Cinsel İsteksizlik Nedir
Cinsel isteksizlik nedir? Cinsel istek sıklığı
Kadınlardaki cinsel sorunlar uzun yıllar ihmal edilmiş özellikle istek, uyarılma ve orgazm bozuklukları çok da fazla dile getirilmemiştir. Batı toplumlarındaki cinsel yakınma ile başvuru nedenlerinin neredeyse yarısını cinsel istek azlığı oluşturmaktayken ülkemizde bu sorun için yardım arama oranı henüz ancak %8-15 ler civarındadır. Bu oran, ülkemizdeki kadınların bu durumu daha az yaşamalarından değil, büyük olasılıkla, bu durumun büyük bir sorun gibi algılanmamasından kaynaklanmaktadır. Bu durum hızla değişmekte kadınlar ve eşleri cinsel istek konusunu daha çok gündeme getirmektedir.
Bazı kadınlar doğal bir biçimde, kendiliğinden cinselliğe karşı ilgisizdir, fantezileri yoktur ve ancak eşleri tarafından uyarıldıklarında uyarılır ve orgazm olabilirler (her iki tarafta mutluysa sorun yok). Diğer bir grup ise hem cinselliği başlatmaya hem de eşleri tarafından uyarılmaya karşı ilgisizdirler (sorun var). Yani bir değerlendirme yapılırken, kadınların cinsel istek konusunda farklı konumlarda oldukları göz önüne alınmalıdır.
Kafa karıştıran durumlardan biriside eşler arasında cinsel istek sıklığının farklı olmasıdır. Cinsel istek sıklığı herkes için farklıdır ve bunun evrensel bir standardı yoktur. Önemli olan çiftlerdeki istek sıklığının birbirine yakın olmasıdır. Eşlerden birisi haftada bir, diğeri beş kez cinsel ilişki istiyorsa; bu duruma cinsel isteksizlik yerine; cinsel sıklıktaki uyumsuzluk demek daha doğru olur.
Cinsel isteksizliğin nedenleri;
Psikolojik nedenler;
Ergenlik çağından beri ilgisizlik yaşayan grupta, çoğunlukla erken yaşlardaki olumsuz deneyimler, yasaklar en sık nedenler gibi görünmektedir. Özellikle kadınların cinsellikten zevk almalarının, mastürbasyon yapmalarının, cinsel fanteziler kurmalarının, sevişmeye etkin olarak katılmalarının, sevişmeyi başlatmalarının ayıp, yasak ya da günah olarak algılanabildiği ortamlarda büyüyen kadınlar bu suçluluk duygusundan, dürtülerini baskılamakla kurtulmaya çalışırlar. Baskılama için, çoğunlukla farkında olunmayan, cinselliğe yabancılaşma-isteksizleşme mekanizması kullanılır.
Önceleri istek varken ve belli bir zaman sonra ortaya çıkan isteksizliklerin, çoğunlukla eşle yaşanan cinsellik dışı ilişkiler ile yakından ilişkili olduğu düşünülür. Evde bütün ipleri elinde tutan erkeğe karşı belkide kadının tek silahı yataktaki isteksizliği olabilir bunun terside mimkündür. Çekici olmayan bir eş, duygusal olmayan ortamlar, duygusal içerikli fiziksel temas kullanılmadan yapılan direk fiziksel yaklaşımlar, cinsel isteği olumsuz etkileyebilir. İstemeden yapılan evliliklerde de isteksizliğe sık rastlanır.
Cinsel istek, yaşam koşulları, ekonomik güçlükler, iş koşulları ve evlenme biçimi, boşanma, çocuk sahibi olma, sevilen bir yakının kaybı gibi ciddi yaşam değişikliklerinden olumsuz etkilenebilmektedir. Bu koşullardaki isteksizlik çoğunlukla geçici sorunlara neden olur. Sorun ortadan kalktığında cinsel isteksizliğinde ortadan kalkması beklenir.
Depresyonda cinsel istek ilk kaybolup en son düzelen belirtilerden birisi olabilir.
Aşağıdaki durumlarda psikolojik nedenler dışında da cinsel isteksizlik olabilir
Gebelik
Doğum sonrası dönem
Menopoz
Rahim ve yumurtalık ameliyatlarından sonra
Meme kanseri ve tedavisinde
İlaçlar (doğum kontrol hapları, antidepresanlar ve diğerleri)
Sistemik hastalıklar
Cinsel isteksizlik tedavi edilebilir mi?
