2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Zorlamalı Tüy Döküm Yöntemlerinin Yumurtacı Sürülerde Yumurta Verimi ve Kalitesine Etkisi
MAKALE #1301 © Yazan Vet.Hek.Betül APAYDIN | Yayın Temmuz 2008 | 29,367 Okuyucu
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ZORLAMALI TÜY DÖKÜM YÖNTEMLERİNİN YUMURTACI SÜRÜLERDE YUMURTA VERİMİ VE KALİTESİNE ETKİSİ
Betül APAYDIN
BİYOKİMYA ANABİLİM DALI
DOKTORA SEMİNERİ
DANIŞMAN
Prof. Dr. Nihat MERT
VAN- 2008


TÜY DÖKÜMÜ

Tüy dükümü ve yenilenmesi bütün kuşlarda görülen fizyolojik bir olaydır. Tavuklarda tüyler normal olarak yılda bir defa dökülür ve yenilenir. Bazı hayvanlarda ise tüy dökümü yılda iki defa veya iki yılda bir defa olabilmektedir. Dışardan suni bir müdahale olmazsa tavuğun tüylerini değiştirmesi 4 ay kadar sürmektedir. Tüy dökümünün yumurtlama ile bir ilişkisi yoktur, fakat bu esnada genellikle yumurta verimi kesilebilmektedir (Özen, 1986).
Yumurta tavuklarındaki tüy dökümü konusunda iki hatalı görüş yaygındır. Bunlardan biri, tüy dökümünün başlamasının yumurtlamanın kesilmesinin nedeni olduğu; diğeri ise tavukların hem tüy dökmelerinin hem de yumurtlamalarının mümkün olmayacağı şeklindedir. Fakat gerçekte olan durum ise, yumurtlamaya geç başlayan bir tavuğun tüy dökümünün ve yumurtlamanın aynı zamanda olabilmesidir. Bu son durum, muhtemelen tavuğun ağırlık artışı sağladığı veya normal vücut ağırlığını devam ettirmeye çalıştığı bir dönemde söz konusu değildir (Erensayın, 1991).

Tüy dökümü (molting), yumurta veriminin ekonomik düzeyin altına düştüğü dönemde bir takım çevresel değişikliklerin yapılması suretiyle hayvanlara tüy döktürülmesi ve yumurta üretiminin durdurulmasıdır. Bu uygulama tavukların üreme organlarının dinlenmesinin yanı sıra bazı fizyolojik değişikliklere de neden olmakta ve yumurta verimini tekrar eski düzeyine yaklaştırmaktadır (Brake ve ark.,1985; Gildersleeve ve ark., 1982).

Tavuklarda tüy döküm düzeni

Tüy dökümüne giren tavukta tüylerin dökülmesi belirli bir sıra izler. Tüylerin dökülmesinin vücutta izlediği sıra şöyledir (Erensayın, 1991) :
1. Baş 5. Arka kısımdaki pamuksu-yumuşak tüyler
2. Boyun 6. Karın
3. Göğüs 7. Kanat
4. Sırt 8. Kuyruk
Tüy dökümündeki sıra sadece bu genel düzenle kalmayıp ayrıca değişik vücut kısımları içerisinde de fevkalade düzenli bir tüy dökümü vardır. Tüy dökümü vücuda ve kanatlara yayıldığında tavuk genellikle yumurtlamayı keser ve tam bir tüy dökümüne girmiş olur.Tavuklarda bütün kanat tüyleri aynı anda dökülmezler. Bütün kanat tüyleri aynı anda dökülseydi; kanatlar tamamen tüysüz kalacağından çok kısa bir mesafe için bile hayvanın uçması mümkün olamazdı. Bazen yumurta verim döneminde tavuklar hastalık, hava şartları, ve stres nedeniyle yumurta verimini bir süre keserler. Bu dönemde baş, boyun tüyleri ile daha az olmak üzere kanat tüylerini kapsayan kısmi bir tüy dökümüne girerler (Erensayın, 1991).

Tüy Dökümü ile Yumurta Verimi İlişkisi

Yüksek verimli tavuklar bir defada 2, 3 bazen de 4 tüy birden dökerken, düşük verimli tavuklar bir defada bir primer tüy dökerler. Yüksek verimli tavuklar tüy dökümüne geç girerler ve bu işlemi daha hızlı tamamlayarak verime geçerler. Düşük verimli tavuklar 4–6 ay verim dışı kalabildikleri için tüy dökümüne erken girerler ve bu işlemi yavaş ve daha uzun zamanda tamamlarlar. Yüksek ve düşük verimli tavuklarda tüy döküm hızı ve dolayısıyla süresinde böyle bir farklılık olduğu halde yeni tüylerin büyümesi ve gelişmesinde bir farklılık bulunmamaktadır.

