2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlerde Kimlik, Arkadaşlık ve Özgüven
MAKALE #13728 © Yazan Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN | Yayın Aralık 2014 | 4,887 Okuyucu
ERGENLERDE KİMLİK, ARKADAŞLIK ve ÖZGÜVEN
Ergenlerde Kimlik
Ergenliğin temel özelliği, ergenin kendisine odaklanarak, kimlik ve kişilik oluşturmasıdır. Eger ergen daha önceki gelişim basamaklarını sağlıklı bir biçimde atlattıysa, aile içindeki sosyal çatışmalarını çözebildiyse sağlıklı bir kimlik oluşturur. Bu durumda kişi, sağlıklı bir genç yetişkinlik, yetişkinlik dönemine girer ve sürdürür.
Kimlik oluşumu öncelikle özdeşleşme ile başlar. Özdeşleşmenin tohumları ilk olarak 4-6 yaş arasında atılmıştır. Genç çevresinde gördüğü, beğendiği, etkilendiği, değerli saydığı kişileri kendisine mal eder, onlarla özdeşim kurar. Bu kişiler genellikle ilk öncelikle 4-6 yaşta çocuğun anne babası olurken, ergenlik döneminde ise gencin öğretmeni, arkadaşı, kardeşi, sevdiği sanatçı yada bir roman kahramanı olabilir. Ergen bu kişilerin giyim tarzlarını, konuşmalarını, tavır ve davranışlarını taklit eder. Onlarla bu anlamada özdeşleşir. Bu taklitler aşırıya kaçmadıkça doğal bir süreçtir. Böyle davranışlar görüldüğünde ergen küçük düşürülmemeli, onunla alay edilmemelidir. Çünkü bu doğal bir gereksinimdir ve sonuçta ergen özdeşleşme yoluyla kimliğini bulacaktır.
Ergenlik döneminde davranışların sürekliliğinde bir duraklama söz konusudur. Bu, çocuk rollerini bırakıp yeni bir rol edinme, yani genç rollerini üstlenme durumundan kaynaklanır. Bu dönem genç için en hassas en stresli dönemin başlangıcıdır. Özellikle 13 yaş, üzerinde durulması gereken bir yaştır. İlk ergenliğe giriş yaşı, ergenin huzursuz daha gergin ve huzursuz bir yapı içinde olduğu bir dönemdir. Çocuğun kolaylıkla dış dünyaya kapılabileceği, dış dünyadan özdeşim ve kimlik arayışlarına girdiği bir dönemdir. Bu dönemde ergenin özel hayatına müdahale edilmeden, sosyal ilişkilerinin ve arkadaş çevresinin bilinmesi ve çocuğa hissettirilmeden kontrol altına alınması gerekmektedir. Ergenlikte grup kimliği önemlidir. Bu nedenle ergenin arkadaşları ve arkadaşlarıyla yaptığı şeyler önemlidir. Ergenin arkadaşlarını gözleyerek, onun ruhsal problemlerinin farkına varabiliriz.
Ergenlerde Arkadaşlık İlişkileri
Yedi yaşından sonra arkadaşların çocuk üzerindeki etkileri hissedilmeye başlanır. Ergenlikte de arkadaşa verilen değerin önem kazandığını görürüz. Ön ergenlik döneminde kızlar ve erkekler, vücutlarındaki değişmeleri tartışabilecekleri, duygusal durumlarını paylaşabilecekleri az sayıda arkadaşa ihtiyaç duyarlar. Böylelikle kendilerini tanıyabilir ve başkalarının dünyalarını anlayabilirler. Fiziksel değişimin yoğun olduğu ön ergenliği izleyen yıllarda ergenin arkadaş çevresi genişler. Böylelikle insan ilişkileri ile ilgili deneyimleri oluşur. Sosyal gelişme için, ergenin yaşıtlarıyla beraber olmaya ihtiyaçları vardır. Bu sırada annenin babanın ve diğer yetişkinlerin dünya görüşleri reddedilir. Genç için içinde bulunduğu arkadaş çevresinin değerleri ve dünya görüşü önem kazanmaya başlar. Bazı durumlarda ergen akran grubuna kabul edilmek veya arakdaşları tarafından onay görmek için onların hareketlerini, tutumlarını benimser görünür.

