sağlıklı diyoruz.
Peki ya boşanmayı düşünen anne ve babalar hem kendileri, hem de çocukları için bu sürece hazırlar mı ? Çocuğa nasıl anlatmalı, nasıl davranmalı, boşanma süreci çocuk açısından en az hasarla nasıl atlatılabilir? Bu konu da destek almayı ya da bir şeyler okumayı denediniz mi?
Boşanma sonrasında anne ve baba olmaktan vazgeçemezsiniz. Başka bir deyişle çocuğu olan aileler belki de gerçek anlamda hiçbir zaman boşanamaz diyebiliriz. Çocukla ilgili konularda hayat boyu konuşmak, birbirlerini bilgilendirmek ve birbirlerinden yardım almak zorundalar. Bir çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminde anne ve babaya eşit derecede ihtiyacı var.
Boşanma krizini doğru bir şekilde yöneten, ve sonrasında da çocuk ebeveyn ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde devam ettiği örnekler de çok.
Bu yazıda sadece rastladığım pazar günü babalarının zihninde bir soru işareti oluşturmaya çalışıyorum. Çocukları ile boşanma sonrası ilişkilerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum.
Ve bu ilişkinin derin, sağlıklı, keyifli, güzel ilerlemesi için ellerinden geleni yapıyorlar mı?

İsmail Sönmez

Psikolojik Danışman

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Pazar Günü Babaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İsmail SÖNMEZ Fotoğraf
Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi118 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.İsmail SÖNMEZ'in Makaleleri
► Karne Günü Psk.M. Emin BAYRAKTAR
► İlk Doğum Günü Psk.Serap DUYGULU
► Anneler Günü Psk.Serap DUYGULU
► Oks Stresi ve Günü Yaşamak Psk.Ceyda ŞENEL
► Anne Olmak ve Anneler Günü Psk.Serap DUYGULU
► Karne Günü, Kabus mu Yoksa Aşırı Gurur mu? Psk.Dnş.Tuğçe ALTUNBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Pazar Günü Babaları' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► 3,4,5 Yaş Özellikleri Nisan 2014
► İnternet ve Sosyal Medya Şubat 2014
► Ergenlikte Depresyon Eylül 2010
► Hamilelik Psikolojisi Eylül 2010
► Bugünü Mutlu Yaşamak Eylül 2009
► Össde Başarı Ağustos 2009
► Yaşam ve Yalnızlık Nisan 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:28
Top