Tüyler yenilenirken gelişmelerinin ilk 3 haftalarının her birinde, tüm gelişmelerinin yaklaşık % 20 sini ve ikinci üç haftalarında ise her hafta yaklaşık % 15 ini tamamlarlar. Verimsiz dönemin uzunluğunun belirlenmesinde bilinmesi gereken bir hususta budur (Erensayın, 1991).

Zorlamalı Tüy Dökümü

Yumurta tavukları yumurta üretimine başladıktan sonra bir yıl boyunca ekonomik olarak yumurta üretirler. Bazı farklılıklar olmakla birlikte ticari sürülerde yumurtlama dönemi 12–14 ay olarak kabul edilmektedir. Bu dönem sonunda işletmeler ya ellerindeki sürüleri elden çıkartmakta ya da mevcut sürülerini ikinci verim yılı için elde tutmaktadırlar (Şenköylü, 1995). Bir program çerçevesinde tavukların hızla tüy dökmelerini ve yeni tüylerini geliştirmelerini, daha sonra yeniden yumurtlamaya başlamalarını uyararak olayı hızlandırmak mümkündür. Bu işlem, “Zorlamalı Tüy Dökümü” olarak adlandırılır. Böyle suni bir programla, tavukların 6-8 hafta içerisinde tüylerini değiştirerek yeniden verime geçmeleri sağlanabilmektedir (Türkoğlu ve ark., 1997).

Tüy dökümü tavuklarda uzun ve yoğun bir yumurtlama sezonu sonunda yorulan ve yıpranan vücutlarını ve üreme organlarını dinlendirmesi ve onarması için gereken süreyi sağlar (Özen, 1986). Bu dinlenme ve yenilenme döneminden sonra tavuklar yeniden yumurtlama periyoduna geçerek verimli hale dönmektedirler.

Tavuklar tüy değiştirme programına üç farklı devrede tepki göstermektedir. Birinci devrede hayvanlar fizyolojik ve davranışsal olarak protein katabolizmasını ve enerji harcamalarını azaltır. Ayrıca, glukoneogenesis yoluyla plazma glikoz seviyesini korumak için plazma kortikosteron içeriğini geçici olarak artırır. Yaklaşık 20 gün süren ikinci devrede, vücut yağları enerji sağlamak amacıyla katabolize edilir ve hayvan, içgüdüsüyle dinlenmeye geçer. Üçüncü devre ise aktivitenin ve yem tüketiminin tamamen durduğu dolayısıyla vücut proteinlerinin katabolize olduğu dönemdir (Webster, 2003).

Zorlamalı Tüy Dökümüne Başvurma Sebepleri

Zorlamalı tüy dökümü, ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Hollanda, İngiltere, Fransa gibi tavukçuluğu ileri birçok ülkede gerek damızlık, gerekse ticari yumurta üretim sürülerinde uygulanan bu yöntemle, yumurta fiyatlarının ucuz olduğu bir devrede tavuklar zorlamalı tüy dökümüne alınarak kısa bir sürede verime geçmeleri sağlanabilmektedir.
Yetiştiriciler birinci verim yılı sonunda sürü değişikliğini önceden planlamış olsalar bile; yumurta fiyatlarındaki yükselme belirtisi, düşük yumurta fiyatları sonucu elde nakit para olmayışı gibi ekonomik şartlar nedeni ile aynı sürüyü ikinci yıl da elde tutmak zorunda kalabilmektedirler.

Yumurtanın maliyeti satış fiyatından yüksek ise, buna bağlı olarak nakit sıkıntısı yüzünden yeni dönem için piliç alınamaması veya yeni civciv alıp cinsi olgunluğa kadar büyütmek, tüy dökümü yoluyla verim döneminin uzatılmasına kıyasla daha pahalı olduğundan yetiştiriciler bu yola gitmektedirler (Türkoğlu ve ark., 1997). Zorlamalı tüy değiştirme masrafı yeni piliç yetiştirme masrafından daha düşük olmalıdır. Genellikle durum böyledir ve yeni bir piliç yetiştirmek, bir tavuğa tüy döktürmekten kat kat daha pahalıdır (Özen, 1986).

Yumurta üretim masraflarının yaklaşık % 20’sini yumurta tavuğunun üretim masrafları teşkil etmekte ve zorlamalı tüy dökümü yoluyla yumurtlama dönemi uzatıldığında; yumurta başına tavukların amortisman masrafı da düşürülmektedir. Bu amaçla damızlık ve ticari sürülerde, üreticiler ellerindeki hayvanlardan 2 hatta 3 dönem yararlanabilmektedirler. Bu, birinci verim döneminin sonunda elden çıkarılan tavukların değeri ile yeni dönem piliçlerin satın alma fiyatı arasında büyük farklılıklar olan ülkelerde daha çok önem kazanmaktadır (Türkoğlu ve ark., 1997).

