2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Doğal Doğum, Gebelik, Gebelik ve Doğumda Nefes Egzersizleri Eğitiminin Önemi
MAKALE #12609 © Yazan Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR | Yayın Mayıs 2014 | 4,916 Okuyucu
Bu program sadece doğumda yapacaklarınız ile ilgili olmayıp aynı zamanda hamilelik boyunca bebeğinize daha sağlıklı ve huzurlu bir yuva olmanız için sizin yapmanız gerekenleri de içerir. Böylece bebeğiniz huzur ve güven ortamında büyür. Aile kavramı güçlenir. Bu kursta öğrendiklerinizi günlük hayatta da kullanma ve yaşam kalitenizi arttırma şansınız vardır.
Doğum ve sonrasında kendine güvenen, doğum tecrübesiyle tatmin olmuş anne ve babalar amaçlanır.
1.Bilgi
2.Egzersiz
3.Nefes egzersizleri
4.Gevşeme
5.Konsantrasyon-Meditasyon
6.Beden farkındalığı
7.Pozitif düşünce
8.Masaj

1.Bilgi

Hamilelik ve Doğum İçin Pozitif Etkileri
• Sağlıklı ve bilinçli bir hamilelik dönemi sağlar.
• Kendine güvenen gebeler yaratır.
• Doğumla ilgili panik ve korku azalır.
• Doğumda annenin kendine güvenmesini sağlar.
• Anneye ve bebeğe huzurlu bir doğum yaratır.

2. Egzersiz
Hamilelik ve Doğum İçin Pozitif Etkiler
• Gebelik ve doğumda dayanıklılığı arttırır. Gebelik ciddi bir hazırlık gerektirir.
• Gebelikle ilgili ağrıları azaltır.
• Gebelikte aşırı kilo alımını önler, doğum sonrası kiloların çabuk verilmesini sağlar.
• Dolaşım bozukluklarını düzelterek özellikle ayaklardaki şişlikleri azaltır.
• Egzersiz eğlencelidir, rahatlatır.
• Alışkanlık kazanılırsa sağlıklı yaşama adım atılır.
• Doğum süresini kısaltır.
• Doğum sırasında ve sonrasında oluşabilecek travmaları azaltır.
• Sezaryen olasılığını azaltır.
• Doğumda esneklik sağlar.

3. Nefes Egzersizleri

Hamilelik ve Doğum İçin Pozitif Etkileri
• Bebeğin daha fazla oksijen almasını sağlar.
• Annenin daha rahat nefes almasını sağlar
• Krampların önlenmesi.
• Doğumda kasılmalar daha rahat hissedilir.
• Rahim kaslarına ihtiyacı olan oksijen taşınır.
• Doğumda baş dönmesini engeller.
• Mide bulantısını önler.
• Bebeğin oksijen azlığında stresini önler.
• Ritmik hareketlerle konsantrasyon sağlar.
• Zihni meşgul tutar, zihin meşgulken bedeni duyamaz.

4. Gevşeme

Hamilelik ve Doğum için Pozitif Etkileri
• Huzur ve barış getirir.
• Enerjinin doğru harcanmasını sağlar.
• Beden ve zihin farkındalığı getirir.
• Rahim çalışırken diğer kasların gereksiz kasılmalarını önler.
• Konsantrasyon sağlar.

5.Konsantrasyon

Hamilelik ve Doğumda Pozitif Etkileri
• Kendine dönebilmek ve bebeğini daha yakın hissedebilmek.
• Çevrende ne olursa olsun etkilenmemek.
• Bebeğinle bütünleşip doğumda beraber hareket etmenizi sağlar.

6.Beden Farkındalığı

Hamilelik ve Doğum için Pozitif Etkileri
• Bedeninin daha iyi tanıman korkularını azaltır.
• Bedenini doğumda daha doğru şekilde kullanabilmeni sağlar.
• Doğumda gerekli kasları kullanıp diğerlerini gevşek bırakmana yardımcı olur.

7. Pozitif Düşünce

Hamilelik ve Doğum İçin Pozitif Etkileri
• Kendine ve bedenine güveni arttırır.
• Daha önceden var olan korkularından kurtulmana yardımcı olur.
• Doğumda çevrende ne olursa olsun sakin kalmana yardımcı olur.
• Zihin doğuma hazırlandığından daha sakindir.

8. Masaj

Hamilelik ve Doğum İçin Pozitif Etkileri
• Bebeğinizle sevgisel bir temas sağlar.
• Eşler arasındaki bağı güçlendirir.
• Kasılmalar daha rahat karşılanır.


DOĞAL DOĞUM


Doğal doğum mümkün olduğunca müdahale edilmeden yapılan doğumdur. Çünkü kendiliğinden başlayan doğal bir doğumda beden ve bebek ne yapacaklarını bildikleri mükemmel bir çalışma içindedirler. Yapacağınız her müdahale bu işleyişi az ya da çok bozabilir. İdeal olan bedenin bu mükemmel çalışmasını destekleyecek bir ortam yaratılarak anne ve bebeğinin fiziksel ve duygusal olarak desteklenmeleridir. Bu sayede hiçbir ilaç ve müdahaleye maruz kalmayan bir anne bebeğini, tüm doğal hormonlarının etkisi altında doğuracak, doğar doğmaz bebeğini göğsüne alabilecek ve bebeği ile güçlü bir bağ kurabilecektir. Doğum sonrasındaki kritik dakikalar anne ve bebeğinin bağ kurması açısından çok önemlidir. Sevgi ve coşku dolu bu doğum sonrasında anne ve bebeğinin buluşması onların gelecekteki davranışlarını da olumlu etkileyecektir.

