2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Böbrek Hastalıklarında Beslenme
MAKALE #1307 © Yazan Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR | Yayın Temmuz 2008 | 209,132 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Böbrekler Karın boşluğunun alt ortasında bulunan, omuriliğin iki yanında, fasulye şeklinde yer alan iki adet organdır.

Böbrek vücutta oluşan atıkların atılmasından sorumlu olan organlarımızdan birisidir. Böbreğin süzme işlevinde gelişen bozulma ve bunun sonucunda kanda üre düzeyinin yükselmesi böbrek hastalığı olarak tanımlanır.

Yediğimiz besinlerin metabolizması sırasında ortaya çıkan artık maddeler, büyük oranda böbreklerimiz tarafından atılırlar. Böbreklerde süzme işleminin aksadığı hastalıklarda, besinlere dikkat etmemiz gerekmektedir. Aldığımız besinler vücudumuza metabolik yönden belirli bir yük getirmektedirler.

Böbrek fonksiyonlarının bozulması metabolizmayı etkileyen önemli olaylar birbirini izler. Böbreklerden su, sodyum, potasyum, fosfor gibi maddeler ile üre, ürik asit, kreatin gibi protein atığı zehirli maddeler atılamaz, kanda birikir. Bu değişiklikler sebebiyle beslenmede bazı önlemler almak gerekir. Hastanın laboratuar bulgularına göre Diyet uzmanının hazırlayacağı diyet ile protein, tuz potasyum, fostor ve su miktarları kontrol altına alınması gerekir.

Böbreklerin Görevleri :

1-Kanı temizler:

Böbreklerden su, istenmeyen ve zararlı maddeler (üre, ürik asit gibi) süzülüp idrar haline gelir. Oluşan idrar, mesanede yeterince toplandığında dışarı atılır. Kandaki zararlı maddeleri, toksinleri idrara atan böbrekler, bazı yararlı maddelerin de geri emilimini sağlar. Vücut için gerekli olan bu maddeler proteinler, sodyum ve glikozdur.

2-Vücudun sıvı dengesini sağlar:

Fazla su içildiği taktirde, böbrekler fazla suyu, daha çok idrar üreterek dışarı atar. Daha az su içildiğinde, böbrekler daha az idrar üreterek, dengeyi sağlar.

3-Kan basıncını kontrol eder:

Çeşitli hormonlar salgılayan böbrekler, bu hormonlar sayesinde tansiyonu da düzenler. Bu nedenle işlevini yerine getiremeyen böbrek hastalarında yüksek tansiyon problemlerine sık rastlanır.

4-Kırmızı kan hücrelerinin yapımında bulunur:

Böbrekler tarafından salgılanan bir hormon sayesinde, kemik iliği uyarılır ve kan yapımına yardımcı olunur.

5-Kemikleri güçlendirir:

D vitaminin kullanılmasını sağlayan böbrekler, kalsiyum ve fosfor dengesini sağlayarak, kemikleri daha da güçlendirir.

Böbrek yetmezliği nedenleri :

· Diyabet,
· Yüksek tansiyon,
· Lupus hastalıkları,
· Tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonları,
· Böbrek kistleri,
· Kan zehirlenmeleri,
· Böbrek taşları,
· Aşırı tüketilen ilaçlar, özellikle de ağrı kesiciler,
· Alkol.

Böbrek yetmezliği:

Aslında iki adet olan böbreklerimizin sadece birinin çalışması bile yeterlidir. Fakat bazen, böbreklerin her ikisi de, yukarıda sayılan işlevleri yerine getirmemeye başlar. Bu duruma böbrek yetmezliği denir.

Böbrek fonksiyonlarındaki bozulma yapılan kan ve idrar tetkikleri ile belirlenir. Böbrek yetmezliği tanısı, böbrek boyutlarının ölçülmesi ve böbrek yetmezliğine neden olan durumun saptanması ile konulur. Böbreklerde geçmiş dönemde oluşan hasar, böbrek yetmezliği oluşana kadar hiçbir belirti vermeden gelişebilir. Böbrek hastalıklarının çoğunlukla karşılaşılan nedenleri ve belirtileri bilindiği takdirde , ileri dönemde böbrek yetmezliği engellenebilir. Çok küçük yaşlardan itibaren dikkatli olunması gerekir. Örneğin çocukluk döneminde oluşan boğaz enfeksiyonları uygun biçimde tedavi edilmelidir. Diyabet ve yüksek tansiyonu (hipertansiyon) olan kişiler mutlaka takip edilmeli, tedavileri yapılmalı ve her sene rutin olarak sağlık kontrollerini gerçekleştirmelilerdir. Genetik yatkınlıktan dolayı ailede böbrek yetmezliği olan kişilerin varlığında riskin artacağı bilinmelidir.