Yapay olarak tüy döktürülen tavukların ikinci verim yıllarında ürettikleri yumurta sayısı, yeni bir piliç yetiştirme ve yapay tüy döktürme işlemlerinin masraflarını karşılayabilecek düzeyde olmalıdır. Başka bir deyişle, ikinci yıldaki yumurta üretimi piliç büyütme ve tüy değiştirme sırasında yapılan yem, iş gücü ve genel harcamaları karşılayabilmelidir. İkinci yıldaki yumurta veriminin ilk yıla göre düşük olması bunu zaman zaman güçleştirmektedir (Özen, 1986). Piyasada yumurta fiyatlarının düşük olması, büyük yumurtaların küçüklere oranla daha yüksek fiyatla satılmaları ve büyütme masraflarının yüksek olması, zorlamalı tüy dökümünü karlı hale getiren faktörlerin başında gelmekte ve zorlamalı tüy dökümü işletme masraflarında tasarruf sağlamaktadır (Türkoğlu ve ark., 1997).

Zorlamalı tüy dökümünün avantaj ve dezavantajları

Yetiştiricilik tamamen ekonomik bir iş olduğu için, tavukların ikinci verim yılına geçişlerini hızlandırmak, bu geçişi en az kayıpla tamamlamak ve ikinci verim yılında istenilen verim düzeyi ve kalitesini yakalamak amacı ile çeşitli zorlamalı tüy döküm programları denenmiştir. Fakat bu metotlara geçmeden önce yetiştiricilikte yine ekonomik sebeplerden dolayı, zorlamalı tüy dökümüne karar vermek için, sürüyü ilk verim yılı sonunda elden çıkararak yenilemekle, aynı sürüyü ikinci verim yılında da kullanmanın sağlayacağı fayda ve zararları bilmek gerekmektedir (Özen, 1986).

1. Genellikle zorlamalı tüy değiştirme masrafı yeni bir piliç yetiştirme masrafından daha düşüktür. Yeni bir piliç yetiştirmek, bir tavuğa tüy döktürmekten 2–2,5 kat daha pahalıdır.
2. Tüy dökümünden sonraki dönemde yumurta verimi daha düşüktür. Bu dönemde tavuk başına günlük yumurta verimi % 80-81 düzeyine çıkar. Bu oran birinci dönemdeki en yüksek verim düzeyinin % 88’idir.
3. İkinci yıldaki yumurta veriminin adet olarak ilk yıla göre düşük olduğu kaydedilmektedir. Yapay olarak tüy döktürülen tavukların ikinci verim yıllarında ürettikleri yumurta sayısı, yeni bir piliç yetiştirme ve yapay tüy döktürme işlemlerinin masraflarını karşılayabilecek düzeyde olmalıdır. Başka bir deyişle, ikinci yıldaki yumurta üretimi piliç büyütme ve tüy değiştirme sırasında yapılan yem, iş gücü ve genel harcamaları karşılayabilmelidir.
4. Tüy dökümünden sonraki dönemde ölüm oranı ilk yumurtlama döneminden % 20 daha yüksektir. Örneğin, tüy dökümünden önceki aylık ölüm oranı % 1 ise, ikinci dönemde bu %20’ye çıkar.
5. Yem tüketimi ikinci verim döneminde daha yüksektir.
6. İlk yumurta döneminin uzunluğu ikinciden daha uzundur. İkinci verim dönemi genellikle 9–10 aydan fazla sürmez. Damızlıklarda bu süre daha kısadır.
7. Tüm faktörler göz önüne alınırsa, ikinci yıl üretilen yumurtaların maliyeti civciv yetiştirme maliyeti olmadığı için, ilk yıl üretilenlerden % 3–7 oranında daha düşüktür.
8. Tüy değiştiren hayvanlar ikinci yıl ilk yıla oranla daha büyük yumurtalar yumurtlarlar. Eğer yumurtalar kilo ile satılıyorsa veya büyük yumurtalar yüksek fiyatla satılıyorsa bu yetiştiriciyi özendirecek bir durumdur.
9. Tavuklar tüy dökümünün ilk 10 günü içerisinde % 20 düzeyinde canlı ağırlık kaybeder ve 25. günde bunun yarısını yeniden kazanırlar. Tüy dökümünün sonunda da eski ağırlıklarını tekrar kazanırlar. İlk 10 gün içerisindeki hızlı ağırlık kaybı ölüm oranını çok yükseltebilir ki bu konuda dikkatli olmak gerekir.
10. Yem tüketiminin artması buna karşı yumurta veriminin düşmesi yemden yararlanmanın azalmasına yol açar.
11. Yumurta iç kalitesi ikinci yıl biraz düşse de bu, ticari yumurtacı sürülerde ekonomik açıdan önemsenmeyecek düzeydedir.
Ayrıca zorla tüy değiştiren tavuklarda yumurta kalitesinin iyileşmesi yanında, özellikle kabuk dayanıklılığının da arttığı bildirilmektedir. Kafes tavukçuluğunda kırık yumurta oranı kârlılığı etkileyen önemli bir etken olduğundan, zorla tüy değiştirme bu bakımdan da önemlidir (Koçak ve ark., 1980).

