2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sessiz Kalmak İşe Yarıyor mu ?
MAKALE #12563 © Yazan Dr.Sevilay ZORLU | Yayın Mayıs 2014 | 28,619 Okuyucu
İLİŞKİNİZDE SESSİZ KALAN TARAF OLMAK İŞE YARIYOR MU ?

İnsanoğlunun kalbinde samimi olmak ve birbirlerini sevmek için duyulan arzular yatar. Evlilik bu yakınlık ve sevgiye duyulan gereksinimi karşılamak için tasarlanmıştır….

Sessiz kalma, çoğu zaman, çiftler birbirleriyle konuşurken ortaya çıkar. Taraflardan biri sanki bir taş duvara dönüşmüş gibi kendini geri çeker. Genellikle karşı¬sındakini dinleyen kişi, karşısında konuşanın söylediklerine tepki verir, ona doğru bakar, konuşanın söylediklerini izlediğini göstermek için "Evet..." ya da "Hı hı...” gibi birtakım şeyler söyler. Ancak taş duvarlaşan kişi böyle bir geri bildirim vermez ve taş gibi sessiz kalır.
Kendini açma bazılarımıza zor gelir. Birçok yetişkin, düşünce ve duygularını ifade etmenin teşvik edilmediği, aksine kınandığı evlerde büyümüştür. Bir oyuncak istemek ailenin acıklı maddi durumu üzerine bir konferans dinlemektir.
Nitelikli sohbet yalnızca anlayarak dinlemeyi değil taynı zamanda kendini açıklamayı da gerektir. Eşlerden biri “eşim keşke konuşsaydı, ne düşündüğünü ne hissğini hiç bilmiyorum” dediğinde aslında yakınlık kurma çabasındadır.
Hiçbirimiz duygularımızdan kopmuş değiliz. Fakat iletişime geçerken kişiliklerimizden etkilenerek bloke olabiliriz.
“Bir sorun mu var neden bu gece konuşmuyorsun?” dediğinizde, yanıtı “Hiçbir sorun yok. Bir sorun olduğunu düşünmene neden olan nedir?” olacaktır. Bu son derece dürüst bir yanıttır. Bu kişiler, genelde "yansız" davranmaya çalıştıklarını ve işlerin daha da kötüye gitmesini engellemeye çalıştıklarını söylerler. Ancak böyle davranmanın, karşısında¬kini onaylamadığını gösterdiğini, araya bir soğukluk girmesine yol açtığını ve bu dav¬ranışın, kendini beğenmişliğin bir dışavurumu olduğunu kabul etmezler.
Tepkisiz birine karşı konuşmak insanı son derece kızdırır. Çoğu sessiz kalan kişi, eşi kendisine kızdığında hiç tepki göstermez; kendi kendine homurdanır ya da hemen konuyu değiştirirler.
Ancak her nasıl olursa olsun, verilen ileti ben¬zerdir: "Kendimi geriye çekiyorum, seninle anlamlı herhangi bir etkileşime girmek istemiyorum." Bir çatışma doğduğunda, eşlerden biri iletişime girmekten kaçarsa, evliliği yoluna koymak zorlaşır. Sizin ya da eşinizin taş duvarlaşmaya eğilim gösterdi¬ğinizi düşünüyorsanız, bir anlaşmazlık ya da uzlaşmazlılıktan sonra aşağıdaki ölçeği uygulamalısınız. Hem siz bu ölçeği uygulamalısınız, hem de eşiniz. Eşiniz uygulamak istemezse ikinci bir kez uygulamanızda o olsaydı nasıl yanıt verirdi, bunu göz önün¬de bulundurarak bütün soruları yeniden yanıtlayın.
"TAŞDUVARLAŞMA" ÖLÇEĞİ (Gottman)
Bu ölçer, evlilik içi çatışmalarda taş duvarlaşmaya eğilim gösterip göstermediğini¬zi ölçmek içindir. Her bir yargı için genelde katılıp katılmadığınıza bağlı olarak "evet" ya da "hayır" yanıtı verin.

