2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuğumun Duyusal Gelişimi İçin Neler Yapmalıyım?
MAKALE #1270 © Yazan Dr.İbrahim BİLGEN | Yayın Temmuz 2008 | 10,315 Okuyucu

“Duyusal Gelişim” diye adlandırdığımız bu dönem, bebeğinizin duyularını, yaşam içinde provalaması ile gerçekleşir. Bu yüzden, bebeğinizin çevresinde, algılayabileceği nesne ve objelerin çeşitli olması çok önemlidir. Bu aşamada kimi anneler, bebeğinin çevresinde, uzanabileceği ve dokunarak hissedebileceği her objeyi kaldırırlar. Ancak bu oldukça hatalı bir davranıştır. Çünkü bebeğinizin duyusal gelişimini sürdürebilmesi için, çevresinde algılayabileceği eşyalara ve nesnelere ihtiyacı vardır.

Bazen hepimiz tanık olmuşuzdur. Bebekler oyuncaklarını eline alarak, yere vurur. Sizde ona “ Vurma yavrum, kıracaksın” ya da “ Vurma canım, çok ses çıkarıyor” diye müdahalede bulunursunuz. Halbuki, bebeğinizin istediği zaten, o oyuncağı yere vurarak, çıkardığı seslerin tınısını tanımaktır. Siz ne kadar “yapma” deseniz de, inanın bu “yapma”lar pek bir işe yaramayacak, hatta onun, daha da coşmasına sebep olacaktır. Yine bu dönemde oynamaktan ve dokunmaktan en fazla zevk aldığı nesne aynalardır. Eğer evinizde bir boy aynası varsa, ona dokunarak, hissetme duyusunu; bakarak kendisini fiziksel olarak tanıma ihtiyacını; aynayı mutlaka diliyle yalayarak, tad alma duyusunu deneyimleyecektir.. siz evdeki aynalarda, camlarda onun dudak ve parmak izlerini temizlemekle uğraşırken, o hiç bıkıp usanmadan yine aynalar ve camlarla olan dostluğunu sıkılaştıracaktır. Çocuğun gelişim sürecinde, koklama ve tad alma duyuları; dokunma, görme ve duyma duyularına göre daha az kullanılır. Çocuğun sadece evin içindeki nesnelerle tanışması, onları algılaması da yeterli değildir. Çocuk doğadaki nesnelerle ve yeni algılamalarla da tanışmak durumundadır. Toprağa dokunmalı, kokusunu duymalı, karıncaları görmeli izlemelidir. Çocuk için bir yaprağa dokunmak demek sadece dokunmak anlamına gelmez. Onun biçimini, güzelliğini yani estetiğini ve kokusunu algılamak, öğrenmektir. Çocuk için bir kedinin arkasından koşmak , onlara zarar vermek değil, başka canlılarında varlığını görüp, onları öğrenmek demektir. Peki neler yapabiliriz? Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bebeğinizin karyolasının üzerine astığınız oyuncağı, tutacak ya da bozacak diye ya da atıp-kırıyor diye kaldırmayın. Bu, karnı aç bir insanın önüne, önce çok lezzetli bir yemeği koyup tam kaşıklayacakken geri almaya benzer. Onların algılarını güçlendirmek için çok sayıda uyaranla temas etmesini sağlayın. Kendiniz gezeceksiniz diye yada çok seviyorsunuz diye çocuklarınızı hep aynı yerlere götürmeyin. Çok değişik yerlere götürmek demek, çok sayıda nesneyi ve sesi tanımasına fırsat vermek demektir. Tehlikeli bir şeyle ilgileniyorsa hemen dikkatini dağıtmak ve başka bir şeye yönlendirmek gerekir.Bu konuda ,bizler ,anne babalar olarak neler yapıyoruz ve bunlar çocuklarımızı nasıl etkiliyor isterseniz yarın onu inceleyelim. Sağlıcakla kalın...