Zorlamalı Tüy Dökümü Metotları

Yumurta tavuklarına normal olarak 12–15 aylık verim dönemlerini tamamlamadan tüy döktürme programı uygulanmaz. Bununla beraber yukarıda sıralanan durumlardan biri veya bir kaçı nedeniyle hemen tüy dökümüne başlanabilir. Bu şekilde ilk verim yılını tamamlamadan tüy döktürme yoluna gidilmesi birinci dönemden elde edilecek geliri azaltabilir, fakat ikinci yıla ait geliri arttırabilir. Bazı durumlarda ilk verim yılı 10 ayda kesilir, tüy döktürülür ve 8–10 aylık yeni verim dönemine sokulur; bundan sonra tekrar tüy döktürülerek hayvanlar 3. kez verime alınır. Bu şekilde üç devredeki yumurta verimi tavuklar için en az 480 dolayında olmalıdır (Özen, 1986).
Her ne kadar ilk dönemde yeterince yumurtlamayan bir sürü bazen ikinci dönemde çok iyi yumurtlarsa da genel kural olarak ilk dönemde verimi düşük olan sürüler tüy dökümüne sokulmaz. (Özen, 1986). Yüksek verimli genotiplerle zorla tüy değiştirmeye başvurmanın olumlu sonuç vereceği bildirilmektedir (Koçak ve ark., 1980).
Zorlamalı tüy dökümünü takiben ikinci verim yılında elde edilen yumurtaların birinci verim yılında elde edilenlere nazaran daha ağır oldukları, kabuk dayanıklılığı yani kırılma mukavemetinde bir artış olduğu belirtilmekte, fakat ikinci yıl yumurta veriminin, birinci yıl verimine nazaran daha düşük olduğu bildirilmektedir (Türkoğlu ve ark., 1997).
Zorlamalı tüy dökümü yöntemiyle tavuklarda yumurta üretim döneminin uzatılmasında iki genel program uygulanmaktadır.

a- İki verim dönemli tüy döküm programı: Bu programda iki verim dönemi arasında zorlamalı tüy dökümü uygulaması yapılır. İki dönemli program; 10-12 aylık ilk yumurta üretim dönemi + 6-8 haftalık zorlamalı tüy dökümü + 7-9 aylık ikinci yumurta üretim dönemi = 19 – 22 aylık toplam üretim dönemi şeklindedir.
b- Üç verim dönemli zorlamalı tüy döküm programı: Bu programda iki zorlamalı tüy dökümü uygulaması ile toplam üç verim dönemi vardır. Bu programda verim dönemlerinin her biri bir önceki programa göre daha kısa olmakla beraber toplam üretim dönemi daha uzundur. Üç dönemli program; 8–9 aylık ilk yumurta üretim dönemi + 6–8 haftalık zorlamalı tüy dökümü 7–8 aylık ikinci üretim dönemi + 6–8 haftalık zorlamalı tüy dökümü + 7–8 aylık üçüncü yumurta üretim dönemi = 25 – 29 aylık toplam üretim dönemi şeklinde özetlenebilir. Bu program ayrıca 8+8+8 şeklinde de tarif edilir (Türkoğlu ve ark., 1997).
Ticari ve damızlık sürülere uygulanan tüy döktürme programları arasında önemli farklılıklar yoktur. Başka bir söyleyişle ticari yumurtacılara uygulanan bir program damızlık tavuklarda başarı ile uygulanabilir. Ancak damızlık tavukların tüy dökmeleri ve tekrar verime dönmeleri 1 – 2 hafta geç olmaktadır ki bu gecikme dölleme gücü ve civciv kalitesini olumlu etkilemektedir (Özen, 1986).
Zorlamalı tüy değiştirme çeşitli şekillerde gerçekleştirilmekte olup bunlar başlıca
3 ana gruba ayrılabilir;
1. Çeşitli kimyasal maddeler, ilaçlar ve hormonların verilmesi,
2. Besin maddelerince rasyonlar da kısıtlamaya gidilmesi,
3. Su, yem ve ışığın kısıtlanması.

