2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Okula Başlarken...
MAKALE #13171 © Yazan Psk.İlay AKTOPRAK | Yayın Eylül 2014 | 3,334 Okuyucu
Okula başlama (ilkokul ya da ana okul), çocuğun yaşamındaki en önemli dönüm noktalarından bir tanesidir. Alıştığı ortamdan, kendini kabul ettirdiği başka bir okuldan ya da kendi evinden ayrılarak daha farklı özellikler taşıyan bir ortama geçiştir aslında. Yeni girdiği bu ortam artık kendi evinden ve ailesinden sonra en çok vakit geçireceği ortamdır. Bu yeni ortama geçiş hem çocuk hem de aile için belli bir uyum süreci gerektirir.

Okul (1. sınıflar için ilkokul, anasınıfı için büyük okul), çocuklar için yeni bir ortamdır ve bu yeni ortama her çocuk farklı duygular besleyebilir ya da olumlu ya da olumsuz tepkiler gösterebilir. Anne baba olarak bir anlık kendinizin ilk defa yaşadığınız okul tecrübenizi düşünün ve kendinizi çocuğunuzun yerine koyun, ne hissetmiştiniz? Az önce de bahsettiğimiz gibi her birinizin eminim farklı duyguları vardı bu ilk tecrübe için. Kiminiz mutlu, kiminiz meraklı, kiminiz heyecanlı, kiminiz üzgün, endişeli, kaygılı, korku dolu… Ya da bu duyguların birkaçını bir arada da hissetmiş olabilirsiniz.
Çocuklarınızda bu tecrübeyi yaşarken tıpkı sizlerin de zamanında yaşadığı gibi benzer duyguları bu ilk günlerde yaşıyorlar. Peki, neden bu duyguları yaşıyorlar? Akıllarından neler geçiyor?

 Burası nasıl bir yer? Oldukça da büyük bir bina, acaba burada kaybolur muyum?
 Evim okula yakın mı? Acaba anne ve babam almaya gelecekler mi?
 Servis şoförü evimi bulabilecek mi?
 Annem babam beni almaya gelmezse ne olur?
 Okulun bu kadar kalabalık olduğunu bilmiyordum, ne kadar çok çocuk var.
 İlkokul dersleri hiç de kolay değilmiş bütün bunları nasıl öğreneceğim? Başaramazsam öğretmenim ne yapar, ne söyler? Peki ya arkadaşlarım benimle alay ederler mi?
 Bu dersler ne kadar uzun sürüyor. Zil ne zaman çalacak? Teneffüse çıkmak ve oynamak istiyorum.

Çocuklarınızın aklından geçen bu sorular aslında yeni girilen bir ortamda onların endişesini ve merakını belirten doğal sorulardır. Yaşadıkları bu endişe ve kaygıyla birlikte bazı çocuklar okula gelmek istememe gibi bir davranış sergileyebilirler. Peki bu yeni ortama neden mi gelmek istemezler?

 Ebeveynlerden ayrı kalma ve terk edilme korkusu
 Başarısız olma endişesi
 Öğrenilmiş kaygı (anne ve babadan)
 Yeni ve daha büyük bir ortam
 Yeni bir okul sistemi (40 dk. ders, kurallar, vs.)
 Oyun oynama isteğinin devam etmesi
 Çocuk yeni ortamda kendisini güvensiz hissedebilmektedir.
 Anne babadan ve evin rahatından ayrılmak zor gelebilir.
 Anne babanın kaygıları çocuğa yansıyabilir.
 Kalabalığa alışık değildir.

Peki, çocuklar okula gelmek istemediklerini hangi tepkilerle belli ederler? Bu tepkileri iki kategoride incelemekte fayda var: fizyolojik tepkiler ve davranışsal tepkiler. Çocukların gösterdiği fizyolojik tepkiler mide bulantısı, karın ağrısı, iştahsızlık, keyifsizlik, uyku düzeninde bozulmalar, bulantı, kusma hissi, baş dönmesi şeklinde bedensel yakınmalar şeklinde görülebilir. Bu tepkiler aslında fiziksel olarak var olan fakat fizyolojik bir nedenden kaynaklı değil, tamamen kaygıyla ortaya çıkan tepkilerdir. Bu nedenle iyi bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir.

Okula gelmek istemeyen bir çocuğun sergilediği davranışsal tepkiler ise; uykuya geçişte zorluklar, uykuya geçmek istememesi, derslere ve ödevlere karşı isteksizlik, evden çıkarken yaşanan sıkıntılar, okulda ebeveynden ayrılmada sıkıntılar, okula gitmemek için türlü bahaneler olarak görülmektedir.

