Psikoloji ve Hayat
Bu yazımda psikolojinin hayatımızdaki yerini ve önemini anlatmaya çalışacağım. Bu yazıyı yazmak istememin bir nedeni de insanların ruh sağlığı konusunu hala önemsemediğini görmem. Gerçi insanlar fiziksel sağlık gibi somut bir olguyu bile çok ciddi bir rahatsızlık olmadıktan sonra önemsemediğinden, ruh sağlığı gibi soyut bir kavramın önemsenmemesi beni çok da şaşırtmıyor. İster fiziksel ister ruhsal olsun sağlığınızı önemseyin. İster kabul edin ister etmeyin psikoloji hayatınızın tamamında etkili. Günlük yaşantınızdan tutun gördüğünüz rüyalara kadar bütün hayatınız psikolojik yansımaların etkisinde. Psikologların yaptığı şey bu yansımalar eğer olumsuzsa bunun nedenlerini araştırmak ve daha güzel yansımalara sahip olmanızı sağlamaktır. Peki bu yansımalar neden olumsuz olur? Hayata bakış açınız(algı) yüzünden olabilir. Deneyimleriniz, doğuştan getirdiğimiz değişmeyen özelliklerimiz olan mizacımız az önce bahsettiğim yansımaları etkiler. Biz psikologlar ise hayata bakış açınızın kötüleşmesini sağlayan yanlış düşüncelerinizi, ön yargılarınızı bulup çıkartırız ve yerini doğrularıyla doldururuz. Tabii bu süreçte bize gelen danışanların da yardımına ihtiyaç duyarız. Onlara ödevler verebiliriz ve bu ödevlerin yapılmasını isteriz. O ödevler yapılmazsa bizim de size olan katkımız sınırlı olur.
İnsanların psikologdan kaçma nedenlerinden birisi de aslında o düşüncelerini değiştirmekten, değişimden korkar. Biz insanların tuhaf bir yanı vardır. Bazı şeyler zarar da verse onlar alışkanlıklarımız olduğu için onların değişmesine karşı direnç gösterebiliriz. Değişmeyi istediğini söyleyen insanlarda dahi bu iyileşme sürecinde dirençle karşılaştığımız olur. Çünkü değişimin kendisi büyük çaba ve enerji gerektirir. Değişimin kendisinden korkmak da bu yüzdendir. İnsanoğlu az enerjiyle çok kazanç elde etmek ister. Çok enerji harcayarak yapacağı her şeyden genellikle kaçınma eğilimindedir. Örneğin sigarayı bırakmak isteyen biri sigaranın onca zararına ve bırakmak istemesine bırakmayı başaramayabilir. Çünkü sigarayı bırakmak zihninde muazzam bir çatışmaya neden olacaktır. En zor olan da kişinin kendi kendine karşı koymasıdır ve kendi kendisiyle yüzleşmesidir.
Kimileri de psikoloğa gitmenin çok pahalı bir masraf olduğunu düşünür. Evet tabiî ki ucuz değil bu hizmetten yararlanmak. Çünkü ortaya konan çok büyük bir emek var. Siz nasıl çalıştığınız şirkette, okulda, işte yaptığınız işin karşılığını almak istiyorsanız biz de istiyoruz. Hele ki sizleri değiştirmek bir makinanın parçasını değiştirmekten 100 kat 1000 kat daha zor. Çünkü karşımızda kendi kendine düşünebilen (yanlış da olsa), kendi kendine sorgulayabilen, kalıplaşmış düşünceleri, ön yargıları olan bir varlık var.
Ayrıca psikoloğa gitmenin pahalı olduğunu düşünenlere bir sorum daha var. İçki ve sigara gibi sağlığınızı giderek kötüleştiren şeylere ayda yaptığınız harcamaları hiç hesapladınız mı? Ya da teknolojik aletlerde “ bu eskidi şimdi 2000-3000 Tl verip bir model sonrasını alayım” diyip yaptığınız belki de gereksiz olan harcamaları düşündünüz mü? Yaptığınız harcamalar tabii ki beni ilgilendirmez ama en azından biz yaşam kalitenizi arttırmaya çalışıyoruz. Bir de olaya bu yönden bakın.