1. Eşim yakınınca zırvalamalarından kaçıp kurtulma isteği duydum.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
2. Gerçekten ne hissettiğimi söylememek için kendimi tutmak zorundayım diye hissettim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
3. "Büyük bir kavgadan kaçmak için en doğru olanı geri çekilmek" diye düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
4. Sakinleşmeye çalışmak için geri çekildim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
5. Ne zaman büyük bir kavga olsa, çekip gitmek isterim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
6. Eşimin çok olumsuz olduğu zamanlarda, en iyisinin hiç tepki göstermemek olduğunu düşünürüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
7. Duygularım incineceğine, kendimi geri çekmeyi yeğlerim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
8. Kimi zaman, geri çekilmenin en iyi çözüm olduğunu düşünürüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
9. Küçük konuların nasıl olup da birden büyüdüğüne şaşırdım.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
10. Eşimin duygulan denetimi dışına çıkmış gibi görünmeye başlayınca kendimi geri çek¬tim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
11. "Böyle davranılmasını kaldırmak zorunda değilim" diye düşündüm.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
12. Yaşanan çatışma sırasında yangına körükle gidecek değildim, yalnızca oturdum ve bek¬ledim.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır
13. Tartışmalarımızın akılcı bir çizginin dışına çıkmasından tiksiniyorum.
SİZ: Evet Hayır EŞİNİZ: Evet Hayır

Değerlendirme: Dört maddeye ya da daha çoğuna "evet" yanıtı vermişseniz, büyük bir ola¬sılıkla taş duvarlaşan biri olmaya adaysınız demektir.
İhtiyacımız olan sevgi, özgüven, değerli hissetmektir. Eğer eşiniz tarafından sevildiğinizi hissederseniz, sevdiğinizin size bir zarar vermeyeceğini bilerek rahatlayabilirsiniz. Onun yanında kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Yaşamın başka alanlarında hasetle karşılaşabilirsiniz. İşinizde birçok belirsizlikle yüzyüze gelebilirsiniz. Özgüven duygunuz eşinizin sizi sevdiği gerçeğiyle beslenir. Eğer o beni seviyorsa, ben sevilmeye değer olmalıyım. Annem ve babam bana, kendi değerim konusunda olumsuz ve karışık mesajlar vermiş olabilirler. Olgun aşk ilişkisi iyi bir iletişim geçmiş travmalarımızın onarılmasında en etkili terapi olabilir.