“Çocuğunuzun destekler misiniz?” diye bir soruyla karşı karşıya kalsanız, hiç kuşku yok ki cevabınız “ Kesinlikle evet” olur. Evet, her anne-baba “ kesinlikle”, ama yüzde yüzlük bir kesinlikle, çocuklarının her türlü gelişimlerini gönülden ve ellerinden geldiğince destekleyeceklerine, kendi kendilerine inanırlar. Ancak iş uygulamaya geldiğinde, bu desteği nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapacaklarını bilemezler. Bu destek, çocuklarını bazı şeylerden koruyarak mı?, yoksa bazı şeylere izin vererek mi olmalıdır? Bu destek, çocuklarına “yasaklar” getirerek mi, yoksa “yasakları delerek” mi olmalıdır? Bu destek çocuğu “himaye altına alarak mı” yoksa “özgür bırakarak” mı olmalıdır? Çoğu çocuk, maalesef, daha çok küçük yaşlarda ( motor gelişimleri-duyusal ve bilişsel gelişimleri sırasında) “direnci” ve “inadı” anne –babaları sayesinde öğrenir. Çocuğunuzun, anne-baba olarak sizlerden, duyusal gelişim aşamasında da, diğer gelişim dönemlerinde de istediği, onu anlamanız ve ona destek olmanızdır. Bu ise, onun gelişim dönemleri hakkında bilgi sahibi olmanızla ve onunla “iletişim” kurmanızla gerçekleşir. Onunla kuracağınız ilişki tarzı yumurtayı kırmadan tutmaya benzer. Çok sıkarsanız elinizde parçalanır, gevşek bırakırsanız da yere düşer kırılır.

Daha önceki yazılarımda 3(üç) yaşın altındaki çocuklarda televizyonun, çocuğun bilişsel,dil ve duyusal gelişimini geciktirdiğini belirtmiştim . Elbette bu kusur sadece televizyona bağlandırılmamalıdır ama bunun da bir etken olduğunun bilinmesi gerekir. Bu modern bakıcıyı kötü yada iyi bir bakıcı haline çevirmek bizim elimizde... Eğer sabahtan akşama kadar bir müzik kanalını açıp dinliyorsanız yada karşısında iş yapıyorsanız ve çocuğunuzda klip ve reklam gibi çok sık olarak değişkenlik gösteren bu yayın türüne ilgi göstermemesi anormal olurdu. Karsında merakla onu izler ve çıtı çıkmaz. Ama bunu çok abartarak çocuğunuzla konuşmayı unutuyorsanız ve çok sık gezdirmiyorsanız ilerde bu çocuk neden konuşmuyor diye doktor doktor gezmeyin. Çünkü;Çocuğunuzun gelişiminde, motor ve duyusal gelişim kadar “bilişsel gelişim” de çok önemlidir. Bir yaşına gelen bir çocuğun beyin gelişiminin % 70 ‘i tamamlanmış olur. Bebek dünyaya geldiği andan itibaren çevresini anlama çalışmasını sürekli bir şekilde sürdürür. Basitten başlayarak gittikçe karmaşıklaşan zihinsel bir süreç geliştirir. Çocuğun çevreyi keşfederken kullandığı temel araçlar, doğuştan getirdiği duyusal ve hareketsel yetenekleridir.Dokunma gibi basit duyusal verilerden, tutma, emme gibi basit hareketlerle işe başlayan bebek, temel süreçlerin üstüne yenilerini koyarak çevresini anlayabilecek bilişsel sistem geliştirmeye başlar. Anne ve babaların bu gelişime katkısı nasıl olmaktadır? Düşünün ki bir yemek yapıyorsunuz. Tuzu, salçası, kıyması, yağı, soğanıyla, yemeğin tarifini okudunuz, öğrendiniz. Şimdi sıra bu malzemeleri birleştirmeye ve yemeği oluşturmaya geldi . eğer siz, malzemelerin birisini az ya da çok koyarsanız, yemek lezzetli olmaz. Diyelim ki, malzemeleri tam koydunuz ama pişirmek için yeterince sabrınız yok. Ya da, küçük bir ihmal.. Yemek yandı! Çocuğunuz da bir oluşumdur, bir varolmadır. Kendi varoluşunun çabasını ortaya koyar. Sizin yapmanız gereken ise, malzemeleri oluşturmak değildir, malzemeler zaten var. Sizin katkınız, malzemelerin içeriğini bilmek, gelişmesi için desteklemek ve önyargılarınızı askıya almaktır. Çocuğunuzun bilişsel gelişimi için en uygun zaman 0-6 yaş arasıdır. Bu gelişim çocuk doğduğu andan itibaren gelişmeye başlar. Çevreyi tanır, eşyaları ağzına götürür, dokunur sonrada defalarca sizlere aynı soruları döner dolaşır sorar. Bu nedenle” çocuğum