2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Gebelikde Görülebilen Hastalıklar
MAKALE #13985 © Yazan Op.Dr.Ayşe DARAMA | Yayın Ocak 2015 | 3,929 Okuyucu
Tekrarlayan Gebelik Kayıpları

Klinik olarak tanısı konmuş gebeliklerin % 15-25 'i kendiliğinden düşükle sonuçlanmaktadır.Tanısı konmamış gebeliklerde hesaba katılırsa düşük oranı daha yüksektir.

Bir kez düşük yapan kadının tekrar düşük yapma oranı % 30un altındadır.Düşükten sonra kadınların % 80-90 ı başarılı gebelik yaşayacaklardır.Fakat bazı kadınlarda çoğul kayıplar oluşmaktadır.Tekrarlayan gebelik kayıpları (TGK ) 20. gebelik haftasından önce veya fetal ağırlığın 500 gr dan az olduğu 3 kez peşpeşe kendilinden düşük olması durumu olarak tanımlanır. 4 kez kayıptan sonra tekrar oranı % 54 e yükselir. TGK gebe kadınların % 0,5-1 ini etkilemektedir.

TGK nın birçok nedeni vardır.Kadınların % 50sinde hiçbir neden yoktur.TGKnın nedenleri genetik,yapısal(anatomik),endokrin,immunolojik,enfeksiyon ve çevresel faktörleri içermektedir.

A-GENETİK

1-Kromozomal Nedenler,

Düşüklerin en sık görülen nedenidir.İlk 3 ay düşüklerin hepsinde genetik test yapılabilseydi %60 ında kromozal anomali bulunurdu.Düşüklerden sonra kromozom analizi rutin inceleme değildir.Oldukça pahalı bir incelemedir.Ancak tekrarlayan düşüklerden sonra yapılması önerilir.Bu kromozom anomalilerinin de %50si trizomik bebeklerdir.En sık görülen trizomiler 13-16-18-21-22 dir.TGKlı kadınlarla ilgili yapılan çalışmalar göstermiştir ki fetal kromozom anomalili bir düşüğün varlığı sonraki gebelik kayıplarında kromozomal anomaliye bağlı olacağını göstermez.

2-Ebeveyne ait kromozomal anomalilerde düşüğe neden olabilir.

B-ANATOMİK NEDENLER

1-Doğuştan olan nedenler:En sık rahim anomalileri ,rahim içinde septa olması,tek veya çift boynuzlu rahim olması.Bu rahimlerde genelde 3 aydan sonra düşüğe rastlanır. Rahimin yarısının olmadığı durumlarda gebelik oluşursa bunların yarısı kaybedilir.Geri kalan yarısıda erken doğum,gelişme geriliği ve fetusun yerleşim bozukluğu ile sonuçlanır. Bu tip rahim anomalisi olan kadınlarda gebeliğin akıbeti rahim şekil bozukluğunun cinsine göre değişir.Örneğin uterus didelfus denen yapısal anomalide %60 canlı doğum olur.Fakat septalı uterus denen bir durumda ise %15-25 canlı doğum olur.

2-Sonradan oluşmuş yapısal anomaliler;

a-Myomlar özellikle submüköz olanlar TGK na neden olurlar.Bu durum embriyonun yerleşmesine uygun alanı bozar ve bebeğin eşinin damarsal desteğini bozar.Rahim adelesi içinde(intramural) ve rahim dışında olan myomlar(subseröz) rahim iç kaviteyi etkileyecek kadar büyürlerse problem yaratabilirler.Bir çalışmada myomlu kadınların %41 i düşükle sonuçlanmıştır.

b-Rahim içi yapışıklıklar; östrojen eksikliği olan kadınlarda olur,fakat en sık rahime yapılan müdahaleler sonucu gelişir.TGK lı olguların % 5inden sorumludur.Genellikle küretaj işleminden sonra yapışıklıklar görülür.

c-Cervikal(rahim ağzı) yetmezliği,TGK nın bir diğer nedenidir.Herhangi bir nedenle rahim ağzına yapılan konizasyon operasyonlarından sonra olur.Rahim ağzı yetmezliği doğuştanda olur.

