2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Dürtü Kontrol Bozuklukları
MAKALE #12555 © Yazan Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN | Yayın Nisan 2014 | 6,749 Okuyucu
DÜRTÜ KONTROL BOZUKLUKLARI
Temel özellikleri
Kişinin kendisine ya da başkalarına zararlı olan bazı eylemleri gerçekleştirmeye yönelik bir dürtü, arzu ya da isteğe karşı direnememesi , eyleme başlamadan önce artmış gerginlik ya da uyarılma hissi, eylemi yaparken ya da hemen sonra zevk alma, tatmin olma ya da rahatlama duygusu. Düşük BOS 5-HIAA düzeyleri impulsivite (dürtüsellik) arasında bir ilişki vardır. Antidepresanlar, özellikle SSGE bu bozuklukların tedavisinde etkilidir. Son bulguların ışığında dürtü kontrol bozukluklarının "affektif spektrum bzk”mı, OKB ile mi ilişkili, yoksa duygudurum, dürtü ve kompulsif bozuklukları bir bileşkesi mi olduğu tartışmaları başlamıştır.
ARALIKLI PATLAYICI BOZUKLUK
A.Ciddi saldırgan eylemler ya da mahremiyete zara verecek şekilde meydana gelen saldırgan dürtülere direnememe halinin bulunduğu birbirinden ayrı birçok dönemlerin olması
B.Bu dönemler sırasında ortaya çıkan saldırganlığın derecesi herhangi bir stres etkeninin boyutlarıyla önemli ölçüde orantısızdır.
C.Saldırganlık dönemleri diğer bir mental bozuklukla daha iyi açıklanamaz (örn, antisosyal kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu, psikotik bir bzk, manik bir epizod, davranım bzk, dikkat eksikliği, hiperaktivite bzk) ya da bir maddenin direkt fizyolojik etkilerine, ya da genel tıbbi bir duruma bağlı değildir
Etiyoloji
Epizodik şiddet davranışı olan 842 hasta incelendiğinde;
Nöbet öyküsü, Yasal sorunlar, kafa travması, dikkat eksikliği öyküsü, ilaç kullanımı, nörolojik anormallik, Psikoz öyküsü, antisosyal kişilik alkol kötüye kullanımı/entoksikasyon, EEG anormalliği, ailede şiddet öyküsü, prodromal belirtiler, başka kişilik bzk, nöropsikolojik testlerde anormallikler, genetik anormallik, öğrenme yetersizliği, BBT anormalliği, SSS işlev bozuklukları ile epizodik şiddet davranışı arasında net bir neden-etki ilişkisi kurulamamaktadır.
Noradrenerjik ve serotonerjik sistem anormallikleri epizodik şiddetin ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Mizaç, nöroanatomi, nörokimya, nöroendokrin fonksiyonlar, stres ve sosyal koşullar gibi çeşitli etkenlerin değerlendirilmesi ve hesaba katılmasını gerektirir. Saldırganlığın tedavisinde kesin endike bir ilaç yoktur. Nöroleptikler, benzodiazepinler, lityum, beta-blokerler (özellikle propranolol), antikonvulsanlar, (özellikle karbamazepin), serotonin düzenleyici ajanlar (trazodone, buspirone, klomipramine, fluoxetine),
Monoamin oksidaz engelleyicileri, psikostimulanlar ve uzun süreli psikoterapiler şiddet davranışını azaltmada etkili olabilir.
Klinisyenin görevi akut olarak şiddet davranışı gösteren ya da şiddete dönük dürtülerini kontrol edemeyen kişiler için en etkili ve en emniyetli müdahele yöntemini seçmektir.
Bu şekildeki bir hasta ilk olarak fiziksel olarak kontrol altına alınmalı, sedasyon sağlanmalıdır.