Eğer her iki böbrekte de yetmezlik varsa, hastanın hemen diyalize girmesi gerekir.
Kimi zaman basamak basamak ilerleyen böbrek yetmezliği, kimi zaman birden bire ortaya çıkan, sinsi bir hastalıktır.

Böbrek hastaları, kontrollerini hiç aksatmamalı ve nefrologlar tarafından düzenli olarak takip edilmelidir. Böbrek hastalarına zamanında müdahale edilmezse, kanda toksinlerle birlikte potasyum da artacağı için hastanın durumu ağırlaşır.
Böbrek fonksiyonları, idrar ve kan testleri ile takip edilebilir. Bazı durumlarda daha ileri tetkikler de gerekebilir.

Belirtileri:

· Yüzde, ellerde, ayaklarda ve eklemlerde ödem nedeniyle şişkinlik,
· Böbrekler tarafından kırmızı kan hücreleri yapılamadığı için kansızlık (anemi),
· Sık sık ve kısa nefes alma,
· Tansiyonun yükselmesi,
· İdrara çok az veya hiç çıkamama,
· Sürekli olarak halsizlik, yorgunluk ve uyku hali,
· Bulantı ve kusma,
· Her zaman olmasa da, sırtın alt bölgelerinde ağrı,
· Cilt renginde, sarı ile yeşil arası bir renk ve kaşıntı.

Böbrek yetmezliğinde tedavi :

Böbrek yetmezliği, öncelikle dializle tedavi edilir. Böbreğin yerine getiremediği görevleri sonucu oluşan ; vücuttaki fazla suyun ve atik maddelerin atılmasını diyaliz yapar. Böylece kanı toksinlerden temizleyen diyaliz, bazı akut böbrek yetmezliğinde kısa süreli uygulanır ve böbrek fonksiyonlarını yerine getirmeye başladığında kesilir. Ancak, çoğu böbrek hastasının yaşamını sürdürmesi için zorunlu olan diyaliz, ne yazık ki ömür boyu süren bir tedavidir.

İki tür dializ vardır. Bunlar; hemodializ ve periton diyalizi olarak adlandırılır.

Hemodiyaliz: Suni böbrek makinesi gibi çalışan hemodializ makinesi, kanı toksinlerden temizlemekle kalmayıp, potasyumu da dengeler. Hastanın durumuna göre, haftada 3-4 kez uygulanan hemodiyaliz seansları, 3-4 saat sürebilir. Hemodiyaliz işlemi sırasında, kanın temizlenmesi için iki iğneli özel bir kateter ameliyatla damara yerleştirilir. Hemodiyaliz uzun süreli olarak bu kateterden yapılır.

Periton diyalizi: Bu yöntemde, karın boşluğundaki karın duvarını ve organları saran periton zarına, küçük bir ameliyatla kalıcı bir kateter yerleştirilir. Periton dializi, özel bir solüsyon yardımıyla, daha uzun saatlerde yapılır.
Böbrek yetmezliğinin kesin ve kalıcı tedavisi ise hastaya yeni bir böbreğin takılmasıdır. Böbrek transplantasyonu adı verilen bu yöntemle, hastaya takılan yeni böbreğin çalışmasına kadar diyalize devam edilir.

BÖBREK HASTALIKLARI VE BESLENME

PROTEİN

Vücut hücrelerinin yapıtaşıdırlar. Vücudun büyümesi, gelişmesi yıpranan hücrelerin onarılması için gereklidir. Et, balık, tavuk, süt ve türevleri, yumurta kaliteli protein kaynaklarıdır. Proteinin fazla alınmasında; bulantı, kusma iştah azalması az alınmasında; yorgunluk, güçsüzlük, kilo kaybı olur.