Buradaki kritik kelime “mümkün olduğunca” dır. Doğal doğum felsefeleri gerekli modern tıbbi müdahaleleri dışlayan bir felsefe değildir. Tam tersine gerektiği zaman modern tıbbın tüm olumlu müdahaleleri kullanılacaktır. Burada önemli olan müdahalelerin fark gözetilmeden her anneye rutin olarak uygulanması yerine, gerekli şartlarda gerekli doğumlarda uygulanmasıdır. Kanıta dayalı tıp çalışmaları birçok müdahalenin rutin olarak her gebeye uygulanmasını destekleyecek kanıtlar bulamamıştır. Bu yüzden doğal doğum düşünen annelerin karşılaşabilecekleri tüm müdahaleleri bilmesi ve gerektiğinde bunları kullanabilmesi teşvik edilir. Ne olursa olsun, kesinlikle hiçbir müdahale yapılmadan bir doğumun hedeflenmesi en büyük yanlış olacaktır. Gerektiğinde yapılacak bu müdahaleler gerek annenin gerekse bebeğin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratacaktır. Bu yüzden müdahalesiz doğum yerine, mümkün olduğunca müdahalesiz ancak kesinlikle sağlıklı bir anne ve bebeğinin hedeflendiği bir doğum şekli en akılcı çözüm olacaktır.
Doğal bir doğumun en büyük avantajı ilaç kullanımının en az seviyede olmasıdır. Bu sayede anne ve bebeği hazır olduğunda doğum başlayacak ve doğumun kontrolü doğal olarak salgılanan hormonlarda olacaktır. İlaçsız bir doğumla anne doğumun coşkusunu tüm farkındalığı ile hissedecek, bebekse aktifliği sayesinde yeni hayatına çok daha kolay uyum sağlayacaktır. Bu hormonların anne ve bebek üzerindeki olumlu etkileri yapılan çalışmalarla yavaş yavaş çok daha iyi keşfedilmeye başlanmıştır.

DOĞUMDA LAMAZE FELSEFELERİ

HAMİLELİKTE LAMAZE FELSEFESİ
1. Hamilelik normal ve doğal bir olaydır.
2. Kadın bedeni hamilelik boyunca bebeklerin gelişimine yardımcı olmak ve büyütmek için tasarlanmıştır.
3. Hamilelikte geçen 9 ay bebeklerin gelişip büyümesi, bedenin doğuma hazırlanması ve bir kadının anneliğe geçişi için gereklidir.
4. Hamilelik, anne ve babaların bebekleriyle ömür boyu sürecek güçlü bağlar kurmaları için bir fırsattır.
5. İyi bir destek, sağlıklı bir yaşam biçimi ve hayatın stresi ile baş edebilme kabiliyeti sayesinde sağlıklı bir hamilelik, sağlıklı bir doğum ve sağlıklı bir bebeğe ulaşmak mümkün olacaktır.
6. Doğumdan sorumlu sağlık çalışanları kadınların doğumun normalliğine olan güvenini ve sağlıklı bir doğum yapabilme kabiliyetlerini arttırabilir veya azaltabilir.
7. Lamaze eğitimi kadınların bedenlerine ve doğumla ilgili dürtülerine güven kazanmaları, hamilelik/doğum/emzirme/annelik alanlarında bilinçli/eğitimli tercih yapmaları konularında kendilerine güven duygusunu güçlendirir.

DOĞUMDA LAMAZE FELSEFESİ

1. Doğum normal, doğal ve sağlıklıdır.
2. Doğum tecrübesi anneyi ve ailesini derinden etkiler.
3. Kadının doğal dürtüleri doğumu yönlendirir.
4. Kadının doğumda kendine güveni ve başarısı sorumluluğu alan profesyoneller ve doğum yapılan yere bağlı olarak artabilir veya azalabilir.
5. Kadınların doğumda rutin müdahalelere gerek kalmadan doğal doğum hakkıdır.
6. Doğum doğal ve güvenilir bir eylemdir.
7. Kadınlar doğum eğitimi sayesinde sağlıkları ile ilgili kararlarda bilinçli tercih yapacak ve sorumluluğu alacak şekilde eğitilmelidir.

