Kurban Bayramı ve Çocuklar
Çocuklar için Hayvanlar
Hepimiz çocukların hayvanlara olan sempatisini biliriz. Evcil hayvanlar çocukların erken çocukluk dönemlerinden itibaren plastik ördeklerinden,ayıcıklarından, ses çıkaran bebek ve arabalarından sonra en çok dikkatlerini çekebilen en iyi arkadaşlarıdır. Örneğin yeni konuşmaya çalışan bir çocuğun ilk 10 kelimesine “miyaw” olarak bir kedi girer mutlaka.
Anne babaları olarak bizler ise, hayvanları çok seven ama severken canını yakabilen çocuklara bir canlı ile empati kurabilmeyi ve hayvan sevgisini vermeye, konuşamasalar da onlarında duyguları, hisler, ihtiyaçları ve hakları olduğunu öğretmeye çalışırız.
Ne yazık ki her yıl Kurban Bayramında yaşanan rahatsız edici görüntülerle birlikte hayvan sevgisi ve hayvan hakları tartışılıyor. Her geçen yıl bayram sevincimizi gölgelemesin, çocuklar etkilenmesin ve yanlış mesajlar verilmesin diye yapılan iyileştirmeler olmasına rağmen hala uygun olmayan görüntülerle karşılaşabiliyoruz. Köylerden bayramlık satış için getirilen hayvanların taşıma ve barınma koşulları, otobanda arabaların arasında, çatıların üzerinde dolaşan büyük baş hayvanların etrafını çevreleyen ve hiç çağa uygun olmayan yöntemlerle yakalamaya çalışan insanlar, kanlı hayvan artıkları ile dolmuş, kan göletlerinin oluştuğu ve çocukların etrafta dolaştığı kesim alanları…
Araştırmalar Ne Diyor?
Türkiye’de bu konu ile ilgili çok fazla araştırma olmamasına rağmen teorik kuramlar ve yapılmış araştırmalar kurban bayramında yaşananların çocukları kısa ve uzun vadede etkilediğini gösteriyor.
Kurban Bayramı ve Çocuk üzerine araştırmaları olan Değirmencioğlu ve Komisyonu Türkiye’de çocukların bayram boyunca ve sonrasında karşılaştıkları durumları kayıtlara geçebilmek için örneklem grubunu kurbanlık hayvanla teması olan ve direk teması olmayıp yazılı ve görsel medya kanalı ile yaşananlara şahit olan çocuklardan oluşturuyor. Hayvan ile teması olan çocuklardan toplanan bulgulara göre;
Kurban bayramı süresince dikkat edilmesi gerekenler
http://indigodergisi.com/arsiv/kurban_ve_cocuk_04.htm
Hepimiz çocukların hayvanlara olan sempatisini biliriz. Evcil hayvanlar çocukların erken çocukluk dönemlerinden itibaren plastik ördeklerinden,ayıcıklarından, ses çıkaran bebek ve arabalarından sonra en çok dikkatlerini çekebilen en iyi arkadaşlarıdır. Örneğin yeni konuşmaya çalışan bir çocuğun ilk 10 kelimesine “miyaw” olarak bir kedi girer mutlaka.
Anne babaları olarak bizler ise, hayvanları çok seven ama severken canını yakabilen çocuklara bir canlı ile empati kurabilmeyi ve hayvan sevgisini vermeye, konuşamasalar da onlarında duyguları, hisler, ihtiyaçları ve hakları olduğunu öğretmeye çalışırız.
Ne yazık ki her yıl Kurban Bayramında yaşanan rahatsız edici görüntülerle birlikte hayvan sevgisi ve hayvan hakları tartışılıyor. Her geçen yıl bayram sevincimizi gölgelemesin, çocuklar etkilenmesin ve yanlış mesajlar verilmesin diye yapılan iyileştirmeler olmasına rağmen hala uygun olmayan görüntülerle karşılaşabiliyoruz. Köylerden bayramlık satış için getirilen hayvanların taşıma ve barınma koşulları, otobanda arabaların arasında, çatıların üzerinde dolaşan büyük baş hayvanların etrafını çevreleyen ve hiç çağa uygun olmayan yöntemlerle yakalamaya çalışan insanlar, kanlı hayvan artıkları ile dolmuş, kan göletlerinin oluştuğu ve çocukların etrafta dolaştığı kesim alanları…
Araştırmalar Ne Diyor?
Türkiye’de bu konu ile ilgili çok fazla araştırma olmamasına rağmen teorik kuramlar ve yapılmış araştırmalar kurban bayramında yaşananların çocukları kısa ve uzun vadede etkilediğini gösteriyor.
