2007'den Bugüne 92,297 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile Üzerine Geliştirilmiş Teorilere Genel Bir Bakış ve Bilgilendirme
MAKALE #13794 © Yazan Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ | Yayın Aralık 2014 | 4,150 Okuyucu
Toplumsal yapının temel birimi olan aileye ait farklı birçok tanımdan söz etmek mümkündür. Aile Araştırması Kurumu (AAK) WEB sayfasında yer aldığı üzere aile, insan toplumlarının çekirdeğini oluşturan birimdir ve yaradılışı gereği sosyal bir varlık olan insan için toplumsal hayat ne kadar önemli ve gerekli ise bir toplum için de o toplumun çekirdeğini oluşturan aile kurumu o kadar önemlidir (www.aile.gov.tr). Bir başka tanıma göre ise aile; toplumlarda kültürel kimliğin, insani değerlerin ve tarihi sürekliliğin koruyucusu ve aktarıcısı olan evrensel bir kurumdur (Krech ve Crutchfield, 1967). Aile kurumu üstlendiği işlevlerle tanımlanıp şekillendiğine göre, genel anlamıyla ailenin işlevlerinden de bahsetmek uygun olacaktır. Aile, cinsellik ve neslin devamı; çocukların bakımı ve yetiştirilmesi; yeni nesillere kültürel kimliğin, dini ve ahlaki değerlerin kazandırılması; tarihsel ve toplumsal bilincin aktarılması; sevgi, saygı ve hoşgörü esasına dayanan tutum ve değerlerin yerleştirilmesi gibi temel fonksiyonları üstlenmekte ve yerine getirmektedir (www.aile.gov.tr).

Üstlenilen fonksiyonların yerine getiriliş biçimindeki başarı, bir başka deyişle bunların aile dışında başka bir kurum tarafından bu kadar başarılı ve istikrarlı bir şekilde yerine getirilemeyişi nedeniyle aile, niteliği ve işlevleriyle toplumda benzeri olmayan çok önemli bir kurumdur. Bulut, kişilerin beden ve ruh sağlığı için gerekli sevgi, şefkat, yakın ilgi ve bakım bulabilecekleri en doğal ortamın aile olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, bireyin yaşamından doyum sağlamasını, işlevlerini etkili bir biçimde yerine getirmesini sağlayan öncelikle aile çevresidir (Bulut, 1990).

Aileyi işlevsel bir yapı olarak anlaşılır kılan unsurlar; katılımcı bireylerin rol ve ödevleri, egemenlik paylaşımı, iç ve dış bağlantıların kuruluş biçimi ve benzeri pek çok değişkene bağlı olarak tarif edilebilir (BARKER, 1981).

Aile üzerine yapılan çalışmalar, sadece aileyi oluşturan bireylerin gelişimleri ve işlevleri hakkındaki teorilere dayandırılamaz. Bireylerin içinde bulunduğu ailenin gelişimi ve işleyişi de çok önemlidir. Aileyi anlamak, işlevlerini tanımak, hangi işlevlerde sorun olabileceğini ve soruna yönelik olarak aile işleyişinin nasıl değiştirilebileceğini anlamak için “aile modelleri”ne ihtiyaç vardır.

Aile işleyişine ait modeller oluşturmak, aileyi oluşturan bireyler hakkındaki psikolojik ve biyolojik süreçlerin konu dışı bırakılması anlamına gelmemektedir(BARKER, 1981). O halde aile üzerine bir çalışma yapmak için, tek tek üyeleri anlamak dışında, bir kurum olarak aileyi ve işlevlerini kavramlaştırmaya ihtiyaç vardır. Bunun yolu ise teorilerdir. Bu noktada aile üzerine geliştirilmiş teorilerden bahsetmek uygun olacaktır. Belli başlı aile teorilerini aşağıdaki şekilde listelemek mümkündür:
• Sistem Teorisi (Systems Theory)
• İletişim Teorisi (Communications Theory)
• Murray Bowen Teorileri (Murray Bowen’s Theories)
• Sibernetik (Cybernetics)
• Davranışçı Yaklaşımlar (Behavioral Approaches)
• Diğer Teoriler
Sistem Teorisi:
Sistem teorisinde, bir başka deyişle sistem düşüncesinde sistem, etkileşen elemanların bileşkesidir. Bir başka görüşe göre; sistem, bir aradaki nesneleri anlatmaktadır. Ancak bu bir arada oluş, hem bu nesneler arasındaki ilişki hem de nesnelerin nitelikleri arasındaki ilişki ile tanımlanmaktadır.