POTASYUM

Böbrekler tarafından kontrol edilen bir madensel öğedir. Kandaki düzeyi 3,6-5,5 meq/L'dir Günlük gereksinimi 2 mg'dır. Vücudun asit-baz dengesi ve normal kalp atışı için önemlidir. Böbrek hastalarında potasyumun fazlası böbreklerden süzülemez, kanda potasyum seviyesi artar, kavun, koyu yeşil yapraklı sebzeler, bal kabağı, patates, domates, kuru fasulye, fındık ve sütte potasyum bulunur.

FOSFOR

Kalsiyum ile fosfor kemikleri ve dişlerin sertleşmesini sağlayan bir madensel öğedir. Kandaki düzeyi 2,5-4,2 mg'dır. Günlük gereksinimi 500-700 mg'dır Böbrek hastalarında fosforun fazlası vücuttan atılamaz. Kanda fosforun artması, kemiklerdeki kalsiyumun dışarı atılmasına sebep olur. Proteinden zengin gıdalarda fosfor bulunur. Balık, organ etleri, sosis, salam, sucuk, yumurta, süt ve türevleri , kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler, tahıllar fosfor kaynaklarıdır.

SODYUM

Vücuttaki bir madensel öğedir, Kandaki sodyum düzeyi 134-144 meq/ L'dır. Günlük sodyum gereksinimi 2,5-7 gr'dır. Buda 7,5-18 gr sofra tuzudur. Böbrek normal çalışmadığı zaman sodyum vücutta kalır. Sodyumun fazlası vücutta sıvı birikimine sebep olur. Tuz içeren yiyecekler şunlardır: Sucuk, Pastırma, salam, sosis, kavurma etler, dil, dalak, yürek, işkembe, soslar, hazır çorbalar, hazır her türlü gıdalar, tuzlu bisküvi, kraker, tuzlu kuruyemişler, konserve yiyecekler, salamura yiyecekler, turşular, zeytin, salça, soğan, sarmısak tozu.

SIVI

Akıcı durumda olan içeceklerdir. Su, kahve, çay, süt jöle, dondurma, çorba, soslar, meyve suları sıvı yiyeceklere örnektir. Böbrek hastalarının sıvıyı dışarı atma sorunları vardır. İdrar kusma, ishal ve fazla terleme ile de vücuttan sıvı atılır. Böbrek hastaların alacağı sıvı miktarı günlük çıkarılan idrar oranına bağlıdır, Pratik olarak şu formülle hesaplanır.
Alıncak Sıvı Miktarı 24 Saat x 0,5 x Ağırlık x 1 gün önce çıkarılan idrar miktarı.
Vücutta sodyum ve sıvının fazla bulunması yüksek tansiyon, nefes darlığı, ödem ve kilo artışına sebep olur. Fazla tuzlu yiyen kişi susar ve çok su içer. Çok su kilo artışını sağlar. 1 su bardağı su 160 gram'dır. İki su bardağı su içtiği zaman ortalama yarım kilo alınır.
Sıvı kontrolü için
1- Sofra tuzu ve sodyumlu yiyeceklerden sakının,
2- Susuzluğunuzu giderecek kadar için,
3- Limon dilimleri ve çiklet ile ağzınızı nemlendirin,
4- Ağzınızı soğuk sıvılarla çalkalayın fakat içmeyin.


Besinlerin 100 gr daki sodyum,potasyum ,fosfor ve magnezyum miktarı :



Böbrek Hastalarının Genel olarak Diyetlerinde Dikkat Etmesi Gerekenler:

Böbrek hastalıklarında diyetin kişiye özel planlanması çok önemlidir kişinin yaşı, boy uzunluğui, ihtiyacı olan protein miktarı, vücut ağırlığı ve böbrek fonksiyon durumuna göre büyük farklılıklar gösterebilir ancak genel olarak böbrek hastaları, ister diyalize girsin, isterse girmesin mutlaka diyet yapmalıdır. Üstelik bu diyeti, konusunda uzman beslenme ve diyet uzmanıyla tarafından hazırlamalıdır.