C-ENDOKRİN NEDENLER

Luteal faz yetmezliği olarak adlandırılan hormonal yetmezlik durumudur. TGK %40-60 arasındadır.Bu durumda progesteron seviyesinde yetmezlik vardır.Gebeliğin sağlıklı gelişimi için corpus luteumdan progesteron salgılanması 8. haftaya kadar gereklidir.Bu haftadan sonra progesteron bebeğin eşinden(placenta) üretilmeye başlanır.Bu hormonun yetmezliğine bağlı gebelik kayıpları genellikle 4-7.haftalar arası olur.Çalışmalar subklinik diabet ve tiroid hastalığının TGK na neden ılmadığını göstermiştir.Fakat iyi tedavi edilmemiş insuline bağlı diabetlilerde düşük için artmış risk vardır.

D-İMMUNOLOJİK BOZUKLUKLAR,

TGK lı kadınların %15 inde sorumludur.Otoimmun faktörler vardır.En yaygın bulunan antikorlar antikardiolipin antikor,antifosfolipid antikor ve lupus antikoagulanıdır. Bu faktörler damarlarda pıhtılaşmay neden olurlar.İmmünolojik faktörlere bağlı gebelik kayıplarının çoğu 3-5 ay arası olan düşüklerden sorumludur.

E-ENFEKSİYON

TGK lı kadınlarda yapılan araştırmalarda ureaplazma urealytıcum,mycoplasma hominisin genel populasyona oranla daha sık olduğu gösterilmiştir.

F-ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Sigara,alkol ve bazı ilaçların TGK ile ilgili olduğu gösterilmiştir.Bazı kanser ilaçları gebelik kaybına neden olmaktadır.İyonize radyasyon,anestezi gazları ve bazı ağır metallere maruz kalan kadınlarda düşük olmaktadır.Özellikle A vitamini içeren dermatolojik(cilt) preperatlar düşüğe neden olmaktadır.

G-BİLİNMEYEN FAKTÖRLER

TGKlı kadınların %50-60 ında neden bulunamamaktadır.

TANI

TGK ardarda 3 düşük yapmak olarak tanımlansada arştırma yapmak için 3 düşüğü beklemek şart değildir.Özellikle ileri yaşlardaki çiftlerde 2 düşükten sonra araştırma başlamalıdır.

Birinci aşamada etraflı bir öykü alınmalı.Detaylı bir aile öyküsü sorulmalı.Çiftin yakınları da tıbbi hastalıklar ve düşük sayısı açısından sorgulanmalı.İşle ilgili bilgi almak kimyasallara maruz kalınıp kalınmadığını gösterir.Jinekolojik muayene yapıp,vajinal kültür alınmalı.Chlamdya,gonorrhea,mycoplasma ve ureaplazma araştırılmalı.Tiroid fonksiyon testleri,açlık kan şekeri,antifosfolipid antikor,lupus antıkoagulan,antikardiolipin antikoru içeren kan testleri yapılmalı.Çiftlerin her ikisinin kromozom analizi yapılmalı.Düşük materyalinden fetal kromozom analizi yapılabilir.Luteal faz defekti tesbiti için ise arka arakaya iki kez adetin ikinci fazında endometrial biyopsi yapılabilir.Ayrıca siklus ortasında serum progesteron seviyesi bakılır.Fakat endometrial biyopsinin patolog tarafından yorumlanması çok değişkenlik göstereceğinden sonucu yorumlamakda dikkatli olmalı.Anatomil anomalileri ekarte etmek için HSG (rahim filmi),pelvik ultrason,CT,MR,histeroskopi yapılabilir.

TEDAVİ

Öncede belirtildiği gibi TGK lı kadınların %50 sinde neden bulunamaz.Bu hastalar için destekleyici tedbirler uygulanır.

A-Genetik nedenlere bağlı ise genetik danışmanlık alınarak ilerde planlanan gebeliklerin akıbeti hakkında bilgi alınır.

B-Anatomik nedenler ise cerrahi uygulanır.