Yazımın başında psikolojinin hayatımızın tamamında yer aldığını söylemiştim. Neden biliyor musunuz? Çünkü psikoloji insan ve hayvan davranışlarını ve zihin süreçlerini (değerlendirme, karar verme, yargılama, muhakeme) inceleyen bir bilim dalıdır. Sizin oturmanız, bu yazıyı okumanız , konuşmanız kısacası yaptığınız her eylem davranışa girer. Davranışa giren her eylem de psikolojiyi ilgilendirir. Siz hayatınızın her anında bir şeylere karar vermek, bir şeyler için harekete geçmek zorundasınız. En basitinden yemek yemek için ayağa kalkmanız mutfağa yönelmeniz bile karar verme sürecinin sonunda meydana gelir.
Yazımın sonuna gelirken sorunlarınızdan kaçmaya devam etseniz de etmeseniz de psikoloji denilen bilim sürekli sizinle ve hayatınızla iç içe olduğunu yinelemeyi istiyorum.
İnsanların psikologdan kaçma nedenlerinden birisi de aslında o düşüncelerini değiştirmekten, değişimden korkar. Biz insanların tuhaf bir yanı vardır. Bazı şeyler zarar da verse onlar alışkanlıklarımız olduğu için onların değişmesine karşı direnç gösterebiliriz. Değişmeyi istediğini söyleyen insanlarda dahi bu iyileşme sürecinde dirençle karşılaştığımız olur. Çünkü değişimin kendisi büyük çaba ve enerji gerektirir. Değişimin kendisinden korkmak da bu yüzdendir. İnsanoğlu az enerjiyle çok kazanç elde etmek ister. Çok enerji harcayarak yapacağı her şeyden genellikle kaçınma eğilimindedir. Örneğin sigarayı bırakmak isteyen biri sigaranın onca zararına ve bırakmak istemesine bırakmayı başaramayabilir. Çünkü sigarayı bırakmak zihninde muazzam bir çatışmaya neden olacaktır. En zor olan da kişinin kendi kendine karşı koymasıdır ve kendi kendisiyle yüzleşmesidir.
Kimileri de psikoloğa gitmenin çok pahalı bir masraf olduğunu düşünür. Evet tabiî ki ucuz değil bu hizmetten yararlanmak. Çünkü ortaya konan çok büyük bir emek var. Siz nasıl çalıştığınız şirkette, okulda, işte yaptığınız işin karşılığını almak istiyorsanız biz de istiyoruz. Hele ki sizleri değiştirmek bir makinanın parçasını değiştirmekten 100 kat 1000 kat daha zor. Çünkü karşımızda kendi kendine düşünebilen (yanlış da olsa), kendi kendine sorgulayabilen, kalıplaşmış düşünceleri, ön yargıları olan bir varlık var.
Ayrıca psikoloğa gitmenin pahalı olduğunu düşünenlere bir sorum daha var. İçki ve sigara gibi sağlığınızı giderek kötüleştiren şeylere ayda yaptığınız harcamaları hiç hesapladınız mı? Ya da teknolojik aletlerde “ bu eskidi şimdi 2000-3000 Tl verip bir model sonrasını alayım” diyip yaptığınız belki de gereksiz olan harcamaları düşündünüz mü? Yaptığınız harcamalar tabii ki beni ilgilendirmez ama en azından biz yaşam kalitenizi arttırmaya çalışıyoruz. Bir de olaya bu yönden bakın.
Yazımın başında psikolojinin hayatımızın tamamında yer aldığını söylemiştim. Neden biliyor musunuz? Çünkü psikoloji insan ve hayvan davranışlarını ve zihin süreçlerini (değerlendirme, karar verme, yargılama, muhakeme) inceleyen bir bilim dalıdır. Sizin oturmanız, bu yazıyı okumanız , konuşmanız kısacası yaptığınız her eylem davranışa girer. Davranışa giren her eylem de psikolojiyi ilgilendirir. Siz hayatınızın her anında bir şeylere karar vermek, bir şeyler için harekete geçmek zorundasınız. En basitinden yemek yemek için ayağa kalkmanız mutfağa yönelmeniz bile karar verme sürecinin sonunda meydana gelir.
Yazımın sonuna gelirken sorunlarınızdan kaçmaya devam etseniz de etmeseniz de psikoloji denilen bilim sürekli sizinle ve hayatınızla iç içe olduğunu yinelemeyi istiyorum.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Psikoloji ve Hayat" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Berk OMAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Berk OMAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