Okulun ilk zamanlarında bu gibi tepkilerle karşılaşmak oldukça normal çünkü en başta da bahsedildiği gibi çocuğun yeni bir ortama alışması için çocuğunuza zaman tanımalı ve girdiği bu yeni sisteme ayak uydurması için destek olmalısınız. Peki nasıl?

 Okula gitmesi konusunda kararlı olun! Okula gitmenin gerekliliğinden ve neden gitmesi gerektiğinden bahsetmek çocukları kısmi olarak rahatlatır.
 Bu süreçte ebeveynler sakin, sabırlı olmalı ve güven vermelidir. Çünkü ebeveynlerin tüm duyguları aynen çocuğa yansır. (Bu sürecin en az 1 ay sonunda azalacağını ve sonrasında ortadan kalkacağını unutmayın.)
 Çocuğunuzun okuldaki ilk günleri sizin canlandırdığınız gibi olmayabilir. Bu nedenle çocuğunuza okuldaki duyguları ve davranışları konusunda yönlendirici sorular sormayın. “Korktun mu?”, “Heyecanlandın mı?” “Ağladın mı?” gibi konuşmayı yönlendiren sorulardan kaçının. Bu sorular çocuğunuzun evet ya da hayır olarak cevaplayacağı sorulardır ve bu sorular çocuğunuzun sizi aldatmasına neden olabilir.
 Açık uçlu sorular sorun ki yönlendirmemiş olalım. Günün nasıl geçti? Neler yaptınız? Kendini nasıl hissediyorsun? Gibi sorular daha açık uçlu sorular olup onu tamamen kendi duygularını ve yaşantılarını aktarmasına yardımcı olunuz.
 Okula gelme konusunda sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunuz.
 Çocuğunuzu okula gitme zorluğu nedeniyle cezalandırmayın, küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Çocuğun bunaltısı ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar gibi yanlış yorumlamaktan kaçının.
 Bu durumun birçok çocuk tarafından yaşanabildiğini ve zaman içinde kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini çocuğunuza anlatın.
 Çocuğunuzun davranışları anlayışla karşılanmalıdır. Suçlanmadan ona değer verilerek onu dinleyerek soruna neden olan faktörleri bulmak çözüm için ilk adım olacaktır.
 Okula geldiği için ona verdiğiniz değeri ve onunla duyduğunuz gururu ona söylemekten çekinmeyin.
 Korkuları ve endişeleri hakkında konuşmaya teşvik edin.
 Okulda kaygılandığı bir durum olduğunda onunla kimin ilgileneceği ve endişelendiğinde kimlerle konuşabileceği hakkında bilgi verin.
 Okula devam etmesi ve muhalefet etmemesi karşılığında evde ya da okulda başka küçük ayrıcalıklar vermek gibi birtakım ödüller sunun.
 Vedalaşmalarınızı Çabuk Ve Kısa Süreli Tutun. Bu süreci uzatmak çocuğunuzun kaygı seviyesini arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
 Uyku saati düzenli olmalıdır. (En geç 21.30)
 Ona gününüzün nasıl geçtiğini anlatarak, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her iki tarafı da rahatlatabilir.
 Öğretmeni disiplin aracı olarak kullanmayın! “Yemeğini yemezsen öğretmene söylerim!”, “Şimdi öğretmenini arayıp yaptıklarını söyleyeceğim!” gibi cümleler çocuğunuzun öğretmenine tepki geliştirmesine ve doğal olarak okula gelmek istememesine neden olabilmektedir.
 Okula gitmenin çok büyük bir ödül olduğu duygusunu vermeye çalışın.

Unutmamalısınız ki, çocuklar yeni durumlara biz yetişkinlere göre daha kolay ayak uydururlar ve daha kolay öğrenirler. Yapmanız gereken en önemli şey, bu süreç için çocuğunuza destek olmak ve ona zaman tanımak olmalıdır.

Eğer bu süreç ile baş etmekten zorlanıyorsanız, öğretmeninizden ve okulun rehberlik biriminden destek istemekten çekinmeyiniz.

Huzurlu ve keyifli bir eğitim yılı geçirmek dileğiyle…

İlay AKTOPRAK
Uzm. Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Okula Başlarken..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlay AKTOPRAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlay AKTOPRAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlay AKTOPRAK'ın Yazıları
► Okula Başlarken : Çocuğunuz Artık Büyüdü Psk.Dnş.Fahreddin GÜRBÜZ
► Okula Başlama ve Okula Uyum Süreci Psk.Dnş.Havva BAYAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Okula Başlarken...' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Boşanma ve Çocuk Haziran 2014
◊ Ergenlik Psikolojisi Haziran 2014
◊ Helikopter Aileler Haziran 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:21
Top