C-Endokrin anormallikler,genelde eksik olan hormon alınarak tedavi edilir.Genelde eksikliği olan progesteron ya vajinal yolla,ya ağızdan,ya da iğne şeklinde depo ilaç olarak kullanılır.Luteal faz yetmezliği tanısı alanların %60-70 i diğer gebeliğinde sağlıklı bir seyir izleyecektir.Diyabet ve tiroid problemi olanlarda önceden bu sorunlar düzeltilmeli.

D-Enfeksiyon tanısı konmuşsa uygun antibiyotik tedavisi verilir.Eşler birlikte tedavi edilerek enfeksiyon tekrarları önlenir.

E-Çevresel faktörler göz önüne alınmalı.Sigara,alkol bırakılmalı.Çevresel toksin varsa bu ortamdan uzak kalmalı.

GEBELİKDE GÖRÜLEBİLEN DİĞER HASTALIKLAR

Gebelikte genital akıntı sıklıkla görülür.Hemen hemen tüm gebelerde akıntı eskiye göre artmıştır.Artan hormonlara bağlı vajinadaki salgı bezlerinin faaliyeti artar.Bu artışda akıntıyı artırır.Bu fizyolojik bir akıntıdır.Akıntı gebeliğin her ayında olur.Fakat ilerleyen aylarda daha fazla olur.Gebeliğe bağlı fizyolojik akıntılar kokusuz,berraktır.Akıntı kötü kokulu,yeşil veya peynir kesiği gibi beyaz küçük parçalar halindeyse,kaşınyı ve yanma hissediliyorsa bu durum doktora söylenmeli.Bakterilerin ve mantarın sebep olduğu akıntılar doktor muayenesinde kolayca tesbit edilir.Uygun ilaçlarla ya sadece gebe,yada eşle birlikte tedavi edilir.Bazı tipleri eşe bulaşabileceği için eş tedavisi gerekmektedir.Hamileler mantara karşı korumak için iç çamaşırlarını nemli tutmamalı.Çünkü gebelikde vajinal floradaki değişim nedeniyle mantara eğilim fazladır.Tuvaletten sonra iyi kurulanmalıİç çamaşırları 90 derecede yıkanıp ütülenmeli.Vajinal bölgeye parfüm ,sabun kullanmamalı. Vajina içerisi su ile yıkanmamalı.

Gebelik Zehirlenmesi

Gebelik zehirlenmesi 20. gebelik haftasından sonra yüksek kan basıncıyla birlikte idrarda protein kaybı ve vücutta şişliklerin olması durumudur.Preeklampsi olarak adlandırılır.Mutlaka doktor gözetiminde olmalı.Anne ve bebek için tahlikeli olabilecek bir hastalıkdır.Kısa sürede önemli kilo artışı,tansiyonun en az 6 saat arayla ve dinlendikten sonra ölçümünde 140/90mmHg'dan yüksek olması,el ve ayakda şişlik olması,idrarda protein kaybının en az 1+ olması tehlikeli işaretlerdir.

Preeklampsi genellikle ilk gebelikde görülür.Gebelik zehirlenmesi hafif veya şiddetli olabilir.Hafif gebelik zehirlenmelerinde gebe ayakdan,hastaneye yatmadan sıkı bir şekilde takip edilmeli.Ağır gebelik zehirlenmeleri mutlaka hospitalize edilmeli.Ağır preeklampsilerde idrar miktarı da azalmıştır.Ayrıca baş ağrıları,görmede bulanıklık,akciğer ödemi gelişebilir.Karaciğer fonksiyonları bozulur,trombosit sayısı azalır.Yukardaki ağır tabloya sara nöbetleri(havale) eklenirse eklampsi başlamıştır.Çok ciddi bir hastalık olan bu durumda anne ve bebek ölümü olabilir.

Preeklampsi hamilelerde %6-8 oranında görülür.Genellikde ilk gebelik,çoğul gebelikler,önceden yüksek tansiyonu olanlar,şeker hastalığı olan hamileler,böbrek hastaları ve bağ dokusu hastalıkları olanlarda daha sık görülür.20 yaşın altındaki,35 yaşın üstündeki gebelerde görülme oranı diğer yaş grubuna göre daha fazladır.Anne adayının durumu ve bebeğin gelişimi çok sıkı bir programla takip edilerek gerektiğinde doğum başlatılır.