Beslenme ve diyet uzmanı, hastanın idrarının miktarına, diyabet, yüksek tansiyon gibi diğer hastalıklarının varlığına, kilosuna, boyuna, kanındaki potasyum, fosfor ve sodyum değerlerine bakarak bir diyet listesi hazırlar.

Ülkemizdeki diyaliz merkezlerinde zorunlu olarak beslenme ve diyet uzmanı bulunur. Her hastanın diyet tedavisi ayrı planlandığı ve uzun süreli takip gerektiği için hastalar, kendilerine özel olarak hazırlanan diyet listelerini mutlaka uygulamalıdırlar.
· Böbrek hastalarının içtikleri sıvı, protein ve yiyeceklerle aldıkları minerallerin miktarı önemlidir. İyi bir diyet listesi, tüm bu miktarlara göre hazırlanmalıdır. Ara sıra da diyette değişiklikler yapılır.
· Hastanın kilosuna göre ideal kilosu hesaplanır. Buna göre günlük alınan protein alımı belirlenir.
· Böbrek hastalıklarında mutlaka tuz azaltılmalıdır. Özellikle yüksek tansiyon hastalığı da varsa, böbreğin yükünü azaltmak için tuz tamamen kesilmelidir. Dil, tuzsuz bir lezzete 6 ayda alışır. Bu nedenle böbrek yetmezliği yaşayan hastaların sabırlı olması gerekir.
· Katkı maddelerinden uzak durulmalıdır.
· Potasyum kısıtlanmalıdır. Potasyum içeren, asma yaprağı, patates, yeşil yapraklı sebzeler ve bazı meyveler çok az tüketilmelidir. Fosforu yüksek olan yoğurt, peynir, süt, hatta balık da, hastanın durumuna göre ya kısıtlanmalı veya farklı pişirme teknikleri uygulanmalıdır.
· Salamuralar, konserveler, hazır gıdalar, tütsülenmiş etler, kuruyemişlerin tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
· Yiyeceklerde kullanılacak pişirme teknikleri, yiyecek değişim miktarları her hasta için farklıdır. Böbrek hastaları aynı zamanda diyabet hastaları da olabilirler. Bu nedenle yiyecek ölçümleri herkes için farklı olmalıdır.

DİYET ÖRNEKLERİ

1- Kronik böbrek hastalarında uygulanan diyet


40 Gram PROTEİNLİ TUZSUZ DİYET
(1500 kalori, 1400 mg Potasyum, 600 mg Fosfor, 300 mg Sodyum)
Günlük Yiyecek Miktar (gram) Ölçü
Süt veya yoğurt 200 2 çay bardağı
Yumurta 50 1 adet
Et-Tavuk-Balık 90 3 köfte kadar
Ekmek 125 5 ince dilim
Sebze - 2 porsiyon
Meyva - 2 porsiyon
Yağ 20 2 yemek kaşığı
Bal veya reçel 20 2 tatlı kaşığı
40 GRAM PROTEİNLİ DİYETTE


ÖRNEK YEMEK LİSTESİ
SABAH :
Çay veya ıhlamur(Şekerli)
1 adet yumurta veya 1 kibrit kutusu kadar tuzsuz peynir
2 tatlı kaşığı bal veya reçel
1 tatlı kaşığı tuzsuz yağ
1 ince dilim ekmek

ARA ÖĞÜN : 1 porsiyon meyva

ÖĞLE :
2 adet ızgara köfte veya aynı miktar et, tavuk
2 yemek kaşığı bitkisel yağlı sebze yemeği
1 çay bardağı yoğurt
2 yemek kaşığı pirinç pilavı
1 kase nişasta peltesi

ARA ÖĞUN : 1 porsiyon meyva

AKŞAM :
30 gram 1 küçük parça haşlama et
2 yemek kaşığı makarna
2 yemek kaşığı bitkisel yağlı sebze yemeği
1 ince dilim ekmek
GECE 1 çay bardağı süt (Şekerli)


2- Hemodiyaliz hastalarında uygulanan diyet

60 Gram PROTEİNLİ TUZSUZ DİYET
Günlük Yiyecek Miktar (gram) Ölçü
Süt veya yoğurt 300 3 çay bardağı
Tuzsuz peynir 30 1 kibit kutusu kadar
Yumurta 50 1 adet
Et-Tavuk-Balık 120 4 köfte
Ekmek 150 6 ince dilim
Sebze - 2 porsiyon
Meyve - 2 porsiyon
Yağ 20 2 yemek kaşığı
Bal veya Reçel 20 2 tatlı kaşığı