Henüz kadında cinsel isteği arttıracak bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Piyasa da satılan ve uyarıcı olduğu iddia edilen yöntemlerin bizim bildiğimiz kadarıyla etkileri ve güvenilirlikleri tartışmalıdır.
Bir çok sorun ya da hastalıkta olduğu gibi tedavi nedene yönelik olarak yapılmaktadır. Örneğin depresyonda olup cinsel isteksizliği için yardım arayan birisinin depresyonunun tedavisi doğal olarak cinsel isteğin artmasına yol açar. Eşiyle ciddi sorunlar yaşayan ve artık eşini çekici bulmayan ya da eşiyle arasındaki sorunların yatağa yansıdığı durumlarda eşle birlikte yapılacak bir evlilik (çift) terapisi sorunu çözebilir. Cinsel bilgisizlik, geçmişte yaşanmış taciz, tecavüz gibi sorunların eğitim ve psikoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilmeleri mümkündür.
Cinsel bir sorundan çok, uzlaşma sorunu olarak kabul edilen cinsel istek farklılığıyla ortaya çıkan sorunların tedavisinde, cinsel isteği arttırmaya çalışmak yerine uzlaşmaya çalışmak daha mantıklı olabilir. Örneğin eşlerden bir tanesi her gün ilişki istiyor diğeri hafta da bir, belki çift haftada 2 de uzlaşmayı deneyebilir. Böylece, reddedilme, reddetme, suçluluk gibi olumsuz duygular ortadan kalkar ve daha doyumlu bir birliktelik yaşanabilir.
Özet olarak cinsel isteksizlik oldukça sık karşılaşılan yaşam ve evlilik kalitesini düşüren, kültürel, biyolojik ve psikolojik nedenlerle oluşan ve tedavi edilebilen ve oldukça karmaşık sayılabilecek bir rahatsızlıktır. Tek seanslık bir danışma bile sorunu netleştirebilir ya da çözebilir.
Kadınlardaki cinsel sorunlar uzun yıllar ihmal edilmiş özellikle istek, uyarılma ve orgazm bozuklukları çok da fazla dile getirilmemiştir. Batı toplumlarındaki cinsel yakınma ile başvuru nedenlerinin neredeyse yarısını cinsel istek azlığı oluşturmaktayken ülkemizde bu sorun için yardım arama oranı henüz ancak %8-15 ler civarındadır. Bu oran, ülkemizdeki kadınların bu durumu daha az yaşamalarından değil, büyük olasılıkla, bu durumun büyük bir sorun gibi algılanmamasından kaynaklanmaktadır. Bu durum hızla değişmekte kadınlar ve eşleri cinsel istek konusunu daha çok gündeme getirmektedir.
Bazı kadınlar doğal bir biçimde, kendiliğinden cinselliğe karşı ilgisizdir, fantezileri yoktur ve ancak eşleri tarafından uyarıldıklarında uyarılır ve orgazm olabilirler (her iki tarafta mutluysa sorun yok). Diğer bir grup ise hem cinselliği başlatmaya hem de eşleri tarafından uyarılmaya karşı ilgisizdirler (sorun var). Yani bir değerlendirme yapılırken, kadınların cinsel istek konusunda farklı konumlarda oldukları göz önüne alınmalıdır.
Kafa karıştıran durumlardan biriside eşler arasında cinsel istek sıklığının farklı olmasıdır. Cinsel istek sıklığı herkes için farklıdır ve bunun evrensel bir standardı yoktur. Önemli olan çiftlerdeki istek sıklığının birbirine yakın olmasıdır. Eşlerden birisi haftada bir, diğeri beş kez cinsel ilişki istiyorsa; bu duruma cinsel isteksizlik yerine; cinsel sıklıktaki uyumsuzluk demek daha doğru olur.