EBEVEYNLİKTE LAMAZE FELSEFESİ

1. İyi bir ebeveynlik çocuklarımızın fiziksel, ruhsal ve duygusal gelişimi için olduğu kadar kendimiz ve toplum için de yaşamsal bir öneme sahiptir.
2. Ebeveynlik coşkulu, önemli, tatmin edici ve verilen emeğe değer bir görevdir.
3. Ebeveynlik doğumdan önce başlar. Çocuklarla anne ve babalar arasındaki özel bağ doğumdan başlayarak yaşam boyu devam ederken saygıyla karşılanmalı ve korunmalıdır.
4. Çocukların hayatında anne ve babalar eşit rol alır ve birbirlerinin yerini tutamazlar.
5. Ebeveynlik öğrenilen bir sanattır. En önemli öğretmenlerimiz kendi ebeveynlerimiz, ailelerimiz ve çocuklarımızdır.
6. İyi bir ebeveynlik için kendi ailelerimiz, arkadaşlarımız ve toplumumuzun desteğine ihtiyacımız vardır.
7. Kendimiz ve çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak kararlar alırken eğitim ve destek ebeveynlerin kendilerine olan güvenini ve kabiliyetini güçlendirir.

DOĞUMDA HYPNOBIRTHING FELSEFESİ

HypnoBirthing, Mongan Metodu, bir doğum tekniğinden çok bir doğal doğum felsefesidir. Bu felsefe yeni bir felsefe olmamakla beraber zaten genlerimizde var olan fakat kazanılmış korkularımızla yabancılaştığımız ‘’doğal doğum’’ felsefesini keşfetmemizde yol göstericidir.
HypnoBirthing felsefesinin temelleri, eski zamanlarda doğumun gerçekleştirilme şekline bağlıdır. Uygulama anlamında kökeni Dr. Grantly Dick-Read’in çalışmalarına dayanır. Dick-Read 1913 senesinde doğum için çağrıldığı evde, anestezik maddeyi reddeden gebenin güçlü nefeslerle bebeğini doğurmasını izler. Dick-Read anneye neden ağrıdan kurtulmak için anestezik maddeyi reddettiğini sorar. Kadın şu yanıtı verir : ‘’ Ağrımadı ki…’’
Bu deneyimi Dick-Read’in doğumla ilgili bildiklerini yeniden gözden geçirmesine neden olur. Zamanla anlar ki, yanıt, kadının doğuma getirmediği şeyde saklıdır ‘’Korku’’. Deneyimleri sonucu oluşturduğu kuramına ‘’Korku-Gerginlik-Ağrı’’ sendromu adını verir ve korkunun bedendeki, özellikle de rahimdeki gerginliğin nedeni olduğu ve o gerginliğin doğal doğurma sürecini engellediği, doğumu uzattığı ve ağrıya neden olduğu yönünde varsayım öne sürer.
Seksenli yılların sonunda hayalindeki doğumu yaşamak üzere araştırma yapan Marie F. Mongan deneyimleri sonucunda, kendi kendine hipnozun avantajlarını doğal doğum bilgisiyle bir araya getiren bir doğum eğitimi programı ortaya çıkardı ve bu yönteme ‘’HypnoBirthing’’ adını verdi. Bu yöntemde anne adaylarına, bebeğe zarar verebilecek müdahalelerin olmadığı, nazik, sakin, doğal, kibar, merhametli, özgüvenli ve sevgi dolu bir Doğum deneyimi yaşamaları için eğitim verilir.

Anne adayı HypnoBirthing yöntemi ile doğuma fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak hazırlanır. Bu yöntem anneye doğal doğum içgüdülerini tekrar hatırlatarak, bebeğini neşe, güven ve huzur içinde dünyaya getirmesini sağlar.

Kısaca HypnoBirthing kişinin kendi gelişimi ve korkularından özgürleşmesi üzerine odaklı, rahat bir doğum için ön şart olan derin gevşemenin temel alındığı, rahat, sağlıklı, huzurlu ve bilinçli bir doğum yolunda kullanılan uluslararası bir doğuma hazırlık tekniğidir.
DOĞUMDA AKTİF DOĞUM FELSEFESİ
Aktif doğum ilk olarak Janet Balaskas tarafından tanımlanan bir terim ve bir felsefedir. O, aktif doğumun yeni bir şey olmadığını söyler. O normal eylem ve doğumun tanımlanmasının basit bir yoludur ve bir kadının kendi içgüdülerini ve vücudunun fizyolojik mantığını izlemesinin yoludur. O kadının katılımcılar tarafından yönetilen bir doğumun pasif alıcısı olmadığını, aksine doğum sırasında (doğururken) kendi vücudunu kontrol ettiğini söylemenin bir yoludur
Aktif bir doğum içgüdüseldir.
O tamamen sizin isteğinizle ve belirlemenizle gerçekleşen, vücudunuzu istediğiniz gibi kullanmada ve onun isteklerini/arzularını izlemede tam özgürlüğünüzün olduğu doğal ve spontan/kendiliğinden bir doğumu içerir. Aktif doğum aklın bir tutumudur. O doğal fonksiyonun, doğum sürecinin istem dışı doğasının ve de vücudunuza uygun bir şekilde pozisyon verilmesinin kabul edilmesini ve ona güvenilmesini içerir.
Aktif doğum pasif bir loğusalıktan/bağımlılıktan/tutsaklıktan daha konforlu, güvenli ve daha etkindir. Bu, eylemde aktif olan kadınları pasif, sırt üstü yatmış bir pozisyonda olanlarla karşılaştıran birçok bilimsel çalışma tarafından desteklenmektedir
Aktif bir doğuma karar verirken siz doğum yapan birisi, bir anne ve bir kadın olarak temel gücünüzü yenilemelisiniz. Siz bebeğinize de olası en iyi yaşam başlangıcını ve rahimden dünyaya güvenli bir geçiş vermiş olacaksınız. Olağandışı bir zorluk veya komplikasyon ortaya çıkarsa, siz elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı bilerek ve bunun sizin seçiminiz olduğunu ve girişimin gerçekten gerekli olduğunu da bilerek modern obstetrik bakımın güvenlik ağını kullanma konusunda serbest olacaksınız. Bu sayede, en zor doğum bile pozitif bir deneyim olabilir.