Eklampsi gelişmişse,trombosit sayısı 100.000'in altına inmişse,karaciğer enzimleri yükselmiş,akciğer ve böbrek sorunları başlamışsa gebelik haftasına bakılmaksızın doğum başlatılmalı.

Gebelik ve Kalp Hastalığı

Gebelik öncesi var olan kalp hastalıkları,gebelik ve doğumdan sonraki süreçde oluşan kalp hastalıkları,aritmileri de kapsayan kardiyovasküler bozukluklar tüm gebeliklerin %1 inde görülmektedir.Gebelik süresince kardiyovasküler sistemde büyük değişiklikler olur.Gebeliğin 32.haftasına gelindiğinde tüm kan hacmi % 50 artar.Kalpten pompalanan kan hacmide %30 - 50 yükselir.Yani normal gebelikde kalbe ekstra bir yük binmektedir.Onun için daha önceden kalp hastalığı olan kadınların bu artmış olan yüke uyumu zor olabilir.Bu da anne ve bebek için tehlike oluşturur.Önceden kalp hastalığı olduğu bilinmeyen gebelerde uyarıcı işaretler vardır.Bunlar özetle;

-Ekzersizle artan veya istirahat halinde de olan nefes darlığı,
-Ekzersizle olan göğüs ağrısı,
-Ekzersizi takiben çarpıntı ve bayılma
-Kalpte muayenede üfürüm tesbiti.

Bu tür şikayeti olan gebeler ciddi kardiyovasküler testlerden geçirilmeli. Kardiyolog ve kadın-doğum uzmanı gebe takibini beraber yapmalı.Önceden tanısı konmuş bir kalp hastalığı varsa gebe kalmadan önce kalp hastalıkları uzmanına danışarak bilgi almalı,gebe kalınırsa herhangi bir sıkıntı olup olmayacağı öğrenilmeli.İzin verilen zamanda gebe kalmalı.Önceden var olan kalp hastalığı normal durumda kalp yetersizliğine sebep olmazken,kişi hamile kaldığında kalp yetersizliğine yol açabilir.Kalp yetersizliği en çok kalbe binen yükün en çok arttığı ikinci gebelik döneminde ve sonrası dönemde görülür.Kansızlık,enfeksiyonlar ve ateş de kalbin yükünü artırdığından bu gibi durumlar da ayrıca tedavi edilmeli.

Gebelik ve Gripal Enfeksiyon

Grip virüslerin neden olduğu boğaz ağrısı,nezle,öksürük,halsizlik ve ateşle seyreden bir hastalıkdır.Hamileliğin ilerleyen döneminde gripal enfeksiyona yakalanmak anne ve bebek sağlığı açısından önemli bir sorun yaratmaz.İlk üç ay içinde virüsler düşük sebebi olabilir.Bağışıklık sistemi zayıflamış gebelerde hastalık uzun sürebilir.Yatak istirahati,bol sıvı alımı,dengeli beslenme ve ateşin düşürülmesi yeterlidir.Ateş var ve enfeksiyon uzun sürüyorsa ,bakteriyel enfeksiyon gelişme ihtimali vardır.Uygun antibiyotik verilerek tedavi edilir.Gebelikde grip aşısı yapılmaz.Gripten korunmak için hasta kişilerden uzak durmalı,sigara içilen ortamda oturmamalı,kalabalık ve kapalı ortamlara girilmemeli ve soğuk havada giysi kalınlığına dikkat edilmeli.