Cinsel isteksizliğin nedenleri;
Psikolojik nedenler;
Ergenlik çağından beri ilgisizlik yaşayan grupta, çoğunlukla erken yaşlardaki olumsuz deneyimler, yasaklar en sık nedenler gibi görünmektedir. Özellikle kadınların cinsellikten zevk almalarının, mastürbasyon yapmalarının, cinsel fanteziler kurmalarının, sevişmeye etkin olarak katılmalarının, sevişmeyi başlatmalarının ayıp, yasak ya da günah olarak algılanabildiği ortamlarda büyüyen kadınlar bu suçluluk duygusundan, dürtülerini baskılamakla kurtulmaya çalışırlar. Baskılama için, çoğunlukla farkında olunmayan, cinselliğe yabancılaşma-isteksizleşme mekanizması kullanılır.
Önceleri istek varken ve belli bir zaman sonra ortaya çıkan isteksizliklerin, çoğunlukla eşle yaşanan cinsellik dışı ilişkiler ile yakından ilişkili olduğu düşünülür. Evde bütün ipleri elinde tutan erkeğe karşı belkide kadının tek silahı yataktaki isteksizliği olabilir bunun terside mimkündür. Çekici olmayan bir eş, duygusal olmayan ortamlar, duygusal içerikli fiziksel temas kullanılmadan yapılan direk fiziksel yaklaşımlar, cinsel isteği olumsuz etkileyebilir. İstemeden yapılan evliliklerde de isteksizliğe sık rastlanır.
Cinsel istek, yaşam koşulları, ekonomik güçlükler, iş koşulları ve evlenme biçimi, boşanma, çocuk sahibi olma, sevilen bir yakının kaybı gibi ciddi yaşam değişikliklerinden olumsuz etkilenebilmektedir. Bu koşullardaki isteksizlik çoğunlukla geçici sorunlara neden olur. Sorun ortadan kalktığında cinsel isteksizliğinde ortadan kalkması beklenir.
Depresyonda cinsel istek ilk kaybolup en son düzelen belirtilerden birisi olabilir.
Aşağıdaki durumlarda psikolojik nedenler dışında da cinsel isteksizlik olabilir
Gebelik
Doğum sonrası dönem
Menopoz
Rahim ve yumurtalık ameliyatlarından sonra
Meme kanseri ve tedavisinde
İlaçlar (doğum kontrol hapları, antidepresanlar ve diğerleri)
Sistemik hastalıklar
Cinsel isteksizlik tedavi edilebilir mi?
Henüz kadında cinsel isteği arttıracak bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Piyasa da satılan ve uyarıcı olduğu iddia edilen yöntemlerin bizim bildiğimiz kadarıyla etkileri ve güvenilirlikleri tartışmalıdır.
Bir çok sorun ya da hastalıkta olduğu gibi tedavi nedene yönelik olarak yapılmaktadır. Örneğin depresyonda olup cinsel isteksizliği için yardım arayan birisinin depresyonunun tedavisi doğal olarak cinsel isteğin artmasına yol açar. Eşiyle ciddi sorunlar yaşayan ve artık eşini çekici bulmayan ya da eşiyle arasındaki sorunların yatağa yansıdığı durumlarda eşle birlikte yapılacak bir evlilik (çift) terapisi sorunu çözebilir. Cinsel bilgisizlik, geçmişte yaşanmış taciz, tecavüz gibi sorunların eğitim ve psikoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilmeleri mümkündür.
Cinsel bir sorundan çok, uzlaşma sorunu olarak kabul edilen cinsel istek farklılığıyla ortaya çıkan sorunların tedavisinde, cinsel isteği arttırmaya çalışmak yerine uzlaşmaya çalışmak daha mantıklı olabilir. Örneğin eşlerden bir tanesi her gün ilişki istiyor diğeri hafta da bir, belki çift haftada 2 de uzlaşmayı deneyebilir. Böylece, reddedilme, reddetme, suçluluk gibi olumsuz duygular ortadan kalkar ve daha doyumlu bir birliktelik yaşanabilir.
Özet olarak cinsel isteksizlik oldukça sık karşılaşılan yaşam ve evlilik kalitesini düşüren, kültürel, biyolojik ve psikolojik nedenlerle oluşan ve tedavi edilebilen ve oldukça karmaşık sayılabilecek bir rahatsızlıktır. Tek seanslık bir danışma bile sorunu netleştirebilir ya da çözebilir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Cinsel İsteksizlik Nedir" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Mehmet Levent SOYLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Mehmet Levent SOYLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