Nöroleptikler ve benzodiazepinler akut olarak şiddet gösteren bir kişiyi kontrol etmede çoğunlukla etkili olur. Zor karar uzun vadede neler yapılması gerektiği konusundadır. Örneğin, saldırgan davranış psikoz ya da maninin bir sonucuysa nöroleptik ya da lityumla yapılacak bir tedavi saldırganlığı azaltacaktır. Tedavi edilebilir bir psikiyatrik bozukluk olmadığında lityum, karbamazepin, propranolol ve SSGE kronik saldırgan davranışların tedavisinde başarılıdır. Lityumun etkili olması için bir manik epizod olması gerekmez. Ancak hastanın affektif bir yönünün olması yanıt olasılığını arttırabilir. Karbamazepin açık epilepsi olmadan da saldırgan davranışları azaltabilir.
KLEPTOMANIA
A.kişisel kullanım için gerekli olmayan veya maddi değeri bulunmayan nesneleri çalma yönündeki dürtülere tekrar tekrar direnememe, karşı koyamama
B.Hırsızlığa başlamadan hemen önce artan bir gerginlik duygusu
C.Hırsızlığı yaparken zevk, tatmin, rahatlama duygusu olması
D.Çalma öfke duygusunu ifade etmek için yapılmaz, bir sanrı ya da varsanıya yanıt olarak ortaya çıkmaz.
E.Çalma, davranım bzk, manik epizod, ya da antisosyal kişilik bzk ile daha iyi açıklanamaz.
Etiyoloji
Fenichel (1945) kleptomani için bilinçdışı bir formul ortaya atmış, “şayet onu sen vermezsen ben alırım” anlamına geldiğini ileri sürmüştür. Bradford ve Balmaceda (1983) mağaza soyma ile psikososyal stresler arasında bir ilşki bulmuş;dükkan kaldıranların %78’inde hafiften orta dereceye kadar psikososyal stresler saptanmıştır. Çalma nadiren bir beyin hastalığının önde gelen bir özelliği olabilir. Örn, McIntyre ve Emsley (1990) dürtüsel bir şekilde ucuz kozmetik ürünleri çalan bir kişide normal basınçlı hidrosefalus saptamıştır. Khan ve Martin (1977) presenil demanslı, Mendez (1988) multi-enfarkt demanslı bir olgu tanımlamışlardır. McElroy ve ark (1991a) kleptomanili hastalarının %65’inin o anda, %100’ünün ise yaşam boyu depresyon tanısı olduğunu bildirmiştir. Bipolar bozukluk oranı da %35’dir. %85’inde psikoaktif madde kullanımı, anksiyete bzk, yeme bzk, ve diğer dürtü kontrol bzk eşlik eder. Soygun amaçlı çalma ile kleptomani ayırmak çoğu zaman güçtür.
Psikoanalitik görüşlere göre kleptomani altta yatan bir çatışmanın bir belirtisidir. Kleptomaninin başarılı tedavisi konusunda bilgiler azdır. Bazı çalışmalarda antidepresanların yanı sıra içgörü yönelimli ve destekleyici psikoterapi başarılı bulunmuştur.
Davranışçı tedaviler
Sistematik duyarsızlaştırma ve davranış değiştirme
Antidepresanlarla birlikte ya da tek başına EKT etkili bulunmuştur.
Lityum antidepresanlarla birlikte etkili olabilir.
Bazı araştırmacılara göre kleptomani OKB, yeme bzk, majör duygudurum bzk grubunun bir parçası olarak kabul edilebilir. Bu bozuklukların tümünde serotonerjik sistem anormallikleri söz konusudur. Dolayısıyla serotonerjik aktiviteyi düzenleyen antidepresanlar etkili olabilir.
PİROMANİ
A.Birden fazla yerde istemli olarak yangın çıkarma
B.Eylemden önce affektif bir uyarılma olması
C.Ateş ve bunula ilişkili konulara ilgi, merak duyulması
D.yangın çıkarırken zevk, tatmin, rahatlama duyulması
E.Yangın çıkarma maddi çıkar sağlamak, bir ideolojik görüşün propagandası amacıyla, suç işlemek amacıyla, bir öfkeyi ifade etmek, sanrı veya varsanılara karşılık vermek için ya da yargılama bozukluğunun sonucu olarak yapılmaz.
Yangın çıkarma davranım bzk, manik epizod, antisosyal kişilik bzk ile daha iyi açıklanamaz.