Çeşitli Kimyasal Maddeler, İlaçlar ve Hormonların Verilmesi

Bu yöntemlerle tavukların çeşitli kimyasal madde veya hormonlar verilerek yumurtayı kesmeleri ve dinlenme dönemine girmeleri sağlanır. Bunun için; tiro aktif veya antitroid bileşikler, çinko ilavesi, iyot ilavesi, alüminyum ilavesi, progesteron, deoksikortikosteron, yüksek dozda 2-acetyl-amino-5-hydrothiazole, 5-13 gün süreyle 20.000 ppm çinko oksit, 1 hafta süreyle 1(α-methyl-allyl) 6–methyldithiobiurea kullanılması, ipil-ipil veya kao haole adı verilen uzak doğuda yetişen bir ağacın kurutulmuş yapraklarını rasyona % 20 düzeyinde katılması, 13 gün süreyle methallibure isimli ilacın 70 ppm düzeyinde katılması yöntem olarak kullanılabilir (Özen, 1986).

Enheptin, nikarbazin, methallibure ve tamoxifenin kullanılmasıyla da yumurta verimi kesilebilmektedir. Enheptin’in % 0.10–0.15 arasında katıldığı ve bu yemin 3–14 gün süreyle verilmesi sonucunda yumurta üretiminin 7–10 gün içinde durduğu ve normal yemlemeye geçildikten 3–4 hafta sonra yumurta veriminin tekrar başladığı görülmüştür. Benzer şekilde yeme 40 ppm nikarbazin ve 1500 ppm methallibure ilavesiyle yumurta
üretimi sırasıyla 4–10 ve 14 günde durmaktadır. Tamoxifenin ise, 20–80 mg dozunda kas içine enjekte edildiğinde yumurta üretiminin 4 günde durduğu ve yem tüketiminin % 30– 50 düzeyinde azaldığı görülmüştür (Şenköylü, 1995). Tiroksin’inde yumurta üretimini durdurarak tüy dökümünü sağladığı bildirilmiştir. Tavuklara kortikosteron verilmesi de ovaryum ve ovidukt’un hızlı bir şekilde küçülmesine neden olarak yumurta verimini durdurmaktadır (Webster, 2003). Tüy dökümünde kullanılan ilaç ve hormonların maliyeti ve etkinliklerinin düşük olması kullanımlarını azaltmaktadır (Ruszler, 1998).
Hormonların temel etkisi ovulasyonun önlenmesi şeklinde ortaya çıkar. Bu metotlar sadece yılsonunda tavukların dinlenmesi için değil, aynı zamanda yumurtlama başlangıcının geciktirilmesi ve yumurtlama dönemi içinde çeşitli aralıklarla tavukların dinlendirilmesi için de kullanılabilir. Bu tür kimyasallarla yapılan uygulamalar bazı ülkelerde yasaklı durumundadır. Çünkü bu yöntemlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri tam olarak ortaya konmuş değildir (Erensayın, 1991).

Scott ve ark. (1976) yemde 20000 ppm/kg çinko içeren karma ile 8 gün yemlenen tavukların 10 gün aç bırakılanlara göre ikinci verim döneminde daha fazla yumurta verdiklerini belirtmektedirler. Yumurta tavuklarında yem tüketiminde azalmaya yol açan çinko oksit düzeyi 8 g/kg veya üzeri olarak belirtilmiştir (Patrick ve Schaible, 1980).
Sarıca ve ark. (1996), yaptıkları bir araştırmada kahverengi yumurtacı bir sürüde kafes şartlarında üçü yem, su, aydınlatma süresi kısıtlamasına, ikisi ise çinko düzeyinin yükseltilmesine dayalı (yemde 10000 ve 15000 ppm/kg Zn düzeyleri) 5 zorlamalı tüy döküm programı uygulamışlar, programların canlı ağırlık değişimi ile ikinci verim yılında yumurta verimi yaşama gücü ve yumurta kalite özelliklerine etkileri ortaya konmuştur. Araştırma sonucuna göre bütün grupların zorlamalı tüy döküm metodu olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. 3., 4. ve 5. uygulamalarda stres düzeyinin daha az olduğunu özellikle 4. ve 5. yöntemlerde (çinko ilave edilen) sürekli yem bulunması gibi bir avantaj olduğu bildirilmiştir.

Yüksek düzeyde iyot kullanımı tüy dökümüyle yada tüy dökümü olmadan yumurta verimini durdurmaktadır (Berry, 2003). Arrington ve ark., (1967) 2500-5000 ppm düzeyinde iyot olacak şekilde karma yeme ilave edilen potasyum iyodürün yumurta üretimini bir hafta içinde durdurduğunu bildirmişlerdir. Bu uygulama sonunda hızlı bir şekilde yumurta üretimi tekrar başlamıştır. Karma yemdeki iyot düzeyinin 2500 ppm’in altında olması yumurta üretimini tamamen durdurmada etkili olmamaktadır (Ruszler, 1998).