Aktif Doğumun Yararları
Eğer siz serbestçe hareket edebiliyorsanız ve eylemde ayakta durma, yürüme, dizüstü durma, oturma veya çömelme gibi konforlu, desteklenen, dik pozisyonları seçerseniz, birçok önemli avantajlar bulunmaktadır. Bu çocuk doğurmanın çok iyi araştırılmış olan bir alanıdır.
Dik durmanın avantajları:
*Yer çekimi uterus (rahim) kasılmalarına ve aşağı doğru indirme eforlarına yardımcı olmaktadır. Dik olduğunda annenin vücudu yerçekiminin aşağı doğru çekmesiyle uyum içindedir. Uzanmış olduğunda onun bebeği dışarı çıkartmak için istemsiz eforları engellenir; o bebeği yukarı doğru itmek için kaslarını daha güçlü germek zorundadır ve onun forseps veya vakum ile çekip çıkartma yardımına ihtiyaç duyma olasılığı çok yüksektir.
*Uterusun çok az gücüne gerek duyulur. Uterus kasılma sırasında öne doğru yükseldiğinden, anne öne doğru eğilerek uterusun dirençle karşılaşmadan çalışması için yardımcı olur. Eğer o sırtüstü yatarsa uterus daha güçlü ve daha az efektif çalışmak zorunda kalır.
*Anne dik pozisyondayken bebeğin başının annenin pelvisine girmesi daha kolaydır ve yer çekimi ile ilişkili olarak bebeğe pelvik kanaldan en iyi inme açısını sağlar.
*Plasental dolaşım daha iyidir. Bu da bebeğe oksijenin daha iyi sağlanmasına neden olur.
*Pelvis ve uterusu besleyen sinirler spinal kordonun alt kısmından çıkarlar ve sakrumdan (kuyruk sokumu) geçerek girerler. Eğer sinirler üzerine direkt bir bası olmazsa, daha az ağrı hissedilir.
*Anne dik pozisyonda olduğu sürece pelvik eklemler serbestçe genişlemek, hareket etmek ve bebeğin inen başına uyum sağlamak için özgürdürler! Kuyruk sokumu bebek çıkarken pelvisin çıkışını genişletmek için geriye doğru dönecek şekilde tasarlanmıştır. Bu birçok doğum eğitimi metodlarında kullanılan annenin kuyruk kemiği üzerine oturduğu klasik ıkınma (çömelip oturmak veya yarı yaslanma olarak da tanımlanan) pozisyonlarında mümkün değildir.
*Anne dik pozisyonda olduğunda onun perineal dokuları dengeli bir şekilde genişler ve bebeğin çıkan başı çevresinde geriye doğru sıyrılır. Bu nedenle epizyotomiye (vajinal yan kesiye) olan ihtiyacı önemli ölçüde azaltır.

Özet olarak, aktif bir doğumun başlıca faydaları:

*Daha az ağrı olur.
*Eylem ve doğum sırasında bebeğinize daha fazla oksijen gider.
*Daha efektif dalgalar (kasılmalar) oluşur.
*Ikınmak daha kolaydır.
*Daha düşük yırtılma riski vardır.
*Doğumdan sonra siz ve bebeğiniz optimal kondisyondadır.
*Bağlanma ve emzirme kolaylaştırılır.

