2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Selfieden Ruhsal Sorunlara
MAKALE #12461 © Yazan Psk.Cengiz TÜRKMEN | Yayın Nisan 2014 | 26,379 Okuyucu
SELFİEDEN RUHSAL SORUNLARA

Selfie, kişinin kendi fotoğrafını bilhassa akıllı cep telefonu ya da webcam ile kendisi çekip soysal medyaya yüklemesi olarak literatürde tanımlanmış masum bir benlik şişirmesi olarak başlayan ve tüm dünyada hızla yayılan bir sosyal bir olgudur. Aslında her şey bir Oscar töreninde ödül alan bir sanatçının kendisini çekip sosyal medyada paylaşmasıyla başlamış basit bir durumken, insanlar içlerinde gizil kalmış bir durumu fark ederler ve hemen kendi durumlarını paylaşmaya başlarlar. Aslında daha öncesinde yedikleri yemekleri, gezdikleri yerleri, bulundukları durumları sosyal ortamlarda farklılık ve gösteriş budalalığı yaptıklarını bilmeksizin ifşa ederken rahatsız değillerdi. Çünkü bu onların herkese ben burdayım demesinin farklı ve fark edilme yoluydu. Ama nedense insanlardaki bitmek bilmez arzu ve istekler yenilik arayışındaydı ve bu özünde takıntı haline geliyordu. Takıntı bireyin istemediği şeyleri düşünmekten ve düşündüğünü yapmaktan kendisini durdurmakta zorlanmasıdır. Giderek takıntı haline gelen durumların sayısı arttığı gibi, kişilerin artık kendisini sergilemesi sırasının da geleceği beklenmeliydi. Onun da çok beklenmesine gerek kalmadı bu durum virüs gibi hastalıklı ruh haline soktu insanları bir anda.
Olayın ruhsal bir bozukluk olmaya dönüşmesini kilşisel olarak sürekli dillendirmeme rağmen karşılık bulmamıştı fakat, Amerikan Psikologlar Derneği (APA) ‘selfie’nin (kendi fotoğrafını çekmenin) ve bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşmanın ruhsal bir bozukluk olduğunu resmi olarak duyurmasıyla söylediklerimin doğruluğu da ispatlanmış oldu.
Amerikan Psikologlar Derneği (APA) Chicago'daki yıllık yönetim kurulu toplantısında bu zihinsel bozukluğu 'selfitis' olarak adlandırdı ve kendi fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşmanın obsesif kompülsif bir eğilim ve özgüven eksikliğini gidermenin bir yolu olarak tanımladı.
APA bu bozukluğun 3 seviyesi olduğunu belirtti:
1- Borderline selfitis: (Sınırda) Kişinin kendi resmini en az günde üç kez çekmesi ama sosyal medyada paylaşmaması:
Bu sorun genellikle insanların kendilerini iyi hissetmemeleri (çekici bulmamaları) ve yeterince fiziksel olarak güzel bulmamasının tetiklediği bir sonuçtur. Daha çok kendi benlik algılamasıyla (özbenlik) ile ideal benliği arasındaki farkın çok olduğu bireylerdir. Başkalarının onu beğenmeyeceği veya onaylamayacağı kaygıları çok yüksek olduğundan paylaşımlarında sınırlılık vardır.
2- Acute selfitis: (İleri düzeyde) Kişinin kendi resmini günde en az üç kere çekmesi ve her birini günde 3 kere sosyal medyada paylaşması
Bu bireylerde narsistik özellikler öne çıkmaya başlamış ve fotoğraflarla kendini tatmin etmeye başlamışlardır. Bu kişiler, genellikle çevresi tarafından sürekli daha çok fiziksel olarak beğenilen desteklenen kişilerdir. Çevresi onu farklı konularda abartılı yeterli gördükleri için artık kendisinin insanlara sunulmasının bir ihtiyaç olduğu algısal çarpıtmasına inanmışlardır