EŞLE İLİŞKİLİ SORUNU
DSM-IV TR’ ye göre bireyin ya da ailenin işlevselliğinde klinik açıdan önemli derecede bir bozuklukla ya da eşlerden birinde ya da her ikisinde semptomların gelişmesiyle birlikte giden olumsuz ( örneğin eleştiri), çarpık iletişim ( örneğin gerçekçi olmayan beklentiler ) ya da iletişimsizlikte ( örneğin içine kapanma) belirli, karı-koca ya da eşler arasındaki etkileşim örüntüsü klinik ilgi odağı olduğu zaman bu kategori kullanılmalıdır. Eşlerin ilişkisi, iki kişinin ilişkilerini sürdürme anlaşması yapmış olduğu bir zeminde ele alınabilir. Eşler sıklıkla bir arada yaşar ve cinsel ilişkide bulunurlar. Pek çok eş ilişkisi, evlilikle sosyal açıdan onay almıştır. Batı toplumlarında ayrılık ve boşanma oranları hızla artmıştır. Eşlerden birinin beklenmeyen ani boşanma kararı akut bir ilişki krizine yol açarak profesyonel yardım arama davranışını doğurur. Sosyologlar, kadın ekonomik ve ruhsal bağımlılığının boşanma oranıyla ilişkili olduğunu göstermişlerdir. Bu durumun açıklanması ise ekonomik sebeplerle zorlanmadıkça kadınların mutsuz bir evliliği sürdürme isteklerinin daha az olduğu şeklindedir. Ancak hale pek çok kadın için boşanma ciddi ekonomik bedeller içermektedir.
Gözlemsel yöntemlerin kullanıldığı bir araştırmada boşanma ya da ayrılmanın ipuçları, eleştirici olmak küçümseyici –saygısız davranış, savunmacı bir tutum takınmak ve iletişimsizlik olarak belirlenmiştir. Bu tutumlar içinde tek başına değerlendirildiğinde en belirleyici olan tutum özellikle de kadının küçümseyici-saygısız davranışlardır. Genellikle cinsiyetle ilgili farklılıklar gözlenmektedir, kadınlar daha eleştirici olurken erkekler daha çok iletişimsizlik sergilerler. Etkileşimin bir dizi birbirini izleyen davranış örüntücüsünden oluştuğu, yakınma ve eleştirinin küçümseyici –saygısız tutuma yol açtığı, bunun da daha sonra savunmacı tutuma, en sonunda da iletişimsizliğe dönüştüğü düşünülmektedir. Karşılaştıracak kadar veri olmasa da benzer tutumların eşcinsel ilişkilerinde de olduğu düşünülebilir.
Farklılıkların abartılması ve duyguların karmaşıklığı gibi doğal etkileşim örüntüleri de göreceli ufak sorunlara yol açıp işlevselliği bozabilir. Eşler arası küçük farlılıklar örneğin cinsel arzu farklılıkları kendiliğinden alevlenebilir. Daha çok cinsel arzu farklılıkları kendiliğinden alevlenebilir. Daha çok cinsel istek duyan eş, seksi başlatan tek taraf halini alabilir ve diğerinin cinselliğe hazır olup olmadığına odaklanabilirken, bu arada diğeri de seksten kaçma tutumu geliştirip diğerinin cinsel saldırgan davranışlarına odaklanabilir. Bir diğerinin cinsel arzu durumunu anlayamaması, kişinin kendi gerçek istek durumunu fark edememesine yol açar, bir kişi sürekli istiyor, diğeri hiçbir zaman istemiyor gibi görünüyor. Zıtlaşmada ise bir konudaki duyguları karışık olan eşler birbirinin tersi kutuplarda yer alırlar. İçsel bir çatışma ilişkiye yansıtılır. Çocuk sahibi olma konusunda eşlerin karmaşık düşüncelerinin kutuplaşması kronik duygusal çatışmalara yol açabilir.