Rasyona Alüminyum ilavesi de tüy dökümünde bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Alüminyum tavuklarda yem tüketiminin azalmasına neden olur. Bu yöntemde yumurta veriminin tamamen durması için 2 haftadan daha fazla bir süre gereklidir. Ondört haftalık ikinci yumurtlama dönemi süresince verim performansı, yemin uzaklaştırılmasıyla uygulanan zorlamalı tüy döküm yöntemine benzemektedir (Webster, 2003).

Besin Maddelerinin Rasyonlarda Kısıtlanması

Bu yöntemde tavukların rasyonlarında protein, enerji, kalsiyum ve sodyum gibi besin maddelerince kısıtlama uygulanarak tavukların yumurta verimlerinin durdurulması amaçlanır. Normal olarak verim dönemindeki bir tavuğun verimini devam ettirebilmesi için gerekli besin maddeleri ihtiyacı; ham protein % 16-17, metabolik enerji 2650-2700 kcal/kğ, kalsiyum % 3.4-4.0, sodyum %0.15 ‘dir (NRC, 1994).

Besin maddelerinin birinin veya birkaçının rasyondaki oranının düşürülmesi ile tavuklarda verim duracak ve tavuklar tüy dökümüne gireceklerdir. Uygulamada dikkat edilecek husus besin maddeleri miktarının verim için yeterli düzeyde olmaması, bunun yanında hayvanın yaşaması için gerekli besin maddesi ihtiyacını da karşılamasıdır. Bunun için rasyondaki besin maddeleri miktarları; ham protein % 7-8, metabolik enerji 1900-2100 kcal/kğ, kalsiyum % 0.3, sodyum % 0.038 olarak ayarlanabilir (Özen, 1986).

Düşük düzeyde kalsiyum içeren rasyonlarla tavukların beslenmesi yumurta verimini azaltmakta fakat tamamen durdurmamaktadır (Gilbert ve Blair, 1975). Bu yöntemle oluşturulan tüy dökümünden sonraki pik yumurta verimi, yemin uzaklaştırılması ile oluşturulan tüy dökümünden sonraki kadar yüksek olmamaktadır (Rolon ve ark., 1993). Webster (2003), düşük kalsiyum içeren rasyonla beslenen pek çok tavukta paraliz ve osteoporoz görüldüğünü ve kalsiyumu düşük düzeyde içeren rasyonlarla beslemenin aktivitede ve gagalamada artışa neden olduğunu gözlemlemiştir. Gilbert ve Blair (1975), 32 haftalık tavuklarda rasyondaki kalsiyumun % 0.05 olmasının 35 günde yumurta verimini %5’den daha düşük düzeye düşürdüğünü bildirmişlerdir. Douglas ve ark. (1972) yaptıkları araştırmada, rasyonda kalsiyumun % 0.09 ve fosforun % 0.32 düzeyinde olmasının yumurta verimini 10 aylık tavuklarda 14 günde % 55 den % 3’e, 6 aylık tavuklarda ise 42 günde % 70’den % 2’ye düşürdüğünü bildirmişlerdir.

Tuz içermeyen veya düşük sodyum içeren yemlerin tüy dökümünde kullanılması sınırlı bir başarıya sahiptir. Bu metot diğerlerine göre ikinci üretim döneminde yumurta veriminin daha düşük olmasına neden olmaktadır. Naber ve ark. (1980), düşük sodyumlu rasyonların 15 gün içinde yumurta verimini durdurduğunu bildirmişlerdir. Düşük düzeyde sodyum kapsayan rasyonlarla besleme (<40 ppm) yem tüketiminde % 45’e varan bir azalmaya yol açmaktadır (Ruszler, 1998). Ross ve Herrick (1981), % 0.13 sodyum kapsayan karma yemle, 5 hafta içerisinde yumurta veriminin % 60’dan % 15’e düştüğünü kaydetmişlerdir. Fakat rasyonda sodyum kısıtlaması tavuklarda tüy yolmaya ve kanibalizmin oluşmasına neden olmaktadır (Webster, 2003).
Bu yöntem pratik uygulamada genellikle 3. yöntem olan yem su ışık kısıtlamasıyla iç içe geçmiştir. Yem kısıtlaması da aslında bir bakıma besin maddelerinin normal düzeyden daha düşük miktarda alınmasını sağlar.