SUDA DOĞUM FELSEFESİ
Suda doğum, sıcak bir fanus ya da küvetin içerisinde bebeğini dünyaya getirmek isteyen annelerin seçmiş olduğu bir doğum yöntemidir. Bebek anne karnındaki yaşamını su kesesinde sürdürdüğü için suda doğum yapmanın hem anne açısından hem de bebek açısından faydalı olduğu bilinmektedir. Suda doğum esnasında su sıcaklığı 36 derece ile 38 derece arasında ayarlanmaktadır. Suda doğum uzman bir doktor tarafından su içerisinde gerçekleştirilirken diğer doğum türlerinde olduğu gibi, ilaç kullanımına ya da suni sancı kullanma yöntemine gerek duyulmaz. Yıllardır kadınların doğum esnasında çektikleri sancı ve doğum kaygısını azaltmaya yönelik araştırmalar yürütülmüştür ve bu konu üzerinde birçok farklı yöntemler denenmiştir. Suda doğum bir havuz ya da küvet içerisinde, sıcak suyun gevşetici etkisinden faydalanılarak gerçekleştirilmektedir.
Suda doğum son yıllarda ülkemizde de bazı hastanelerde gerçekleştirilmektedir. Burada sıcak su dolu bir küvette doğum gerçekleşmektedir. Suyun sıcaklığı doğum sırasında devamlı ölçülür ve 37-37.5 derecede kalması sağlanır. Doğum eylemi sırasında havuz suyu; amniotik sıvı (bebeğin kesesindeki sıvı), kan, idrar ve benzeri maddelerle kirlenir. Bu, hem bebeğin hem de annenin doğum sonrası enfeksiyon riskini artırabilir. Bunu önlemek için havuzun suyu belli aralıklarla değiştirilir.
Suda doğumun faydaları nelerdir?
*Annenin sıcak suyun içinde bulunması rahatlamasını, sakinleşmesini ve ağrılarının azalmasını sağlayabilir.
*Suyun sıcaklığı ve kaldırma gücü nedeniyle rahme giden kan akımı artar, rahmin kasılmaları etkinleşir.
*Su vajina ağzını, yani bebeğin çıkış noktasını daha gevşek hale getirebilir, bu da o bölgenin doğumda yırtılması olasılığını azaltabilir.
*Annenin suyun içerisinde hareket etmesi ve pozisyon değiştirmesi daha kolaydır.
*Bebeğin kesenin içindeki sıvı bir ortamdan yine sıvı bir ortama doğarak daha yumuşak ve stressiz bir geçiş yaptığını ve bu bebeklerin daha az ağlayan, daha sakin bebekler olduğunu bildiren uzmanlar vardır.
PSİKODRAMA
Psikodrama, insanlar arası ilişkilerin bilimidir. Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve endüstri alanlarında çalışan kişilerin mesleğine eşlik eden ve niteliğini arttıran, geliştiren, ileri bir eğitimdir. Öncelikle kişinin spontanlık, yaratıcılık ve davranma geliştirilmesini hedefler. Bu nitelikler, bireyin yaşamındaki seçeneklerin farkına varmasına, bunlar arasından seçim yapabilmesine ve duruma uygun davranabilmesine olanak sağlar. Psikodramayı doğuma hazırlık eğitimlerinde kullanmamızın amacı, anne-baba adayının doğum ve doğum şekli ile ilgili seçimlerinde onlara farkındalık ve kolaylık sağlamak.
Anne-baba adaylarının kendini tanıma, yaşamını istediği gibi yönlendirme ve kendi sorumluluğunu tek başına taşıma yeteneklerinin gelişmesi onların yaşamını daha anlamlı kılar. Kendini tanıyan kimse; dikkatini içinde bulunduğu duruma ve çevresindeki diğer insanlara (eş, çocuk, arkadaş ve işyeri ilişkileri gibi) kolayca serbestçe ve ön yargılara kapılmadan yöneltebilir.
Sorunlar hakkında konuşmak genelde çözüm getirmez. Herkesin görüşü farklıdır, ayrı noktalarla vurgu yapar, değişik çözümler önerir. Bu durum gebelik ve doğum sürecinde zaman kaybına yol açar, nadiren kalıcı etkisi olur ve engellenmeye neden olarak olası sorunları alevlendirebilir.
Psikodrama ile sorunlara tümden farklı yaklaşıyoruz. Öncelikle doğum ile ilgili olası korku ve endişenin ortaya çıktığı duruma bakıyoruz. Bu nedenle ilk önce durumun ne olduğunu saptamaya çalışıyoruz. Sonra bu duruma nasıl gelinmiş ve içinden nasıl çıkılır, onu bulmayı hedefliyoruz. Durum sahneleniyor ve böylece herkes için görünür, somut ve güncel oluyor. Rol alanlar, sorun sanki şimdi burada olmuş gibi canlandırıyorlar. Canlandırma herhangi bir tanımlamanın yapılabileceğinin ötesinde çok şey anlatıyor, gösteriyor.
Kişiler duruma tek tek anımsamak yerine, hep birlikte aynı anda yeniden yaşıyorlar. Değişik psikodrama tekniklerini kullanarak, katılımcıları durumun her öğesini araştırmaya, olabilecek doğum seçeneklerini sınamaya teşvik ediyoruz. Canlandırma sona erince, katılımcılardan rollerinde yaşadıklarını paylaşmalarını istiyoruz.
Çözüme dıştan müdahale ile değil, katılımcıların ortaklaşa çabalarıyla ulaşıldığı için, gerçekleşme ve daha kalıcı olma şansı yüksektir. Ayrıca davranış, kendine ve diğerlerine güveni arttırarak daha fazla sosyal bütünleşmeye yol açar. Oyun sırasındaki açıklık önyargıları azaltır ve her davranışta olduğu gibi, öğrenme ve eğlence, neşeyle iç içedir.