Pek çok eş bir diğerinden düzenli olarak sözlerini kanıtlamasını ister. Bu durum kişilerin endişelerinden ya da ilişkideki güç dengesinin durumundan kaynaklanabilir. İlişkisine daha çok bağlılık duyan kişi boşanma tehditleri karşısında kendisini daha güçsüz hissedebilir. Saldırgan tutumlar bağımlılığını inkar etme ve güç kullanma çabası sonucunda ortaya çıkabilir. Yakın eş tarafından reddedilmek, geçmişte yaşanan travmatik deneyimleri anımsatarak dürtüsel özkıyım girişimlerine veya eşe karşı saldırgan tutumlara yol açabilir. İlişkisine daha çok bağımlılık duyan kişi boşanma tehditleri karşısında kendisini daha güçsüz hissedebilir. Saldırgan tutumlar bağımlılığını inkar etme ve güç kullanma çabası sonucunda ortaya çıkabilir. Yakın eş tarafından reddedilmek, geçmişte yaşanan travmatik deneyimleri anımsatarak dürtüsel özkıyım girişimlerine veya eşe karşı saldırgan tutumlara yol açabilir.
Eşle ilişkili sorunlarında özel önem arz eden bir konu tutkulu aşktır; bu durum, kişinin aşık olduğu kişiye karşı duygusal bağımlılığının olduğu bir durum olarak tanımlanır semptomları o kişiyle sürekli meşguliyet, duygularına karşılık vermesi için yoğun istek duyma, o kişiyi idealize etme ve hiçbir umut olmadığı zaman bile nedensizce ümit beslemedir. Aşık olma her yaşta olabilir ve tüm kültürlerde tanımlanmıştır. Karşılıksız aşk depresyon ve özkıyım davranışlarına yol açabilir. Bir kişinin esas ilişkideki sorunlar, kişinin başka birisine aşık olma riskini doğurur.
Şiddet ilişki sorunlarıyla ilişkili olabilir. Eşe şiddet uygulama kişinin bireysel dürtü kontrol sorunlarını, toplumsal ilişkilerinin bozukluğunu ve sıklıkla alkol veya başka madde bağımlılığını gösterir. Eşe şiddet uygulama tüm toplumsal sınıflarda ve sosyoekonomik düzeylerde gözlenmektedir. Kadına uygulanan şiddet açısından gebelik riskli bir dönemdir. Şiddette maruz kalma sıklıkla depresyon ve öğrenilmiş çaresizlikle sonuçlanır. Hasta şiddete maruz kaldığını saklayabilir ancak klinisyenler eşin kötüye kullanımı olasılığı açısından tetikte olmalıdır.
Eşle ilişkili sorunlarını gözlemleyen psikiyatristler, hastanın durumunun, ilişkiden mi, yoksa mental hastalıktan mı kaynaklandığını değerlendirmelidir. Mental bozukluklar, bekarlarda, hiç evlenmemiş, dul, ayrı yaşayan ya da boşanmış kişilerde, evlilere göre daha sıktır. Klinisyenler tanı koyarken gelişimsel, cinsel, iş ve ilişki öykülerini, iyice incelemelidirler. Evlilik, eşlerin belirli bir düzeyde uyumunu gerektirir. Sorunlu bir evlilikte terapist eşlerin sorunlarını çözme ve çocuk bakımı konusundaki tutumları, birbirlerinin akrabalarıyla olan ilişkileri, sosyal yaşamları ekonomik durumları ele alış biçimi ve cinsel tutumları, konusunda iletişimlerini arttırmak yönünde cesaretlendirici olmalıdır. Bir çocuğun doğumu, düşük ya da kürtaj,ekonomik stresler, taşınma, hastalıklar büyük iş değişiklikleri ve evlilik içindeki rollerde belirgin bir değişikliğe yol açabilecek herhangi bir sorun ilişkilerde stresli bir döneme yol açabilir. Çocukların hastalanması evliliklerdeki en büyük sorunları doğurur ve bir çocuğun hastalık ya da kazayla kaybı sıklıkla boşanmayla sonuçlanır.

Eşler, farklar kültürlerden geliyorlarsa ve farklı değerler sisteminde yetiştirilmişlerse, evlilikteki rolleriyle ilgili beklentileri konusunda sorunlar yaşarlar. Örneğin düşük sosyoekonomik sınıftan kişiler, karlarının çocuklarla ilgili çoğu kararı vermesini bekler ve çocukları disipline sokma aracı olarak dayağı kabul edebilirler. Orta sınıftaki insanlar aile hakkındaki kararları ortaklaşa vermek isterler ancak son sözü kocanın söylemesi beklenir ve çocuklarının disiplinini konuşarak sağlamayı tercih ederler. Evlilik terapisinde olduğu gibi, terapist , eşlerle birlikte, çiftin ilişkisini iyice incelediğinde değerler çatışması, yeni rollere uyum, kötü iletişim gibi sorunlara en iyi çözümler bulunur.

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sessiz Kalmak İşe Yarıyor mu ?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Sevilay ZORLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Sevilay ZORLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sevilay ZORLU Fotoğraf
Dr.Sevilay ZORLU
Antalya
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi115 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Sevilay ZORLU'nun Makaleleri
► Sessiz Katil: Yüksek Tansiyon Prof.Dr.Mehmet Sıddık ÜLGEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sessiz Kalmak İşe Yarıyor mu ?' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Cinsel Yaşam Ağustos 2017
► Kaygı mı Korku mu? Mayıs 2016
► Boşanma ve Sonrası Kasım 2015
► Kolay İnciniyor Musunuz? Ağustos 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:48
Top