Yem, Su ve Işığın Kısıtlanması

En yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde temel olarak yem, ışık ve su miktarları kısıtlanır. Hatta bazı metotlarda başlangıçta yem ve/veya su verilmez. Günlük ışıklandırma süresi 15 – 16 saat iken genellikle bu süre 8 saat ile sınırlandırılır. Bu kısıtlamalar çok farklı programlar geliştirilerek pratiğe aktarılmaya çalışılmıştır. Genel olarak pratikte birbirine benzeyen birçok program kullanılmaktadır (Erensayın,1991; Sarıca ve ark., 1996; Türkoğlu ve ark., 1997). Bunlar, farklı su ve ışık kısıtlamaları ile sürdürülen aç bırakma esasına dayanan programlardır. Açlığı izleyen ve yumurta üretiminin henüz başlamadığı dönemde besinsel ihtiyacı karşılamak ve ağırlık kazancı elde etmek için çeşitli tipte diyetler uygulanmakta ve daha sonraki dönemde de normal yumurta tavuğu yemine geçilmektedir ( Brake ve ark., 1984; Harms, 1983;Wolford, 1984). Bu esasa dayanan pek çok molting programı bulunmasına karşın temel olarak Geleneksel, California ve Washington metodları bulunmaktadır (Nort, 1978).

A) Geleneksel Tüy Dökme Programı

Penceresiz kümeslerde uygulanır. İlk iki gün su ve yem verilmez. Günlük ışık süresi ilk gün hemen 8 saate düşürülür ve bu uygulamaya 60. gün sonuna kadar devam edilir. Üçüncü gün yumurtacılarda her 100 tavuğa 4.5 kg. , broyler damızlıklara da her 100 tavuğa 6.8 kg. yem ve serbestçe su verilir. 4. gün yem ve su verilmez. Yem ve su bu tarzda bir gün verilir bir gün verilmez. Bu işleme 10. güne kadar devam edilir. 10. gün ile 60. günler arasında hayvanlara her gün serbestçe su verilirken, tam yemlemede tükettikleri yemin sadece %75’ i her gün verilir, 61. gün tam yemlemeye geçilir, günlük ışık süresi 14-16 saate çıkarılır. Bu programa göre, başlangıçtan yeniden yumurta veriminin başlamasından 2 hafta sonrasına kadar kalsiyum kaynağı olarak hayvanların önünde her gün midye ve istiridye kabukları bulundurulur. Daha sonra yemle ve ek olarak gerektiği kadar Ca kaynağı verilir.

Tablo 1. Geleneksel Tüy Döküm Programı Uygulama Şekli (Anonim, 2008).

Günler
Yem
Su
Işık
1
Yok
Yok
8 saat
2
Yok
Yok
8 saat
3
Yumurta Yönlü Tavuklar 4.5kg/100 tavuk
Et Yönlü Tavuklar 6.8kg/100 tavuk
Serbest
8 saat
4
Yok
Yok
8 saat
5
3. günün ayni
Serbest
8 saat
6
Yok
Yok
8 saat
7
3. günün ayni
Serbest
8 saat
8
Yok
Yok
8 saat
9
3. günün ayni
Serbest
8 saat
10. ile 60. Gün
Günlük normal yem ihtiyacının % 75 i oranında kısıtlı yemleme uygulaması
Serbest
8 saat
61
Yumurta yemi ile yemleme serbest
Serbest
14–16 saat

B) Washington Tüy Dökme Programı
İlk gün ışık süresi 8 saate düşürülür. Işıkla ilgili uygulamaya 50. güne kadar devam edilir. 2. ve 3. günler yem ve su verilmez. 4. gün sadece su verilir. 5. ile 50. günler arasında her 100 yumurtacı tavuğa 2.7 kg ve her 100 broiler damızlık tavuğa da 3.6 kg normal yem verilir. Sürü % 1 yumurta verimine ulaştığı günden itibaren tam yemlemeye geçilir. 50. gün ışık süresi 14–16 saate çıkarılır. İlave kalsiyum yemlemesi geleneksel yöntemdeki gibidir. Tablo 2. Washington Zorlamalı Tüy Dökme Programı Uygulama Planı (Anonim, 2008).
Günler
Yem
Su
Işık
1
Normal Yemleme Uygulaması
Serbest
8Saat
2
Yok
Yok
8Saat
3
Yok
Yok
8Saat
4
Yok
Yok
8saat
5.-49.
Yumurtacı tavuklar 2.7 kg/100 tavuk, yumurta üretimi %1 in altına düşünceye kadar ayni yemleme sonra normal yemlemeye geçiş
Etçi tavuklar 3.6 kg /100 tavuk, yumurta üretimi %1 in altına düşünceye kadar ayni yemleme sonra normal yemlemeye geçiş
Serbest
8 saat
50.
Normal yumurta yemi
Serbest
14-16 saat