Genel Sistem Teorisinin babası Von Bertalanffy sistemleri açık ve kapalı olmak üzere iki kategoriye ayırmıştır. Ona göre, kapalı sistemler çevreleriyle etkileşimi, alış-verişi olmayan sistemlerdir. Açık sistemler ise, kapalının tersine, değişikliğe açıktır (Becver ve Becver, 1985). Bu sistem tipi için aile iyi bir örnektir.

Sistem teorisi aslında matematik bilimi için geliştirilmiş bir teoridir. Ancak, kısa zamanda, matematik dışı birçok alanda kullanılır hale gelmiştir. Bu nedenle, burada, “sistem teorisi” değil de “sistem düşünüşü” kavramını kullanmak daha uygun olacaktır.
Şimdi, sistem teorisinden alınan ve aile terapisinde kullanılan bazı kuralları maddelemek uygun olacaktır:
• Aileler, bireylerin sahip olduklarının toplamından fazlasına sahip olan sistemlerdir.

• Bu sistemleri var kılan belli başlı, genel kurallar vardır.

• Her sistemin bir sınırı vardır.

• Sınırlar yarı-geçirgendir.

• Aile sistemi denge durumunda durma eğilimindedir. Gelişim ve değişim mümkündür, hatta olağandır.

• Sistem parçaları arasındaki iletişim ve geri bildirim mekanizmaları, sistemin çalışması için önemlidir.

• Nedenselliğin doğrusal değil dairesel algılanması gereklidir.

• Aile sistemleri, diğer açık sistemler gibi, eşit sonluluk özelliğine sahiptir. Yani aynı sona birçok başlangıçtan ulaşılabilinir.

• Aile sistemlerinin bir amacı vardır.

• Sistemler, sub-sistemlerden oluşur ve supra-sistemlerin bir parçasıdır (Becver ve Becver, 1985).

Özetle, sistem düşüncesine göre aile; kendine has özellikleri olan, birbirleriyle belli kurallar çerçevesinde etkileşen birimlerden veya sistemlerden oluşur. Kurallarda değişiklikler olması mümkündür ancak sorunlu ailelerin gerekli değişiklikleri yapması zordur. Her sistemin, sub-sistemin ve supra-sistemin sınırları vardır. Bu sınırlılık sisteme şeklini veren şeydir.

İletişim Teorisi:
Tüm aile terapistleri, aile üyelerinin birbirleriyle nasıl iletişim kurduğuyla ilgilenirler, ancak bazıları bu iletişim konusunu terapinin temelinde ele alırlar. Bu anlamda geliştirilmiş teoriler üç ayrı grupta toplanmaktadır:

• İletişim ve biliş.
• İletişim ve güç.
• İletişim ve duygu (Barker, 1981).

İletişim teorileri genel olarak, aile işleyişinin ve sorunların temelinde iletişim biçimlerinin yattığı görüşüne dayanmaktadır. Bu teorilere dayandırılmış olan terapi modelleri de, iletişim biçimleri ve onları değiştirmek konularına odaklanmıştır.

Murray Bowen’ın Teorileri:
Başka birçok öncü aile terapisti gibi Murrey Bowen da, çalışmaya şizofrenlerle başlamıştır. Bu da onun, önce hastaların anne-babalarına, sonra büyük anne ve büyük babalarına ve sonra da tüm aile sistemine bakmasına neden olmuştur. Bowen, aileyi bir sistem olarak görmüş ve hastaların kökenlerine bakarak elde ettiği verileri daha sonra şizofren olmayanlara da uygulamıştır (Barker, 1981).