Ergenlerin arkadaşları ile ilişkileri, anne babaları ile kuracakları ilişkilerden farklıdır. Anne baba ile çocuk arasında, anne baba otoritesine dayalı bir ilişki vardır. Anne baba yol gösteren, karar veren, doğruları söyleyendir. Buna karşılık, akranlarla beraberlik farklı bir ilişkiyi gerektirir; daha eşitlikçi bir sosyal ilişkiyi gerekli kılar. Akranlar eşit bilgiye ve otoriteye sahiptirler. Akranlarıyla kurduğu ilişki ile genç, başta eşitlikçi sosyal ilişki kurmayı, güvenli davranış göstermeyi, kendi düşüncesini özgürce ifade etmeyi, başkalarının fikirlerini hoşgörü ile karşılayabilmeyi öğrenir. Aynı zamanda ergen, aileden gelen değer yargıları ile arkadaşlarından gelen değer yargılarını birbirleri ile uyuşturma uğraşı içindedirler. Karşı cinsin kabul edici tutumlar içerisinde olması genci beğenmesi, ergenin kendini değerli bir varlık olarak algılamasına ve karşı cinsle daha güvenli ilişkiler kurmasını sağlar.
Çocuklukta arkadaşları ile ilişkileri kısıtlanmış, yetişkinlerle olan temaslarında horlanmış çocuk bunun etkilerini ergenlik ve yetişkinlik dönemine taşır. Yaşıtları ile eşitlik ilkesine dayalı sosyal ilişki kurmakta başarılı olmayan çocuk ve gençlerin, arkadaşları tarafından kabul görme konusunda sorunları olacaktır. Arkadaşlarınca kabul göremeyen çocuk, güvesiz, kırılgan ve küskün olur. Arkadaş grubunca itilme ve arkadaş olmayı arzuladığı akranları tarafından dışlanma genci fazlasıyla üzer.
Buluğ çağından itibaren ergenin bağımsız davranma eğilimi, idealist davranması, daha mantıklı biçimde akıl yürütmesi ve fiziksel biyolojik olgunluk belirtilerinin getirdiği yeni ihtiyaçlar ergenin başkaları ile ilişkilerini etkiler. Gencin zeka seviyesi, okul başarısı, fiziksel görünüşü, yetenekleri, duygusal olgunluğu da başkalarınca kabul edilme ve benimsenme derecesini etkilemektedir.
Gencin belli bir alanda başarısının ve becerisinin olması onun arkadaşlarınca daha kolay benimsenmesine yol açar ve böyle gençler arkadaşları arasında sivrilebilir. Grup tarafından kabul görme, gencin kendine olan güvenini pekiştirir, arkadaşları arasında duygularını rahatça dile getirebilir, başkalarının etkisinde daha az kalabilir. Arkadaşlarınca yeterince benimsenmeyenler, daha kolay grubun etkisinde kalabilirler. Kendilerine güvenleri yeterince gelişmemiş gençler de arkadaşlarının telkinine daha açık olurlar.
Ergenlerde Özgüven
Çocuklukta kendine çok güvenen, başarılarını ilan etmekten çekinmeyen, her duruma göğüs gerebileceğini söyleyen genç , kısa bir süre içinde bu güvenini yitirebilir. Kendisi ve toplumsal ilişkileri için ümitsiz ve güvensiz hale gelir. Kendisinden beklenenleri yapamayacağına inanır. Kendisi hakkındaki bu yetersiz algı genci suça bile itebilir. Bu durum içindeki genç yanlış olduğunu bildiği davranışlara bile girebilir. Ve aile kendisini kanunla başı derde girmiş halde bulabilir.
Söz konusu güven eksikliği kısmen fiziksel direncin azalmasından, kısmen de gencin üzerindeki toplumsal baskı ve eleştirilerden kaynaklanır. Genellikle ondan yapabileceğinden fazlası istenir. Bu dönemde kazanılmış olan güvensizlik bazen bütün ergenlik boyunca gencin yakasını bırakmaz. Çocukluğun son döneminde çok başarılı olan gençlerden daha çok şey beklendiğinden, bu tür gençler bu duruma daha çok düşerler. Anne babalarının yada yakın çevrelerinin bu dönemde güvensiz ve sıkılgan ruh hali yaşayan gençten, yapabileceğinin üzerinde şeyler beklenmemesi çok önemlidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlerde Kimlik, Arkadaşlık ve Özgüven" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN'ın Yazıları
► Ergenlerde Kimlik Gelişimi Psk.Gizem HÜNERLİ
► Ergenlerde Özgüven Gelişimi Psk.Özlem DEMİRCİ
► Ergenlikte Arkadaşlık Psk.Elif GÜNERİ
► Çocuk ve Arkadaşlık Psk.Elvin AKI
► Okul Öncesinde Arkadaşlık Psk.Sevda ÖZBUCAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ergenlerde Kimlik, Arkadaşlık ve Özgüven' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Bağlanma Psikolojisi Kasım 2017
► Psikoterapi Yöntemleri Kasım 2017
► Çocukta Öfke Kontrolü Ağustos 2016
► Oyun Terapisi Mart 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:27
Top