Gebelik ve Şeker Hastalığı

Tüm gebelerin %2-3'ünde diabet(şeker hastalığı) görülür.Şeker hastalığı ik tipdir.Tip 1 diabet kalıtsaldır ve genç yaşlarda ortaya çıkar,tedavisinde genellikle insulin kullanılır.Tip 2 ise sonradan ortaya çıkar,diyet ve ağızdan alınan antidiyabetik ilaçlarla tedavi edilir.Bu iki tipin dışında gebelikde ortaya çıkan gestasyonel diabet( gebelik şekeri)de vardır.Genellikle kilolu,akrabalarında şeker olanlarda ortaya çıkar.Bu kişilerde genelde gebelik öncesi şeker yükleme testleri normaldir.Fakat gebelikde 22-28 haftalar arasında yapılan yüklemede şeker yüksek çıkar.Altta yatan gizli şeker gebeliğin getirmiş olduğu yükle ortaya çıkmıştır.Doktor takibinde kalarak genellikle sorun yaratmadan doğum neticelenir.Gestasyonel diabet % 10 hastada gebelik öncesinde de vardır.İnsülin bulunmadan önce şeker hastalarında gebelik hem nadir görülüyordu,hemde gebe kalınma yaşına ulaşıp gebe kalınsa bile anne ve bebek ölüm oranı yüksek oluyordu.Günümüzde şeker hastalarında bebek ölüm oranı % 2lere kadar inmiştir.Anne kanında yüksek olan kan şekeri çocuğun eşi kanalıyla bebeğe geçer ve bebeğin şekeride yüksek seyreder.Bu durum bebeğin geliştiği ilk aylarda olursa bebeğin gelişiminde bozukluklar,sakatlık veya düşüğe sebep olur.Gebeliğin ilerleyen aylarında ise bebeğin aşırı büyümesine (makrozomi),akciğer gelişiminin gecikmesine ve buna bağlı doğumdan sonra bebekde solunum problemlenerine neden olur.Gebelik öncesi kan şekeri düzeyleri kontrolsüz şekilde yüksek seyretmiş gebelerin bebeğinde özellikle kas-iskelet sistemi ve kalple ilgili bozukluklar olur.Şeker hastası annelerin yaklaşık 1/3 inin bebeği anormal kilolu doğar.Bu durumun tesbiti önceden iyi yapılmamışsa normal doğumda zorluklar çıkartır,komplikasyonlar gelişir.Bebek doğduktan sonra solunum problemleri,kan şekeri düşüklüğü gibi sorunlar ortaya çıkar.Kan şekeri düşüklüğüne karşı bebek doğar doğmaz beslenmeli ,annenin durumu uygunsa erken emzirmesi sağlanmalı.

Şeker hastaları gebelikleri boyunca diabet ve kadın-doğum uzmanı tarafından ortaklaşa takip edilir.Kan şekeri düzeyine göre insülin+ diyet veya sadece diyet ile kan şekeri normal seviyede tutulur.Özellikle diabetik hastalar gebe kalmadan önce en az 3 ay folik asit kullanmalılar.Diyetisyen tarafından hazırlanmış liste gebelikden önce ve gebelik boyunca titizlikle uygulanmalıdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Gebelikde Görülebilen Hastalıklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Ayşe DARAMA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Ayşe DARAMA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayşe DARAMA Fotoğraf
Op.Dr.Ayşe DARAMA
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Ayşe DARAMA'nın Makaleleri
► Tekrarlayan Gebelik Kayıpları Op.Dr.Yeşim GÜREL
► Tekrarlayan Gebelik Kayıpları Op.Dr.Mürüde ÇAKARTAŞ DAĞDELEN
► Tekrarlayan Gebelik Kayıpları Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
► Gebelik Kayıpları (Düşükler) Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
► Gebelik ve Romatizmal Hastalıklar Dr.Lale Zeynep KANMAZ
► İşitme Kayıpları Prof.Op.Dr. Ali ÖZDEK
► Gebelikde Egzersiz Dr.Fzt.Gökhan AYGÜL
► Gebelikde Beslenme Dr.Mehmet KOÇ
► Gebelikde İlaç Kullanımı Op.Dr.Pınar TOKATLIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Tekrarlayan Gebelik Kayıpları ve Gebelikde Görülebilen Hastalıklar' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Normal Doğum ve Seyri Aralık 2014
► Aile Planlaması Kasım 2014
► Rahim Hastalıkları Kasım 2014
► Kürtaj Ekim 2014
► Gebelıkde Ay Ay Gelişim Ağustos 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


01:22
Top