NOT
1- Kalorinizi yükseltmek için çay, ıhlamur, et suları, tuzsuz yağ, nişasta, şeker, sade akide şekeri, pişmaniye, sade lokum yiyebilirsiniz.
2- Sebzeleri yıkadıktan sonra küçük parçalara bölüp haşlayın, haşladığınız bu suyu dökün, yağ istenirse et ilavesi ile pişirin. Yemeklerin suyunu yemekten kaçının.
3- 1 yumurta 1 köfte kadar (30 gr ) et aynı değerdedir. İstenirse birinden biri yenebilir.
4- 1 köfte kadar (30 gr) et yerine 3 yemek kaşığı kuru fasulye, nohut, kara bakla, barbunya, mercimekten birini yiyebilirsiniz.
5- Etlerden koyun etini ve tavuk beyaz etini ve balığı tercih ediniz.
6- Bitkisel sıvı yağlar ve zeytinyağı kullanınız.
7- 5 öğünde az az, sık sık besleniniz. Yemeklerinizi yavaş yiyiniz.

YENİLMEMESİ GEREKEN YİYECEKLER
1- Önerilenden fazla süt, yumurta, et, balık, dil ve işkembe (işkembeyi 10 günde bir yiyebilirsiniz).
2- İçeriği bilinmeyen çörek, kek, kurabiye, pastalar
3- Konserve, turşu, salamuralar, sucuk, pastırma, sosis, salam, sakatatlardan karaciğer, beyin, böbrek, dalak, yürek.
4- Çikolata, kuruyemişler, meşrubatlar, boza, kahve, kakao, neskafe
5- Tahin helva, tahin, pekmez
6- Bulgur
?- Pancar, bakla, ıspanak, pazı tatlı kabağı,. mantar, enginar, asma yaprağı,karalahana
8- Muz, kavun
9- Tuz ve tuzlu yiyecekler, kabartma tozu, et suyu tabletleri

ÖNERİLER
Dışarıda Yemek Yerken,
1- Özel diyet uyguladığınızı her zaman belirtiniz
2- Günlük et gereksinmenize göre etinizin miktarını ayarlayın. İsteyeceğiniz et salçasız veya haşlanmış tavuk, hindi ızgara et, biftek hamburger olabilir.
3- Yiyebileceğiniz miktarda sebze veya salata isteyiniz. Salatalarınızı sirke ve yağ ile lezzetlendiriniz.
4- Kızarmış ağır hamur tatlılarından kaçınınız. Müsaade edilen meyveler, sütlü tatlılar, dondurma yenebilir.
5- Şerbet, buzlu meyve suları, jöleler, kahve ve çay günlük sıvı ihtiyacınıza göre alınabilir.
6- Haftada 1-2 kez birer duble alınan alkolün böbreğe fazla zararlı etkisi yoktur. Aşırı alkol ülserli hastalarda kanama riskinin artmasına, terlemeyi artırarak idrar miktarının azalmasına, tansiyonun yükselmesine sebep olabilir.
7- Sigaranın akciğerlerde, damar sistemi ve ülserde olumsuz etkileri vardır. İçilmemesi önerilir.


Uzm.Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Böbrek Hastalıklarında Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     24 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Yüksel Turan TAŞDEMİR Fotoğraf
Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi60 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Yüksel Turan TAŞDEMİR'in Makaleleri
► Kış Hastalıklarında Beslenme Dyt.Hatice KARSLIOĞLU
► Kalp Hastalıklarında Beslenme Dyt.Turgay KÖSE
► Sinir Sistemi Hastalıklarında Beslenme Dyt.Zühal AYNACI BAYEL
► Safra Kesesi Hastalıklarında Beslenme ÇOK OKUNUYOR Dyt.Bahar SEZER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Böbrek Hastalıklarında Beslenme' başlığıyla benzeşen toplam 47 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ramazanda Beslenme Ağustos 2008
► Yüksek Kolesterol Efsanesi Ağustos 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:52
Top