C) Kaliforniya Tüy Dökme Programı
Kaliforniya tüy dökme programının özelliği su kısıtlamasının hiç uygulanmamasıdır. Bu nedenle sıcak mevsimlerde rahatlıkla uygulanabilir. Ancak bu programın başarılı olabilmesi için günlük ışık süresinin 8 saate düşürülmesi gerekir. Buna göre, ilk 10 gün hiç yem verilmez. Böylece hayvanlar uzun süren bir açlık periyoduna sokulmuş olur. 11 ile 30. günler arasında dane yem olarak darı veya mısır, yada buğday verilir. 31. ile 68. günler arasında yumurta yemine geçilir ve günlük ışık süresi tedrici olarak 14-16 saate çıkarılır. Bu yöntemde yumurta verimi 6-7 gün içersinde tamamen kesilir. Açlık devresi sırasında ölümler aşırı derecede artarsa dane yem vermeye başlanmalıdır (Anonim, 2008).
Tablo 3. Kaliforniya Zorlamalı Tüy Dökme Programı Uygulama Planı (Anonim, 2008).
Günler
Yem
Su
Işık
1. ila 10. Gün
Yok
Serbest
8 saat
11. 30.
Mısır veya buğday kırması ile serbest yemleme
Serbest
8 saat
31.-68.
Yumurta Yemi ile Normal Yemleme
Serbest
14-16 saat


KAYNAKLAR


Anonim 2008. http://www.volkanderinbay.net/tarimnet/tavuk.asp?konuno=8#j8k2l11.
Arrington LR, Santa Cruz RA, Harms RH, Wilson HR (1967). Effects execess
dietary iodine upon pullets and laying hens, J Nutr, 92, 325–330.
Berry WD (2003). The physiology of induced molting, Poult Sci., 82, 971-980.”
Brake J, Garlich JD, Carter JA (1984). Relationship of dietary calcium level during the prelay phase of an induced molt to portmolt performance. Poult. Sci., 63, 2497-2500.
Douglas CR, Harms RH, Wilson HR (1972). The use of extemely low dietary
calcium to alter to production pattern of laying hens, Poult Sci., 51, 2015-2020.
Erensayın C (1991). Tavukçuluk (Bilimsel, Teknik, Pratik), cilt 1, TOKAT.
Gilbert AB, Blair R (1975). A comparison of the effects of two low-calcium diets
on egg prduction in the domestic fowl, Br Poulth Sci., 71, 161-167.
Gildersleeve RP, Satterlee DG, Johnson WA, Scot TR (1982). The effect of forced molt treatment on selected steroids in hens. Poult. Sci., 61, 2362-2369.
Harms RH (1983). Influence of protein level in the resting diet upon performance of forced rested hens. Poult. Sci, 62, 273–276.
Koçak Ç, Gönül T, Mutaf Y, Önder M, (1980). Çeşitli genotiplerden tavuklarda
Yumurta üretim süresinin zorlamalı tüy değiştirme yoluyla uzatılması
olanakları, Ege Ü. Zir. Fak. 17/ 2, 135–149.
Naber EC, Latshw JD, Marsh GA, (1980). Use of low sodium diets for recycling
of laying hens, Poult Sci., 59, 1643.
Nort OM (1978). Commercial Chicken Production Manuel. Second Edit. Oceanside, California.
Özen N (1986). Tavukçuluk, 19 Mayıs Üniversitesi Yayınları, Yay. No: 11
SAMSUN.
Patrick H, Schaible P (1980). Poultry Feeds and Nutrition, Avi Pub.
Comp. Inc., 668.
Rolon A, Buhr RJ, Cunningham DL (1993). Twenty four hour feed withdrawal
and limited feeding as alternative methods for induction of molt in laying hens,
Poult Sci., 72, 776-785.
Ross E, Herrick RB (1981). Forced rest induced by moult or low salt diet and
subsequend hen performance, Poult Sci., 60, 63-67.
Ruszler PL (1998). Health and hubandry considerations of induced molting, Poult
Sci., 77, 1789-1793.
Sarıca M, Öztürk E, Karaçay N (1996). Değişik zorlamalı tüy döküm
programlarının yumurta verimi ve yumurta kalitesi üzerine etkileri. Tr. J. Vet. &
Anim. Sci., 20, 143-150.
Scott JT, Creger CP, Linton SS, Farr M (1976). Molting the White
Leghom Laying Hens With Zinc, Texas Nutritional Conf, 41–51.
Şenköylü N (1995). Modern Tavuk Üretimi. Anadolu Matbaa. İstanbul, 247–
257.
Türkoğlu M, Arda M, Yetişir R, Sarıca M, Erensayın C (1997). Tavukçuluk
Bilimi, SAMSUN.
Webster AB (2003). Physiolgy and behavior of the hen during induced mol.
Poultry Sci., 82, 992-1002.
Wolford JH (1984). Induced molting laying fowls, World’s. Poult. Sci. J., Vol:40 (1), 66-73.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Zorlamalı Tüy Döküm Yöntemlerinin Yumurtacı Sürülerde Yumurta Verimi ve Kalitesine Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 94 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:23
Top