Hamilelik ve Doğumda Aile Sorumlulukları

Araştırmalar gösteriyor ki iyi kurulmuş hamile-hekim ilişkisi gebeliğin daha huzurlu ve sakin geçmesini sağlıyor. Bunun için sağlık kuruluşları hamilelerin gerekli tüm tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak önlemleri alırken diğer yandan da gebelerin kendilerini huzur ve güven içinde hissetmeleri için ortam hazırlamalıdırlar. Ancak burada ailelere de büyük bir görev düşmektedir. Aileler böyle bir ortamın hazırlanabilmesi için sorumluluğu paylaşmak zorundadırlar.
• Güvenli, sakin ve insancıl bir doğum isteyen aileler böyle bir doğumla neyi ifade etmek istediklerini doktorlarına açıklama sorumluluğundadırlar. Çelişki ve hayal kırıklıklarını önlemek için doğumla ilgili tercihlerini önceden doktorlarına açık bir dilde anlatmalıdırlar.
• Aileler kendi sağlıklarının teminini ekibin aktif bir üyesi olduklarının sorumluluğunda olmalıdırlar. Bebeklerinin sağlıklı doğumu için kendi sağlıklarını en iyi şekilde korumakla sorumludurlar.
• Sağlıklı, sakin ve doğal bir doğum isteyen aileler bu konuda kendileri ile aynı duyguları paylaşan bir sağlık ekibi bulmak konusunda kendileri sorumludurlar. Müdahalelere eğilimli sağlık çalışanlarının fikirlerini değiştirmek yerine doğal doğum konusunda kendilerini destekleyen uygulamalara sıcak bakan bir ekip araştırmak onların sorumluluğu olacaktır.
• Doğumla ilgili tercihlerinin gerçekleşebilmesi için bu konudaki taleplerini erken gebelik dönemlerindeki ziyaretlerde dile getirmek ailelerin sorumluluğudur. Böylece doğumun yaklaştığı günlerde her iki tarafta nasıl davranacağını bilmenin huzurunu yaşayacaktır.
• Aileler doğum yapacakları hastanenin doğum ve doğumla ve doğuma yaklaşımla ilgili kurallarını öğrenme sorumluluğundadırlar. Kendi doğum tercihleri ile hastanenin genel doğum koşullarını karşılaştırarak araştırmak zorundadırlar.
• Aileler doğumda müdahale gerektirecek bir durum olması durumunda önceden hastane veya doktorun yaklaşımlarını araştırma ve kendi tercihleri ile karşılaştırma sorumluluğundadır. Gerekli durumlarda kaygılarını dile getirme dile getirme özgürlükleri olmalıdır.
• Aileler kendilerini fiziksel ve zihinsel olarak doğuma hazırlama, sağlıklı beslenmeye dikkat etme, kendileri ve bebekleri için sağlıklı bir ortam yaratma konusunda sorumludurlar. Bu sorumluluk bebeklerinin ihtiyaçları yönünde doğum şeklini seçme konusunda da devam eder.
• Aileler mümkün olduğunca her türlü test ve müdahalede bebekleri için meydana çıkan yarar ve zararları araştırarak kendi tercihleri doğrultusunda yararlı olanı seçmekle sorumludurlar.