Etiyoloji
Ateş, yangın birçok şeyi sembolize eder. Freud yangın çıkarmayı homoseksüel özelliklerle eşit olan bir masturbasyon olduğunu ileri sürmüştür. Ateşin yaydığı sıcaklığın cinsel bir heyecan durumundaki duygulara benzediğini, bir alevin şekil ve hareketlerin fallik bir aktivite anlamı taşıyabileceğini ileri sürmüştür. Fenichel (1945) piromaniyi üretral-erotik fiksasyonun bir şekli olarak tanımlamış ve ateşin sadistik ve yıkıcı sembolizmini vurgulamıştır. Başka yazarlar da intikam duygusunun piromani içib önemli bir altta yana itki olduğunu ileri sürmüştür. Geller (1987) yangın çıkarmanın az sosyal yetileri olan bir kişinin iletişim kurma çabası olduğunu belirtmiştir. Bazı hastalarda reaktif hipoglisemi, düşük BOS 3-methoxy-4-hydroxyphenylglycol (MHPG) ve 5-HIAA düzeyleri bulunmuştur. Piromaiklerin bir kısmı alkoliktir ya da alkolik bir babaları vardır.
Tedavi
Bu hastaların tedavisi eylemin sorumluluğunu almayı reddetmeleri, inkarı kullanmaları, alkolizmin olması ve içgörü eksikliği nedeniyle zordur. Davranışçı, pozitif pekiştirme tedavileri, (ceza tehditleri, yapılandırılmış fantaziler) Mental retardasyon, alkolizm ya da ritüalistik bir biçimde olması kötü prognozu gösterir. Hasta verbalize edebilirse prognoz iyi olur.
Patolojik kumar oynama
A.Aşağıdakilerden 5 ya da daha fazlasının bulunduğu uyum bozucu kumar ısrarlı, yineleyici kumar oynaa davranışı
1.Kumar oynama ile uğraşılır (geçmiş kumar yaşantıları hatırlanır, kumarla ve para kazanma ile ilgili planlar yapılır)
2.arzu edilen heyecana ulaşmak için artan miktarlarda para ile kumar oynama ihtiyacı vardır.
3.kumar oynamayı kontrol etmek, durdurmak, ara vermek için tekrarlayan, başarısız çabalar vardır.
4.kumara ara verdiğinde veya sonlandırdığında huzursuzluk ortaya çıkar.
5.Sorunlardan kaçmanın ya da disforik bir duygudurumu (acizlik, ümitsizlik, suçluluk, anksiyete ve depresyon) azaltmanın bir yolu olarak kumar oynanır.
6.para kaybettikten sonra başka bir gün kaybettiklerini geri almak üzere tekrar gelir.
7.Kumar oynadığı konusunda aile üyelerine, terapistine ya da başkalarına yalan söyler.
8.kumarı finans etmek üzere yasa dışı yollara başvurur.
9.kumar nedeniyle önemli bir ilişkisini, işini, kariyerini ve eğitimini kaybetmiştir.
10.kumarın yol açtığı mali sorunları çözebilmek için başkalarına yaslanır.
B.Kumar davranışı bir manik epizod ile daha iyi açıklanamaz.
Etiyoloji
Bilinçdışı motivasyonlar Davranışsal anomaliler affektif bozukluklar ile ilişkisi bağımlılık biyolojik anormallikler.
Bergler’ göre (1957) kişinin kazanacağı fikirleri çocukluktaki omnipotense dayanır. Gerçeklik ilkesine karşı bilinç dışı, saldırganlığı cezalandırma için bilinçdışı bir ihtiyaca neden olur. Kaybetme ile sağlanan cezalandırma psişik denge için temel oluşturur. Çalışmaların çoğunda patolojik kumarcıların arasında affektif bozuklukların yüksek oranda olduğu bulunmuştur (%70-80 depresyon). Birinci derece akrabalarda majör affektif bzk alkol bağımlılığı ya da kötüye kullanımı sıktır. Kumar oynama kumarcıyı disfori ve depresyondan koruyan bir antidepresan olabilir. Kumarı aniden bırakan kişilerde baş ve karın ağrıları, diare, kabus ve soğuk terlemeler ortaya çıkabilir. Bazı hastaarda b-endorfin düzeyleri düşük çıkabilir. Noradrenerjik işlevler artabilir. Patolojik kumar oynayanların EEG aktiviteleri alkoliklere ve ADHD’li çocuklarınkine benzeyebilir.