daha iki yaşında yada üç yaşında daha küçük “demeyin. Bu konuda ona yardımcı olun yada en azından onun bu gelişimini engellemeyin. Üç yaşında göze çarpan başka bir bilişsel gelişme de, çocuğun bildiklerini anne ve babaya onaylatmasıdır. Örneğin size “ anne bunu atarsam kırılır mı?” diye sorar. Sizde “ evet kırılır” demişsinizdir. Ama gözünüze bakarak atar ve kırıldıktan sonra da size, “kızacaksın, değil mi?” diye sorar. Dört beş yaşlarına geldiğinde artık çocuğunuzda sınıflandırma yeteneği gelişmeye başlamıştır. Kreşe gidiyorsa, “büyük sınıf-küçük sınıf” veya “kızlar,erkekler” gibi gruplamalar yapabilir. Altı yaşına geldiğinde ise yorumlar yapmaya başlar. Bu yaşta artık zihnindeki soyutlar bitmiş ve artık somutlaştırma yeteneği başlamıştır. Örneğin 3 yaş dolaylarındaki çocuk için bir eşyanın kırılması soyut iken, 6 yaşındaki bir çocuk için, eşyanın kırılması, daha geniş bir anlam ifade eder. Böyle dönemlerde biz anne ve babalar olarak, çocuğumuzu, doğduğu andan itibaren daha fazla uyaranla, sesle, ortamla buluşturmamız gerekir. Öğrenme alanındaki girişimlerini küçümsememek, aşağılamamak ve gülmemek gerekir. Onlara disiplin öğreteceğiz diye pasifleştirmemek gerekir. Onları korkutmayın, sizin denetiminizde yapması gerekenler konusunda onu cesaretlendirin. Onun yerine asla kendi işlerini yapmayın. Yoksa bir bakarsınız ki ilerde ödevlerini sizler yapıyorsunuz.Sorduğu sorulara kaçamak yanıtlar değil bir büyükmüş gibi yanıtlamaya çalışın bu onun kelime dağarcığı içinde önemlidir. Genelde anlayacağı şekilde örneklerle ve sade bir dille anlatın.

“Çocuğunuzun destekler misiniz?” diye bir soruyla karşı karşıya kalsanız, hiç kuşku yok ki cevabınız “ Kesinlikle evet” olur. Evet, her anne-baba “ kesinlikle”, ama yüzde yüzlük bir kesinlikle, çocuklarının her türlü gelişimlerini gönülden ve ellerinden geldiğince destekleyeceklerine, kendi kendilerine inanırlar. Ancak iş uygulamaya geldiğinde, bu desteği nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapacaklarını bilemezler. Bu destek, çocuklarını bazı şeylerden koruyarak mı?, yoksa bazı şeylere izin vererek mi olmalıdır? Bu destek, çocuklarına “yasaklar” getirerek mi, yoksa “yasakları delerek” mi olmalıdır? Bu destek çocuğu “himaye altına alarak mı” yoksa “özgür bırakarak” mı olmalıdır? Çoğu çocuk, maalesef, daha çok küçük yaşlarda ( motor gelişimleri-duyusal ve bilişsel gelişimleri sırasında) “direnci” ve “inadı” anne –babaları sayesinde öğrenir. Çocuğunuzun, anne-baba olarak sizlerden, duyusal gelişim aşamasında da, diğer gelişim dönemlerinde de istediği, onu anlamanız ve ona destek olmanızdır. Bu ise, onun gelişim dönemleri hakkında bilgi sahibi olmanızla ve onunla “iletişim” kurmanızla gerçekleşir. Onunla kuracağınız ilişki tarzı yumurtayı kırmadan tutmaya benzer. Çok sıkarsanız elinizde parçalanır, gevşek bırakırsanız da yere düşer kırılır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuğumun Duyusal Gelişimi İçin Neler Yapmalıyım?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.İbrahim BİLGEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.İbrahim BİLGEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İbrahim BİLGEN Fotoğraf
Dr.İbrahim BİLGEN
İstanbul
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi12 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.İbrahim BİLGEN'in Makaleleri
► 13-15 Ay Çocuk Gelişimi Dr.Anıl YEŞİLDAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Çocuğumun Duyusal Gelişimi İçin Neler Yapmalıyım?' başlığıyla benzeşen toplam 91 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aşk ve Sadakatsizlik Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:38
Top