ZİHİN KURALLARI

Kural 1: Zihin o anda sadece bir düşünceyi akılda tutabilir.
Birbirine zıt düşünceler aynı anda akılda tutulamazlar; bu yüzden pozitif telkinler pozitif sonuçlar yaratır. Kişi olmasını arzu ettiği düşüncelere odaklanmalıdır. Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkansız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.
Gebelik eğitimine etkileri: Hamile kadın doğumla ilgili tüm duygu ve düşünceleri engelleyerek sadece pozitif düşüncelere odaklanır. Bu onu gelecekte pozitif sonuçlara hazırlar. Bütün negatif düşüncelerin geride bırakılması ve negatif enerjilerin bugüne yansıtılmaması hayati derecede önemlidir. Eğer yan etkili, zor bir doğumun yeniden yaşanması istenmiyorsa bu konuda hiçbir konuşmaya girilmemeli ve düşünülmemelidir. Aynı şekilde yakın çevremizden bize doğumla ilgili negatif hikayelerin anlatılması engellenmelidir.
Kural 2: Gerçekler her zaman düşünceleri izler.
Kişinin içinde ya da dışında odaklandığı şeylerin olma ihtimali yüksektir. Kişi söylediklerine ulaşır. Bir şeye hedeflendiğinizde ona ulaşırsınız.
Gebelik eğitimine etkileri: Zihninizdeki hayaller, düşünceler hafızaya alınır ve bilinçaltı bunların gerçekleşmesi için elinden geleni yapar. Pozitif düşünceler ve doğum planlarını hafızaya almanız sağlıklı bir doğuma doğru sizi hazırlar. Ters gidecek şeyleri sürekli zihninizde yargılamanız da aynı etkiyle bilinçaltınızın bunları gerçekleşmeye yönelik çalışmasına neden olur. Bu yüzden gebe eğitiminde komplikasyonlardan bahsedilmez. Bunun yerine doktora başvurmanız gerekecek özel durumlar size anlatılır.
Kural 3: Her düşünce veya duygu bedende fiziksel bir reaksiyon oluşturur.
Bilinçaltında açığa düşünceler bedende fiziksel cevaplara neden olur. Bu yüzden belli bir zaman diliminde şartlı düşüncelerimizle kendi sağlığımızı veya hastalığımızı etkileyebiliriz. Kendimizle ilgili negatif düşünceler bedenimizde yarattığı fiziksel etkilerle sağlığımızı yavaş yavaş bozar. BENZER BENZERİ ÇEKER. Bu yüzden stres stresi, mutluluk mutluluğu çeker. Zengin gittikçe zenginleşir, fakir gittikçe fakirleşir.
Hamile eğitiminde etkileri: Bu kural hamile eğitiminde annelerimizi en fazla etkileyen kuraldır. Doğumla ilgili korkular bedende kaç-dövüş-kal cevabını oluşturur. Korku ve stres sonrası bedende salgılanan hormonlar gevşeme yerine bedende kasılma yaratır. Beden kendisiyle savaşmaya başlar.
Kural 4: Bilinçaltına yönelik yeni düşünceler her zaman daha güçlüdür ve özellikle eski düşünceyle çelişkiliyse eski düşünceleri bastırır.
Sorgulamayan bir bilgisayar gibi çalışan bilinçaltı gerçek ve hayal arasındaki farkı algılayamaz. Eğer hayal kurulan düşünce kişinin yararınaysa, doğru ya da yanlış olduğuna bakmadan bilinçaltı bunu kabullenir.
Hamile eğitimine etkiler: Doğum sırasında sağlık personelinin tüm otoritesi ile yaptığı müdahale önerileri zaten yatkınlığı olan anne adayları tarafından çok kolay kabullenilir. Bu müdahalelerin daha önceki istekleri ile çelişmesi sonucu değiştirmez. Bu yüzden çiftler eğitimlerinde doğum sırasındaki öneri ve müdahaleleri sorgulayabilmeleri konusunda detaylı bilgi alırlar. Sorgulayarak verdikleri kararlar sonrasında hayal kırıklığı daha az yaşanır.
Kural 5: Düşünce bir kez kabul edildikten sonra her benzer düşüncede davranışlar gittikçe kolaylaşır. Düşünce bir kez tetiklenirse benzer düşünceler çok daha kolay kabul edilir. Örneğin bir çocuk saldırgan bir köpek tarafından korkutulursa, korkmasına gerek bir davranış olmasa da bütün köpeklerden korkacaktır.
Hamile eğitimine etkileri: Hamile bir kadın doğumun kolay olduğunu bir kez kabul ederse, sadece içindeki doğum dürtülerini kullanıp bedenine güvenerek kolay bir doğum yapabileceğine de inanır. Çalışmalarla bu duygusu gittikçe güçlenir. Ancak tersi de doğrudur. Komplikasyonların ve negatif doğum hikayelerinin konuşulmasıyla doğum hakkındaki korkuları tetiklendikçe kendini normal doğum önerilerine yavaş yavaş kapatır. Tekrarlanan duygusal reaksiyonu şartlı reflekse dönüşür.
Kural 6: Düşünce bilinçaltı tarafından kabul edildiğinde, yenisiyle yer değiştirene kadar orada takılı kalır.
Bilinçaltındaki kabul edilmiş düşünce açığa çıkarılıp, yerine yeni düşünce konmadığı sürece kişi bu düşüncenin etkisi altında kalmaya devam edecektir.
Hamile eğitimine etkisi: Hamile eğitimine gelen kadının zihnindeki doğumla ilgili negatif düşünceler yavaş yavaş bilin düzeyine gelerek, eğiticinin yardımıyla pozitif düşüncelerle yer değiştirir. Doğumla ilgili pozitif düşünceler hakimiyet kazandıkça kadın artık doğal bir doğum için hazırdır.

Kelimeler ve duygular düşünceleri yaratır,

Duygular inançları yaratır,
İnançlar davranışları yönlendirir,
Davranışlar başarı ya da başarısızlığımızın nedenleridir.

GEVŞEME PROGRAMI
Gerginlik, stres ve rahatsızlık hissiyle ilaçsız baş etmenin en etkili yollarından biri, gevşeme ve görselleştirmeye çabucak ve herhangi bir zamanda geçme konusundaki kendi şartlandırılmış becerinizdir. Doğuma hazırlık ve destek programında öğreneceğiniz gevşeme teknikleri ve görselleştirmeler ile yenilenmiş beden enerjiniz bu süreçte özgürce, etkin bir şekilde doğurma yeteneğinizi arttırmada size yardımcı olacaktır. Bu tekniklerin provasını yapmanız, gerek olduğunda onları hemen anımsayabilmeniz için önemlidir.
Nefesinizi düzgün, ritmik bir tempoya sokmayı ve kendinizi gevşeme konumuna zahmetsizce sokabilmeyi bir kez öğrenince, derslerde size gösterilen yöntemlerden birini kullanarak gevşemenizi hemen gerçekleştirmeyi öğrenebilirsiniz.
UYGULAMA
*Rahatsız edilmeyeceğiniz bir zamanda gevşemek için bir vakit seçin. Telefonunuzun sesini kısın ya da telefonunuzu tamamen kapatın.
*Her gün aynı zamanı ayırın ve kendinizi o zamana adayın.
*Yumuşak, loş ışıklı rahat bir uygulama yeri seçin-evinizde bir köşe belirleyin- ve bunu günlük olarak kullanacağınız yer haline getirin.
*İdrar kesenizin boş olduğundan emin olun.
*Rahat ve bedeninizi sıkmayan kıyafetler giyin.
*Sizi rahatlatan, dinlerken keyif aldığınız bir arka plan müziği seçin.