3- Chronic selfitis: (Kronik) Kontrol edilemez bir biçimde kişinin kendi fotoğrafını gece gündüz sürekli çekmesi ve günde altı kereden fazla bu resimleri sosyal medyada paylaşması.
Bu durum tamamen narsistik ve mükemmeliyetçilik algısın şişirilmesinin bir sonucudur. APA'ya göre bu hastalığın henüz bir tedavisi yok fakat bilişsel davranış terapisi ile geçici bir tedavi sağlanabilir.
Selfie akımı giderek yaygınlaşıyor. Bu takıntılı sosyal paylaşımların varacağı noktalardan birisi için daha çarpıcı bir selfie modası ile ilgili örnekler vermek istiyorum.
İlk olarak insanlar yatak odalarının veya eş-kız/erkek arkadaşları ile cinsel ilişki öncesi/sonrası yarı çıplak/çıplak fotoğraflarını sergilemeye başladılar ki buradaki doğru cümle belki de ‘Selfie akımı rotasını yatak odasına çevirdi’ olmalı.Özel olan şeyler değerlidir ve sadece senin için kullanıma açıktır diye söylediğim bir klişe cümlemi burada söylemeden geçemeyeceğim.
Selfie'de yeni akım da seloteyp. Bu akıma yeni bir tarz getirmek isteyen sosyal medya kullanıcıları, selobantlarla çektirdikleri fotoğrafları açtıkları bir sayfada paylaştı. İnsanlar tüm yüzlerini bu selobantlarla sarıp şekilsiz hale gelen yüz ve görüntülerini farklılık adına internette paylaşıyorlar. Aslında değişiklik arama uğruna yapılan bu saçmalıklarını da çılgınlık diye nitelendirmiş olmaları bir o kadar da manidar aslında.

Kendi kendini fotoğraflamak anlamına gelen 'Selfie' akımının bir başka trendi ise arabada fotoğraf çekmek... Genellikle bir elleri direksiyondayken fotoğraflarını çeken ünlülerin ve sıradan insanların çok tartışılan fotoğrafları... Kaza olması, kendisinin veya başkalarının ölümüne yol açabilmeleri umurunda olmayan bu insanlar için, hayat ve yaşam ne kadar basit değil mi…

Son dönemlerde tüm sosyal ağları etkisi altına alan selfie akımı üzerinde yapılan bir araştırmaya göre kadınlar erkeklerden çok daha fazla oranda selfie çekiyor. Bu düşünülmesi gereken ayrı bir sorun alanı olmalı bence.


TIME’ Dergisi, İnteraktif Dünya Selfie Haritası çıkardı. TIME, son zamanların en popüler internet ve sosyal medya akımı selfie’lerin dünya üzerindeki dağılımını inceledi. En fazla selfie çekilen ülke ve şehirleri gözler önüne seren araştırmada Türkiye’den şehirler de bulunuyor. Türkiye’deki şehirler ise ilk 100′de bile yer almıyor. İstanbul, en çok selfie çekilen şehirler arasında 113.sıradayken her 10 bin kişiden 28′i selfie çeken kullanıcılar arasında gösteriliyor. İstanbul’da 3140 kişi tarafından çekilmiş 4096 selfie Instagram’da paylaşılmış durumda. İzmir 117, Ankara 147. en fazla selfie çekilen dünya şehriyken ayrıca Samsun, Denizli, Eskişehir, Gebze gibi şehirlerimizin de selfie paylaşım oranlarına araştırmada yer verildiği gözden kaçmıyor. Sayılar şimdilik düşük gibi görünse de artış oranı için bir şeylerin yapılma zamanı geldi mi acaba?