Tedavi
Psikoanaliz, Davranışçı tedavi, Bilişsel tedavi, ilaç tedavileri (antidepresanlar, lityum, CBZ),EKT
Relapslar sıktır, tedavi çoğunlukla yarım kalır. Tedavi sırasında mali krizler çıkabilir.
TRIKOTİLLOMANİ
A.Faredilebilir bir saç kaybı oluşturcak şekilde kişinin yineleyici olarak saçını kopartmasıdır
saçı koparmadan hemen önce ya da bu davranışa direnmeye çalışırken bir gerginlik artışı olur.
Saçı kopartırken zevk, tatmin, rahatlama duygusu olur.
D.Bu bozukluk bir tıbbi durumla (dermotolojik bir rahatsızlıkla) daha iyi açıklanamaz.
E.Bozukluk sosyal, mesleki, ya da diğer işlevsellik alanlarında anlamlı yıkım, ya da sıkıntıya yol açar.
Trikotillomani düzensiz, linear, ya da oval skarlaşmayan yama şeklinde saç kayıplarına neden olur. Saç kaybı genellikle kafada olur, kirpikler, kaşlar,vücut ve pubik kıllarla ilgili olabilir. Buralarda tüy kayıpları daha çok dominant elin karşı tarafında olur. Ebeveynler çocuklarının saçlarını koparttığı görüşüne karşı çıkabilir. Kesin tanı biyopsi ile konulur. Çocukta tırnak ve saç yeme de olabilir. Karın ağrısı, diyare, konstipasyon, iştah azalması yakınmaları varsa, ağız boşluğunda trikofaj (saç yeme), midenin radyolojik tetkiki ile de trikobezoar (saç topu) kanıtları araştırılabilr.
Etiyoloji
Psikoanalitik açıdan saçın birçok sembolik anlamı olabilir. Krishnan ve arkadaşlarına göre saç güzellik, cinsel çatışmalar, fiziksel güç ve cinsellik anlamına gelir. Saç kesme ve traş olma kastrasyonu simgeleyebilir. Trikotillomani bir çocukta olduğunda saç yolma hafif bir frustrasyonun bir ifadesidir. Çocuklarda sendrom genellikle psikososyal stres sırasında;bozulmuş anne-çocuk Ilişkilerinde, hastanye yatışlarda başlayabilir. Stroud (1983) "trichotillomania”nin ergen ve yetişkinlerde daha ciddi bir problemi gösterebileceğini ve psikiyatrik yardım ihtiyacı olabileceğini belirtmiştir. Krishnan ve ark trichotillomania’nin OKB, mental retardasyon, schizophrenia, borderline kişilik bzk ve depresyonda bir belirti olabileceğini bildirmiştir. Trichotillomania OKB’nin bir tipi olabilir.
Tedavi
Trichotillomania için özgül bir tedavi yoktur. Psikoanalitik, davranışçı, farmakolojik tedaviler saç koparmayı azaltabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Dürtü Kontrol Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kamil ERTEKİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN
Denizli
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi36 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Kamil ERTEKİN'in Yazıları
► Dürtü Kontrol Bozukluğu Psk.Ferit KARADAŞ
► Kontrol Bozuklukları Psk.Namık ACAR
► Arzu Dürtü Talep Nesne Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Dürtü Kontrol Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 45 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Öfke Yönetimi Ekim 2014
► Psikolojik Stress Eylül 2014
► Dissosiyatif Bozukluklar Mayıs 2014
► Zeka Nedir? Nisan 2014
◊ Heyecan ve Uyarılma Ağustos 2014
◊ Kişilik Bozuklukları Mart 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:35
Top