Bowen; terapide aileyi, “duygusal ve ilişkisel sistemlerin kombinasyonu” olarak görmektedir. Ona göre sistemi motive eden duygusal güçlerdir ve bu güçler ilişkilerle ortaya dökülür. O halde “ilişkiler” anahtar sözcüktür.

Sibernetik:
Sistem düşüncesini benimsemiş olan diğer birçok görüşte de olduğu gibi, sibernetik; kişiler arası ve sub-sistem sınırlarıyla, yaklaşım ve birleşmelerle, kontrol mekanizmalarıyla, aile kurallarıyla, ortak inanç ve amaçlarla ilgilenir. Ancak merkezde, “aile içindeki kontrol mekanizmaları” vardır. Kontrol teorileri de denen bu teorilerde, sadece geri bildirim mekanizmalarıyla değil aynı zamanda ileri besleme (feedforward) kontrolüyle de ilgilenilir (Barker, 1981).

Davranışçı Yaklaşımlar:
Davranışçı terapistler, ya davranışa neden olan ya da davranışı takip eden koşulları değiştirmeye çalışırlar. İlkine “tepkisel koşullama” (respondent conditioning), ikincisine ise “oluşsal koşullanma” (operant conditioning) denir. Yani, terapi, davranışı yöneten koşulların değiştirilmesi esasına dayanmaktadır (Barker, 1981).

Davranışçı yaklaşımlarda bunu sağlamak için, öncelikle davranış paternleri (kalıpları) üzerinde çalışılır. Ailenin davranış paternleri üzerinde istenen değişiklikleri sağlamak için, davranışı kontrol ettiği düşünülen koşullar değiştirilir.

Diğer Teoriler:
Diğer birçok terapist çalışmalarında; “aile işleyişi nasıldır?”, “değişmelerine nasıl yardımcı olunabilir?” gibi sorulara cevap ararlar, ve bu cevaplardan yola çıkarak uygulamaya giderler. Özetle, aile terapisi konusunda; aile işleyişine ve değişime odaklanan modellere sıkça rastlanmaktadır.

Tekrar belirtmek gerekir ki, aile işleyişine ait modeller oluşturmak, aileyi oluşturan bireyler hakkındaki psikolojik ve biyolojik süreçleri yok saymak, bunları konu dışı bırakmak anlamına gelmemektedir. Sadece, aile üzerine bir çalışma yapmak için, tek tek üyeleri anlamanın zorluğu nedeniyle öncelikle bir kurum olarak aileyi ve işlevlerini kavramlaştırmaya ihtiyaç vardır. Bunun yolu ise teorilerdir. Kavramlaştırma yolu ile aile hakkında bilgi sahibi olmak ve yorum yapabilmek mümkün olabilmektedir. Örneğin aileye ait bir problem söz konusu olduğunda, değerlendirme yapılabilmekte ve problemli alan veya alanlar üzerinde çalışılabilmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aile Üzerine Geliştirilmiş Teorilere Genel Bir Bakış ve Bilgilendirme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Arzu GÜNEŞ Fotoğraf
Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi44 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Arzu GÜNEŞ'in Makaleleri
► Genel Anksiyete'ye Klinik Bir Bakış Psk.Doğancan GÖKÇE
► Ergenlik Dönemine Genel Bir Bakış Psk.Ayşegül COŞKUN
► Fobilere Genel Bir Bakış ve Belirtileri Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ
► Pozitif Psikoloji Nedir? Genel Bir Bakış Psk.Dnş.Kübra DÖRTYOL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Aile Üzerine Geliştirilmiş Teorilere Genel Bir Bakış ve Bilgilendirme' başlığıyla benzeşen toplam 54 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Alkol Bağımlılığı Nisan 2015
► Aile ve Kriz Nisan 2015
► Aile İşlevselliği Mart 2015
► Bağımlılık Şubat 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:46
Top