Sosyal paylaşım sitelerinin son yıldızı, "selfie" fotoğraflar... Ancak bu fotoğraflar, başka bir akımı da beraberinde getirdi. Yakın plan fotoğraflar, estetik cerrahiye ilgiyi arttırdı

Tüm dünyada moda haline gelen selfie'ler estetik uzmanlarının da gündeminde.
Artık her kişisel sosyal ağda bir selfie görmek mümkün, ama bu fotoğrafların bir başka özelliği, yüze oldukça yakın olması nedeniyle kusurları da bir o kadar ayrıntılı göstermesi.
Selfie çılgınlığı, genç yaştaki kişilerin de estetik talebine neden oluyor.
Estetik uzmanları konuyla ilgili, "O fotoğraflarda kusurlar ön plana çıkıyor. Geliyorlar. Şu pozda gülerken burnumun ucu düşüyor, şu pozda gözlerimin altındaki çukur belirgin. 20'li yaşlarda insanlar doğuştan gelen kusurlarını kaşların aşağıda olması göz kenarlarının aşağıda olması işte bunları düzeltmeye geliyorlar. Eskiden yüz germe yapılırdı, kırışıklı gitsin diye gererdik. Şimdi 3 boyutlu yapıyoruz, yanağı yana alıyoruz. Kaş yükseltiyor, açaltılıyor, eskiden şeytan bakışlı kaşlar olurdu"
Kendini ve fiziksel özelliklerini beğenmeyen yeni bir nesil ve grup oluşuyor sosyal hayatta ve mutsuzluklarıyla sadece kendilerini değil başkalarını da mutsuz edecek bir kitle…
‘Selfie’ kelimesinin hayatımızdan çıkması gerektiğinin basit kanıtlarını sunmak istiyorum bu aşamada. İnsanlar farklı fotoğraf çektirmek uğruna;

1-Çünkü yaşını başına almış adamları Tekken karakterlerine çevirdiği için

2-Nice gence el ayak yıkamayı unutturup tifo, dizanteri kaptırdığı için

3-En yakın arkadaşlarımızı telefon, tablet bağımlısı yaptığı için

4-Hayatının en önemli anlarından birinde insanı maymuna çevirdiği için

5-Koca koca yıldızları liseli ergenlere çevirdiği için

6-İnsanların ciddi anlamda akıl sağlığıyla oynadığı için

7-Dünyanın en ünlü sporcularına ‘şebeklik’ yaptırdığı için

8-Sezonun en önemli maçında şuursuzca sahaya atlama nedeni olduğu için

9-Yoğun miktarda Recep İvedik kaşına maruz bıraktığı için

10-Bir mola vereyim deyip girdiğin Twitter’da konuyu bambaşka yerlere çektiği için

11-Koskoca papa da olsan çoluğun çocuğun maskarası olabildiğin için

12-Oldukça genç dimağların o tertemiz zihniyle oynadığı için

13-Bedük’ün dişlerine diş macunu virali aldırdığı için

14-Evi yansa umurunda olmayacak, ev kendinin olmasa bile iki işin ucundan tutmayacak nesiller yarattığı için

15-Heyecanlı bünyelerde yokluk etkisi yarattığı için

16-Aşırı dozda alındığında kavram karmaşası yarattığı için

Selfie tarzı farklılıktan kaçınmalılar.
Geldiğimiz noktada internetten size birkaç örnek vermek istiyorum.
-Hayalindeki arabayı alabilmek için testislerinin bir tanesini 35.000 dolara satışa çıkaran adamı

-iPad alabilmek için böbreğini satan çocuğu,

-iPhone alabilmek için bebeğini satan çifti

-Yeni bir paten alabilmek için Facebook’dan çıplak fotoğraflarını satan öğrenciyi,

-Disney World’e gidebilmek için bebeğini 15 bin dolara satmaya niyetlenen anneyi,

-Sevgilisine çanta alabilmek için böbreğini satan çantayı aldıktan sonra da ayrılan rahatsız adamı,

-Bitcoin alabilmek için evini satan gereksiz girişimci adamı yakında örnekleriyle aramızda görmemek için akıl ve ruh sağlığımızı koruyalım lütfen…!!!!
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Selfieden Ruhsal Sorunlara" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Cengiz TÜRKMEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Cengiz TÜRKMEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     13 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Cengiz TÜRKMEN'in Makaleleri
► Suçluluk Duygusu Cinsel Sorunlara Yol Açıyor Dr.Psk.Dnş.Ayavar Cem KEÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Selfieden Ruhsal Sorunlara' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sağlıklı Boşanma Mayıs 2014
► Boşanma Salgını Kasım 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:59
Top