Kurban Bayramı ve Çocuk üzerine araştırmaları olan Değirmencioğlu ve Komisyonu Türkiye’de çocukların bayram boyunca ve sonrasında karşılaştıkları durumları kayıtlara geçebilmek için örneklem grubunu kurbanlık hayvanla teması olan ve direk teması olmayıp yazılı ve görsel medya kanalı ile yaşananlara şahit olan çocuklardan oluşturuyor. Hayvan ile teması olan çocuklardan toplanan bulgulara göre;
- Bayram öncesi eve getirilen hayvan ile temasa geçen çocuk duygusal bir bağ kuruyor.
- Bayramla birlikte bu hayvanı kaybeden çocuğa genellikle gerçek olmayan, çarpıtılmış veya onun için soyut ve anlaşılmaz olan dini açıklamalar yapılıyor.
- Hayvanı kaybeden çocuk için bir yas ve kızgınlık dönemi başlarken, üzüntüsü çoğu zaman anlaşılmıyor ve destek beklediği kişilerden destek göremiyor.
- Bir hayvanın ölümüne izin veren ebeveynini suçlayıp yargılayabilir.
- Günümüzün araştıran ve sorgulayan çocukları kurban kesimini televizyon veya gazete aracılığı ile kesim öncesi ve sonrası kareleri görüyorlar.
- Hayvanların eziyet görmesi, hayvana zor kullanılması gibi kötü muamele ve şiddet içeren olaylardan rahatsız oluyorlar.
- Ayrıca kısa vadede, bir canlının ölümü ve yok olması üzerinden ölüm kaygısı yaşayabilen çocuk, uzun vadede de eti tükenmeye karşı tutum sergileyebiliyorlar.
Kurban bayramı süresince dikkat edilmesi gerekenler
- Büyük metropolitanlarda pek mümkün görünmese de, evlerin uygun olduğu durumlarda aileler kurban edilecek hayvanı bayramdan günlerce önce eve getirip beslemektedir. Hatta hayvana bakım verme sorumluluğu çocuğun olabilmektedir. Kesim gününe kadar bahçedeki hayvanla duygusal bağ geliştiren çocuk için hayvanın gitmesi anlaşılmazdır ve üzüntü kaynağıdır. Hele ki kesimini görmesi çok sakıncalı olabilir.
- Hangi yaşta olursa olsun, kesimi izlemek istemiyorsa bununla ilgili bir zorlamada bulunulmamalı. Özellikle 11 yaşın altındaki çocuklar kesim yerlerinden, görsel ve yazılı medya tarafından işlenen haberlerden ve eve taşınan hayvanın kanlı parçalarından uzak tutulmalıdır. Kesimi izleyebilmeye bir erkeklik göstergesi olarak bakılmamalı, çocukların alnına kan sürme veya hayvanın parçaları ile oynamasına izin verilmemelidir.
- Kurbanla ilgili yaşa uygun, gerçekçi, özenli açıklamaların yapılması gerekmektedir. Sadece bu dinimiz gereği yapılması gereken bir şey demek çocuğun kafasını daha da karıştırabilir. Aynı zamanda kesimini izlemeyen çocuklara; kayboldu, gitti, kaza geçirdi gibi yanlış açıklamalar yapılmamalıdır. Durumu sorgulayan çocuk için “herkes bayramları güzel geçirmek ister, güzel kıyafetler giymek, eğlenceli yerlere gitmek ve tabiî ki doyurucu-sağlıklı yemekler yemek. Ama bazı çocukların anne ve babalarının bunları yapacak kadar parası yok. Bu nedenle bayramlarda daha fazla et ihtiyacı doğuyor. Ve evinde pişirecek yemeği olmayan insanlara dağıtılıyor.” Benzeri açıklamalar yapılmalıdır.
- Kurban eti yemek istemiyorsa zorlanmamalı. Çocuklar için yediğimiz et çeşitleri ile hayvanlar arasında tam olarak bizim anladığımız tarzda bir bağlantı yoktur. Bir hayvanın etinin yenmesinin o hayvanın yok olması anlamını taşıdığını bilemez. Çocukların algıları böyle iken herhangi bir sebepten ötürü eti yemeği reddediyorsa ısrarcı olunmamalıdır.
- Televizyon ve gazetede yer alan ve yetişkinler için bile rahatsız edici olan görüntülerden çocuğu uzak tutmaya çalışmalısınız. Bu konuda yazılı ve görsel medyaya da etik sorumluluklar düşmektedir.
- Çocukta gözlemlediğiniz uyuyamama, yemek yiyememe, aşırı hareketlenme, tekrarlayıcı sorgulamalar, vb. davranış değişikliklerde bir uzmana başvurmanız gerekmektedir.
Kaynak:
http://indigodergisi.com/arsiv/kurban_ve_cocuk_04.htm
Uzm. Psk. Duygu KARAKULAK TAKVİM
Ergen, Çocuk ve Oyun Terapisti
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kurban Bayramı ve Çocuklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Duygu KARAKULAK TAKVİM'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.