GEVŞEME NEFESİ
Oksijen rahimde çalışan kaslar için en önemli bir yakıttır. Düzgün nefesin gevşemeniz açısından önemli olma nedeni budur. Bedeninizin yavaş yavaş rahat bir gevşeme durumuna geçmesine yardımcı olmak için her gevşeme uygulamasının başında Gevşeme Nefesi tekniği kullanılır. Programınızın başlarında bilincinizi bu teknik üzerinde yoğunlaştırmak isteyeceksiniz. Gevşeme nefesi gevşemeyi başarmak için tek başınıza veya bir uygulayıcı yardımıyla birlikte alıştırma yaparken size fayda sağlayacaktır. Ayrıca gebelik döneminde rahim kaslarını gevşetmeyi sürdürmek için kullanacağınız yöntemlerden de biridir. Bu teknik, gebelik süresince enerjinizi korumanıza yardım edecektir. Derin bir rahatlık için ve bedeninizi gevşek ve esnek durumda tutmak amacıyla, ister yere uzanarak ister koltukta oturur şekilde en rahat ve huzurlu hissettiğiniz pozisyonu alarak uygulanmalıdır. Gevşeme nefesi için düzgün bir nefes tekniği yerleştirmek amacıyla aşağıdaki alıştırmayı yapın.
TEKNİK
Gevşeyin ve altınızdaki koltuğun veya kanepenin rahatlığına yerleşin; arkanızdaki yastıklar başınızı ve boynunuzu desteklesin. Şimdi bırakın başınız öne, göğsünüze doğru nazikçe eğilsin veya arkanızdaki yastıklara dayansın.
Göz kapaklarınızı kapatmaya zorlamayın, bırakın nazikçe buluşsunlar. Ağzınız yumuşak bir şekilde kapanmış olmalı, dudaklarınız birbirine hafifçe değmelidir. Dilinizin ucunu damağınıza, üst dişlerinizle damağınızın buluştuğu noktaya yerleştirin ve bedeninizin her tarafına sürüklenen o harika gevşeme hissini duyumsayın.
Karnınızı kullanarak burnunuzdan içinize bir nefes çekin. Dörde kadar sayarak, nefes alırken içinizden ‘’iç,-2-3-4’’ deyin. Nefesi içeri ve boğazınızın gerisine doğru çekerken karnınızın yükseldiğini hissedin.
Nefes verirken, içinizden ‘’Dış-2-3-4-5-6-7-8’’ deyin. Nefesi ağzınızdan vermeyin. Burnunuzdan çok yavaş nefes verirken, nefesin enerjisini boğazınızın gerisine doğru aşağıya ve içeriye yönlendirin; omuzlarınızın, bedeninizin çatısı içine gömülmesine izin verin. Nefesinizle bedeninizi gevşemenin içine çekin. Bütün gerginliği serbest bırakın gitsin.
Bunu doğru yapmadığınızı anlamak için, sol elinizi karnınızın üzerine, sağ elinizi de göğsünüzün alt kısmına koyun. Nefes alırken, karnınız bir balonmuşçasına şişerken sol elinizin yükseldiğini hissetmelisiniz. Nefes verirken, göğsünüz ve karnınızın hareketiyle ellerinizin birbirinin üstüne kıvrıldığını hissedeceksiniz.
Karın (Diyafram) Nefesi

Yukarda anlattığımız tüm konularda gebenin yolculuğunda anne-bebek bağının güçlenmesi gebelik sürecinde stres ve korkunun yönetim, ayrıca doğumun normal sağlıklı ve içgüdüsel olduğunu. Bedenin ve zihnin birlikte hareket ederek bu mükemmel çanlının doğumda da mükemmelliğinin farkındalığını sağlamaktayız. Bu durum bize sonsuz mutluluk vermektedir. Nice sağlıklı mutlu doğumlara vede bu doğumu yaşayan mutlu sağlıklı bebeklere dileklerimle.


Op.Dr. Ali Ata ÖZDEMİR

Kadın Doğum Uzmanı
Keskesiz Doğum Eğitmeni
Hypnobirthing Eğitmeni
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Doğal Doğum, Gebelik, Gebelik ve Doğumda Nefes Egzersizleri Eğitiminin Önemi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ali Ata ÖZDEMİR Fotoğraf
Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR
İzmir
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi16 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR'in Yazıları
► Gebelik Egzersizleri Fzt.Alime BÜYÜK
► Gebelik Öncesi Dönem ve Gebelik Takipleri Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
► Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Prof.Dr.Alparslan BAKSU
► Ektopik Gebelik (Dış Gebelik) Op.Dr.Mürüde ÇAKARTAŞ DAĞDELEN
► Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Doğal Doğum, Gebelik, Gebelik ve Doğumda Nefes Egzersizleri Eğitiminin Önemi' başlığıyla benzeşen toplam 41 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Cinsel Terapi Nedir ? Mayıs 2014
► Vajinismus Nedir ? Mayıs 2014
► Ağrısız Normal Doğum Mayıs 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:58
Top